ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Kıssadan Hisse (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=457)
-   -   İlk İnsan Haklari Mahkemesi (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=367317)

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 12:42 AM

İlk İnsan Haklari Mahkemesi
 

İLK İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ
Hicretin 17. senesinde Halife Hazreti Ömer, ziyaretçi çokluğundan dolayı Resulüllah'ın
mescidini genişletmek istemişti. Bunun için Türbe-i Saadet'in etrafındaki arsaları istimlak
edip mescide katması gerekiyordu.
Çevredeki arsa ve ev sahiplerine tekliflerde bulundu:
- Evinizi, arsanızı Resulullah'ın mescidini genişletmek için satın almak istiyorum. Kimse
malına değerinden aşağısını vereceğimi sanmasın. Herkes kıymetini söylesin, gönlünden
geçirdiği fiyatı bildirsin. Resulullah'ın mescidine zorla alınmış arsa ilave etmeyi
düşünmüyorum.
Herkes arsa ve evinin değerini söyler, binalar, arsalar satın alınır, Resulullah'ın mescidi
genişletilmeye müsait duruma gelir. Ancak bir pürüz var. Onu da halletmek gerekiyor.
- Nedir o pürüz?
Hazreti Abbas. Abbas, arsasını satmak istemiyor. Mescide de olsa vermeyi
düşünmüyor.
Halife bizzat meşgul olur, tekliflerini tekrar eder:
- Ya Abbas, arsanın değerinden aşağısını vermeyi düşünmüyoruz. Resulullah'ın
mescidine böyle zorla alınmış bir arsa ilave etmeyi de uygun bulmuyoruz. Şayet verilen
fiyat az geliyorsa emsallerinden de fazla fiyat vereyim, arsanı ver de bu iş bitsin. Mescid-
i Nebi ziyaretçileri içine alacak genişliğe ulaşmış olsun, ihtiyacı karşılayacak hale gelsin.
Hayret! Abbas'tan beklenmeyen tavır:
- Hayır, mülk benimse fazla fiyat verseniz de satmak istemiyorum. Zorla alacaksanız o
başka!
İçinden çıkılmaz bir durum söz konusu olunca Halife olayı mahkemeye intikal ettirir.
Hakim meşhuk hukukçu Übeyd bin Kab.
Taraflar huzurdalar. Devletin iddiası:
- Biz yönetim olarak Abbas'a değerinden fazla fiyat verdik, artık diretmemeli, arsasını
vermeli ki, Resulullah'ın mescidi ihtiyacı karşılayacak şekilde genişleme imkanı bulsun.
Abbas'ın cevabı:
- Arsa benimse, mülküme ben sahipsem, değerinden fazla da verseler vermek
istemiyorum. Ne para zoruyla, ne de mescide ilave etmek iddiasıyla mülkümü elimden
kimse alamaz.
Mahkemenin kararı:
- İslam hukukunun gereği kimse başkasının mülküne ve arazisini isterse para zoruyla
olsun, alamaz. Mescid için de olsa mal sahibini zorlayamaz. Abbas'ın mülkü Abbas'ta
kalacak, hükümet istimlak için zorlamayacaktır.
Mahkemenin tartışma götürmez bu kararı kesinleştikten sonra taraflar kalkıp gitmek
üzere kapıya yönelmişken bir ses işitilir. Bu ses Abbas'tan başkasının sesi değildir.
Bakın ne diyor Abbas:
- Ya Übey, mahkeme bitmiş, karar kesinleşmiştir değil mi?
- Evet mahkeme bitmiş, karar kesinleşmiştir. Kimse senin arsanı fazla fiyat vererek de
olsa zorla alamaz.
- Öyle ise der, şimdi beni dinleyin. Mahkemenize açıkça ifade ediyorum. Arsamı şu
andan itibaren Resulullah'ın mescidine ilhak edilmek üzere hibe ediyorum. Hem de tek
kuruş almadan, hiçbir maddi menfaat beklemeden. Hepiniz şahit olun, parayla alınamayan
arsam, hiçbir karşılık verilmeden Resulullah'ın mescidine hibe edilmiştir ve mülk bu andan
itibaren halifenin tasarrufuna girmiştir.
Übeyd bin Kab'ın sorusu:
- Ey Abbas, neden böyle bir tutumu tercih ettin? Önce aşırı fiyatla da olsa vermedin,
şimdi ise parasız hibe ediyorsun?
Abbas'ın kitaplık çapta cevabı tek cümleden ibaret:
- İslam'ın insan haklarına gösterdiği saygıyı dünyaya duyurmak için!...
KAYNAK: Şahin, Ahmed, Yaşanmış Örnekleriyle Aradığımız İslam, Zaman Cep Kitapları, 3, Feza
Gazetecilik, İstanbul 2001


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.