ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   İslami Yazılar & Hikayeler (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=320)
-   -   Firavun Hanedanının, 'Dokuz Mucize' İle İmtihan Ed (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=369069)

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:33 AM

Firavun Hanedanının, 'Dokuz Mucize' İle İmtihan Ed
 

Firavun Hanedanının, 'Dokuz Mucize' ile İmtihan Edilmesi:


Firavun zulüm yapmak suretiyle insanlara üstünlük kurma fikri kaplayıp Allah'a karşı azgınlaşmada, Hz, Mûsâ (a.s)'ı yalanlamada ve İsrail oğullarına eziyet etmede sonuna kadar devam etti. Yüce Allah'ta, Hz. Mûsâ (a.s)'a; Firavun ile hanedanının, İsrailoğullarını serbest bırakmayı engellemelerine ve onları yalanlamalarına ceza olarak yakında onların üzerine şiddetli bir azabın geleceğini bildirmesini emretti... Onların üzerine azab gelince, Hz. Mûsâ (a.s)'a Rabbinden; kendilerinin üzerine gelen azabı kaldırmasını istemek üzere ona geldiler.


Hz. Mûsâ (a.s)'da, onlara; iman etmek ve kendisine tabi olanlara eziyet etmemeleri şartıyla Rabbinden kendilerinin ü-zerine gelen azabın kaldırılmasını isteyeceğini söyledi. Onlarda, Hz. Mûsâ(as)'a iman-edeceklerine ve kendisine tabi olan müminlere eziyet etmeyeceklerini dair söz verdiler.[71]


Bunun üzerine Allah, indirdiği azabı onlardan kaldırdığında onlar, tekrar eski azgınlıklarına dönüp Hz. Mûsâ (a.s)'a verdikleri sözlerinde durmadılar ve Allah'a karşı isyan ettiler. Onların, sözlerinde durmamalafından ötürü Allah onların üzerine çeşitli musibetler ve belâlar gönderdi.


Bu bela ve musibetlerin hepsi de, onların, akılları başlarına gelsin ve Hakka dönsünler diye Allah tarafından bir korkutma ve ikaz mahiyetindeydi.


Yüce Allah'ın, Firavun hanedanının üzerine gönderdiği bu mucizevi azaplar dokuz tane olup onlar şunlardır:



1. Kıtlık ve Kuraklık: Bu; Kur'ân-ı Kerîm'de "seneler" şeklinde ifade edilmiştir. Ayette geçen "seneler" tabirinden maksat ise, Firavunun hanedanına isabet eden kuraklık seneleridir. Böylece Firavunun hanedanı, bu seneler içerisinde ekinlerden kâr ile gelir alamıyorlar ve ko yunlarından da süt elde edemiyorlardı.


2. Mahsullerin Azalması: Bu; musibetler, afetler, salgınlar ve hastalıklar sebebiyle ağaçlarında mahsullerin azalması şeklinde meydana gelmiştir.


3. Tufan: Bu da; ekinleri ve meyveleri telef eden yağmurların çoğalması şeklinde meydana gelmiştir.


Bu rivayet, Abdullah ibn Abbas'tan rivayet edilmiştir. Bu rivayete göre ise, bu bela; Nü nehrinin, onların üzerine taşması şeklinde vuku bulmuştur.


4. Çekirgeler: Yüce Allah, bunları; görülmemiş bir şekilde Firavun hanedanını üzerine göndermiştir.


Bu çekirgeler, yeşillikleri biçip talan ediyor ve kalabalık olmalarından dolayı da güneş ışığının yere değmesini dahi engelliyorlardı. Onlar, geriye ne bir ekin ve ne de bir meyve bırakıyorlardı.


5. Küçük Kene: Bu da; hububatları bozan güvedir. Bir rivayete göre ise; bu, herkes tarafından bilinmekte olan bir kenedir. Başka bir rivayette ise; bu, Firavun hanedanının yattığı yerleri altını üstüne getiren ve onların kapalı evleri ile yaşamalarına imkan vermeyen sivri sinektir.[72]


6. Kurbağa: Bu herkesçe bilinmekte olan kurbağadır. Bu kurbağalar, onların yanında öyle çoğaldı ki, onların yaşamlarını bulandırmaya başladı. Çünkü bu kurbağalar; onların yemeklerinin ve su kaplarının içerisine düşüyor, onların sergilerinin ve elbiselerinin üzerine sıçrıyordu. Hatta onlardan birisi bir Şey yemek veya içmek için ağzını açacak olursa, çevredeki kurbağalardan biri gelip ağzına atlıyordu.


7. Kan: Bu da; apaçık mucizelerden biridir. Çünkü içtikleri sular onlar için kana dönüşüyordu. Bundan dolayı kuyudan, nehirden ve her nereden içmek için biraz su aldıklarında o suyun, hemen o anda taze bir kana dönüştüğünü görüyorlardı. Fakat bundan hiçbir şey tamamıyla İsrail oğullarına zarar vermiyordu.


