ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Edebiyat / Dil Bilgisi (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=658)
-   -   Kompozisyonun Tanımı (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=375871)

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 05:51 AM

Kompozisyonun Tanımı
 
"Kompozisyon" kelimesi, dilimize Fransızcadan girmiştir. Bu kelime, sadece edebiyat için değil, bütün güzel sanatlar için bir eser meydana getirme, tertip etme, düzenleme, anlamına gelir.
ompozisyonun Tanımı[/url]
Toplumu, insanları yücelten, insan yığınlarını kalabalık durumundan cemiyet durumuna yükselten "söz"dür. Sözün bu kudreti, ifade sanatı ile ortaya çıkar. Sözleri, yazıları ile toplumları sarsanlar, onları etkileyenler, çığır açanlar kudretlerini, "söz"ün sanatlı gücünden alırlar.

İfade gücünün, bireyin özel hayatında da çok önemli bir yeri olduğu tartışma götürmez bir gerçektir. Hayat yolundaki başarıların çoğu hep "meram anlatma" sanatının içinde saklıdır.

Edebiyatta kompozisyon; gözlem, bilgi, duygu, düşünce ve hayallerin güzel, etkili , plânlı bir şekilde sözle veya yazıyla anlatılmasıdır. Kelimelerin, cümlelerin, paragrafların belli bir düzene göre sıralanma işidir.

Edebiyatta kompozisyonun temel malzemesi dildir. Dil ise düşüncenin bir aracıdır. Düşünebilen bir varlık olan insanoğlu, kelimeler üretmiş ve bunların kompozisyonu ile güzel sanatların bir dalı olan edebiyatı meydana getirmiştir. Kısaca söylemek gerekirse, edebiyatın, kompozisyonun temeli dil; dilin temeli de düşüncedir. Tabiidir ki tek başına düşünce, kompozisyon için yeterli değildir. Düşüncenin yanında bilgi, gözlem, birikim, deneyim (tecrübe) gibi unsurlar da iyi kompozisyon için önemlidir. Kompozisyonu başarısız kılan en büyük etkenlerden biri, düşünceyi ayrıntılarla, kendimize has üslûpla geliştirememektir. Unutulmamalıdır ki kompozisyonda başarı, ayrıntıda ve üslûpta gizlidir.


Kompozisyon Yazarken Dikkat Edilecek Hususlar

Buluş: Kompozisyonun ilk basamağıdır. Kompozisyon yazarken zihnimizde canlanan ilk düşünceler, duygulardır. Gözlem, düşünme, okuma, araştırma buluşun ana kaynaklarıdır.

Kompozisyonda Konu: Kompozisyonda ele alınan, anlatılan düşünceler, olaylar, duygular manzumesine "konu" denir. Kompozisyon yazarken söz söylerken ele alınan konuyu iyice kavramamız, düşünceleri dağıtmamamız, konunun sınırlarını kesin olarak çizmemiz gerekir.

Ana Düşünce: "Niçin, yazıyoruz, neyi vurgulamak istiyoruz, söylemek istediğimiz şey nedir, ne anlatıyoruz?" sorularına verilecek cevaplar kompozisyonun ana düşüncesini oluşturur. Kompozisyon bir ana düşünce etrafında gelişir. Ana düşünceyi destekleyen yan düşüncelere de ihtiyaç vardır. Yazar, ana düşünceyi ortaya koyarken onu inandırıcı kılmak için tanık gösterme, örnekleme, karşılaştırma, sayısal verilerden yararlanma, tasvir, tahlil, öyküleme (hikâye etme) gibi çeşitli anlatım tekniklerini kullanır.

