ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Tarih / Coğrafya (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=656)
-   -   İç Mekan Bitkileri (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=322619)

Prof. Dr. Sinsi 07-26-2012 12:05 PM

İç Mekan Bitkileri
 
İç Mekan Bitkileri - İç Mekan Bitkileri Hakkında

İç mekan bitkileri doğal ortamlarının dışında kapalı mekanlarda bulunan, kökleri dar bir alanda sıkışıp büyümek zorunda kalan bitkilerdir. Bu nedenle iç mekanlarda ki kısıtlı ortam koşullarına uyum sağlayabilmeleri gerektiği için, özenli bakım isterler.



Bu bölümde sizlere periyodik olarak 5 farklı iç mekan bitkisini tanıtarak, bu bitkilerin genel bakım koşullarından ve isteklerinden bahsedeceğiz. Ancak bitkilere geçmeden önce iç mekan bitkilerinin genel özellikleri ve ortam koşullarına ilişkin bazı özellikleri kısaca özetleyelim.


Hızlı kentleşme ve sanayileşme her geçen gün insanı biraz daha doğadan uzaklaştırmış ve içinde yaşadığı çevreyle arasındaki uyumu bozmuştur. Şehir yaşamının getirdiği bir zorunluluk olan apartmanlarda yaşam, doğanın bir parçası olan bitkilerin kapalı mekanlarda yetiştirilerek, günlük hayatımızın bir parçası haline gelmesine neden olmuştur. Ancak iç mekanda sınırlı koşullarda bitki yetiştirmenin çeşitli zorlukları da vardır.



Öncelikle, iç mekan bitkileri belirli büyüklüklerdeki saksılarda yetiştirilmektedir. Seçilen toprağın iyi kalitede, organik madde (torf, kompost, perlit, tüf, vs.) içeren karışımdan oluşması gerekir. Bu karışıma az miktarda bahçe toprağı da eklenebilir. Daha sonra bitki türlerine göre düzenli aralıklarla ve gerekli miktarlarda sulanmalıdır. Bu arada oluşabilecek bitkisel ve hayvansal zararlılarla mücadele edilmeli ve gerekli gübreleme yapılmalıdır. Bu işlemler aşağıda kısaca özetlenmiştir.


Saksı değişimi, kök büyümesinin sağlıklı olabilmesi için belirli aralıklarla yapılması gerekir. Bunun için genellikle bitki kökleri saksıdan dışarı çıkmaya başladığında, saksı değişiminin zamanı gelmiş demektir. Kullanılacak saksı, bitkinin köklerinin sağlıklı büyümesi için yeterli büyüklükte olmalı, değişim erken ilkbaharda yapılmalıdır. Bitkiyi eski saksısından çıkarırken, köklerin zarar görmemesi için, saksı yan tutularak, bitkinin toprağı dağılmayacak şekilde çıkarılmalıdır. Köklerin uç kısımları kesilerek, yeni saksıya aktarılmalıdır. Bitkiyi yeni saksısına dikerken drenaj delikleri yeterli değilse genişletilmeli, saksının dibine çakıl taşı gibi malzemeler konularak, suyu kolay drene etmesi sağlanmalıdır. Daha sonra yukarıda saydığımız toprak karışımı saksının alt kısmına konularak, bitki kök boğazına kadar gömülmeli ve kenarlarına hazırlanan karışım toprak sıkıştırılarak, can suyu verilmelidir. Ayrıca saksı değişimi topraktan kaynaklanan sorunlar olduğunda da köklerin saksıdan çıkması beklenmeden yapılmalıdır.


Sulama, iç mekan bitkilerinin bakımında en önemli işlemlerin başında gelir. Çünkü eksik ya da fazla sulama bitki gelişimini olumsuz etkilemektedir. Sulama gereksinimi, bitki türüne göre değişmekle birlikte genel olarak, toprak neminin bir çubuk yardımıyla ya da parmakla kontrol edilmesiyle anlaşılmaktadır. Alt katmanların nemi de dikkate alınarak sulama yapılmalıdır. Çünkü toprak yüzeyi kuru olsa da alt katmanlar ıslak olabilir. Kuru olan yüzeye göre verilen su, zaten ıslak olan alt katmanlarda fazla su birikmesine yol açacak ve bitki köklerinde çürüme meydana gelerek bitkinin ölmesine neden olabilecektir. Öte yandan saksı tabağında sürekli su birikmemesine dikkat edilmelidir. Sulama suyunun aşırı kireçli ve klorlu olmamasına özen gösterilmelidir. Çok soğuk ya da sıcak su ile sulanmamalı, mümkünse oda sıcaklığında bekletilmiş, dinlenmiş su ile sulanmalıdır.



Budama, iç mekan bitkilerinde kurumuş sürgün, yaprak, sap ve hastalıklı organlar ile solmuş çiçeklerin temizlenmesiyle gerçekleştirilir. Bu işlem bitkilerin sağlıklı gelişmesi ve görselliği açıdan çok önemlidir. Budama işlemi için kullanılan makas, steril ve keskin olmalıdır.