8. Asa: Asanın, koşan şekildeki yılana (veya ejderhaya) dönüştüğüne dair Hz. Mûsâ (a.s)'ın mucizelerinden birisi olan bu mucize, daha önce (iki defa) geçmişti.


9. El: Hz. Mûsâ (a.s), elini koynuna koyduğunda elini bembeyaz olarak çıkarmaktaydı.


Nitekim Yüce Allah, bu mucizeler hakkında şöyle bilgi vermektedir:


"Andolsun ki Biz, Mûsâ 'mn (peygamberliğine ve kendisini Firavuna gönderen Yüce Allah'tan getirmiş olduğu haberlerin doğruluğuna delil olacak) 'dokuz tane' apaçık mucize verdik (Bundan dolayı Ey Muhammedi Mûsâ 'mn onlara geldiği zaman hakkında) İsrail oğullarına sor (u sor). Hani onlara, Mûsâ gelmişti de (bütün bu mucizelere ve bunları gözleriyle görmesine rağmen) Firavun, Musa'ya: 'Ey Mûsâ! Doğrusu ben, seni büyülenmiş zannediyorum' demişti. Musa'da: 'Andolsun ki (Ey Firavun!) Sende bu mucizeleri apaçık deliller olarak göklerin ve yerin Rabbinden başkasının indirmemiş olduğunu elbette biliyorsun. (Fakat inat etmektesin. Bu bakımdan) doğrusu Ey Firavun! Bende senin helak olacağını sanıyorum' dedi.[73]


Yine Yüce Allah bu konuyla ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:


"Andolsun ki Biz, Firavun hanedanını düşünüp ibret almaları için "yıllarca kuraklık" ve "mahsullerin azalmasıyla" cezalandırdık Onlara (sağlık ve bolluk şeklinde) bir iyilik geldiğinde, bu (bolluk bizim sayemizde geldiği için bu bolluk), bizim hakkımızdır' dediler. Eğer onlara (kıtlık, kuraklık, hastalık şeklinde) bir fenalık gelirse, (bunları,) Mûsâ ile beraberindeki (mümin)lerin uğursuzluğu (olarak) kabul ederlerdi. İyi bilin ki onların uğursuzluğu ancak Allah katındandır. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.


Onlar: 'Bizi onunla büyülemek için ne kadar mucize gös-terirsen göster biz sana inanacak değiliz dediler. Bunun üzerine Biz de ayrı ayrı mucizeler olmak üzere onlara "tufan", "çekirge", "küçük kene", "kurbağalar" ve "kan" gönderdik. Yine de (Musa'ya iman etmeyerek) büyüklük tasladılar. (Küfürleri, isyanları Allah 'a, resulüne ve müminlere eziyet vermeleri sebebiyle) onlar, günahkar bir topluluk idiler'[74]


Burada kastedilen; Yüce Allah'ın Firavun hanedanının ü-zerine çabucak gelebilecek olan dünyevi azaplardan bir çoğunu çeşitli şekillerde göndermesidir. Bundan dolayı da Yüce Allah onların üzerine ayrı ayrı azaplar olarak, tufanı, çekirgeleri, küçük keneyi, kurbağalan, kanı vb şeyleri göndermiştir.


Firavun hanedanı ne zaman ki bir azabı gördüklerinde üzgün ve pişman olduklarım açıklamak üzere kendilerinin üzerine gelen azabı ve cezayı kaldırmak için Rabbine dua etmesini istemek üzere Hz. Mûsâ (a.s)'a geliyorlardı. Hz. Mûsâ (a.s)'da onlara iman etmeleri şartıyla Allah'a dua edeceğini söylüyordu. Onlarda kendilerine teklif edilen bu şartı kabul ediyorlardı. Bunun üzerine Hz. Mûsâ (a.s)'da Allah'a dua ediyordu. Hz. Mûsâ (a.s)'ın duası üzerine o azab, onlardan kaldırıldığı zaman onlar daha önceden üzerinde oldukları küfür ve şirke tekrar dönüyorlardı. Bu durum, Firavun ve onun askerlerinden hiçbir kimsenin kurtulamadığı büyük azab gelinceye kadar devam etti. Bu büyük azab ise Firavun ve onun askerlerinin denizde boğulması olayıdır.


Nitekim Yüce Allah, bu büyük azabı şöyle anlatmaktadır:


"Onlar, (Allah'ın dininden çıkan) fasık bir kavim idi. (Onlar, günah işlemekte ve Musa'ya verdikleri sözlerinde durmadıklarından dolayı) Bizi öfkelendirince onlardan intikam aldık. Bundan dolayı onların hepsini suda boğduk. Üstelik onları sonradan gelecek olanlara geçmiş bir örnek ve ibret kıldık. "[75]




[71] Bununla ilgili olarak b.k.z: A;râf: 7/134-136 (c).


[72] Bazı rivayetlerde bunun, küçük bir cins maymun olduğu belirtilmektedir, (ç).


[73] İsrâ: 17/101-102.


[74] A'râf: 7/130-133.


[75] Zuhruf: 43/55-56.


Muhammed Ali Sâbûnî, Peygamberler Tarihî, Ahsen Yayınları: 424-428.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.