Ağustos Ayı Ve Zaferlerimiz
 

وَقَاتِلُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ الَّذِينَ يُقَاتِلُونَكُمْ وَلَا تَعْتَدُوا إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ الْمُعْتَدِينَ

AĞUSTOS AYI VE ZAFERLERİMİZ


Muhterem Müslümanlar!
Tarih boyu hür yaşamış olan milletimiz; kadınıyla-erkeğiyle, genciyle-ihtiyarıyla; el-ele, omuz-omuza vererek, birlik ve beraberlik içerisinde vatanını işgal etmeye kalkışan düşmanlara karşı nice şanlı başarılar elde etmiştir.
Tarihimizin altın sayfalarından biri 30 Ağustos Zafer Bayramıdır. Bu büyük gün, istiklalimizi kazandığımız bir zafer günüdür. Kahramanlıkların destanlaştığı, bizi biz yapan, bizi tarih yapan bir gündür. Bu zafer, tarihi şan, şeref, kahramanlık ve zaferle dolu olan necip milletimiz, yurdumuzu istila eden düşmanları kovmak üzere topyekûn bir mücadeleye giriştiği bir zaferdir.
Kıymetli Müminler!
Savaşa giden oğlunu göğsüne basan analar, onlara şöyle diyorlardı:
“Oğlum! Ben seni bu günler için doğurdum. Evlat odur ki, vatanı*nı, anasının namusu gibi koruyarak, ona
Anasının bu sözlerini dinleyen Evlat: “Ana, ben Peygambe*rimin, şu sözüne iman etmişim: "Şehitlerinruhları Cennet meyvelerine konan yeşil kuşların içindedir.”(1) Allah'a ısmarladık ana. Hakkını helal et diyerek vatan müdafaasına koşu*yordu.
Aziz Müminler!
Rabbimizin: “Sizinle savaşan*larla Allah yolunda savaşın”(2) ayetini düstur edinerek İslam’ın yok olmasını engellemek, Kur' an'a sahip çıkmak, ezanı susturmamak gayesi ile bu iman ordusu, kanı ve canı pahasına Allah’a ve Resulüne bağlılığını ispat etmek için ölüme koşa koşa gitmiştir. Kur' an’ın ifadesiyle:
“Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Bilakis onlar diridirler, lakin siz anlayamazsınız.”(3) ayeti kerimesinin sırrına erişiyorlardı.
Bu kutsal zaferi kazanarak bu vatanı bize yurt yapan, bütün şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.
Hutbemi bir ayet mealiyle bitiriyorum. “Müminler onlardır ki, Allah'a ve Resulüne inandılar, sonra şüphe etmediler, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla savaştılar. İşte doğrular bunlardır.”(4)

HAZIRLAYAN : Hasan DEMİRBAĞ
Başpınar Camii İmam-Hatibi ÇELİKHAN

Adıyaman Müftülüğü’nün 27/08/2010 tarihli hutbesidir

(1) Tirmizi, H.Basri Çantay Hadisler c.2, s.272
(2) Bakara 2-190
(3) Bakara 2-154
(4) Hucurat 49-15