![]() |
Alevi Kardeşlerimizi İslam Birliğine Davet Ediyorz
Hazret-i Ali ile bazı sahabeler arasındaki ihtilâf, Hazret-i Osman'ın katillerinin cezalandırılmasından kaynaklanmış ictihad farklılığıdır. Hazret-i Ali ve aynı görüşte olanlara göre, Hazret-i Osman'ın katli ile çıkan fitne (isyan) henüz bastırılmamış ve kontrol altına alınamamıştı. Katiller isyancıların arasında olduğu için, evvelâ isyanın bastırılıp kontrol altına alınması ve sonra katillerin cezalandırılması görüşünde idiler. Karşı görüşte olanlar ise, derhal cezalandırılmalarını istiyorlardı. Aksi halde fitneler önlenemezdi. Ayrıca, kısas, Allah'ın emri olup ertelenemezdi. Acaba hangi taraf haklı idi? Bu soruyu ellerim titreyerek yazdım. Bizler, Peygamberimizin en güzîde sahabelerini yargılamaya kalkışmayalım. Günahlarımızı unutarak, haddimizi aşarak ve saygısızlık ederek Hazret-i Ali'yi, Hazret-i Zübeyr'i, Hazret-i Talha'yı, Hazret-i Âişe'yi ve Hazret-i Muaviye'yi birer suçlu gibi karşımıza dikerek yargılamaya kalkıştık ise, Allah'a çok tevbe edelim ve ayrıca o sahabelerin rûhâniyetlerinden özür dileyelim. Bazı kişilerin başlattığı Hazret-i Ali taraftarlığı zamanla bir mezhebe dönüştü. Hazret-i Ali karşıtı sahabelere hakaret, ibadet gibi benimsendi. Bununla yetinilmeyip mâkabline(geriye)doğru işletildi ve Hazret-i Ebûbekir ile Hazret-i Ömer'e de dil uzatıldı. Hazret-i Ali sahabelerden biriyken, Peygamberimizi de aşan kişiliğe getirilmeye çalışıldı. Kerbelâ faciasına gelince, Peygamberimizin kucağında büyüyen Hazret-i Hüseyin'in ve yakınlarının vahşice şehid edilmelerini nefretle kınıyoruz. Ancak, Kerbelâ katliâmında Yezid ve İbn-i Zeyyad ne derece suçlu ise, Hazret-i Hüseyin'e biat edip ısrarla Harem-i Şerîf'ten Kûfe'ye dâvet edenler ve sonra Kerbelâ'da yalnız bırakanlar da o derece suçludurlar. Dinimizde mâtem diye bir şey yoktur. Ölenlerin arkasından bağırıp, çağıranlara ve üstünü başını yırtanlara Peygamberimiz lânet etmiştir. Zincir ve sopalarla kişinin kendini yaralayıp, kan akıtması sevap değil, dalâlettir. Alevî kardeşlerimizi Allah rızası için Kur'an'a ve İslâm birliğine dâvet ediyorum. Özellikle Tevbe Sûresinin 100. ve Fetih Sûresinin 18. âyetlerini dikkatlice incelemelerini ve Allah'ın kendilerinden razı olduğunu bildirdiği sahabelere dil uzatmamalarını rica ediyorum. kaynak;Kur'an' da Bir Nur Fatiha Suresi kitabından alıntıdır. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.