ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   İslami Yazılar & Hikayeler (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=320)
-   -   İstemekte Zillet Vardır (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=371925)

Prof. Dr. Sinsi 08-01-2012 10:08 PM

İstemekte Zillet Vardır
 

İstemekte zillet vardır



Zillet; aşağılık, horluk, hakirlik anlamlarına gelir. İnsan, sadece Allahü teâlânın huzurunda, kendini böyle aşağı, hakir görür. Yaratanının huzurunda kendini aşağı görmesi, insanı aziz eder, yükseltir. Çünkü ibadet, züll ve zillet demektir. Yani, insanın Rabbine, mabuduna, hakir olduğunu, aciz, muhtaç olduğunu göstermesidir. Bu da, her aklın, nefsin ve âdetlerin güzel ve çirkin dediklerine uymayıp, Allahü teâlânın güzel ve çirkin dediklerine teslim olmak, Onun gönderdiği Kitaba ve Peygamberlere inanmak ve bunlara tâbi olmak demektir.

Allahü teâlâya iman eden, Onun emirlerine boyun eğen, başını secdeye koyan aziz olur. Kendi nefsine, kendisi gibi aciz olan insanlara boyun eğen, onların huzurunda eğilen, dünyalık ele geçirmek için onlara yaltaklık eden bir kimse ise, zelil olur, hakir olur.

Tezellül, bayağılık, kendini aşağı tutmak yani zillet demektir. Tezellül, kötü bir huydur ve haramdır. Bir günlük yiyeceği, içeceği olan bir kimsenin, başkalarından yiyecek, içecek, para istemesi, dilenmesi, tezellül olur ve haramdır. Ebu Ali Rodbari hazretleri; "Dünyayı kazanmakta nefsler için zillet, ahireti kazanmakta ise nefsler için izzet vardır. Acaba niçin insanlar, baki olan ahireti istemekteki izzetin yerine, fani olan dünyayı isteyerek zilleti seçerler?" buyurmuştur.

Herhangi bir ziyafete davet olunmadan gitmek, tezellüldür. Hadis-i şerifte; (Davet edilen yere gitmemek günahtır. Davet olunmadığı yere gitmek hırsızlık etmek olur) buyuruldu.

Fazla hediye almak için, az bir şeyi hediye olarak vermek, tezellüldür, bayağılıktır. Zaruret olmadan, herhangi bir kimseden bir şey istemek, dilenmek haramdır ve çirkindir. Zaruret ve ihtiyaç halinde mubah olursa da, istemek, o kimsenin, derecenin azalmasına sebep olur. Resulullah efendimiz, hazret-i Ömer’e hediye olarak bir şeyler göndermişti. Hazret-i Ömer ise, bunları almayıp geri gönderdi. Karşılaştıkları zaman Peygamber efendimiz;
-Niçin almadın? Diye sual etti. Hazret-i Ömer;
-Ya Resulallah, “En hayırlınız, kimseden bir şey almayandır” buyurmuştunuz, bunun için almadım deyince, Resulullah efendimiz;
-O sözüm, isteyip de almak içindi. İstemeden gelen şey, Allahü teâlânın gönderdiği rızıktır buyurdu. Bunun üzerine hazret-i Ömer;
-Allahü teâlâya yemin ederim ki, kimseden bir şey istemeyeceğim ve istemeden gelen her şeyi alacağım dedi.

Peygamber efendimiz, bir hadis-i şeriflerinde de; (Aç olan veya bir şeye muhtaç olan, kimseden istemeyip, Allahü teâlâdan beklerse, Allahü teâlâ, ona bir senelik rızık kapıları açar) buyurmuşlardır.

Eshab-ı kiramdan Ebu Said Hudri hazretleri, başından geçen bir hadiseyi şöyle nakletmektedir:
“Bir gün annem beni Resulullah efendimizden bazı şeyler istemem için gönderdi. Resulullah efendimizin huzuruna varıp oturdum. Mübarek yüzünü bana çevirerek ; (Kim sahip olduğu şeye kanaat ederse, Allahü teâlâ onu başkasına muhtaç etmez. Kim çirkin şeylerden sakınırsa, Allahü teâlâ onu iffetli eyler. Kim sahip olduğu şey ile yetinirse, Allahü teâlâ ona kâfidir. Kim bir ukıyelik miktarında bir şeye sahip olduğu halde, başkasından bir şey isterse, devamlı isteyici olur) buyurdu. Ben kendi kendime falan devemiz bir ukıyeden daha iyidir dedim. Hiçbir şey istemeden Resulullah efendimizin huzurundan kalkıp gittim.”

Mevlana Celaleddin-i Rumi hazretleri, başkalarından bir şey istemeyi talebelerine yasak eder ve; "Başkasına el açıp bir şey isteyen, bizim talebemiz değildir. Ona dünyada da ahirette de şefaat etmeyiz ve ondan uzak dururuz. Biz, talebelerimize daima vermeyi, ihsan ve ikramlarda bulunmayı, herkese karşı tevazu üzere bulunmayı, tatlı sözlü, güler yüzlü olmayı tavsiye ediyoruz. El açıp istemek bizim yolumuzda yoktur" buyururdu.

Abdullah el-Harraz hazretleri de, her zaman talebelerine; "Bizim yolumuz fütüvvettir yani cömertliktir, vermektir. Kimseden bir şey istemek değildir" buyururdu.

Avusturyalı Cecilla Cannoly, araştırmaları neticesinde Müslüman olup Reşide ismini alan bu hanım;
“İslamiyet’te en çok beğendiğim şey, dualardır. Çünkü, hıristiyanlarda dualar, Allahü teâlâdan hazret-i İsa vasıtasıyla, servet, mevki, itibar vesair gibi dünya varlıklarını istemek için yapılır. Halbuki, Müslümanlar dua ederken, Allahü teâlâya şükranlarını arz ederler ve bilirler ki, onlar dinlerine ve Allahü teâlânın emirlerine riayet ettikleri müddetçe, Allahü teâlâ, onlara muhtaç oldukları her şeyi, onlar istemeden, verecektir” demektedir.

Yahya bin Muaz-ı Razi hazretleri buyurdu ki:
“İnsanı Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeyleri aramakta, istemekte, kişiler için zillet, ahireti aramakta, istemekte ise izzet vardır. Yok olacak şeylerin peşinde koşarak zillete düşmek, ebedi olanı terk edip, kendisini izzete ulaştıracak şeyleri terk edene ne kadar çok şaşılır.”

Ebu Osman Hiri hazretleri de; "Dünyayı sevmek, Allah sevgisini kalbden götürür. Allahü teâlâdan başkasından korkmak, Allah korkusunu kalbden çıkarır; Allah'tan başkasından istemek, Allahü teâlâya olan ümidi kalbden uzaklaştırır" buyurmaktadır.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.