ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Şiir Cenneti (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=315)
-   -   Mehmet Akif'in Efendimiz (Sav) İçin Yazdığı Şiir (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=381684)

Prof. Dr. Sinsi 08-03-2012 12:01 AM

Mehmet Akif'in Efendimiz (Sav) İçin Yazdığı Şiir
 
On Dört Asır Evvel


Ondört asır evvel, yine böyle bir geceydi,

Kumdan, ayın ondördü, bir öksüz çıkıverdi!

Lakin, o ne hüsrandı ki: Hissetmedi gözler,

Kaç bin senedir halbuki bekleşmedelerdi!

Neden görecekler, göremezlerdi tabii;

Bir kere, zuhur ettiği çöl en sapa yerdi,

Bir kerede, mamure-I dünya, o zamanlar,

Buhranlar içindeydi, bu günden de beterdi

Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta;

Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi!

Fevza bütün afakını sarmıştı zeminin

Salgındı, bugün şarkı yıkan, tefrika derdi

Derken, büyümüş kırkına gelmişti ki öksüz,

Başlarda gezen kanlı ayaklar suya erdi!

Bir nefhada insanlığı kurtardı o ma'sum,

Bir hamlede kayserleri, kisraları serdi!

Aczin ki, ezilmekti bütün hakkı dirildi;

Zulmün ki, zeval aklına gelmezdi geberdi!

Alemlere rahmetti evet şer-i mübini,

Şehbalini adl isteyenin yurduna gerdi

Dünya neye sahipse, O'nun vergisidir hep;

Medyun ona cemiyyet-i, medyun O'na ferdi

Medyundur o masuma bütün bir beşeriyet

Ya Rab, bizi mahşerde bu ikrar ile haşret


Mehmet Akif Ersoy

Prof. Dr. Sinsi 08-03-2012 12:01 AM

Mehmet Akif'in Efendimiz (Sav) İçin Yazdığı Şiir
 
Ağlasa derd-i derûnum çeşm-i giryânım sana

Âşikâr olurdu gâlib râz-ı pinhânım sana


(Sevgili!) İçimdeki dertler ile, yaş dolu gözlerim senin için ağlayacak olsa, (gönlümdeki) gizli sırlarım (gözyaşlarıma) gâlip gelir ve (sırlar) sana aşikâr olurdu


Mesned-i hüsn üzre sen ben hâk-i rehde pâymâl

Mûr hâlin nice arz ede Süleyman'ım sana


Sen güzellik tahtında (oturuyorsun): bense yolunun toprağında pâymâl (ayaklar altında) kalmışım Hâl bu iken a Süleyman'ım, sana bir karınca (denli âciz olan) durumumu nasıl arz edeyim? '


(Divân edebiyatında Süleyman ihtişâmı; karınca da acziyet ve zayıflığı temsil ettiği için şair de kendini karınca; sevgilisini Süleyman olarak nitelendirmiştir)


Şem'i gör kim meclisinde ağlayıp başdan çıkar

Hoş yanar yıkılır ey şem'-i şebistânım sana


Muma da bak! Senin (bulunduğun) meclisinde ağlayıp baştan çıkmakta Ey odamı aydınlatan! O mum senin için ne de hoş yanıp yıkılıyor 'Mum yanarken, baştaki fitilin kenarlarından ağlıyormuş gibi akar Şair buna gıpta ediyor ve onu sevgilinin aşkı ile baştan çıkmış veya o uğurda başını vermiş olarak gösteriyor'


Subh gibi sâdık olduğum gam-ı aşkında ben

Gün gibi rûşen durur ey mâh-ı tâbânım sana


Ey ay gibi parlayan sevgilim! Benin sana karşı, aşkının yolunda sabah kadar sâdık olduğum, (doğrusu) gün gibi âşikârdır


Dün rakîbin cevrini men' eyledin ben hastadan

Eyledi te'sir gûyâ âh u efgânım sana


Dün rakiplerimin, aşkının hastası olan bana yaptıkları eziyetleri meneyledin Galiba âh ve feryatlarım sana tesir etmiş!


Zahm-ı hicrân şerhi çün mümkün değildir dostum

Sîne-çâkinden haber versin girîbânım sana


Dostum! Anlaşılan o ki (bağrımdaki) ayrılık yarasının şerh etmek mümkün görünmüyor (Bari) açık duran şu yakam, (aşkından dolayı) göğsümdeki (şerha şerha olmuş) yarıkları sana göstersin (de insafa gel!)


Eyleme gönlün gözün cevr ile Avnî'nin harâb

Dürr ü gevherler verir bu bahr ile kânım sana


(Sevgilim!) Eziyetlerinle Avnî'nin gözlerini ve gönlünü harap etme! Zira bu deniz (gibi coşkun gözlerim) , sana inciler; bu maden ocağı (gibi gönlüm) de mücevherler sunar




Avnî (Fatih Sultan Mehmet Han)


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.