ForumSinsi - 2006 Yılından Beri - Psikolojik Sebeplerle Günah İşleyen Sorumlu Mudur?

Psikolojik sebeplerle günah işleyen sorumlu mudur?
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

Ahlakî bozuklukların bazısı psikolojik hastalıklarla ortaya çıktığı gibi bir kısım psikolojik hastalıklar da ahlak bozukluğuyla hâsıl olmaktadır.
Ahlak doğuştan ve kalıtsal değildir. Değişebilir. İnsan ahlakî anlamdaki olumsuzluklarını terbiye ederek “güzel ahlak” sahibi olabilir. Ki zaten dünyaya gönderiliş sebeplerimizden biri de bu nefsî mücadeleyle ruhsal gelişimimizi sağlamaktır. Fakat insan, ahlak eğitimine ehemmiyet vermezse ahlaksızlığı artar ve bu da çoğu zaman psikolojik hastalıkları netice vermektedir. Günümüzde psikolojik hastalıkların had safhada olmasının sebebi de budur. Yani ahlaksız eylemler insan fıtratını olumsuz etkiler. Mesela insanın, nikâhlısıyla göz göze gelip el ele tutuşması kalbine nur bedenine ibadet hükmüne geçerken nikâhsız olduğu kimseye bakması ve dokunması kalb ve beyindeki hücrelere zarar vermektedir. Allah’ın razı olmadığı her eylem insanda insanî ve melekî vasıfları arka plana itip hayvanî ya da nebatî sıfatlarını ön plana çıkarıyor. Ahlakî yanlışlarla insanî vasıfları dejenere oldukça da işlediği günahlar sebebiyle pişmanlıklar yaşıyor. Böylece ümitsizliklere ve şeytanın vesveselerine daha çok maruz kalarak kontrolsüz ve depresif davranışlar sergilemeye başlıyor.
İnsan ahlakî bozukluğu neticesinde –kendisini terbiye etmediği için- ortaya çıkan psikolojik hastalıklarından tamamen mesuldür. Ahlakî bozukluk neticesi olmayan psikolojik hastalıklarda ise; tedavisi aranması mümkünken aranmazsa yine mesul olunur. Nitekim Allah, her derdi dermanıyla birlikte yaratmıştır. Kulun derdinin devasını arayıp bulması da bir ibadettir.
Netice olarak diyebiliriz ki; büyük günahlar olan bazı fiiller eğer hastalık dolayısıyla işleniyorsa, o hastalığın derhal tedavisi aranmalıdır. “Mizaç bozukluğu” denilen psikolojik hastalığın da tedavisi mümkündür. İnsan iradesini kullanarak uzmanlarına başvurup tedavisi için uğraşmazsa çok büyük mesuliyetlere girebilir.
Şunu da ilave etmek gerekir ki; yaşanan tüm bu hallerde aslında insanın yaratılış gayesine uyan önemli bir yön var. Çünkü Allah yarattığı her şeyle olduğu gibi hastalıklarla da insanlara Zat-ı Akdesini isimlerini göstererek tanıttırmak istemektedir. Hastalıklarımız da O’nun (cc) Şafi ve Hakîm gibi isimlerini, gerek şifa vermesiyle gerekse de o hastalığa sabır göstermemizin neticesi olarak dünyada ve ahirette verilecek güzel neticelerle bizlere bildirir. Başa gelen her musibetin Allah’ın kendisini hatırlatmak gibi güzel sebeplerle geldiği unutulmazsa sıkıntılar küçülür, küçüldükçe de çözümlerini aramak daha da kolaylaşır.alıntı