![]() |
Hz. Meymûne'nin Peygamberimize Nikahlanışı
Hz. Meymûne'nin Peygamberimize nikahlanışı Asıl ismi Berre olan Hz. Meymûne, Peygamber Efendimizin amcası Hz. Abbas'ın hanımı Ümmü'l-Fadl ile Hz. Câfer'in hanımı Esmâ'nın kızkardeşi idi. Kocasının ölümüyle dul kalmıştı. Hz. Abbas, Peygamber Efendimizin onu almasını arzu ediyordu. Bu nedenle Efendimizi her gördüğünde ondan medih ve takdirde bahsederdi. Son olarak Resûl-i Ekrem Efendimiz, umre için Medine'den yola çıkıp Cuhfe'ye gelip konduğu sırada, Hz. Abbas gidip orada kendisiyle buluşmuştu. O sırada Efendimize, "Yâ Resûlallah! Meymûne bint-i Hâris, dul kaldı. Onu kendine zevceliğe kabul buyursan olmaz mı?" diye teklifte bulundu. Peygamber Efendimiz de bu teklifi kabul etti. Resûl-i Ekrem henüz Mekke'den ayrılmamıştı. Hz. Resûlullahın kendisine dünür olduğu haberini devesinin üzerinde iken alan Hz. Meymûne, "Deve de, üzerindeki de Resûlullah Aleyhisselâmındır" diyerek memnuniyet ve sevincini açıkladı. Hz. Abbas da bunun üzerine, Peygamberimizden dört yüz dirhem mehir alarak Hz. Meymûne'yi ona nikâhladı. Peygamber Efendimizin (a.s.m.), Hz. Meymûne ile evlenmesinden Kureyş müşrikleriyle arasında bulunan gerginliği bir derece yumuşatmak maksadını güttüğü de söylenebilir. Zirâ, bir müddet daha kalıp Kureyşlilerle konuşma fırsatını elde etmek için bunu vesile kılmak istediğini görüyoruz. Hudeybiye Muâhedesine göre tesbit edilen kalma müddeti üç gündü. Üç gün dolunca Efendimiz, Kureyş ileri gelenlerine şöyle bir teklifte bulundu: "İsterseniz, âilemle evlenme merasimi yapmak üzere burada üç gün daha kalayım ve teptipleyeceğim düğün ziyafetine sizi de dâvet edeyim." Fakat, Kureyş ileri gelenleri bunu kabul etmediler. Temsilci göndererek, Peygamberimizden Mekke'den çıkıp gitmesini istediler. O sırada Efendimizin yanında Medineli Müslümanların ileri gelenlerinden Sa'd bin Ubâde vardı. Kureyş temsilcilerinin Resûl-i Kibriyâ Efendimize sert konuştuklarına tahammül edemedi ve onlardan biri olan Süheyl bir Amr'a şöyle çıkıştı: "Burası ne senin, ne de babanın toprağıdır." "Vallahi, Resûlullah Aleyhisselâm buradan ancak anlaşma hükmü gereği kendi rızasıyla çıkar. Yoksa zorla çıkıp gitmez." Bunun üzerine Kureyş'in iki temsilcisi seslerini kestiler. Peygamber Efendimiz ise bu manzaraya tebessüm buyurdular. Salih SURUÇ |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.