ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   İslami Yazılar & Hikayeler (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=320)
-   -   İtikadi Küfür Ve Ameli Küfür Hakkında Fasıla (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=367905)

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:15 AM

İtikadi Küfür Ve Ameli Küfür Hakkında Fasıla
 

İtikadi Küfür ve Ameli Küfür Hakkında Fasıla

Burada işte başka bir asıl konu daha vardır! Bu da küfrün iki tür olduğu konusu: ameli küfür ve içinde cuhud ve inad bulunan küfür.
Cuhud küfrü (bilerek inkar etmek) şudur: Rasulullah’ın (s.a.v.) allah’ın katından getirdikleri şeyleri bilerek inkar, Allah’ın isimlerine, sıfatlarına, fiillerine ve ahkamlarına da inat etmektir. işte bu küfür her yönü ile imana zıtlık arz eder.
Ameli küfre gelince; bu da imanı götüren ve götürmeyen olarak ayrılmaktadır.
Mesela: Puta tapmak, Kur’anla dalga geçmek, Rasulullah’ı (s.a.v.) öldürmek. Ona sövmek imanı götürür.
Mesela: Allah’ın indirdiklerinin dışındakilerle hüküm etmek, namazı terketmek ise kesinlikle ameli küfürden sayılmaktadırlar. Bu kişiden küfürismini allah’ın ve Rasulü’nün itlak etmesinden sonra nefy etmek mümkün değildir.
Allah’ın indirdiklerinin dışındakilerle hükmeden kafir olur. aynı zamanda namazı terkeden de Rasulullah’ın (s.a.v.) nassı ile kafir olur.92 Lakin bu ameli küfür olup itikadi küfür değildir.
(92) Sayfa: 46’da geçen hadise işaret etmiştir.
Nitekim, yüce Allah, kendi kanunları ile hükmetmeyenin kafir olduğunu, Rasulullah (s.a.v.) ta namazı terkedenin kafir olduğunu isimlendirdikleri halde bunları işleyene küfür ismi itlak edilemez demek mümteni bir konudur. Muhakkak kiRasulullah (s.a.v.) zina işleyen, içki içen ve hırsızlık yapan kimseden iman ismini nefy etmiştir.93 aynı zamanda komşusu kendisinden emin olmayandan da iman ismini nefy etmiştir. Nitekim kenidisinden iman ismi nefy olunca işte o zaman bu amel bakımından kafir olmuş olur. Kendisinden cuhud ve itikad küfrü nefy olmuş (bulunmamış) olur.
(93) Sayfa: 52’de geçmişti.
aynı zamanda Rasulullah’ın 5s.a.v.):
“Benden sora kafirler olarak dönüpte birbirinizin başlarını vurmayınız.”94 hadisi de yine böylece olup, ameli bir küfürdür. Yine hadiste geçen:
“Her kim kahine giderse onu doğrularsa ya da dübüründen hanımını yaparsa şüphesiz Muhammed’e indirilene küfr etmiş olur.”95
kavli de böylecedir. Hadiste şöyle de buyurulmuştur:
“Bir kimse kardeşine: “ey kafir!” der ise kisinden birisine döner.”96
(94) Bu veda hutbesinde Rasulullah’ın (s.a.v.) uzun hutbelerinden alınan bir parçasıdır. Buhari: 3/458-459, Hacc bölümünde: Mina günlerinde hutbe babında ve fitne bölümünde: Benden sonra kafirler olarak dönüpte birbirinizin başlarını vurmayınız babında rivayet etmiştir. Başkaları da rivayette bulunmuştur. Müslim: 1679, Kasame bölümünde: Kanların haram olduğu babında; Ebu Davud: 1/1947, Hacc bölümünde: Haram aylar babında rivayet etmişlerdir.
(95) Bak. Sayfa: 51’de geçen adisin tahricine.
(96) Suhari: 10/428, Edeb bölümünde: Kim tevilsiz kardeşini tekfir ederse dediği gibi olur babında; Müslim: 60, iman bölümünde: Kardeşine; ey kafir diyen bir kimsenin hali babında. Muvatta: 2/984, Kelam’da: kelam’da (sözde) mekruh olanlar babında rivayet etmişlerdir.
şüphesiz Allahu Teala, kitabından, bazısı ile amel eden ve bazısını da terkeden hakkında, amel ettikleriyle mü4min, etmedikleri ile de kafir ismini kullanmıştır. ayette buyurduğu şöyledir:
“Hani sizden, birbirinizin kanını dökmeyin ve birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayın.”
diye söz almıştık. Sonra kabul ettiniz. Hala da şahitlik etmektesiniz.
(Bu sözünüzden) sonra işte sizler yine birbirinizi öldürüyor, içinizden bir kısmı yurtlarından çıkarıyor ve onlara karşı günah ve düşmanlıkla birleşip yardımlaşıyorsunuz. Eğer size esir olarak gelirlerse fidye verip onları kurtarınız. Halbuki onların çıkarılması size haram kılınmıştır. Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıyorsunuzda bir kısmını da inkar mı ediyorsunuz? içinizden böyle yapanların cezası, dünyada horlanmaktan başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise azabın en şiddetlisine döndürülürler. allah (c.c.) yaptıklarınızdan gafil değildir.” (Bakara: 2/84-95)


Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:15 AM

İtikadi Küfür Ve Ameli Küfür Hakkında Fasıla
 

Bu ayetle yüce Allah; onların emr olundukları misaki (sözü) ikrar ettiklerini ve buna sarıldıklarını haber vermiştironların bunu tasdik etiklerine delalet etmektedir. aynı zamanda birbirlerini öldürmeyeceklerine, kimisi kimisini yurtlarından da kovmayacaklarına dadelalet etmektedir. daha sonra da Allah’ın emrine karşı geldiklerini, onlardan bir grubun başka bir grubu öldürdüğünü ve onlardan kimisini yurtlarından kovduklarını haber vermiştir. işte bu da kitaptan onlara karşı aldığı küfürlerini agöstermektedir. Sonra da bu fırkadan esirler geldiği zaman da onlara karşı fidye verdiklerini haber veriyor. işte bu da kitaptan onlara alınan bir iman’dır. Nitekim misakta (ahitte) amel ettikleri kadarı ile mü4minler olmaktadırlar. Terkettikleri (ahit)ten dolayı da kafirler olmaktadırlar. Nitekim ameli iman ameli küfre zıtlık arz eder. itikadi iman’da itikadi küfre zıtlık arz eder.
Rasulullah (s.a.v.) bizim ayet hakkında söylediklerimizi sahih hadiste şöyle ilan etmiştir:
3Müslümana sövmek fasıklık, öldürmek ise küfür’dür.”97
(97) Sayfa: 51’deki hadisin tahricine bak.
Hadiste, öldürülmesi ile sövülmesini ayırt etmiştir. iki hasletten birisini fısk birisini de küfr diye belirtmiştir. şüphe yok ki burada kastettiği ameli olan küfür olduğudur. itikadi küfür olduğu değil. Nitekim ameli küfür kişiyi islam dairesinden çıkarmaz ve İslam dininden tam anlamı ile götürmez. Tıpkı zinakar, hırsız, içki içen, İslam’dan çıkmadıkları gibi. Buna binaen iman ismi de bundan zail olmuştur ama!
İşte bu tafsilatlı açıklamalar, kitabullahi, gereksinimleri ile İslam4ı ve küfrü çok iyi bilen sahabelerin sözleridir. Bu meseleler de ancak onların telakkileri sonucu gelmiştir. Çünkü sonradan gelen -müteahhirler- onların maksatlarını anlamamışlardır ve iki gruba ayrılmışlardır:
Bir grup: Büyük günahları işleyenleri dinden çıkarmış ve ebedi cehennemde olacaklarını söylemiştir.
Bir grup da: Onları imanları kamil mü4minler olarak görmektedirler.
işte bu iki grupta aşırıya kaçmış ve sakatlık yapmışlardır. Yüce allah Ehli Sünneti bu eşsiz yola ulaştırmış dinler arasında İslam nasıl ise mezhepler arasında da vasat görüşlü olarak yine ehli sünneti kılmıştı. İşte buradaki, küfrün dışında bir küfür, nifakın dışında bir nifak, şirkin dışında bir şirk, fıskın dışında bir fısk ve zulmün dışında bir zulümdür.
Süfyan b. Uyeyne, o da Hişam b. Cuheyr, o da Tavus’dan, o da ibni abbas’dan:
“Her kim Allah’ın indirdikleri ile hükmetmezse işte onlar kafirlerin ta kendileridir.” (Maide: 5/44)
kavli hakkında şöyle demiştir:
“Buradaki kendisine gittikleri küfür değildir.”98
(98) Sayfa: 51’de geçmişti.
Abdurrezzak dedi ki:
“Bizlere Mamer haber verdi. O da Tavus, o da babasından şöyle demiştir: ibni abbas’a, yüce Allah’ın:
“Her kim allah’ın indirdikleri ile hükmetmezse işte onlar kafirlerin ta kendileridir.3 (Maide: 5/44)
ayeti hakkında soruldu. Kendisi de:
“Bu onlara küfürdür. ancak Allah4a, meleklerine, kitaplarına, Rasullerine küfreden gibi küfür değildir” demiştir. Başka bir rivayette de şöyle demiştir:
“Dinden çıkarmayan bir küfürdür.” Tavus ise:
“Bu İslam’dan çıkarmayan bir küfürdür” der iken, Veki, o da Süfyan’dan o da ibni Cüreyc’den ve o da ata’dan: Küfrün dışında bir küfürdür, zulmün dışında bir zulümdür, fıskın dışında bir fısktır” demiştir.
Nitekim ata’nın söylemiş olduğu bu söz -anlayan kimse için- Kur’an’da da açıklanmıştır. Çünkü yüce Allah, indirdikleri ile hükmetmeye ne kafir ismini vermiştir. Rasulüne indirdiklerini bilerek inkar edeni de kafir diye isimlendirmiştir. Kafirler aynı seviyede olmamaktadırlar. Kafir zalilarak da isimlenir. şu ayette olduğu gibi:
“Kafirler zalimlerdir.” (Bakara: 2/254)


Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:16 AM

İtikadi Küfür Ve Ameli Küfür Hakkında Fasıla
 

Yüce Allah nikah, talak, rica, hali konularında Allah’ın sınırlarını aşanlara da zalim demiştir. şu ayette olduğu gibi:
“Her kim Allah’ın sınırlarını aşarsa nefsine zulmetmiş olur.” (Talak: 65/1)
Allah’ın nebisi Yunus (a.s.) şöyle buyurmuştur:
“Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni tenzih ederim muhakkak ki ben zalimlerden oldum.” (Enbiya: 21/78)
Allah’ın saf kulu Adem (a.s.) şöyle demiştir:
“Rabbimiz! Biz nefislerimize zulmettik.” (A’raf: 7/23)
Allah’ın kelimesi olan Musa (a.s.) da şöyle demiştir:
3Rabbim! Ben nefsime zulmettim. Beni bağışla!” (Kasas: 28/16)
İşte buradaki zulümler (hakiki) manadaki gerçek zulümler değildir.
Kafir aynı zamanda fasık olarak da isimlenir. ayette buyurulduğu gibi:
“O, bununla fasıklardan başkasını saptırmaz. onlar ki Allah’ın ahdini sağlamlaştırdıktan sonra bozarlar.” (Bakara: 2/26-27)
Bir ayette ise:
“Muhakkak ki biz sana apaçık ayetler indirdik. Bunlara fasıklardan başkası küfretmez.” (Bakara: 2/99)
buyurmuştur. işte böylece ayetler Kur’an4da çokca bulunmaktadır.
Yüce allah mü4mine de fasık ismi verdiği mevcuttur.
ette buyurulduğu gibi:
3ey iman edenler! Eğer bir fasık size haber getirirse (bilgisizce bir kavme sataşıp da sonra da pişman olmamak için) iyice araştırın.” (Hucurat: 49/6)
Bu ayet ibni ebil as’ın hükmü hakkında nazil olmuştur. Kendisi (sakat manadaki) fasık gibi fasık birisi değildir. allala şöyle buyurmuştur:
“Muhsan (iffetli kadınlara) iftira atanlar dört tane şahit getiremezlerse, onlara seksen celde vurunuz. Ebediyyete dek de onların şahitliklerini kabul etmeyiniz. Nitekim onlarda fasık kimselerdir.” (nur: 24/4)
İblis hakkında:
“Rabbinin emrinden fasıklaştı 5çıktı).” (kehf: 18/5)
buyurdu.
“Her kim bu aylarda haccı (kendisine) farz kılarsa, kötü söz söylemesin ve fısk işlemesin.” (bakara: 2/197)
ayetindeki (sakat manasındaki) fısk değildir.
Küfür iki çeşittir, zulüm iki çeşittir, fısk iki çeşittir. aynı şeklide cehalet de iki çeşittir.
1- küfri olan cehalet: allah bu konu hakknıda şöyle buyurmuştur:
“Af et, iyilikle emret ve cahillerden yüz çevir.” (A’raf: 7/199)
2- Küfrü olmayan cehalet: Allah bunun hakkında ise şöyle buyurmuştur:
“Allah4ın tevbelerini kabul edeceği kimseler kötülüğü ancak bilmeden yapanların, sonra da çarçabuk tevbe eden kimselerinkidir.” (Nisa: 4/17)


Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:16 AM

İtikadi Küfür Ve Ameli Küfür Hakkında Fasıla
 

şirk ve Nifak iki Kısımdır

şirk de böylece olup iki kısımdır. Dinden çıkaran şirk -ki bu da aynı zamanda büyük şirktir- öbürüde dinden çıkarmayan şirk. Bu da küçük şirktir. Bu aynı zamanda ameli şirk de olmaktadır. Riya gibi.
Allahu Teala büyük şirk hakknıda şöyle buyurmuştur:
“Her kim Allah4a ortak (şirk) koşacak olursa, allah ona cenneti haram kılar ve yeri de ateştir.” (Maide: 5/72)
Bir ayette de şöyle buyurmuştur:
3Kim allah4a ortak koşarsa o, sanki semadan düşüp kuşların kaptığı yahut rüzgarın kendisini uzak bir yere attığı kimseye benzer.” (Hac: 22/31)
Riya şirki hakknıda ise şöyle buyurmuştur:
“Her kim Rabbi ile kavuşmayı arzuluyorsa salih amel işlesin ve ibadetinde Rabbine kimseyi ortaklaşmasın.3 (Kehf: 18/11)
Küçük şirk hakkında bir hadis ise şöyledir:
“Her kim Allah’tan başkasına yemin ederse ortak koşmuş olur.”99
(99) Ebu Davud: 3251; Tirmizi: 1535; Ahmed ve Hakim rivayet etmişlerdir. Hakim de sahihlemiştir.
Ebu Davud ve başkaları rivayet etmiştir. Bilindiği gibi, allah’tan başkasına yemin etmek kişiyi dinden çıkarmaz. kişiyi kafirlerin hükmü pozisyonuna getirmez.
aynı zamanda; bu konu ile ilgili bir başka hadis ise şöylecedir:
“Bu ümmette şirk, karıncanın ayak adımlarından bile daha gizlidir.”100
(100) Ahmed: 4/403; Münziri ise “Tergib ve Terhib” 1/39 adlı eserinde bunu Taberaniye her ikisi de beni Kahil’den olan ebi Ali’ye nisbet etmişlerdir şöyle demişlerdir: “Ebi Aliye ibni Hibban güvenmiştir. Ben de onu Cerh edeni bilmiyorum.” Bunu ebu Ya’la, Huzeyfe hadisine benzer olarak rivayet etmiştir.
şirkin, küfürün, fıskın, zulmün ve cehaletin, dolayısı ile, dinden çıkaranı ve çıkarmayanına bir bak da nasıl olduğunu anla!
Nifak da böylecedir. iki kısma ayrılmaktadır. İtikadi nifak ve ameli nifak.
İtikadi nifak; kur’an’da, yüce Allah’ın inkar etmiş olduğu münafıkların (nifaklarıdır). Nitekim onlara ateşin en altında olmalarını gerekli de kılmıştır.
ameli nifaka gelince; sahih bir hadisi şerifte Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Münafığın alametleri üçtür: Konuştuğu zaman yalan söyler, vaad ettiği zaman cayar, emanet verildiği zaman hainlik eder.”101
