![]() |
Mühim Olan Gönüldür
Ebû Bekr-i Şiblî ki, âşıktı Zülcelâle, Ve tasavvuf yolunda, ermişti tam kemâle. Nefsî arzûlarının, yapmazdı bir tekini, Yaşıyan ölü gibi, addederdi kendini. Bir elbise yaptırdı, üstüne yeni, düzgün, Ve onu giyinerek, dışarı çıktı bir gün. Gördü kimin üstünde, var ise, yeni esvâb, İnsanlar onun ile, oluyor hep muhâtab. Kimin üzerinde de, varsa eski elbise, Onlarla ilgilenen, olmuyordu hiç kimse. İşbu hâl, kendisine, oldukça etti tesir, Durdu, düşündü biraz, oldu çok müteessir. Oracıkta evine, dönerek tekrar yine, Eski elbisesini, giyindi üzerine. Dediler ki: "Efendim niçin böyle ettiniz? Yenileri çıkarıp, tekrar eski giydiniz?" Buyurdu: "İnsanların, hâline ettim nazar, Çok taaccüp eyledim, üzüldüm bî-ihtiyar. Gördüm ki hep insanlar, bakıyor dış kalıba, Halbuki mühim midir, giyilen kaftan, abâ? Hak teâlâ indinde, zâhir mühim değil hiç, Mühim olan gönüldür, her şey onda mündemiç. Bakmıyor Hak teâlâ, kişinin dış hâline, Lâkin nazar ediyor, niyetine, kalbine. Zarftan daha ziyâde, mazruftur mühim olan, Zîrâ niyete göre, hüküm verir Yaradan. Kalbi bozuk bir kişi, giyse kıymetli libâs, Ne kıymeti vardır ki, azâbdan olmaz halâs. Kalbi mâmur olan da, çul giyse üzerine, Hak teâla indinde, makbûldur o kul yine. Zîrâ cenab-ı Allah, kalblere nazar eder, Kalbleri ihlâs ile, süslemektir tek hüner. Eğer ki bu ihlâstan, mahrum ise bir gönül, Rızâ-i ilâhîye, edemez hiç temâyül |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.