![]() |
Evlilik İbadettir
Evlilik İbadettir Dünya hayatına gönderilişimizin sebebi, Allah'a ibadet etmek içindir. Bu durumda, Allah'a yaklaşarak, O'na itaat edip ibadet etmemize yardımcı olan hayatımızın her anı ve her işi ibadete dönüşmüş olur. Mesela: Yemek, içmek, spor yapmak, ilim edinmek, evlenmek ve çocuk terbiye etmek gibi dünyevi faaliyetlerimizde Allah'ın rızasını arayıp, gazabından konmuyorsak, bütün bunları ibadete dönüştürmüş oluruz. Öyle ise, evlenecek olan müslüman eşlerin, evlenme işlemlerine, kendilerine Allah'ın rızasını ve sevabını kazandıran bir ibadet gözü ile bakmalıdırlar. Bunun için eşler, evlilik hayatiyle ilgili İslâm'ın emrettiği hakları, ödevleri, ahlaki terbiye ve prensipleri öğrenip karşılıklı olarak bunları yerine getirmek mecburiyetindedirler. Evlilik hayatlarında Allah'a itaat ve O'na karşı takva üzere bulunmak hususunda birbirlerine yardımcı olmaları gerekir. Allah'ın Resulü bu konuda ne doğru söylemiştir: "Allah rahmet eylesin o erkeğe ki, gece namaza kalkar ve ailesini de uyandırır, şayet kalkmazsa uyandırmak için yüzüne su serper. Yine Allah rahmet eylesin o kadına ki, gece namaza kalktığında namaz için kocasını da kaldırır, şayet kalkmazsa kaldırmak için yüzüne su serper." |
Evlilik İbadettir
Evlilik, Karşılıklı Bir Güvendir İki eş arasında güven arttıkça o nisbette birbirlerine karşı hiç bir şüphe ve kötü düşünceye yer vermeden, huzur ve emniyet içerisinde yaşarlar, haklarında yapılan iftira ve gevezeliklere aldırış etmezler. Böyle bir huzur ve mutluluk, ancak Allah'ın takvasının gölgesinde yaşayan, gizli ve açıkta Allah'ın murakabesinde olduğunu düşünebilen eşlerin hayatında gerçekleşebilir. Bu ruhi seviyede yaşayan eşler, gıyaplarında, aralarında uzun zaman geçse bile eşinin Allah korkusunu taşıdığı için, kendisinden başkasına asla meyil etmeyeceğine, haysiyet ve namusunu koruyacağına emin olurlar. Bu güven gölgesinde, ins ve cin şeytanlarının aralarına girmesine yol vermeyecek şekilde yaşamaya devam ederler. |
Evlilik İbadettir
Evlilik Bir Ortaklıktır Yöneticisi Erkektir Evlilik hayatında mutluluk ve istikrarın sağlanması; karşılıklı yardımlaşmalarına, işlerini müşavere ile yürütmelerine ve ortaklık hayatının esaslarına dayanır. Ancak, aile şirketinin sorumlusu erkektir. İdarecililk yetkisi ve nihai karar erkeğe aittir. Bu vazife taksiminde herhangi bir dengesizlik meydana gelirse ailede saadet ve istikrar diye birşey kalmaz. "Erkeklerin kadınlar üzerinde bulunan hakları gibi, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır. Erkeklerin, kadınlar üzerinde (ki hakları), bir derece fazladır.." "Erkekler, kadınlar üzerine yöneticidirler. Çünkü Allah kimini kiminden üstün kılmıştır. Ve çünkü erkekler (kadınlara) mallarından harcamaktadırlar." İşte böylece İslami sınırlar ve prensipler dahilinde aile ortaklığı ve bu ortaklığın beraberinde aile bütçesi ve işlerinin düzenli şekilde yoluna girmesi sağlanacaktır. Bu aile israf ve cimriliğe yer vermez. Kanaat ve hoşgörüyü elden bırakmadığı gibi, dünya hayatının lezzetler ve zevkler dünyası olmadığına da inanır. Nitekim aylar geçerdi de yemek pişirmek için Resulullah (a.s.)'ın hanelerinde ateş yanmazdı. |
Evlilik İbadettir
Evlilik, Bir Sorumluluk Ve Emanettir Eşlerden herbirinin, evlilik hayatındaki yüklendikleri emanet ve sorumluluğun derecesini anlayabilmeleri için: "Hepiniz çobansınız, her çoban sürüsünden sorumludur. Öyle ise herkes, Allah'ın kendisini üzerine çoban olarak tayin ettiği maiyetinin haklarına riayet etme hususunda Allah'tan korksun." haberine kulak vermeleri yeterlidir. "Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi bir ateşten koruyun ki, onun yakıtı, insanlar ve taslardır..." Allah Rasulü de şöyle buyurmaktadır: "Sizin en hayırlınız ailesine en iyi davranandır. Ve sizden ailesine en hayırlı olanınız da benim." Ancak aile haklarını koruma ve onlara karşı görevlerimizi yerine getirme hususunun, İslami ölçülere uygun olması lazımdır. Çoğu kez aile fertlerinden biri hastalandığı zaman, tedavi edilip iyileşmesi için gösterilen gayret ve titizlik; Allah'a kulluk görevlerinden birini ihmal etitiğinde veya İslam'ın prensiplerine ters düşen bir harekette bulunduğunda bu manevi hastalıktan kurtarılması için gösterilmiyor. Oysa, bu ikinci hastalık birinci hastalıktan daha önemli olduğundan tedavisine de daha fazla önem ve öncelik göstermek gerekir. Mustafa Meşhur |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.