Kompozisyonda Plân: Konularının özelliklerine göre düşüncelerimizi düzenleyip sıralamada bazı noktaları göz önünde bulundurmalıyız. Genel olarak kompozisyonda plân üç bölümden meydana gelir: Giriş, gelişme, sonuç. Giriş yazının ilk bölümüdür. Bu bölümde ele alacağımız konunun ana hatları belirlenir. Ayrıntılara girmeden konunun özüne göre düzenlenir. Bu bölümde okuyanın konuya ilgisini çekmek kompozisyonun başarısını arttırır. Gelişme bölümü konunun gövdesidir. Daha uzundur, ayrıntılara yer verilir. Konuyla ilgili çeşitli hikayecikler verilebilir. Bu bölümdeki paragraflar birbirine zincirleme bağlanır. Hikâye, roman, tiyatro gibi olay yazılarında bu bölüme "Düğüm" bölümü de denir. Sonuç bölümü kompozisyonun bitimidir. Giriş, gelişme bölümlerinde ele alınan konunun son ve kesin yargısı bu bölümde verilir. Bu bakımdan bu bölüm giriş ve gelişme bölümlerine aykırı düşmemelidir. Kompozisyonun ana düşüncesi genellikle sonuç bölümündedir. Ancak bu durum kesin değildir. Ana düşünce giriş, gelişme bölümünde olabileceği gibi kompozisyonun bütününe yayılmış da olabilir.


Kompozisyonda Plânlama Nasıl Yapılır?

Kompozisyon "plânlama" demektir. Dolayısıyla kompozisyon yazmaya başlamadan önce yazacaklarımızın plânlamasını yapmalıyız. Bilgi toplama işini bitirsek bile hemen yazmaya başlamamalıyız. Topladığımız bilgileri amacımıza göre değerlendirmeli, bunların hangilerini yazımızda kullanıp kullanmayacağımızı bilmeliyiz. Buna, bilgileri düzenleme ya da plânlamadenir. Konuların özelliklerine göre fikirlerimizi düzenleyip sıralamada bazı noktaları göz önünde bulundurmalıyız. Bu noktalar şunlardır:

Zamana Göre PlânlamaBir olayın hikâye edilmesinde, işlerin yapılmasını anlatmada zaman, temel öge olarak ele alınır. Yazacaklarımızı oluş ve zaman sırasına göre düzenlemeliyiz. Örneğin "Atatürk Kimdir?" konusunda bir kompozisyon yazmaya çalışalım. Bu yazıyı şöyle plânlamamız gerekir:


ATATÜRK

  • Tanıtma: Atatürk kimdir?
    Çocukluğu,
    Gençliği,
    Başarıları, eserleri,
  • Milletimizin üzerindeki tesiri.
Sebep-Sonuç İlişkisine Göre PlânlamaBazı konuları sebep-sonuç ilişkisine göre plânlamak gerekir. Örneğin II. Dünya Savaşı'nı yazıyoruz.

II. DÜNYA SAVAŞI

  • Savaşın sebepleri,
    Yapılan muharebeler,
    Varsa küçük hikâyeler,
  • Sonuçları
Basitten Zora Doğru PlânlamaHerkesin bildiği bir düşünceden yola çıkılarak daha karmaşık bilinmeyen bilgilere doğru bir plânlama ile yazı tamamlanır.Örneğin "Suyun İnsan Hayatındaki Önemi" hakkında bir kompozisyon yazmak istesek yazının başında bilinen bir gerçekten hareket edilebilir. Suyun hayatımızdaki temel unsurlardan birİ oluşu, susuz hiçbir canlının yaşayamayacağı... vs. yazılabilir. Plânımızı aşağıdaki gibi yapabiliriz:


SU VE HAYAT


  • İçtiğimiz su,
    Temizlik aracı olan su,
    Enerji kaynağı olan su,
  • Medeniyetin doğup gelişmesine önemli etken olan su.
Yer Sırasına Göre Plânlama: Bir yeri, binayı, eşyayı tanıtma, tasvir etme ile ilgili konularda ayrıntıları ve düşünceleri yer sırasına göre düzenlemeliyiz, plânlamalıyız. Örneğin "Üniversitenizi tanıtın" denildiğinde sıralama, plânlama şu şekilde olmalıdır:


ÜNİVERSİTEMİZ


  • Üniversitemizin yerleşim durumu,
    Tarihçesi,
  • İç bölümleri, derslikleri, idare odaları...vs
Kompozisyonda BaşlıkBaşlıksız kompozisyon olmaz. Yazımızı bitirdikten sonra yazımıza konuya ve ana düşünceye uygun başlık konulmalıdır.