Hastalık ve zararlılar da iç mekan bitkilerini tehdit eden etmenlerden biridir. Önemli olan hastalıklar oluşmadan önce bitkilerimizi sağlıklı ve hastalıklara karşı dirençli yetiştirmek en önemli noktadır. Örneğin, yeni bir bitki aldığımızda bitkinin hastalık ve zararlı etmenler taşımadığından emin olmalıyız. Burada belirtilen gerekli bakım işlemleri yapıldıktan sonra yine de hastalık oluşursa kimyasal mücadeleye geçilmelidir. Bitkisel hastalıklar için fungusit ve hayvansal zararlılar için insektisitler kullanılmalıdır. İlaçlama, bitki türüne ve etmenine uygun olarak yapılmalıdır.



Gübreleme, iç mekan bitkileri için periyodik olarak, bitki türlerine göre bir program dahilinde uygulanmalıdır. Ancak saksısı yeni değişmiş bitkilerde, saksıda yeterli bitki besin elementleri olacağından belirli bir süre gübrelenmesine gerek yoktur. Gübreleme, bitkilerin daha sağlıklı gelişmesi için gerekli olan bir işlemdir. Çünkü zamanla saksı toprağındaki bitki besin elementleri suyla yıkanarak azalmakta ya da yok olmaktadır. Yapılan gübreleme, azalan bitki besin elementlerinin tamamlanmasına yardımcı olmaktadır.



Ekolojik istekler, iç mekan bitkileri için büyük önem taşımaktadır. Çünkü bitkinin gereksinim duyduğu ısı, ışık, sıcaklık, nem gibi koşullar bitki türlerine göre değişmekte olup, dikkat edilmediği zaman bitki gelişiminde önemli sorunlarla karşılaşılır. Ayrıca, iç mekan bitkileri, zaman zaman dışarıda açık havada havalandırılmalıdır. Bu işlem genellikle yaz döneminde, gece ve gündüz sıcaklık farklarının en düşük olduğu zamanlarda yapılmalıdır. Havalandırma işlemi sırasında bitkiler direk güneş ışığında bırakılmamalı, gölge ve yarı gölge ortamlarda, şiddetli hava akımlarına maruz kalmayacak şekilde bekletilmelidir. Ayrıca iç mekan bitkileri, ev içinde çok sık yer değiştirmemeli, klima gibi direkt ısı kaynağı yakınlarına konulmamalıdır. Özellikle kış aylarında cam önüne çok yakın konan bitkiler camdan gelen soğuk hava ile odanın sıcaklığı arasında kalacağı için, bu uygulama bitkide şok etkisine neden olur. Aynı konum klima bulunan ortamlarda da oluşur. Çok kuru olan ortamlarda yapraklara ve bitkinin bulunduğu bölgeye su püskürtülerek, ortam nemi arttırılmalıdır.

Ayrıca, bitkilerin yapraklarında biriken tozlar zaman zaman silinmeli ve yıkanarak temizlenmelidir. Silme işlemi nemlendirilmiş pamuk ya da bezle yapılmalıdır. Kullandığınız pamuk ya da bez çok ıslak olursa, tozların gözenekleri kapatmasına neden olur ve bitki hava alamaz.


Familya : Araceae

Latince : Anthurium andreanum

Türkçesi : Flamingo çiçeği

Anavatanı Kolombiya’dır. Anthurium cinsinin tropik bölgelerde yetişen 550 kadar türü bulunmaktadır. Bu tür 40-50cm boyunda herdem yeşil, çok yıllık otsu bir bitkidir. Yapraklar cilalı parlak yeşil, dip kısmı yürek gibi, yaprak ayası üçgen şeklinde ve damla ucu belirgin sivridir. Çiçekler uzun bir sap ucunda tekli başak şeklinde kurul oluşturur. Bu kurul parlak kırmızı renkli bir brahtenin ortasında dik durur. Taç ve çanak yapraklar körelmiştir. Tüm yıl çiçek açabilir. Sıcak ve aydınlık mekanlardan hoşlanır. Yaz aylarında su isteği fazladır. Nisbi nemin yüksek olduğu ortamları sever. Kuru havalarda yapraklara su püskürtülmelidir. Bu işlem sırasında çiçeklere dikkat edilmelidir. Direk güneş ışığına maruz kalması durumunda yaprak kıvrıklığı, yapraklarda lekeler ve kırmızı örümcek gibi belirtiler görülür. Mart-Ağustos ayları arasında on beş günde bir bitki besin elementleri verilebilir. Tohum, gövde çeliği ve ayırma yöntemi ile üretilir.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpghttp://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Familya : Araceae

