ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Tarih / Coğrafya (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=656)
-   -   İz Bırakanlardan--≫ Malcolm X (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=375638)

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 05:20 AM

İz Bırakanlardan--≫ Malcolm X
 
Malcolm X
z bırakanlardan--> MALCOLM X[/url]

19 Mayıs 1925’te bir zenci papazın oğlu olarak Nebraska eyaletinin Omaba şehrinde dünyaya gelen Malcolm X, Müslümanlığı kabul ettikten sonra Malik el Şahbaz adını aldı. Çocukluğu açlık, yokluk, üzüntü ve sıkıntı içinde geçti. O doğduktan kısa bir süre sonra ailesi Michigan'ın Lansing şehrine göç etti. Altı yaşındayken ırkçı Amerikalıların kurduğu Ku Klux Klan'cılar tarafından evleri yakıldı. Malcolm X, yıllar sonra yangın olayını şöyle anlatmıştır:
"İtfaiye geldi, fakat yanan evimizi kurtarmak için hiçbir yardımda bulunmadı. Yangına bir damla su sıkmadı. Baba evimizi yakan ateş, hâlâ aynı şiddetle yüreğimi yakmaktadır."
Malcolm'un babası, çoluk çocuğunu geçindirmek için ufak bir dükkân açmıştı. Çok geçmeden cesedi, kafatası tanınmayacak ölçüde ezilmiş durumda, bir tramvayın altında bulundu. Bu iki olay, küçük Malcolm'un hayatında derin izler bırakmış, büyüdüğünde Müslümanlığı kabul etmesinde ve beyazlara karşı savaş açmasında önemli rol oynamıştı.

Sevgiyi ilk defa ıslahevinde gördü

Babalarının ölümünden sonra aile, açlık ve sefalet yüzünden dağıldı. Malcolm ve erkek kardeşleri geceleri sokağa çıkarak bulabildikleri öteberiyi çalmakla karınlarını doyurmaya başladılar. Bazen yakalanıyor ve beyazlardan dayak yiyorlardı. Sonunda Malcolm bir ıslahevine verildi. Hayatında ilk olarak burada sevgi ve anlayış gördü, ıslahevinin beyaz bir Amerikalı olan müdiresi onu öbür çocuklara karşı koruyordu. Burada bulunan beyaz çocuklar da, zenciler konusunda tıpkı büyükleri gibi düşünüyorlardı. Bu yüzden de küçük Malcolm, her gün saldırıya uğruyor ancak müdirenin yardımıyla onlardan kurtulabiliyordu.
Daha sonra Malcolm X, müdire tarafından, ıslahevinin yanındaki ortaokula yazdırıldı. Kısa süre içinde zekâ ve çalışkanlığıyla dikkat çeken Malcolm, sınıfının birincisi oldu.


Kirli işlerde bile dürüsttü

Fakat, bu durum öbür çocukların, hatta öğretmeninin düşmanlığını kazanmasından başka bir işe yaramadı. Son sınıftayken kendisine ne olmak istediğini sorduklarında, "hukukçu olacağım" diyordu. Ama konuştuğu herkes ona, avukatlığın bir zenci için uygun olmadığını, kendisine demircilik, marangozluk gibi bir meslek seçmesini öğütlüyorlardı.
Malcolm X, istediği mesleği elde edemeyeceğini anlayınca, öğrenimini yarıda bırakarak New York'a gitti. Burada karanlık işler çeviren adamlarla tanışarak, onlar arasında da işe yarar, becerikli ve güvenilir bir kimse olduğunu gösterdi. Çok dürüst ve sadık olduğundan, yaptığı hiçbir işte hile yoluna sapmaz, elde ettiği bütün parayı son kuruşuna kadar teslim ederdi.


