ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   İslami Yazılar & Hikayeler (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=320)
-   -   Allah İçin Sevmenin Şartları (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=369771)

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:54 AM

Allah İçin Sevmenin Şartları
 



Bir muhabbetin Yüce ALLAH için olmasının ilk şartı, onun ilahi muhabbete ters bir şey için olmamasıdır. Buna göre, iki kimse arasındaki muhabbet, bir kötülüğü yapmak için olmamalıdır. Yine bu muhabbet bir dünya menfaati elde etmek, kötü arzularına ulaşmak, dünya hâlini güzelleştirmek, bir takım işlerini görmek için yapılmamalıdır. Ayrıca bu sevgi, kendisine yapılan bir iyilik veya karşılık vermek zorunda olduğu bir ihsan sebebiyle olmamalıdır; çünkü bunlar, insanı Yüce ALLAH’a ve ahiret saadetine götüren yollar değildir. Onlar, dünya malı elde etmek ve nefsin arzularına ulaşmak için kullanılan sebeplerdir. Sevgi, bu tür düşünce ve niyetlerden temiz olduğu zaman, Yüce ALLAH için sevmenin ilk adımı atılmış olur.

İnsan, sevdiği kimseyi onda bulunan güzel ahlak ve sıfatlarından dolayı sevse, bu onu ALLAH için sevme durumundan çıkarmaz ve bu Yüce ALLAH için kardeş edinmeyi zedelemez; çünkü bu sıfatlar, onda bulunan ikinci özelliklerdir. Mesela bir kimseyi güzel ahlakı, üstün edebi, hilminin/yumuşaklığının güzelliği, aklının kemali/olgunluğu, insanlara tahammül edişi ve geniş sabrı için sevmesi böyledir. Yine bir kimseyi kendisiyle bulduğu ünsiyet/yakınlık ve huzurdan dolayı yahut ALLAHu Teala’nın aralarına koyduğu ülfet/muhabbet sebebiyle sevmesi de ALLAH için sevmeyi zedelemez.

Bir kimseyi dinini zedeleyecek ve müminlerin yoluna ters düşecek şekilde sevmek; ona ait olmayan ve ondan kaynaklanmayan nimetlerden dolayı ona muhabbet etmek mümini, sevdiğini Yüce ALLAH için sevme sıfatından çıkarır.

Mesela, kendisine verilen nimet ve ihsanlarda, gördüğü iyiliklerde, nimeti vereni sevmek böyledir. Bu sevgi, kalbi nimete vasıta yapılan kimseden uzaklaştırmaz; çünkü, insan bu fıtrat üzere yaratılmıştır/kendisine iyilik edene muhabbet eder; kendisine kötülük edene de kızar. Bu sebeplerden dolayı, kendisine iyilik edene muhabbet besleyen kimse bununla günaha girmiş olmaz. Tıpkı kendisine bir kötülük edene kızan kimsenin günaha girmediği gibi. Yeter ki bu kızgınlık ona haddini aşırmasın, zulüm yaptırmasın. Bu tür sevgiler, nefsin tabii sevgileridir.

İnsan ancak Yüce ALLAH için sahip olduğu kalp sevgisiyle ve mübah dairede ALLAH için kızmasıyla faziletli ele geçirir/şerefli bir iş yapmış olur; çünkü muhabbet devamlı değişir ve yerinde kalmaz. Bir menfaat ve karşılığa bağlı bütün muhabbetler, o şey yok olunca söner gider.

Hâlbuki gerçek manada Yüce ALLAH için sevme ve kızma hâli, insanın fıtratındaki dünya menfaatine olan şeyi sevme özelliğinden ve nefiste bulunan kendisine zarar verene kızma tabiatından dolayı değişip durmaz.



Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.