Sayfa Düzeniİyi bir kompozisyonda içerik (muhteva) kadar yazının okunaklı olması, sayfanın düzeni, kâğıdın temizliği de önemlidir. Kurallara uygun olarak düzenlenmiş, özenle yazılmış bir yazı insanda okuma isteği uyandırır. A-4 boyutundaki çizgisiz kağıda yazılacak bir kompozisyonda, yaklaşık olarak üstten 3 cm, sağdan 3 cm, alttan 2,5 cm, soldan 1,5 cm. boşluk bırakılmalıdır. (Bu ölçüler kesin değildir, değişebilir. Yazının uzunluğu veya kısalığına göre ölçülerde değişiklik yapılabilir.)
(Aşağıdaki tabloya bakınız)
Örnek Kompozisyon Kâğıdı

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

Başarılı Kompozisyon Yazmanın Kuralları
  • İyi kompozisyon yazmak için çok okumalı, iyi düşünmeliyiz.
    Yazı okunaklı, kâğıt temiz ve düzgün olmalı.
    Kompozisyona girerken konu hemen belirtilmeli, sınırlanmalı.
    Konu paragraf paragraf işlenmeli
    Konu ile ilgili sağlam düşünceler bulunmalı.
    Yardımcı düşünceler ana düşüncenin etrafında dönmeli.
    Düşünceler birbirini tamamlamalı.
    Konu dışına çıkılmamalı, Konunun bütünlüğünü bozacak gereksiz düşüncelerden sakınılmalı
    Açıklama ve ayrıntıya konuya girdikten sonra yer verilmeli.
    Uzun cümlelerden kaçınılmalı, ifade hatası yapılmamalıdır.
    Yalın, özlü cümleler kullanılmalı.
    İlgi çekici söz ve düşünceler bulunmalı.
    Giriş, gelişme, sonuç bölümlerine dikkat edilmeli.
    Noktalama işaretleri yerli yerinde kullanılmalı, noktalama, imlâ hatası yapılmamalıdır.
  • Önce iyi düşünülüp kaleme alınan yazı sonra incelenip en sonunda düzeltilmelidir.
Öğrencilerin imtihan kağıtlarını okuyorum. Çoğunda bir yığın bilgi var. Fakat konu ile ilgisi yok ve karma karışık. Kompozisyon işte bunların zıddıdır. Çeşitli konularda düzensiz bir yığın bilgiye sahip olmak yeterli değildir. Öğrenci herhangi bir konuda lüzumlu ile lüzumsuzu seçebilmeli, fikirlerini bir sıraya koymasını öğrenmelidir.

Karışık bir taş, demir ve cam yığını bir araya geldi mi bir mimarî eseri vücuda gelmez. Yapı için elbette buna benzer malzemeye ihtiyaç vardır. Fakat mimarî, her şeyden önce bir düzendir. Her taş bir plânın içinde yerli yerine konulunca bina göklere yükselir ve bir saadetin şarkısını söyler.

Batı dillerinden alınma kompozisyon kelimesi, çeşitli şeylerin düzenli olarak bir araya getirilmesi mânâsını taşır ve çeşitli sahalarda, musikide, resimde, mimarîde ve edebiyatta kullanılır. Kelimenin çeşitli sahalardaki tatbiki de gösteriyor ki kompozisyon; muhtevadan, yahut malzemeden ziyade, onların bir araya getirilişi ile ilgilidir ve bu çok mühim bir şeydir.

Tabiat ile hayat, insanoğlunun şekil vererek güzel ve faydalı eserler vücuda getirebileceği muazzam bir malzeme deposudur. Resim mi yapmak istiyorsunuz? Dünyada renkten ve boyadan çok ne vardır? Hakikî bir ressam konu bakımından da bir sıkıntı çekmez. Bütün tabiat ve hayat işlenecek konu ile doludur. Mühim olan, herhangi bir konu etrafında bir renk kompozisyonu vücuda getirmektir.
Sanatçının tabiata ilâve ettiği şey, yeni bir düzendir.