Latince : Dieffenbachia amoena

Türkçesi : Difenbahya

Yaprak güzelliğiyle öne çıkan, yaklaşık 30 değişik türü bulunan çok yıllık herdem yeşil bitkilerdir. Amerika’nın tropik bölgelerinde doğal olarak yetişir. İri ve etli, uzun saplı, oval alacalı yapraklı yaygın bir iç mekan bitkisidir. Krem ve beyaz renkler ana ve yan damarlar boyunca uzanır. Olgun yapraklar bazen 45-60cm büyüklüğüne ulaşabilir. Havadar, yarı gölge ortamlarda iyi gelişme gösterir. Direkt güneş ışığına maruz kalması durumunda yapraklarında renk bozulmaları oluşabilir. Mayıs-Eylül ayları arasında on beş günde bir bitki besin elementleri verilmelidir. Besin yetersizliğinde yapraklarda kahverengi lekeler oluşur. Ayrıca görünüş olarak sert olsa da yaprakları darbelere karşı dayanıksızdır. Yaprakları zehirlidir ve özsuyunun alerjik etkisi vardır. Özellikle küçük çocukların ve hayvanların bulunduğu mekanlarda kullanılmaması önerilir. Gövde çeliği ve dip sürgünlerinden ayırma yöntemiyle üretilir.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpghttp://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Familya : Moraceae

Latince : Ficus elastica

Türkçesi : Kauçuk ağacı

Ficus cinsinin tropikal ve subtropikal bölgelerde yetişen yaklaşık 800 kadar taksonu vardır. Bunların çoğu süs bitkileri, bir kısmıda meyvesi yenen meyva ağaçlarıdır. Ficus elastica’nın anavatanı başta Hindistan olmak üzere Tropik Asya’dır. İç mekanda ortalama 1-3m boylanır. Tropik bölgelerde ve Türkiye’de Akdeniz ve Ege sahil kuşağında dış mekan bitkisi olarakta kullanılmaktadır. Gövde dalsız, yapraklar büyük, parlak cilalı yeşil, elips ya da yumurta şeklinde olup, çok sıralı sarmal dizilmiştir. Genç yapraklarda orta damar alt yüzünde kırmızı ve çok belirgindir. Bol aydınlık ama direkt güneş ışığı almayan ortamlarda iyi gelişir. Yapraklarına su püskürtülmelidir. Özellikle kuru havası olan ortamlarda bu işlem sık sık tekrarlanmalıdır. En düşük 10 derecelik ısıya dayanıklıdır. Mayıs ve Eylül ayları arasında on beş günde bir bitki besin elementleri verilebilir. Sık yer değişikliği, aşırı sulama ve hava neminin yeterli olmadığı ortamlarda yoğun yaprak bozulmaları görülebilir. Ayrıca pamuk ve şeker biti en sık görülen zararlılarıdır. En yaygın kullanılan formlarından biri görselde de görüldüğü gibi Ficus elastica ‘Decora’ dır. İç mekan bitkisi olarak kullanılan en yaygın Ficus türleri kauçuktan başka F. benjamina, F. lyrata, F. radicans, F. pumila’dır. Yaprak çeliği ve ayırmayla üretilir.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Familya : Gesneriaceae

Latince : Saintpaulia ionantha

Türkçesi : Afrika menekşesi

Anavatanı Orta Afrika olan Afrika menekşesi, 7-10 cm boy, 15-23 cm eninde, koyu yeşil ve kadifemsi yaprakları olan herdem yeşil çok yıllık otsu bir bitkidir. Çiçekler iri, menekşe ya da çoğunlukla morumsu renklerde ve şemsiyemsi kurullar halindedir. Tüm yıl boyunca, ancak çoğunlukla Haziran-Ekim aylarında çiçeklenmektedir. Yarı gölge ya da hafif güneşli mekanları sever, direkt güneş ışığından hoşlanmaz. Oda sıcaklığında bekletilmiş su ile sulanmalı, aşırı sulamadan kaçınmalı ve sulama sırasında yapraklarına su gelmemesine özen gösterilmelidir. Sulama direk topraktan yapılabildiği gibi saksı tabağından da yapılabilir. Mayıs ve Ekim ayları arasında on beş günde bir bitki besin elementleri verilebilir. Ortalama 16 derece sıcaklıkta ve iyi kalitede torflu toprakta daha iyi gelişme gösterirler. İlkbaharda saksı değişimi yapılmalıdır. Ancak menekşeyi aldıktan hemen sonra saksısı değiştirilmemelidir. Bitkinin ortamın ısı, ışık ve nemine alışması beklenmelidir. En erken 1,5-2 ay sonra saksı değişimi yapılmalıdır. Sıcak ve kuru ortamlarda yaprak bitleri oluşabilir. Fazla sulanması durumunda pas ve küf mantarlarına yakalanma riski vardır. Ayrıca, bitkininin üzerindeki solmuş çiçekler ve sağlıksız yapraklar sıkça temizlenmelidir. Çok sayıda formları vardır. Örneğin, Diana Blue, rose-pink, Grandiflora-Pink, Diana-Red ve Rhapsody en popüler olanlarıdır. Tohumla, ancak çoğunlukla yaprak çelikleri ile üretilir.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpghttp://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpghttp://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Familya : Araceae