Çete reisliğinden Malcolm X’e

On sekiz yaşına girdiğinde, "Koca Kızıl" lakabıyla kendine hatırı sayılır bir ün sağlamıştı. Artık o, emrinde beş-altı adam çalıştıran bir çete reisiydi. Afyon ve eroin gibi malları alıp satıyor, ahlâk düşkünü beyazları zencilerin barlarına, gizli fuhuş yuvalarına götürüyordu. Malcolm X, hayatının bu kirli döneminin özelliklerinden söz ederken şöyle diyordu:
"En iyi müşterilerim papazlar, güvenlik mensupları, toplumsal yardım işlerinde çalışanlar ve başkalarının hayatlarını yönetmekte büyük rolleri olan önemli kişilerdi."
Şimdi geliri ayda birkaç bin doları geçmekteydi. Polise bol bol rüşvet vermesine rağmen, sonunda yakalanıp hapse atılmaktan kurtulamadı. Ancak bu hapis hayatı onun yaşantısında köklü bir değişikliğin başlangıcı olacaktı. 1947 yılında, cezasını çekerken tanıştığı bir Müslüman tutuklunun etkisiyle İslâmiyet’i kabul etti. O günden sonra da yaşadığı kötü hayatı bırakarak, kendisini Müslüman zencilerin davasına adadı.

Zenci Müslümanlar’ın savunucusu

Malcolm X ya da Müslüman olduktan sonraki adıyla Mâlik el Şahbaz, 1946-52 yılları arasında hayatını hapishanelerde geçirdi. 1962 yılına kadar da, Amerika'da zenci Müslümanların önderi olan Elijah Muhammed'in en yakın adamı ve eylemin en etkili konuşmacısıydı. Fakat 1962'den sonra İslâmiyeti iyice öğrenmiş, Elijah Muhammed'in peygamberlik iddiasına ve ırkçılığına karşı çıkmıştı.
1964 yılında hacca gitti. Orada dünyanın her yanından gelen Müslümanlar’la görüşüp tanışarak, bütün beyazların Amerika'dakiler gibi olmadığını öğrendi. Tunus, Cezayir gibi birçok Müslüman ülkelerini dolaştı. Amerika'ya döndüğünde şunları söylüyordu: "Ben ırkçıydım ve İslâmiyet’i ancak o şekilde benimsemiştim. Fakat Hz. Muhammet ve Hz. İbrahim'in yaşadıkları kutsal ülkeleri ziyaret ettikten sonra şimdi gerçek bir Müslüman oldum. Artık ırkçı değilim."


Koruduğu insanların kurşununa hedef oldu

Irkçılığı reddetmesi, beyaz ve zenci Hıristiyanların yanında Elijah Muhammed'in de düşmanlığını kazanmasına yol açtı. Hac dönüşünden kısa bir süre sonra 1965 yılında New York'ta bir salonda hayatını adamış olduğu bu toplum için konferans verirken, kendisine sekiz adım uzaklıktan ateş edilerek öldürüldü... Malcolm X'i, Elijah Muhammed'in öldürttüğü ileri sürülüyordu. İkisi arasında 1964 Mart’ından beri süregelen çatışmaları bilenler, bu suikastın Elijah Muhammed taraftarlarınca düzenlendiği kanısındaydılar. Amerikan zenci Müslüman hareketinin “öncüsü” bu söylentileri yalanlamak için yaptığı basın toplantısında:
"O çok konuşuyordu, cezasını buldu!" demiştir. Bu söz bile, Elijah Muhammed'in suikast olayındaki payını göstermek için yeterli bir kanıttır.
Malcolm'un naaşı cenaze evinde yirmi iki bin kişinin ziyaret etmesinden sonra, Amerika'da yaşayan Arabistanlı birisi tarafından İslami şartlarda toprağa verildi.

Karın tokluğuna eşitlik için çalıştı

“Malcolm yoksul öldü!” başlığını atıyordu gazeteler. 12 yıl boyunca sadece karın tokluğuna, hiçbir maaş talep etmeden durmak bilmeyen bir enerjiyle çalıştı Malcolm.
Malcolm, eğitim görmemişti ve herhangi bir konuda uzman değildi. Ama samimi idi. Ve bu samimiyet, onu bu mücadelede yeterli kılıyordu. Malcolm'un adalet, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik için verdiği mücadele, onun şehadetiyle yeni bir boyut kazandı. Malcolm çok iyi bir hatipti. Ama şehadeti ile gerçekleştirdiği hitap, vefatının 42. yılında dahi hayattayken gerçekleştirdiği hitaptan çok daha yaygın ve etkili olmuştu.

*alıntı* moral dergisi


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.