![]() |
Alay Etme Ve Hafife Alma
Alay Etme Ve Hafife Alma İnsanlar tabiatları gereği, birisi kendilerine kötülük yaptığında hemen kızıverirler. Bizlerin; genel olarak İslam gölgesinde, özellikle de Allah'a davet alanında, alay ve hafife alınma gibi benzeri kötülükleri hesaba katarak göğüslemeye ve nefislerimizi terbiye etmeye ihtiyacımız vardır. Bu husus değerimizden hiç bir şey eksiltmez. Resulullah (a.s.), bu konuda bizim için en güzel örnektir. Zat'ı Risaletleri, müşriklerin nice ithamlarıyla, alay ve hakaretleriyle karşı karşıya geldi. Yalancılıkla, sihirbazlıkla, delilikle ve tefrikacılıkla itham edildi. Fakat O, bu nedenlerle onlardan yüz çevirmedi ve bununla birlikte, yılmadan, usanmadan davetine devam etti. Üstelik onlar için Allah'a şöyle yalvarıyordu: "Rabb'im! Kavmime hidayet et. Çünkü onlar bilmiyorlar." Bu hikmetli ve uygun üslupla bir çok kilitli kalpleri açıp fethetmeye muvaffak oldu. Yüce Allah ne doğru söylemiş: "Allah'a davet eden, salih amelde bulunan ve 'gerçekten ben müslümanlardanım' diyenden daha güzel sözlü kimdir?" İyilikle kötülük eşit değildir. Sen, en güzel olan tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dostun oluvermiştir. Buna da, sabredenlerden başkası kavuşamaz. Ve buna, büyük bir pay sahibi olanlardan başkası da erişemez. Allah'a davet eden kimse, bu hususlarda kesinlikle kendine kızma-malıdır. Davetçi insanların alayları, küçümsemeleri, eğlenmeleri ve hakir görmeleri karşısında hemen onlardan yüz çevirmeleri ve bütün bunlar, davet sahasında çalışmaktan vazgeçirerek oturmasına sebep olmamalıdır. Bu konuda Şehid İmam'ın aydınlatıcı şu sözünü her zaman hatırımızda tutmalıyız: "İnsanlarla ilişkilerinizde bir ağaç gibi olunuz. Onlar ağaca taş atarken, ağaç onlara meyva sunmaktadır. Mustafa Meşhur |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.