Latince : Spathiphyllum wallisii

Türkçesi : Beyaz yelken

Anavatanı Kolombiyadır. 20-30cm boyunda, herdemyeşil çok yıllık otsu bir bitkidir. Parlak, uzun saplı, açık yeşil yapraklar mızrak şeklindedir. Çiçekler ise sütunumsu başak kurulları oluşturur ve taç yaprakları saf beyaz renklidir. Çiçeklenme çoğunlukla Mayıs-Ağustos arasında gerçekleşir. Oda sıcaklığında, yarı gölge ortamlarda iyi bir gelişme gösterir. Bol ve düzenli sulanmalıdır. Kuru ortamlarda nemi arttırmak için yapraklarına su püskürtülmeli, ancak bu işlem sırasında çiçeklerine dikkat edilmelidir. En çok yaprak biti ve kırmızı örümcek hastalıkları görülür. Torflu toprak kullanılması tavsiye edilir. Mayıs-Eylül ayları arasında on beş günde bir bitki besin elementleri verilebilir. Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda Spathiphyllum’un insan sağlığı üzerine zararlı etkileri olan benzen, karbonmonoksit, formaldehit gibi maddeleri absorbe ederek bu maddelerin zararlı etkilerini azalttığı kanıtlanmıştır. Ayırma ya da tohumla üretilir.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpghttp://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

Prof. Dr. Sinsi 07-26-2012 12:05 PM

İç Mekan Bitkileri
 
İç mekan süs bitkileri yetiştiriciliği



İÇ MEKAN SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ

İÇ MEKAN SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ




Günümüzde hızlı kentleşme insanları yeşile hasret bırakmıştır. Şehirde yaşayan insanlar nereye baksa binalar, yollar ve arabalar gibi şeyleri görmektedirler. Çevrelerinde yeşil görme isteği, insanlarda saksılı süs bitkilerini odalarında veya salonlarında yetiştirme arzusunu doğurmuştur. Böylelikle saksılı süs bitkilerinin talebi ve satışı çok artmıştır. Bunun sonucu olarak da çöllerde, tropik bölgelerde, ormanlarda ve hatta su bitkilerinde doğal olarak yaşayan pek çok bitki saksı bitkisi olarak yetiştirilmeye başlanmıştır.


Çeşitli saksı, kap ve kasalarda iyi yetişen ve salon, vitrin, oda, koridor gibi kapalı mekanlarda yeşil bir mekan oluşturmak için kullanılan, doğal çiçek ve yaprak güzelliğini ömrünün sonuna kadar muhafaza eden çiçek türlerine saksı bitkileri denir. Güzel yapraklı, çiçekli, meyveli odunsu bodur çalı ve sarıcılı bitkiler; çok ve tek yıllık otsu bitkiler, soğanlı, yumrulu ve rizomlu bitkiler saksı çiçeği olarak kullanılır. Saksı çiçekleri genelde kontrollü sera şartlarında çoğaltılır. Büyütülür ve saksı ile birlikte satışa arz edilir. Daha sonra saksı çiçekleri kullanımı sera, salon, oda gibi kapalı; balkon, teras gibi yarı açık; avlu, meydan, havuz başı, yol kenarı gibi tam açık alanlarda yapılır.




4.1. İÇ MEKAN BİTKİLERİNİN GENEL DURUMU


Türkiye’de saksı bitkisi üretim alanları 1999 yılında toplam yaklaşık 541,7 dekardır. Bu alandan yılda 10 milyon adet iç mekan bitkisi üretildiği tahmin edilmektedir. Üretim alanlarının daha çok Yalova (160 da) , İzmir (138.5 da), Antalya (75 da) ve Adana (60 da) illerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Saksı bitkileri üreten 70-80 işletmenin yarısı Yalova’da bulunmaktadır.


Saksılı bitki üreten işletmeler kullandıkları saksı toprağının (torf) tamamını ve üretim materyali olarak kullandıkları tohum, fide ve çiçeklerin büyük bölümünü ithal etmektedirler. Tohum ekme ve gübreleme işlemlerinde teknoloji kullanmaktadırlar.


Saksı çiçeği üreten işletmelerin, diğer süs bitkilerinden farkı ilk yatırım masraflarının fazla oluşu, uygun ısıtma sistemlerini gerektirmesi, büyük pazarlara yakın ve ulaşımın kolay olduğu yerlerde gelişmesi gibi özelliklerdir.




4.2. İç Mekan Bitkilerinin Gruplandırılması


İç mekan bitkilerini gösterişli çiçeklerine göre, dekoratif yapraklarına göre, etsi gövde yapılarına göre gruplandırabiliriz.


1. Gösterişli çiçekleri için yetiştirilenler,


2. Gösterişli yaprakları için yetiştirilenler


3. Sukulent (Etli gövdeliler) ve kaktüsler


4.2.1. Gösterişli Çiçekleri İçin Yetiştirilenler


Gösterişli çiçekleri için yetiştirilen önemli iç mekan bitkileri:


LATİNCE ADI

TÜRKÇE ADI


Bouganvilla glabra

Gelin Duvağı, Rodos Gülü


Camellia japonica Nois

Kamelya


Cylamen persicum

Siklamen


Euphorbia pulcherrima

Atatürk Çiçeği, Ponsetya


Fuchsia xhybridus D.C.

