ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   İslami Yazılar & Hikayeler (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=320)
-   -   Cennet Ehlinin Yemekleri (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=368547)

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:03 AM

Cennet Ehlinin Yemekleri
 

CENNET EHLİNİN YEMEKLERİ



Kur’ân-ı Kerîm’de cennet ehlinin yiyeceklerinden; meyve, semiz kuş eti, men, kudret helvası, bal, süt ve daha sayılamayacak kadar çok çeşidinden bahsedilmiştir.

Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

“İman edip iyi davranışlarda bulunanlara, içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele! Cennet meyvelerinden kendilerine rızık olarak verilince, onlar: Bu, daha önce dünyada bize verilenlerdendir, derler. Bu rızıklar onlara (bazı yönlerden dünyadakine) benzer olarak verilmiştir.” [1]

Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm’de çoğu yerde cennet ehlinin içeceklerinden bahsetmiştir.

Resûlullah’ın (s.a.v) âzatlı kölesi Sevbân (r.a) anlatıyor: Bir gün Resûlullah’ın yanında, ayakta beklemekte iken Yahudi âlimlerinden biri geldi. Birçok sorular sorduktan sonra sorularına şöyle devam etti:

—Sırat köprüsünden ilk geçecek olanlar kimlerdir?

—Muhacirlerin fakirleri.

—Cennete girdiklerinde hediyeleri ne olacaktır?

—Balık ciğeri.

—Bundan sonra ilk yiyecekleri ne olacak?

—Cennetin etrafında otlanan öküzler kesilir.

—Bunun üzerine ne içerler?

—Selsebil isimli bir pınardan.

Yahudi, doğru söyledin diyerek oradan ayrıldı. [2]

Zeyd b. Erkâm (r.a) anlatıyor: Yahudilerden bir adam Resûlullah’ın (s.a.v) yanına gelerek:

—Ey Ebü’l-Kâsım! Sen cennet ehlinin cennette yiyip içtiklerini söylüyormuşsun, bu doğru mudur? diye sordu. Hz. Peygamber (s.a.v):

—Evet, nefsimi kudret elinde bulunduran yüce Allah’a yemin olsun ki, onlardan her birine yeme içme ve cima etme hususunda yüz adamın kuvveti verilir, buyurdu.

Yahudi:

—Peki, yiyen ve içen kimsenin haceti olmaz mı? diye sordu; Hz. Peygamber (s.a.v):

—Onların ihtiyaçlarını gidermesi terlemeleriyle olur. Yedikleri şeyler bedenlerinden misk kokusu gibi akar gider, mideleri de tertemiz olur, buyurdu.[3]

İbn Mes’ûd (r.a) rivayet ediyor: Hz. Peygamber (s.a.v) buyurdu ki: “Cennette bir kuşa bakarsın; eğer canın çekerse önüne kızartılmış olarak düşüverir.” [4]

Huzeyfe’nin (r.a) rivayet ettiği bir hadiste Resûl-i Ekrem (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

“Cennette bir deve büyüklüğü kadar kuşlar vardır.” Hz Ebû Bekir (r.a) Resûlullah’tan bu hadisi işitince, “Yâ Resûlellah! Onlar yenilebilir hoş nimetlerden midir?” diye sordu. Resûl-i Kibrîyâ (s.a.v):

“Onları yiyenler daha hoştur ve sen de onlardansın” buyurdular. [5]

Abdullah b. Ömer (r.a), “Onlara altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır” [6] âyetinin tefsirinde demiştir ki: “Onların her birinin etrafında yetmiş tepsi dolaştırılır. Her bir tepside diğerinde bulunmayan renkte ve tatta nimetler bulunur.”

Abdullah b. Mes’ûd (r.a), “(O cennetliklerin içeceklerinin) karışımı Tesnim’den gelir” [7] âyetinin tefsirinde der ki:

“Bu pınarın suyu Ashâbı Yemin’in (amel defteri sağ tarafından verilenlerin) içeceğine katılırken mukarrabûnlar (Allah’a yakın olan veliler) bunu saf ve katıksız olarak içerler.”

Ebû Dâvûd (r.a), “Onun içiminin sonunda misk kokusu vardır.” âyetinin tefsirinde zikredilen içecek hakkında der ki:

“O gümüş beyazı renginde bir içecektir. İçtikleri şarabın ardından bundan içerler. Şayet dünya ehlinden biri bu suya elini batırıp çıkarsa bütün dünya halkı onun güzel kokusunu hissederdi.”



[1] Bakara 2/25.

[2] Müslim, Hayz, 34; Beyhakî, el-Ba’s ve’n-Nüşûr, 349; İbn Hıbbân, es-Sahîh, nr. 7422; Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr, nr. 1414.

[3] Nesâî, es-Sünenü’l-Kübrâ, nr. 11478; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 4/366; Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, nr. 18744; Taberânî, el-Mu’cemü’l-Evsât, nr. 1743; el-Kebîr, nr. 5004–5009; Beyhakî, el-Ba’s ve’n-Nüşûr, nr. 352.

[4] Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, nr. 18734; Münzirî, et-Terğîb ve’t-Terhîb, nr. 5507; İbn Hacer el-Askalânî, el-Metâlibü’l-Aliyyye, nr. 4691; Beyhakî, el-Ba’s ve’n-Nüşûr, nr. 353.

[5] Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 3/221; Münzirî, et-Terğîb ve’t-Terhîb, nr. 5506; Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, nr. 18733; Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, nr. 32626; Beyhakî, el-Ba’s ve’n-Nüşûr, nr. 354.

[6] Zuhruf 43/71.

[7] Mutaffifîn 83/27.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.