![]() |
kemalpaşa tatlısı
Gökten bir tatlı çanağı düştü, yumuşak, yuvarlak, lezzetli tatlılardı içindekiler…Ve çukur bir çanağı andıran bu ilçe mutlu bir şehre dönüştü…Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesi Uludağ’ın en uç eteklerinde bir çukurda şirin bir yer. İlk önceleri Uludağ’ın karlarından yaptığı dondurmalarla adı “Dondurmacı Ahmet” e çıkan bu şehirli Ahmet TABAK, daha sonra bu tatlıları insanlara sunacaktı.
Kemalpaşa Tatlısının hikâyesi bu ilçede başlıy or. İlçe kendini tüm ülkeye bu lezzetle tanıtacak; bu tatlı ilçenin simgesi ve mirası haline gelecekti. 1920’li yıllarda, köprüye yakın köşe başındaki işyerinde serüvenine başlayan bu tatlı, özel formülüyle 100 yıla yakın babadan evlada üç kuşaktır bu dükkânda insanlara sunuluyor. Ahmet, köprünün üzerinden aşağıdaki çayı seyrediyordu. Tahta köprü kaldırılıp yerine beton yeni köprü yapılmıştı. Suyun akıp giden sakin sularında kırmızı sarı renklerde yelkenleri olan, insanları gezdiren kayıklara bakıyordu. İlçenin merkezinde, köprüye yakın o köşede dondurmacı dükkanı sahibi idi. Köprü boyunca insanlar, ellerinde örülmüş sepetlerle eşyalarını taşırken hiçbir aceleleri olmadan sere serpe yürüyorlardı. Dondurma yapmak için hayvanların sırtında Sünlük Dağlarından kar getiriyor, onları 2-3 ev yüksekliğinde toprakta açtığı çukurda buz kalıpları şeklinde saklıyordu. Savaş yılları geçmişti. İnsanlar artık huzurlu, mutluydu. Çarşının ortasında, insanların tatlı bir şeyler yiyeceği, ailelerin muhabbet ettiği bir işyeri vardı. Bu mutlu insanların mutluluklarına daha katkı sağlamak istiyordu. “Dondurma gibi her insanı aynı derecede mutlu edecek bir lezzet yaratmalıyım, dükkanım için, kış mevsimi için”, diyordu.. Nasıl ki yazın bunaltıcı sıcağından kurtulmanın en leziz yolu dondurma ise kışında buna eşdeğer bir lezzet bulunmalıydı. Dondurma için topladığı sütlerden kışa girerken insanların içlerini ısıtacak bir tatlı bulma ihtiyacı duydu. Ahmet’in köşedeki tek katlı dükkanın camları kasabada en güzel camlardı, seyredilesi camlar… O günlerde tek muhallebici ve dondurmacı kendiydi. Ana kaynağı süt olan tatlı ürünleri dükkanında insanlara sunuyordu. Raflarında höşmerim, kekler, kazandibi, limonata ve en önemlisi tezgahında dondurma vardı…Dondurmayı işyerinin dışında ilçedeki ve çevre ilçelerdeki panayırlarda da satıyordu. Panayırlarda çadır önünde dondurma fıçısıyla çok yıllar geçirdi. Neşeli girişken konuşkan biriydi. Dükkânından kahkahalar yükseliyordu. İnsanları o kadar çok seviyordu ki onlara daha özel lezzetler sunma çabasıyla; peynir tatlısını o günlerde küçük imalathanesinde keşfetti. Özel olarak peyniri mayalayıp tasarladığı hamuru küçük parçalara bölüp pişirmek için semtteki fırına götürdü. Tatlının içinde un, peynir, irmik ve yumurta bulunuyordu. Bunları yoğurarak 3-4 cm. çapında kurabiyeler haline getirip fırında pişirdi. Pişmiş tatlıları kaynayan şekerli şerbete atarak tatlı haline dönüştürüp insanlara bu lezzeti sunmanın ilk adımını attı. Kısa süre içinde peynir tatlısını çok seven halk, köşedeki o şirin dükkânda Ahmet Tabak’ın neşeli sesleriyle dolu dükkanında ailesi ve çocuklarıyla güzel dakikalar geçiriyordu. Aileler uzun porselen tabaklarda bu haşlanmış peynir tatlılarını ve muhallebileri evlerine götürüyor, yediklerinde ertesi günü boş tabağı işyerine teslim ediyorlardı. Peynir tatlısı o günlerde, haşlanmamış kuru olarak kese kâğıtlarına konularak da satılıyordu. Tatlılar satılırken kese kâğıdına sayı ile konuluyordu. “Şu ağzımdaki tatlı sanki olgun bir meyve gibiydi. Unutuldu sandığımız