Küpe


Hibiscus Rosa sinensis

Çin Gülü


Hydrongea macrophylla

Ortanca


Lantana camara L

Mine


Lilium longiflorum

Paskalya Zambağı


Pelergonium x hortorum

Sardunya


Primula malacoides

Onbiray, Çuha Çiçeği


Rhododendron xhortorum

Açelya


Saintpaulia ionantha Wandl

Afrika Menekşesi


Senecio xhybridus D.C.

Çiçekçi Sineryası


Sinningia speciosa Hier

Gloksinya



Bu çiçekler genel olarak direk güneş almayan bol ışıklı, serin ve az nemli yeri severler


1.2.2. Gösterişli Yaprakları İçin Yetiştirilen Önemli İç Mekan Bitkileri




LATİNCE ADI

TÜRKÇE ADI


Agave L.

Agave


Agleonema Schoott

Çin Herdemyeşil


Aechema

Açmeya


Aphelandra sqarrosa

Afelandra


Araucaria juss

Arokarya


Asparagus L

Kuşkonmazlar


Cissus D.C.

Frenk Asması


Clivia Lindl.

Kafir Zambağı


Codraeum juss.

Kroton


Collina elegans Liebm.

Meksika Palmiyesi


Dieffenbachia schott

Difenbahya


Dracaena L.

Ejder Kanı


Ficus L

Kauçuk


Fittonia coeum

Fitonya


Hoya cornosa R.Br

Mum Çiçeği


Hedera L.

Kaya Sarmaşığı


Maranta spp

Dua Çiçeği


Nephrolepis

Aşk Merdiveni


Monstera schoott

Deve Tabanı


Philodendron schoott

Salon Sarmaşığı


Sansevieria Thunb

Peygamber Kılıcı


Spathyphillum

Barış Çiçeği


Vriesea Lindl.

Virisya


Zantedeschia spreng

Kala



Bu bitkiler genel olarak nemli, sıcak ve gölge ortamları sever.




4.2.3. Sukulent (Etli Gövdeliler) ve Kaktüsler


Etli yapılı ve kaktüs tipi bu bitkilerin bazıları şunlardır.

Aenium arboreum

Echeveria harmsii


Aenium tabulaeforme

Echeveria setosa


Agave americana

Echinococtus grusonii


Aloe filifera

Euphorbia triucalli


Aloe humilis

Faucaria tigrina


Aloe oristata

Ferocactus latispinus


Aloe variegata

Gasteria verrucosa


Astrophytum capricorne

Lithops fulleri


Bryophyllum tubiflorum

Lobivia aurea


Cereus peruvianus

Mammillaria bocasana


Ceropegia woodii

Notocactus ottonis


Crassula argentea

Opuntia bergeriana


Crassula falcata

Rebutia miniscula


Crassula perforata

Sedum acre


Echeveria glavea

Sempervivum tectorum



Senecio rowleyanus





4.3. İç Mekan Bitkilerinin Genel İstekleri


İç mekan bitkileri doğal olarak farklı iklim şartlarında yetişmektedirler. Bu bölgelerden getirilerek çoğaltımı yapılan bitkilerde, anavatanlarındaki iklim ve toprak şartlarına ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle birçok saksı bitkisi türünün sıcaklık, toprak-atmosfer nemi, toprak yapısı, bitki besin elementi ve ışık istekleri birbirinden farklıdır.




4.3.1. Işık İstekleri


Bilhassa gösterişli yaprakları için yetiştirilen çiçeklerin çoğu tropik kökenlidir. En iyi 11.000-33.000 lükslük ışıkta (Parlak yaz günlerinde 11.000 lüks, tam bulutlu kış günlerinde 5500 lüks) yetişirler. Bu nedenle yazın seralarda mutlaka gölgelendirme yapılmalıdır.


Kaktüsler ve etli gövdeli bitkiler için ise başka bir sera ayrılır. Yöreye göre yarı gölgeleme yapılır yada gölgeleme yapılmaz.


Çiçekler seradaki yüksek ışık şiddetinden ev ve salonlardaki düşük ışık şiddetine taşındıklarında, yapraklar hızla klorofil kaybeder ve sonrada yaprak döker. Bu nedenle bitkiler seradan çıkarılmadan önce düşük ışık şartlarına kademeli olarak alıştırılmalıdır.


İç mekan bitkileri uzun süre direk güneş ışığı alan pencere önüne konulmalı, yerleri fazlaca değiştirilmemelidir. Ancak haftada bir 450 açıyla sürekli aynı yöne döndürülmeli ve böylece düzgün taç oluşumu sağlanmalıdır.


4.3.2. Sıcaklık


Saksı bitkilerinin büyük bir çoğunluğunun yetişmesi için gerekli gece sıcaklığı 210C, gündüz sıcaklığı 24-260C dir. Bu türler uzun süre 150C de tutulabilirler, ancak büyüme yavaşlar veya durur. 50C altında bir çok türde zarar görülür. Buna karşılık çok yüksek gece sıcaklığında ise bitkiler hafif soluk renkli olur. Ayrıca Sıklamen, Primula gibi bitkiler ise 13-150C sıcaklık isterler. Bu nedenle düşük sıcaklık isteyenleri daha çok bahar ve kış aylarında yetiştirmek daha uygun olacaktır.


