ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   İslami Yazılar & Hikayeler (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=320)
-   -   Kurb (Allah'a Yakınlık) (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=369898)

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:33 AM

Kurb (Allah'a Yakınlık)
 

KURB (ALLAH'A YAKINLIK)

Allahu Teâlâ, peygamberi Hz. Muhammed'e (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
"Secde et de rabbine yaklaş.
Hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur: "Kulun rabbine en yakın olduğu an, secdede olduğu zamandır.
Secde eden kimse, kendisine secdelerin tadı tattırıl-dığı zaman Allah'a yakın olur; çünkü bu durumda kul, secdesiyle, kâinatta var olmuş ve olacak bütün varlıkları kalbinden silerek, yüce Allah'ın azameti önünde secde etmektedir.
Bir tanesi şöyle demiştir: "İlahi huzurda durduğumda, 'Yâ Allah, yâ rabbi! şeklinde hitap etmek bana dağlardan daha ağır geliyor." Kendisine, "Niçin?" diye sorulunca, şu cevabı vermiştir: "Çağırmak, perde arkasından
45 el-Alak 96/19.
46 Müslim, "Salât", 215; Ebû Dâvûd, "Salât", 147-148; Nesâî, "Tat-bîk", 78.......
ve huzurda olmayana yapılır. Sen hiç, aynı mecliste olanların birbirini çağırdığını gördün mü?"
Gerçekten bunlar, birtakım manevî işaretler, güzel düşünceler ve ince mânalardır. Bu zâtın anlattığı, içinde ilâhî yakınlığın elde edildiği şerefli bir makamdır. Fakat onun ifadesi, mahviyet halini gösteriyor ve manevî sarhoşluğu haber veriyor.
Bu hal, manevî sarhoşluğun kendisine hâkim olması ve mahviyet halinin kuvvetinden dolayı, nefsi, ruhunun nuru içinde kaybolmuş kimsede olur. Bu halden uyanıp kendine geldiği zaman, ruh nefisten, nefis de ruhtan ayrılıp kurtulur; her biri kendi mahal ve makamına döner. İşte o zaman kul, devamlı ihtiyaç hali içinde yalvaran ve kulluk içinde olan mutmain nefsin diliyle, "Yâ Allah, yâ rabbi!" der.
Bu makamda ruh, söz etmekten uzak olgun haliyle manevî fetihleri müşahede ile meşgul olur. Bu kimse, birinciden daha kamil ve hakka daha yakındır; çünkü o, ruhunun manevî fetihler içinde tek başına olmasıyla kurbiyet makamının hakkını tam olarak korumuştur. Ayrıca o, nefsinin fakirliğini anlayıp hakka yönelme mahalline dönmesi ve ilâhî yakınlıktan aldığı feyiz sayesinde güzel kulluk vazifelerini yerine getirmiştir. Kul, nefsi ile güzel kulluk yaparken, ruhunun elde ettiği manevî haller de sürekli artmıştır.
Cüneyd-i Bağdadî (k.s) der ki: "Allahu Teâlâ, kullarının kalbine, onların kendisine yakın olduğu ölçüde yakın olur; öyleyse kalbinin neye yakın olduğuna bak!"

Ebû Ya'kûb es-Sûsî ise şöyle der: "Kul, Allahu Te-âlâ'ya yaklaşma halinde olduğu sürece, bu yaklaşmasında, yaklaştığını görmesinden kaybolmayınca, gerçekten yakın olmuş olmaz. Allah'a yaklaştığını görme halinden kurtulunca, o zaman asıl yakınlık gerçekleşir."
Bir tanesi bu mânada şunları söylemiştir:
Seni sırrımda bulunca, seslendi lisanım sana; Bir mâna için toplandık, ayrıldık aynı mânada.
Eğer yüceliğin seni saklasa benim gözümden; Aşkın bana yakın eder; seni ayırmam gönlümden.
Zünnûn el-Mısrî (rah) demiştir ki: "Allahu Teâlâ'ya yakınlığı artan herkesin gönlünde O'nun heybeti de artar."
Sehl b. Abdullah et-Tüsterî (rah), "Kurbiyet (Allah'a yakınlık) makamlarının en aşağısı haya (yüce Allah'tan utanmadır)" demiştir.
Nasrâbâdî (rah) der ki: "Sünnete uyarak marifete, farzları eda ederek Allah'a yakılığa, nafileleri yerine getirerek de Allah'ın muhabbetine ulaşılır."
Bütün hamdler sadece Allah'a aittir.

İmam Gazali.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.