Sesler, taşlar, kelimeler ve fikirler için de durum aynıdır. Dünyada bir yığın çalgı âleti bir ses çeşidi vardır. Bunları gelişigüzel bir şekilde bir araya getirirseniz, sadece gürültü çıkarmış olursunuz. Mûsiki çeşitli sesler arasında güzel bir düzen kurmaktır. Yahya Kemâl, şiiri bir "kelimeler istifi" olarak tarif eder. Güzel bir mısrada, kelimelerin yerlerini değiştirdiniz mi, derhal büyüsü kaybolur.
Öğrencilere çeşitli örnekler vererek dizi, sıra, istif veya düzenin ehemmiyetini anlatmak lâzımdır. Düşünce karışıklığının önüne ancak böyle geçebiliriz.

Aslında her insan duyar, düşünür ve etrafında olanları fark eder. Fakat bunlar bizim içimize karmakarışık olarak girer. Her insan bir duygu, düşünce ve intiba deposudur. Konuşur veya yazarken, içinde bulunulan duruma göre bu depodan bazı şeyler seçer, cümle hâline getirir. Eğer onlar arasında bir bağ kuramazsak yazılan veya konuşulan şeyler, başkalarına saçma gelir. Saçmak ile ilgili saçma kelimesi, düzenin zıddıdır. Nazım, nizam, tanzim, muntazam kelimeleri de birbirinin akrabasıdır. Tanzim edilmiş her şeyde nazm (şiir)a yakın bir taraf vardır. Bir manav dükkânı veya bir vitrin tanzim edilince göze güzel görünür.

Nizam deyince akla asker veya ağaç dizisi gibi basit bir düzen gelmemelidir. Tabiatın yarattığı canlı varlıkları, nebat veya hayvanları yakından incelersiniz, teferruatına kadar işlenmiş bir nizam görürsünüz. Çiçek, kelebek, kuş, balık hatta bazı madenlerdeki renk ve şekil âhengi hayret vericidir. Bütün varlık açık veya gizli bir nizama dayanır. "güneş manzumesi" "yıldızlar cümlesi" deyimleri bir gerçeğe tekâbül eder. İlim kâinatın nizamını keşfe çalışır. Öğrencilerde nizam fikrini uyandırmak için ilimlerden de faydalanılabilinir.

Sosyal hayatta nizamın ehemmiyetini gösteren aktüel bir konu vardır: Trafik! Vasıtalar düzenli bir şekilde hareket ederse caddelerde hiçbir karışıklık olmaz. Hayat canlı bir şekilde akar gider. Düzene uymayanlar tarafından yol tıkanırsa herkesin canı sıkılır. Fakat insan, kafasının içinde bir nizam tesis edemezse dışarıda onu nasıl kurabilir? Kompozisyon derslerinin gayesi, öğrencilerin kendi düşünce ve duygu dünyalarına bir çekidüzen vermektir. Köpekler bir paçavra buldular mı didik didik ederler. Bazı öğrencilerin yazıları bende bu intibaı uyandırır. Bundan dolayı kompozisyon derslerini insan olmanın başlangıcı sayarım.

Prof. Dr. Mehmet KAPLAN

İmla ve Noktalama Çalışmaları
Noktanın kullanıldığı yerler
  • Cümlenin sonuna konur: Sakarya Üniversitesine kaydoldum.
    Kısaltmanın sonuna konur: Prof. Dr. (Profesör doktor) Mah. (Mahalle) T. C. Ancak bazı kısaltmalarda nokta kullanılmaz: T B M M , T D K (Türk Dil Kurumu), Kg (kilogram)
    Sayılardan sonra sıra bildirmek için konur: (Sıra sayı sıfatlarında) 3. (üçüncü) 2. Sokak (ikinci sokak)...XIV. yüzyıl (on dördüncü yüzyıl) II. Murat
    Tarihlerin yazılışında gün, ay, yılı gösteren sayıların arasına konur: 26.07.1960

    Dikkat: Tarihlerde ay adları yazıyla da yazılabilir. Bu durumda ay adlarından önce ve sonra nokta kullanılmaz: 19 Mayıs 1918

    Saat ve dakika gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur: Okula 9. 15'te gideceğim.
    Gruplara ayrılarak yazılan büyük sayılarda gruplar arasına konur: 26.250.985
  • Bibliyografik künyelerin ve bilgilerin sonuna konur: Prof. Dr. Mustafa Özkan,Tarih İçinde Türk Dili, Filiz Kitabevi, İstanbul.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.