(101) Buhari: 1/83, İman’da: Münafığın alametleri babında; şehadet bölümünde: Vaadin incazını emreden babında; Müslim: 59, iman’da: Münafığın hasletleri babında; Tirmizi: 2633, iman’da: Münafığın alametleri hakkında bab; Nesai: 8/117, iman’da: Münafığın alametleri babında rivayet etmişlerdir.
Yine “sahih” de geçtiği üzere şöyle buyurulmuştur:
“Dört şey kimde bulunursa halis bir münafıktır o, Bunlardan hangi haslet vardır demektir, bırakıncaya dek konuştuğu vakit yalan söyler, ahd ettiği zaman durmaz, kızdığı zaman (hak ölçüsüne) uymaz, emanet verilince ihanet eder.”102
(102) Buhari: 1/84, iman’da: Münafığın alemeti babında ve başka yerlerde; Müslim: 58, İman’da: Münafığın hasletleri babında; ebu Davud: 4688, Sünette: İmanın artıp eksilmesi ne delil babında; tirmizi: 2634, iman’da: Münafığın alemetleri hakkında babda; Nesai: 8/116, İman’da: Münafığın alametleri babında rivayet etmişlerdir.
İşte bunlar ameli nifakdandır. İmanın aslı ile beraber bunlar bir kişide toplanmış olabilir. Lakin bunlar hep (devamlı olarak) kişidetüm kemalatı ile hüküm sürecede 5bulunacak) olursa tam olarak İslam’dan kişiyi çekip çıkartıverir. Kendisinin müslüman olduğunu sansa da, namazda kılsa, oruçta tutsa. Çünkü iman kişiyi bu hasletlerden alıkoyar. Nitekim kul da bunların hepsi nihayı kemalata erse ve bunları (hasletleri) nehy edecek bir şey de bulunmayacak olsa (iman vs. gibi) işte bu kişi halis bir şeklide bir münafık olmuştur. imam-ı ahmedin sözü de işte buna delalet etmektedir. ismail b. Said es-Salih şöyle dedi:
“Büyük günahları işlemekte ısrarlı olan ve bunları yapmakta çaba sarfedenin, bununla beraber namazı terketmediği, zekatı vermemezlik yapmadığını, dolayısı ile bu halde bulunan bir kişinin ısrarlı olup olmadığını sordum?” kendisi de: 3Kendisi şu hadislerde geldiği gibi ısrarlı olmuş olur:
“Zina eden kişi zina ettiği vakit mü4min değildir. imandan çıkar ve İslam4da vaki olur.”
Yine şu hadisteki:
“Kişiiçki içtiği vakit mü4min değildir, hırsızlık yaptığı zaman kişi mü4min değildir.”103
misalleri ve yüce Allah’ın:
“Her kim allah4ın indirdikleriyle hükmetmezse işte onlar kafirlerin ta kendileridir.”
ayeti hakkında ibni abbas4ın kavlinde: İsmail dedi ki: “Ben: “Bu küfür nedir?” diye ona sordum. ibni abbas da: “Dinden çıkarmayan bir küfürdür.3 tıpkı imanın bir kısmı olup bir kısmı olmamak gibi ve içinde hiçbir ihtilaf bulunmayan bundan bir emirin gelinceye dek küfür de işte böylecedir” dedi” demiştir.
(103) Sayfa: 52’deki hadis tahricinde geçmişti.


Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:16 AM

İtikadi Küfür Ve Ameli Küfür Hakkında Fasıla
 

Fasıla

Burada başka asıl bir konudaha vardır. Bu da; muhakkak ki insanda hem küfürün ve hem de imanın, hem tevhidin ve hem de şirkin, hem takvanın, hem de bulunabileceği konusudur. işte bu Ehli sünnetin dışındaki bid’at ehli kimselerdir. Hariciler, mutezilelileri cehennemden çıkmaları ve orada ebedi kalmazları meselesi de bu asıl üzerine bina edilmektedir.
Nitekim buna Kur’an, sünnet, fıtrat ve sahabenin icması da delalet etmektedir.
allahu Teala şöyle buyurmuştur:
3Onlar ancak şirk koşarak iman ederler.3 5Yusuf: 12/106)
İşte bu ayette yüce allah onlar için hem imanı ve hem de beraberinde şirkin de olduğunu sabit kılmıştır.
Allahu Teala şöyle buyurmuştur:
“Bedeviler “iman ettik” dediler. Dedi ki: Siz iman etmediniz. Lakin: Teslim olduk” deyiniz. İman henüz kalplerinize girmedi. şayet Allah’a ve Rasulüne itaat ederseniz, sizin amellerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Muhakkak ki allah (c.c.) ⁄afir ve Rahim olandır.” (Hucurat: 49/14)
Bu ayette Allah (c.c.); islam’ı, allah ve Rasulüne itaatı onlara (burada) sabit kılmıştır, ancak bunlara iman etmeyi de onlardan nefy etmiştir. Buda mutlak bir iman olup, ismi de mutlakiyetine göre hak sahibi olur.
Başka bir ayeti kerime’de ise şöyle buyurmuştur:
3Mü’minler ancak o kimselerdir ki, allah4a ve rasulüne iman ederler. Sonra da şüphe etmezler. Malları ve canları ile de Allah yolunda cihad ederler.” (Hucurat: 49/15)
İki görüşten en sahih olanına göre (bedeviler) münafık değildirler. Bilakis müslümandırlar. Çünkü onlarda da Allah4a ve Rasulüne itaat etme bulunmaktadır. Ancak mü4min değildirler. Her ne kadar olarda imandan bir cüz bulunsa da ve onları küfürden çıkarsada.
İmamı Ahmed dedi ki:
3Her kim (münafıklığın) dört hasletini işlerse, ya da benzerlerini ya da daha üstekilerini -zina, içki, hırsızlık, yağmacılığı kastetmektedir- işlerse o müslüman’dır. Lakin ona mü4min ismini vermem. Her kimde bunların alttakilerini işlerse -büyük günahın altındakileri kastetmektedir- onu da imanı nakıs mü4min diye isimlendiririm. şüphesiz ki buna Rasulullah’ın (s.a.v.) şu kavli de delalet etmektedir:
“kimde bu hasletlerden birisi varsa işte onda münafıklıktan bir haslet var demektir.”104
(104) Geçen sahifede geçmişti.
Bu hadis kişide hem nifakın ve hem de İslam’ın bir arada da bulunabileceğini gösteriyor. Nitekim bir kimsenin amelinde bir riya söz konusu olursa işte onda hem şirk ve hem de İslam bulunmuştur demektir. kişi allah’ın indirdikleri ile amel etmezse ya da Rasulullah’ın (s.a.v.) küfür diye isimlendiridiğini yapacak olursa, ancak bu İslam’a ve şeraitına bağlı ise, onda hem küfür ve hem de İslam birarada toplanmış demektir. Biz açık olarak biliyoruz. Bütün günahlar küfürün şubelerinden birer şubedir., Tıpkı (allah’a ve Rasulüne) itaatların hepsinin imanın şubelerinden birer şube oldukları gibi. Bazen bu şube mü4min diye isimlendirilir bazen de isimlendirilmez. Tipkı bu şebenin bazen küfür şubesi olarak isimlendirilip bazen de bu ismi almadığı gibi.
işte burada iki husus belirmektedir:
1- Lafzı isimli emir.
2- Hükmü manevi emir.
Maneviye gelince; bu haslet küfür müdür değil midir? Lafziye gelince; bunu yapan kişi kafir olur mu, olmaz mı?
İlk emir; Bunun kesin şeriyat ile ilgilidir. ikinci emir ise; şeri olup lugat ile ilgilidir.



Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.