![]() |
Masum Olma, Peygamberlerin Dışındaki Kimseler İçin
PEYGAMBERLERİN MA'SUMİYETİ Masum Olma, Peygamberlerin Dışındaki Kimseler İçin de Olur mu ? İnsanoğlunun her bir ferdinden; hata, sapma ve masiyetin meydana gelmesine maruz kaldığına göre, Peygamberlerin -Allah'ın salât ve selâmı onların üzerine olsun- dışında hiçbir kimse için masumiyet sabit olmamıştır. Ancak Şanı Yüce Allah, bazı veli kullarını, büyük günahlardan, rezilliklerden, çirkinliklerden ve masiyetlerden bir çeşit koruma ve destekleme yoluyla korumuştur. İşte bu, Yüce Allah'ın, resullerine ve nebilerine mahsus kıldığı masumiyet olmayıp veli kullarına mahsus kıldığı ilahi bir lütuftur. Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır: "Ey iman edenler! Allah'tan sakının ve peygamberi (Muhammed'e) iman edin ki (Allah) size rahmetini iki kat versin ve size, ışığında yürüyebileceğiniz bir 'nur' lütfetsin. Ve sizi bağışlasın. Allah, Gafurdur ve Rahimdir."[19] Ayeti kerimede geçen "Nur" kelimesi, insanlardan; evliyalar (= Allah'ın veli kulları), takva sahipleri ve sıddikler için olan ilahi lütfü işaret etmekte olup bu da resuller ve nebiler için olan masumiyet olmayıp bir çeşit koruma ve destekleme yoluyla olup Yüce Allah, bu ilahi fazileti; sahabelerden, Hz. Ebu Bekr (r.a), Hz. Ömer (r.a) vb. kimselere mahsus kılmıştır. Resulullah (s.a.v), Yüce Allah'ın, Hz. Ömer'in diline ve kalbine hakkı koyduğunu haber vermiş[20] ve devamla: "Nefsimi elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki, Ey; Ömer! Şeytan seni bir yolda yürürken gördüğünde, senin gitmediğin bir yolu tutup (senden) kaçıp gider"[21] buyurmuştur. Bu görüşe muhalif bazı kimseler, bir takım şahısların masumiyetini savunmuşlardır. Bu görüşün doğruluğuna dair, Kur'an'dan ve Sünnetten bir delil yoktur. Yalnız bu görüş; şek ve şüphelerin ciddiyetinden uzaktır. Buna göre masumiye hiçbir kimse için olmayıp yalnızca Peygamberler için geçeridir. Çünkü Yüce Allah, Peygamberleri, alemler için bir örne i yapmıştır.[22] Nitekim Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır: "O (Peygamberleri) emrimiz altında insanları doğru yola götüren önderler yaptık; onlara, iyi işler yapmayı, namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik. Onlar, Bize ibadet eden kimselerdendirler."[23] Peygamberlerin dışındaki -bütün insanların hata yapması mümkündür. İşte bundan dolayı İmam Malik (r.a) şöyle der: "Şu kabir sahibinin Resulullah (s.a.v)'in kabrine, işaret ederek dışında kalan, bizden görüş sahibi olanların görüşleri kabul edilirde, reddedilirde." [24] [19] Hadîd: 57/28. [20] Hz. Ömer (r, anh), olayları anlamada, çare bulmada takp edilen geliş me neticesine göre; isabetli hedeflerin tahmin ve tespitinde fevkalade kabiliyet ve sezgiye sahipti. Resulullah (s.a.v), onun bu yönünü şöyle ifade etmekedir: "Sizden Önceki ümmetlerde muhaddesler (= ilhama mazhar olanlar) vardı. (Bunlar, Peygamber olmadıkları halde hakkı dile getirirlerdi). Eğer ümmetimde bunlardan biri varsa, O da, Ömer' dir." (Buharı). Hz. Ömer (r.anh), gerek Resulullah (s.a.v)'in sağlığın da ve gerekse vefatından sonra çok isabetli teşhislerde bulunmuş ve doğru kararla- vermiştir... Rivayetlerde; Hz.Ömer (R.anh.)'ın şu doğru tespitleri, vahyin inmesine de sebep olmuştur; 1. Hz. İbrahim (a.s)'ın makamının namazgah edinmesini istemesi üzerine (Bakara: 2/125) ayeti inmiştir. 2. Hz. Peygamber (s.a.v)'in hanımlarının örtünmeleriri istemesi üzeri-ne(Ahzâb: 33/ 59) ayeti inmiştir. 3. Resulullah (s.a.v)'in hanımlarının kıskançlık etmeleri üzerine Hz. P<y-gamber (s.a.v)'in onları boşadığı takdirde Yüce Allah'ın, kendilerinin y-rine O'na güzel kadınlar vereceğini söylemesi üzerine (Tahrîm: 66/5) ayeti inmiştir. 4. İçkinİn yasaklanmasını istemesi üzerine (Mâide: 5/90-91) ayetleri inmiştir. 5. Bedir savaşında esir edilen müşriklerin öldürülmesini istemesi ücrine (Enfal: 8/67-68) ayetleri inmiştir. 6. Münafıkların reisi Abdullah b. Übey'in cenaze namazını, Resulullah (s.a.v)'e kılmamasını söylemesi üzerine (Tevbe: 9/84) ayeti inmiştir. 7. İfk olayında, Hz.Aişe'nin tertemiz olduğunu Resulullah (s.a.v )'e söyfc-mesi üzerine (Nur: 24/16) ayeti inmiştir. 8. İkİ kimsenin Resulullah (s.a.v)'e gelerek bir konuyu sarmalan üzerine bunlardan birisi Resulullah (s.a.v)'in vermiş olduğu hükmü beğenmeyerek Hz. Ebu Bekr'e giderler ve daha sonrada Hz. Ömer'e giderler. Hz.Ömer'de, 9. Resulullah (s.a.v)'in hükmünü beğenmeyen kimsenin boynunu kilıçlau-çurur. Bunun üzerine (Nİsâ: 4/65) ayeti inmiştir.. 10. Bir yahudinin, Cebrail (a.s) hakkında ileri-geri konuşmasının ardından ona verdiği cevap üzerine (Bakara: 2/98) ayeti inmiştir. 11. Yüce Allah'ın, insanı; "çamurun özünden yarattığuıı ve onun gçirdiği evreleri" işitince (Mu'minun: 23/12-14 "yapıp-yaratanlann en güzeli o-lan Allah pek yücedir" demekle, ayetin sonuna uygun sözü söylemiştir. 12. Haüz İbn Hacer el-Askalani, "nakil itibariyle bu muvafakat'ın 15'ine a-kıf olduk" diyor. Suyuti'de, "Tarihu'l-Hulefa" da, bunları, 21'e çıkarır.(ç) [21] Buharı, BedVİ-Halk 11, Fezailu's-Sahabe 6, Edeb 68; Müslim, Fezailu's-Sahabe 22 (2396); Ebu Davud, Haraç 18 (2962); Tirmizî, Menakib (3683); Müsned: 1/171, °2. Hadisin tamamı için İbn Esir el-Cezeri:nin, Camiu'1-Usul, 8/ 62'ye bakabilirsiniz. [22] Üstad Muhibbuddin el-Hatib, el-Hutut'1-Aridati li Me2hebi Şia el-İsna aşeriyye. Bu kitap, şahane bir kitaptır. [23] Enbiyâ: 21/73. [24] Muhammed Ali Sâbûnî, Peygamberler Tarihî, Ahsen Yayınları: 116-118. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.