4.3.3. Nem


İç mekan süs bitkilerinin iyi gelişebilmeleri için % 70-%80 oranında nispi neme ihtiyaç vardır. Sera iyi gölgelenmişse yalnız sera tabanını ıslak tutmak yeterlidir. Sisleme ile rutubetin artırılmasına gerek yoktur. Normal ışık ve sıcaklık şartlarında, yeterli sulama ile bitkiler düşük nemlerde iyi yetişir. Yalnız sera nispi neminin % 40’nın altına düşmemesi gerekir. Nispi nemin çok yüksek olması ise mildiyo ve diğer öldürücü yaprak hastalıklarının gelişmesine neden olur. Sera içerisinde hava sirkülasyonu sağlanması ve koruyucu ilaçlarla bu hastalıklar önlenebilir.




4.3.4. Toprak


İç mekan süs bitkilerinin büyük bir çoğunluğu organik maddece zengin toprak karışımlarını tercih ederler. 3 Kasım turba (torf), 1 kısım perlit, bir kısım turba, 1-2 kısım vermükilit karışımları kullanılır. Torf yerine çürümüş yaprak, hızar tozu, pirinç kavuzu gibi organik maddelerde kullanılabilir. Kaktüs ve diğer etsi gövdeliler için karışımda 2 veya 3 kısım kum, 1 kısım turba karışımı kullanılır. Bu karışımların pH’sı 5,5-6,5 arasında, süzek ve aynı zamanda kök bölgesinde uzun süre nemi muhafaza edebilen, dengeli besin elementleri içeren yapıda olması gerekir.




4.3.5. Besin Elementleri


Gübreleme genel olarak 1-2 haftada bir sulama suyu ile birlikte sıvı olarak uygulanır. NPK’nın 30-20-10 formülleri 400 litre suya 500 gram hesap edilir. Ayrıca dengeli besin elementleri alımı için özel hazırlanmış, mikro elementleri de içeren yaprak gübreleri, bitki isteğine göre hazırlanarak yapraklardan verilmelidir.




4.3.6. Su Kalitesi


İyi bir sulama suyunun toplam tuzluluk miktarı Ec=0.75 mm hos/cm den az olmalıdır. Eğer sulama suyu tuzlu ise mutlaka arıtılmalıdır. Ancak bor iyonları 0,55 ppm’den fazla ise, bu su saksı bitkilerinde kullanılamaz Ayrıca saksı bitkileri yağmur suyundan hoşlanırlar. Klorlanan şehir sularıyla sulama yapıldığında, yoğun klor bitkiye zarar verir. Sulama genel olarak bitkilerin toprak nem isteği göz önünde bulundurularak yapılmalı, büyüme mevsiminde daha çok, dinlenme döneminde ise daha az su verilmelidir. Salon gibi yerlere konulan saksı bitkilerinde büyüme daha yavaş olduğundan sulama azaltılmalı, saksı toprağı doyma veya solma noktasına getirilmemeli, bunun için az ve sık aralıklarla sulanmalıdır.




4.3.7. Karbondioksit


Kış aylarında sera sıcaklığı gündüz 21-30 0C arasında ise bol güneş ışığında 1000 ppm’e kadar sera atmosferine CO2 verilebilir. Atmosferdeki normal CO2 miktarı ise 300 ppm civarındadır.


İç mekan süs bitkileri genellikle ılık-sıcak ve nemli ortamlarda yetişirler. Çoğunluğu tropikal bitkiler olduğu için soğuk karanlık ve havasız ortamlarda çabuk bozulurlar. Isıtma sistemleri olan seralarda veya sıcaklığın uygun olduğu yaz aylarında yetiştirilebilirler. Bu nedenlerle yetiştirme özellikleri diğer süs bitkilerinden farklılık gösterir. Türleri arası ekolojik istekleri de birbirlerinden farklı olduğundan üretimde, istekleri birbirine benzeyen bitkiler 2-3 grupta toplanarak 2-3 aynı sera veya bölümlerinde yetiştirilirler. Bu sera veya bölümlerindeki bitki guruplarının isteklerine göre çevre şartları düzenlenir.




4.4. İç Mekan Bitkilerinin Çoğaltılması


Saksı bitkileri genel olarak tohumla (Generatif - eşeyli) vejetatif (Eşeysiz) yollarla, özleşmiş gövde-köklerle ve doku kültürü ile çoğaltılır. Bu yöntemlerden en yaygın olanı tohum ve çeltikle çoğaltmadır.




4.4.1. Tohumla Çoğaltma


Tohumla çoğaltmada bir çeşidi aynen muhafaza etmek için tohum üretiminin kontrolüne ve böylece genetik saflığının korunmasına özen gösterilmelidir. Kalite bozulması veya açılma, farklı genotipte olan bitkilerde yabancı tozlanma sonucunda ortaya çıkar.