geçmişi yeniden canlandırdı.” Kemalpaşa tatlısı o yıllarda ilk ününü, ilçe içinden geçen Bursa-İzmir yolunun şehirde durak yeri olan bu işyerinde duyurdu. Ülkenin birçok şehrinde, böyle güzel bir tatlıyı kimin bulduğu muhabbetiyle Mustafakemalpaşa’dan bahsedilmeye başlandı. Artık şehri bilenler Dondurmacı Ahmet’ten, köşedeki tarihi dükkanından söz ediyorlardı. Günümüzde köşedeki küçük mütevazı dükkanın zaman duvarları arkasında büyük bir aşçı usta gülümsüyor, kahkahalar atıyor.. Bu, Ahmet’in hayal ettiği lezzetti. Yeni teknolojilerle o derin çukurdaki buzlar kaybolup gitti. İşyerinde makineler kollarını sessizce çalıştırıyor, üretim hızla devam ediyor.. Dış yüzeyi orta kahverengi, içi açık sarı süngerimsi haşlanmış tatlı, önümüzdeki tabağın içinde; tatlıyı yerken tatlı tatlı gülümsüyoruz… Pişmiş taze peynirin kokusu, dilimizi yapışkan yüzeyine dokunduğunda tatlının lezzetini hissediyor uçuyorduk adeta. Her şey peynir tatlısıyla başladı. Dondurmanın adı ve lezzeti zaten tüm dünyada tanınıyordu. Yıllar sonra,.. Babasının yanında senelerce çalışmış günümüzde 69 yaşında olan Ülkü Tabak, arada anılarını anlatırken gözleri yaşarıyor, 10 yıl önce bir kazada kaybettiği oğluna üzülüyordu... Dedesinin adını almış olan biricik Ahmet’ine..Üçüncü kuşaktan bir halka eksilmişti. Ülkü TABAK, peynir tatlılarının imalatı aşamasında hamurun hızla kesilip parçalara ayrılmasında işe yarayan makinenin ilkel tasarımında faydalı olmuş. Mahallesinde makara ve ipliklerden yararlanarak projeler üreten bir arkadaşını yönlendirerek bu hamur kesen makinenin tasarımını yapmıştı. Günümüzde ellerindeki sır formül ile üç kuşaktır üretim yapan Tabak ailesi sadece ilçe içinde satış yapıyor. Kendilerini birçok şehirden arayıp soran bulup gelen müşterilerini hiç kaybetmediler. Bu işyerinde ilk günden beri devam eden alçakgönüllü, hırsı olmayan, tanıdıkların saygınlığına dayalı bir ilişki sürüp gidiyor. Ünlü Türk tatlıları arasında yerini alan "Kemalpaşa Tatlısı'', verdiği damak tadı ve hazırlanmasında ki kolaylığı ile ülkede çok sevilen bir tatlı haline geldi. Son yıllarda medya aracılığı ile de ünü artan bu tatlı “On ünlü hamur tatlı” arasına katıldı. Kemalpaşa tatlısının üzerine isteğe göre, kış aylarında kaymak, yaz aylarında ise dondurma konarak servisi yapılıyor. Tatlı, üretimini yapan ilçedeki çok sayıda işverenin de yüzünü güldürüyor. Torbalar halinde; üretimi ilçe sınırlarında taze, diğer illerde ise uzun süre dayanması için çifte kavrulmuş olarak satışa sunuluyor. İlçenin dışındaki değişik şehirlerde de aynı isimde tatlı üretilmekte, ancak bunların kalitesi ilçede üretilenle karşılaştırılamayacak oranda düşüktür. Bu lezzeti izle, gülümseyen bir yüze ulaşırken sende güleceksin.. Eski bir karamela şekeri gibi tarihin içinden Ahmet Tabak’tan hatıra… |
Cevap : kemalpaşa tatlısı
Teşekkürler paylaşımın için canım yanlız başlığı söylediğim şekilde düzeltirmisin???unutmuşsun bakıyorumda........
|
Cevap :kemalpaşa tatlısı
pardon suskun anlayamadım ama düzeltirim tşkler
|
Cevap : Kemalpaşa Tatlısı
Ben teşekkür ederim canım anlayışın için!önceden söylemiştim oyüzden dedim:ashamed0002:konu için tekrar tşkler!...
|
Cevap : Kemalpaşa Tatlısı
tşkler suskun ama kaplan düzeltmiş gene tşk ederim ama ben daha yeniyim hatalarım elbet olacak
|
Cevap : Kemalpaşa Tatlısı
tabiki insanlık hali olabilir fakat dikkatli olman yeterli!...
|
Cevap : Kemalpaşa Tatlısı
tşkler suskuncuummm....
|
Cevap : Kemalpaşa Tatlısı
teşekkürler jasmine güzel paylasımların için...
|
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.