![]() |
Tebeşir Kıtlığı;)
ODTÜ'nün büyük anfilerinden birinde, tarih dersinde yaşanmış bu olay. Ders hem çok sıkıcı, hem de aksi gibi sabahın köründeymiş. Öğrencilerin çoğu ama vur patlasın çal oynasın olayı, ama ders, yani bi şekilde geceden kalmaymış. Arka sıralara kapağı atmış öğrencilerden biri bayağı bayağı uyuklamaya başlamış. Hoca çocuğu görmüş ama ses çıkarmamış. Bu profesör de her söylediğini tahtaya yazan bi adammış. Dersin ortalarında tebeşir bitince, uyuklayan öğrenciyi gözüne kestirmiş. Hani bi işe yarasın bari hesabı, çocuğa, "Evladım... Evet sen, sen. Tebeşir bitti. Hadi yan sınıftan bi'kaç tebeşir al da gel bi zahmet" demiş. Çocuk uyku *****lığıyla yerinden fırlayıp hocanın yanındaki kapıdan dışarı çıkmış.
Çocuk o mahmur haliyle anfinin orta kapısını geçip arka kapısına gelmiş ve kapıyı tıklayıp kafasını uzatmış, "Hocam fazla tebeşir var mı acaba? Bizde bitti de" demiş. Adamcağız zaten yaşlı, emekliliğim gelse de köşeme çekilip bi kaç kitap yazsam diyen bi tip, ner'den tanıycak çocuğu. "Yok evladım. Bizde de bitti. Az önce bi arkadaşı alsın diye gönderdik" demiş. Çocuk da "Peki hocam" diyerek dışarı çıkmış. Yine orta kapıyı geçip ön kapıdan sınıfa girmiş. Profesöre, "Hocam yan sınıfta da tebeşir kalmamış" demiş. Hoca da "Yaa? Ne bu tebeşir kıtlığı böyle? Allah Allah" diye başını sallayıp, "Peki, yine de sağol evladım" demiş. Çocuk uykulu gözlerle yerine oturmuş. Sınıfta uykusunu almış bi kaç kişi hariç kimse anlamamış mevzuyu. Hoca derse tahtaya yazmadan devam etmiş... |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.