Günümüzde tohumla çiçek üretimi F-1 melezleme ile yapılır. Tohumlar her türde kendi kendine dölleme ile iki saf hat elde ederler. Bu saf hatlardan birini ana ebeveyn diğerini de baba ebeveyn olarak kullanırlar. Bir saf hat ebeveynin polen tozunu, diğer saf hat ebeveynin dişicik organına yerleştirmek suretiyle çapraz tozlanma gerçekleştirilir. Böylece iki saf hat ebeveyninden meydana gelen F-1 melez tohumları daima aynı melez bitkiyi meydana getirir. F-1 melez tohumları iki saf hattın özelliklerini taşıdıklarından saf hat tohumlarına göre daha güzel ve gösterişli çiçek verirler; ayrıca F-1 melez tohumları kendine veya yabancı dölleneceğinden açılıma uğrayacaktır. Bu nedenle tohumla çiçek (Begonya , Çuha , Sardunya v.s.) üretiminde her sene F-1 melez tohumları yeniden satın alınması gerekmektedir.


Tohumla üretimde; çimlenmesi için ışık isteyen (Aechmea , Coleus , Nidularium , Saintpaulia , Sinnigia ve Vriesea) türler hariç, diğer tohumlar genel olarak çaplarının 2 veya 4 katı derinliğe ekilmelidir. Çimlendirme işlemi kontrollü sera şartlarında yapılmalıdır. Çimlendirme ortamı olarak genelde pastörize edilmiş kompost (2 kısım tınlı toprak, 1 kısım turba, 1 kısım kumdan oluşan karışımın her 1 m3 ne 1 kg süper fosfat, 600 gr öğütülmüş kireç taşı ilave edilir) kullanılır. Eğer bu karışımlar ve pastörizasyon mümkün değilse, 2 kısım ince elenmiş kültür toprağı, 1 kısım iyi yanmış ve ince elenmiş çiftlik gübresi, 1 kısım ince kum önerilir.


Ekilen tohumların çimlenebilmesi için; tohum canlı olmalı, çimlenme için uygun çevre şartları (Yeterli nem, uygun sıcaklık, oksijen ve bazı türler için ışık) sağlanmalı ve çimlenmeyi engelleyen faktörler varsa, dikimden önce ortadan kaldırılmalıdır. Tohumların çimlenmesi için ortam sıcaklığı genel olarak 210C olmalıdır. Fideler ise türlere göre değişmekle birlikte 12-16 0C sıcaklıkta daha iyi gelişirler. Gündüz sıcaklığı, gece sıcaklığından 3-6 0C yüksek olmalıdır. Ortamın sulanması mümkünse, sisleme ile yapılmalıdır. Sıcaklığa göre her bir 5 dakikada 5 saniyelik püskürtmeler yeterlidir. Ayrıca ortam doğrudan güneş ışığında olmamalıdır.




4.4.2. Vejetatif Çoğaltma


Vejetatif çoğaltma kök, sürgün veya yaprak gibi vejetatif bitki kısımları ile yapılan çoğaltmadır. Vejetatif çoğaltma ile bitkilerin bütün özellikleri yavru bitkide ortaya çıkar. Vejetatif çoğaltma;

1. Çelikle çoğaltma


2. Daldırma, ayırma ve yavru sürgünleri ile çoğaltma


3. Özleşmiş gövde ve köklerle çoğaltma


4. Türlere özel değişik şekillerde çoğaltma diye 4 çeşittir.




4.4.2.1. Çelikle Çoğaltma


Çeşitli çiçek türlerinin üretiminde çelikle çoğaltma yöntemi kullanılır. Çelikle köklenebilen çiçek türleri için bu çoğaltma yöntemi çok ucuz, çabuk kolay ve basittir. Çelikle üretimde son araştırmalara göre, alttan ısınan banklarda sisleme sureti ile perlit ortamıyla en iyi sonuç alınmaktadır. Çelikler gövde, değişikliğe uğramış gövde (Soğan, yumru, rizom, toprak altı gövdesi), yaprak veya kök gibi bitkilerin vejetatif kısımlarından alınır. Çelikler bitkilerden alındıkları kısımlara göre sınıflandırılır.


Gövde çelikleri; odun, odunsu, yumuşak odun, otsu (yeşil) yaprak, yaprak-göz ve kök olmak üzere 7 çeşittir.




4.4.2.1.1. Odun Çelikleri


Kışın yaprağını döken ve her dem yeşil iğne yapraklı türlerde bitkilerin bir veya iki yıllık sürgünlerinden kış dinlenme periyodu içersinde alınırlar. Çelikler 10-30 cm boyunda kesilir ve kallus teşekkül ettikten sonra köklenme ortamına dikilirler.




4.4.2.1.2. Yarı Odun Çelikler


Genel olarak her dem yeşil bitkilerin (Kamelya, Açelya, Atatürk Çiçeği, Kauçuk vs.) çelikleri yaz aylarında kısmen olgunlaşan yeni sürgünlerden alınır. Çelikler 7-15 cm boyunda hazırlanır, tepe yaprakları bırakılır, dip yaprakları koparılır.




