Sarıkamış Şehitleri
 

وَلَا تَحْسَبَنَّ الَّذ۪ينَ قُتِلُوا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ اَمْوَاتًا بَلْ اَحْيَاۤءٌ عِنْدَ رَبِّهِمْ يُرْزَقُونَ

SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİ


Muhterem Müslümanlar!


Mensuplarına dünya ve ahiret mutluluğu vadeden dinimiz, vatan, millet ve devlet gibi kutsal sayılan değerlere büyük önem vermiştir. Bu değerlerin korunmasına çalışırken şehit ve gazi olanlar, Yüce Allah ve Sevgili Peygamberimiz tarafından övülmüştür. Bu hususta Âl-i İmran Suresinde “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü zannetme!Bilakis onlar hayatta olup, Rablerinin katında yaşarlar, rızıklanırlar. Allah’ın lutfu kereminden ihsan ettiği nimetlere kavuşmaktan dolayı sevinç içindedirler. Arkalarından henüz kendilerine katılmayan müstakbel şehit dindaşlarına da kendilerine hiçbir korku olmayacağına ve üzüntü hissetmeyeceklerine dair de müjde vermek isterler.” buyrulmuştur [1].
Sevgili Peygamberimiz de şehitlik mertebesinin yüceliğine işaret eden bir hadis-i şeriflerinde: [b]“Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Allah yolunda savaşıp öldürülmeyi, sonra diriltilip yine öldürülmeyi, sonra diriltilip yine öldürülmeyi ne kadar çok isterdim.” buyurmuşlardır.

Muhterem Mü’minler!


Müslümanların mukaddesat uğruna “ölürsem şehit, kalırsam gazi” inancı vardır. Ancak, hemen belirtmek gerekir ki, ecdadımızın taraf olduğu savaşların hepsinde meşru bir müdafaa vardır. Yoksa sömürgeci ve yayılmacı bir anlayış ya da sadece toprak elde etme emelleri yoktur. İşte bu vatan müdafaalarından biri de yakın tarihimizde cereyan etmiş olan Sarıkamış hareketidir.

Üzerinde yaşadığımız bu topraklarda vatan namına doksan bin şehit olan bir kabristan bulunmaktadır..Dinini, vatanını namusunu canından aziz bilmiş atalarımız ; 22 Aralık 1914’ de dondurucu soğuğa rağmen Sarıkamış’ı kurtarmak için harekete başlarlar. Gündüz başlayan yürüyüşte çarıkları yumuşayan askerlerin çarıkları gece donmaya , bir mengene gibi ayaklarını sıkmaya başlar.



Adım atmak neredeyse imkansızdır. Ayaklarından başlayan donma yavaş, yavaş tüm vücuda yayılır. Düşeni kaldırmamak için emir vardır.Zaten kimsede de kimseyi kaldıracak güç kalmamıştır. On beş saatlik yürüyüşün ardından 16300 kişilik 30. tümenden geriye kalan 1400 kişidir. 27 aralık gecesi 15 bin Mehmetçik bir gecede donarak şehit olmuştu. Sonuçta 90 bin civan bu memleket için din ve namus uğruna şehit düşmüştü. [3] O tarihte Sarıkamış’ta bulunan Rus kurmay başkanının (Pietroroviç) şu anda Moskova’da ki askeri müzede sergilenen anılarının sonu şöyle bitmekteydi. ”Allahuekber dağlarında Türk müfrezesini esir alamadım.Bizden çok evvel Allah’a teslim olmuşlardı.” [4]

Aziz Kardeşlerim!

Şanlı ecdadımızın, canları ve kanları pahasına fethederek, bizlere emanet bıraktıkları güzel vatanımızı, atalarımızın mukaddes emanetini canımızdan aziz bilmeliyiz. Bu olaylardan ders alıp, oyuna gelmeden, tefrikaya düşmeden son derece tedbirli olmalıyız.
Bu vatanı bizlere emanet edenlere, baştan beri cephelerde saf tutmuş , kurşun yemiş ,şehit olmuş canını, malını ve evladını mukaddesat uğruna feda etmiş olanlara şükranlarımızı sunuyor , şehitlerimizi de rahmetle anıyoruz.

Hazırlayan : Ensar ÖZDEMİR
Unvanı : Kazım Karabekir Paşa C. İ-H
Sarıkamış




___________________ [1]Âl-i İmrân, 3/169.
[2]Müslim, “İmâre”, 103; Nesâî, “Îmân”, 24
[3]Sarıkamış Dramı C.2 ( Alptekin Müderrisoğlu)
[4]Umumi Harpte Kafkas Cephesi (General Maslofski) 1935 Ank . Çevirmen (Kaymakam Zaim)