![]() |
Emanete Riayet Ve Önemi
إِنَّا عَرَضْنَا الْأَمَانَةَ عَلَى السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِوَالْجِبَالِ فَأَبَيْنَ أَن يَحْمِلْنَهَا وَأَشْفَقْنَ مِنْهَا وَحَمَلَهَاالْإِنسَانُ إِنَّهُ كَانَ ظَلُومًا جَهُولًا EMANETE RİAYET VE ÖNEMİ* Muhterem Müslümanlar! Yüce dinimizin önemle üzerinde durduğu konulardan biri de emanet konusudur. Mü’minûn sûresi 8. ayette [b]“O müminler ki, emanetlerine ve ahitlerine riayet ederler” buyrularak inananların, hayatlarında emanete ve vermiş oldukları sözlere riayet etmeleri gerektiği vurgulanmıştır. Mü’min kulun en önemli özelliklerinden biri olan emanet yani güvenilir olma vasfıdır. Bu sebeple insan; Allah'a, kendisine, ailesine, yaşadığı topluma, hayvanlara, içinde bulunduğu tabiata ve tüm insanlığa karşı görev ve sorumluluklarının farkında olmalıdır. Muhterem Müslümanlar! Peygamberlerde bulunması gereken beş nitelikten biri de emanettir. Bu sıfat onların peygamberlik görevini eksiksiz ve hakkıyla yaptıklarını ifade eder. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v)'e, peygamber olmazdan önce Muhammedü'l-Emîn yani güvenilir Muhammed ismi verilmişti. Hatta daha sonraki zamanlarda Mekkeli Müşrikler, Sevgili Peygamberimiz (s.a.v)'in Peygamberliğini inkâr etmelerine rağmen en kıymetli, en pahalı mal ve varlıklarını yine O’na emanet bırakıyorlardı. Peygamber Efendimiz insana emanet edilen ömür dikkat çekerek şöyle buyurmuşlardır: [b]"Hiç kimse kıyâmet günü şu beş şeyden sorguya çekilmedikçe Allah'ın yüce katından ayrılamayacaktır: Ömrünün nerede, ne şekilde tükettiğinden, gençliğini nerede, nasıl yıpratıp çürüttüğünden, malını nereden kazandığından ve nerelere harcadığından, elde ettiği bilgi ile ne yaptığından.” Değerli Müminler! İslamiyet’ten önce Kabe ile ilgili vazifeler belli kişiler tarafından yürütülmekteydi. Mekke fethedildiğinde Kâbe anahtarları henüz İslam’ı kabul etmemiş Osman b. Talha'da bulunuyordu. Peygamber Efendimizin amcası Ebu Abbas hacılara su dağıtma vazifesi yanında Kabe’nin anahtarlarını taşıma vazifesinin de kendisine verilmesini istemişti. Fakat Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), [b]“Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür.” ilahî emrine uyarak Kabe’nin anahtarlarını yine işin ehli olan Osman b. Talha'ya teslim etmiştir. Yukarıdaki ayet-i kerime, emanetlerin ehline verilmesini, emanetin ehlinden alınmamasını ve insanlar arasında adaletin gözetilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Peki, emanet ehline verilmez ise ne olur? Yine bu sorunun cevabını Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in kendisinden öğrenmekteyiz: “Bir adam Peygamberimize gelerek “Ey Allah'ın Resûlü, kıyâmet ne zaman kopacak? diye sorar. Peygamberimiz: “Emânet zayi olduğu zaman kıyâmeti bekle” buyurur. Adam bunu anlayamamış olacak ki tekrar sorar: Emânetin zayi olması nasıl olur? Bunun üzerine Peygamberimiz: “İşler ehil olmayan kimselere verildiği zaman kıyâmeti bekle” buyurur.[url=http://www.ebediyyen.biz/#_ftn2] Kıymetli Kardeşlerim! Bir Müslüman, yaptığı işlerden, verdiği sözlerden ve üzerindeki tüm emanetlerden Allah katında sorguya çekilecektir. Bu konuda yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Verdiğiniz sözü yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluğu gerektirir”[url=http://www.ebediyyen.biz/#_ftn3] Öyleyse, Rabbimizin bize vermiş olduğu emanetleri, O’na karşı yapmakla mükellef olduğumuz ibadetlerimizi, vermiş olduğumuz sözleri, adakları imanımızın gereği olarak yerine getirmeliyiz. Hutbemize bir ayet meâli ile son veriyorum: [b]“Biz emaneti göklere, yere, dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten kaçındılar. Zira sorumluluğundan korktular, ama onu insan yüklendi. İnsan cidden çok zalim, çok cahildir.” [url=http://www.ebediyyen.biz/#_ftnref1] Nisâ, 4/ 58. [url=http://www.ebediyyen.biz/#_ftnref2] Buhari, Rikak 35. [url=http://www.ebediyyen.biz/#_ftnref3] İsrâ, 17/34. [url=http://www.ebediyyen.biz/#_ftnref4] Ahzâb, 33/72. * Hazırlayan: Emin AYDIN, Sakarya-Kaynarca Kalburcu Köyü İmam-Hatibi [1] Mü’minûn, 23/8. [url=http://www.ebediyyen.biz/#_ftnref2] Tirmizi, Kıyâme 1. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.