ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Kitap Dünyası (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=100)
-   -   Posta Kutusundaki Mızıka (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=366469)

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 02:36 AM

Posta Kutusundaki Mızıka
 





Sevgili Dost,
Rejisör bir filmde rol almak isteyen genç kıza; “Eğer iki kelimeyi istediğim gibi söyliyebilirsen, sana rol verebilirim” demiş, genç kız da; “Tabi söylerim. Nedir bu iki kelime?” diye sormuştu. Rejisör: “Sadece üç kere bana ; ‘Gel buraya!’ diyeceksin. ” demiş, genç kız, bundan daha kolay ne var, diye düşünürken, rejisör konuşmaya devam etmişti.
“Birincisinde sevgilinle bir münakaşadan sonra ona artık ayrılman gerektiğini söylüyorsun o başı eğik kapıya doğru giderken, ceketinin cebinde tabanca olduğunu farkediyorsun. Hayatına son vereceğini seziyor, birdenbire onun senin için her şey olduğunu anlıyor ve büyük bir pişmanlikla:
- ‘Gel buraya!’ diyorsun.
“İkinci olarak, kendini küçük bir çoçuğun annesi yerine koyacaksın. Çoçuk dört yaşındadır. Sen ona bayramlık elbislerini giydirmiş, balkonda oturmasını, hiçbir yere gitmemesini sıkı sıkıya tembih etmişsin. Sana itaat etmiyor ve sokağa fırlıyor. Tam o sırada köşede bir kamyon belirliyor ve çoçuk bir anda yere düşüp çamurlara bulanıyor. Allahtan ezilmiyor. Sen dehşet içindesin. Bir yandan Allah’a şükrederken, diğer yandan sana itaat etmediği için çoçuğa son derece kızgınsın. İşte bu duygularla ona:
- ‘Gel buraya!’ diyorsun
” Son olarak da, bir tacirin karısısın. Kocan iflas etmiş. Evin dışında alacaklılar kocanı linç etmek için bekliyor. Fakat kocan, onuruna dokunan bu durum karşısında kalbine sıktığı bir kurşunla can veriyor. Sen de sokak kapısını açıp, dışarıdaki kalabalığı elebaşısına:
- ‘Gel buraya’ diyorsun
Sevgili Dost,
Kızın bu sözler üzerine filmde rol almak istemekten vazgeçip geçmediğini bilemiyoruz. Bildiğimiz, sesin tonunun kelimelere hayat verdiği ya da öldürdüğür.


Sevgili Dost,
Gel buraya!

Sevgili Dost,

Bu sabah kuş sesleriyle uyandım.Ne güzel değil mi?Hayır,güzel değil!Açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi.Kuş sesleri dediğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum.Bu karganında bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil,karganın türünün en önemli özelliği olan güzel bir ötüşten mahrum oluşundan elbette.Yüzümü yıkarken,acaba diyorum;acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz?Hreketlerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor?Acaba "insan" denince hatırlanıyormuyuz.


Şule Yayınları- A.Ali Ural







Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.