![]() |
Kansızlığın Belirtileri
Kansızlık pek çok kişinin yaşadığı sağlık problemlerinden birisidir. Kansızlığın neden kaynaklandığı ve giderileceği ile ilgili önemli bilgileri uzmanlar açıklıyor... Yetersiz demir alınması; normal beslenme sırasında gıdalar yoluyla alınan demirin yetersizliğinde görülür. Sosyo-ekonomik düzeyi düşük toplumlarda, beslenme alışkanlıkları yanlış olan insanlarda daha sık görülmektedir. Bebeklerde; ek besinlere geç başlama, anne sütü yerine inek sütüyle beslenme kansızlığa neden olabilir. Özellikle 6-24. aylar arasında sıktır. Erişkinlerde ise vejetaryenlik, yanlış uygulanan zayıflama rejimleri ve yeme bozuklukları da kansızlığa neden olabilir. Ayrıca adet kanamsının fazlalığı da kansızlığa yol açabilir. Doğumla ilgili nedenler; sık doğumlar, çoğul gebelikler, annenin 2 yıldan sık aralıklarla veya 4?ten fazla sayıda doğum yapması gibi durumlar kansızlığa neden olabilir. Demir gereksinimin arttığı durumlar; ülser kanamaları, kadınlarda adet kanamaları gibi kan kayıpları, parazit enfeksiyonları, özellikle bebeklerin ilk yaşı ve ergenlik dönemi gibi hızlı büyüme dönemlerinde vücudun demire olan ihtiyacı artar ve artan bu ihtiyacın tek başına besinlerden karşılanamadığı durumlarda kansızlık görülebilir. Demir emiliminin bozulduğu durumlar; uzun süren ishaller, kronik enfeksiyonlar, sindirim sisteminde bozukluklar vücuda alınan demirin emilimini bozarak kansızlığa neden olabilir. Kurşun zehirlenmesi; özellikle yoğun araç trafiğinin yaşandığı kent merkezleri başta olmak üzere akaryakıttaki kurşunun havaya karışması ile oluşan kurşun zehirlenmeleri de kansızlığa neden olabilmektedir. KANSIZLIK BELİRTİLERİ Yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi, çabuk yorulma Çalışma kapasitesinde azalma Sık hastalanma İştahsızlık, bulantı Ciltte, göz kapaklarının iç kısmında ve avuçta solukluk Çarpıntı ve nefes darlığı Daha fazla üşüme Konsantrasyon bozukluğu KANSIZLIĞIN YOL AÇTIĞI SORUNLAR Kansızlık, tedavi yapılmadığında ya da geciktirildiğinde önemli sonuçlara neden olabilir. Gebelerde; Bebek ölümleri artabilir. Düşük kilolu bebek doğurma riski artar. Erken doğum riski artar. Vücut direnci düşer ve hastalıklar daha sık görülür. Doğum sonrası lohusalık dönemi problemleri artar, doğumda kan verilmesi (transfüzyon) gerekebilir. Bebek ve çocuklarda; Büyüme olumsuz etkilenir genelde yavaşlar. Fiziksel aktivite azalır. Hastalıklar daha sık görülür. Algılama, öğrenme ve yorumlama fonksiyonları azalır, dikkat dağılması, yorgunluk ve ilgisizlik artar (okul başarısı düşer). Yetişkinlerde; Sürekli yorgunluk hissi vardır, halsizlik oluşur, iş gücü azalır. Hastalıklar daha sık görülür. KANSIZLIK NASIL ANLAŞILIR? Hekim muayenesi ile birlikte yapılacak basit bir kan sayımı ile kansızlık tanısı konulabilir. Tam kan sayımında düşük hematokrit (%33-35?den az) ve hemoglobin (11g/dl?den düşük) değerleri kansızlık göstergesidir. Gebelerde bu sınır 10 g/dl?nin altı olarak kabul edilir. KANSIZLIK NASIL TEDAVİ EDİLEBİLİR? Kansızlık tedavisinde uygun demir ilaçlarının hekiminizin önerdiği doz ve sürede kullanılması yeterlidir. Ancak kansızlık tedavilerinin en az üç ay sürmesi gerektiği düşünüldüğünde tadı hoş, alımı kolay ve mide şikayetlerine yol açmayan bir demir ürününün seçilmesi önemlidir. Seçilecek ilacın emiliminin yiyeceklerden etkilenmemesi de ayrıca dikkat edilmesi gereken bir husustur. İlaç tedavisi yanında demir açısından zengin besinler tercih edilmelidir. DEMİRDEN ZENGİN BESİNLER Hayvansal gıdalardan kırmızı sakatat en zengin demir kaynağıdır. Diğer yararlı gıdalar ise; kırmızı et, tavuk, yumurta, kabuklu deniz mahsulleri ve balıktır (en zengini somon). Bitkilerden ise buğday, darı ve yulaf taneli olduğunda demirden daha zengin durumdadır. Diğer pek çok vitamin ve mineral gibi demirde özellikle tahıl tanelerinin dış kısmında bulunur; örneğin buğday öğütülürken içerdiği demirin %75?i kepeğinde kalır, yani buğday unu tane buğdaya göre ancak %25 demir içerir. Ispanağın, demir içeriği açısından zengin olarak bilinmesine karşın bu bilgi tam doğru değildir, zira içerdiği bazı maddeler nedeniyle ıspanak, kara lahana gibi birçok sebzenin yapısında bulunan demirin vücuda sanıldığı kadar bir faydası olmamaktadır. Kuru üzüm, kuru kayısı, kuru erik, badem, fıstık, ceviz gibi kuruyemişler ile çekirdekler demir yönünden çok zengin olmamakla beraber yeterli düzeyde demir içerirler. Bir çorba kaşığı pekmezde yaklaşık 3 mg demir bulunur. Günde bir bardak portakal suyunun içilmesi bitkilerden alınan demirin emilimini bir kat artırırken, çay ve kahve tüketimi demir emilimini %75 oranında azaltmaktadır. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.