4.4.2.1.3. Yumuşak Odun (Yeşil-Odun) Çelikleri


Her dem yeşil ve yapraklarını döken bitkilerin (Zakkum, Küpe vs.) etli ve yumuşak yeni İlkbahar sürgünlerinden alınan çeliklerdir.




4.4.2.1.4. Otsu Çelikler


Begonya, Kalanchae, Sardunya gibi pek çok çiçek yöntemle çoğaltılır. Çelikler 6-12 cm uzunluğunda olmalı ve alt yaprakları alınmalıdır. Otsu çeliklerin erken köklenmeleri için yüksek nem, alttan ısıtma ve düşük konsantrasyonlarda kimyasal uyarıcı kullanılır.



4.4.2.1.5. Yaprak Çelikleri


Sansevieria (Paşa Kılıcı) çiçeklerinin uzun yaprakları 5-8 cm uzunlukta kesilerek, çeliğin 3/4' ü ortama sokulmak suretiyle çoğaltılır. 2-3 hafta sonra çelik tabanında köklenme ve yavru bitki meydana gelir.


Begonia rex çiçeğinin olgun yaprağının ana (büyük) damarları dikey kesilerek yaprak üst yüzeyi köklendirme ortamına yatırılarak sabitlendirilir. 2-3 hafta sonra damarların kesildiği noktalarda yeni bitkiler oluşur.


Afrika Menekşesi, Peperomia, Sinningia gibi çiçekler ise yaprak ayası ve 4-6 cm uzunluğundaki yaprak sapı ile birlikte alınan çeliklerin, yaprak sapları ortama sokularak köklendirilir. Bir süre sonra yaprak sapı tabanından yavru bitkiler gelir.




4.4.2.1.6. Yaprak-Göz Çelikleri


Çelikte bulunan kısa dal parçasının köklenmesi ve yaprak sapının altında bulunan gözün sürmesi ile yeni bitkiler üretilir. Fatsia, Hedera, Hoya, Monstera, Scindapsus, Syngonium, Rhododendron vs. gibi çiçekler bu yöntemle çoğaltılırlar


4.4.2.1.7. Kök Çelikleri


Çelikler gelişme periyodu başlamadan önce, köklerin depo maddeleri ile çok zengin olduğu, kış sonu veya erken ilkbaharda alınması gerekir. Kökler 3-6 cm uzunlukta da kesilir ve ortam yüzeyine yatırılarak, üzeri 1-1,5 cm örtülür. Begonya , Ful, Fuchsia gibi çiçekler bu yöntemle çoğaltılır. Ayrıca, Cordyline kazık kökleri birer uyur göz ihtiva edecek şekilde, 1-2 cm parçalara ayrılarak saçak kökleriyle birlikte ortama yerleştirilir. 2-3 hafta sonra uyur gözlerde sürer ve böylece yeni bitki oluşur.




4.4.2.1. Daldırma, Ayırma ve Yavru Sürgünleri İle Çoğaltma


Hava ve yer daldırması olmak üzere iki şekilde yapılır. Hava daldırması Kauçuk ve Devetabanlarında yapılır. Yer doldurması daha çok sarılıcı (Hedera) sürgünlerinde kullanılır. Afrika Menekşesinde ana kökün çevresinde havai köklere sahip yavru sürgünler ayrılarak iyice köklenmesi sağlandıktan sonra saksıya alınır.


Bir çok çiçek türü (Asparagus, Aspidistra, Calathea, Marantha, Microlepia, Nephrolepis, Spathiphyllum vs.) kök sürgünü vererek toplu kümeler halinde yetişir. Bunları kesip pençeler halinde ayırmak sureti ile yeni bitkiler elde edilir.


4.4.2.1. Özleşmiş Gövde ve Köklerle Çoğaltma.


Çiçek türlerinin büyük bir kısmı da soğanlar , soğan benzeri gövdeler, yumrular, yumru kökler, rizomlar ve yalancı soğanlar gibi özleşmiş vejetatif organlarla çoğaltılır. Bunlara sahip olan bitkilerin sürgünleri büyüme mevsimi sonunda ölür. Bitki toprak altında etli bir organ olarak yaşar ve ertesi mevsim yeni bitkiler teşkil etmek üzere sürerler.


Soğanlar


Soğanlı çiçekler tek çenekli bitkilerdir. Soğanlar dış ve iç soğan pullarından oluşur. İki türlü soğan vardır.


1. Kabuklu (tunikli) soğanlar


Bu soğanlarda (lale soğanları) dış pullar kuru ve membranlıdır. Soğanı mekanik zararlardan kurumaktan korur.


2. Pullu (tuniksiz) soğanlar


Bu soğanlarda (zambak soğanları) bütün soğanı kaplayan tek parçalardan ibaret bir kabuk yoktur. Pullar ayrı ayrı olup soğana balık pulu gibi bir görünüm verirler.




Soğanımsı Gövdeler


Gövde ekseninin kuru pul benzeri yapraklarla kaplanmış dış kısmıdır. Soğanımsı gövde boğumları ve boğum araları iyice belirgin, yekpare bir gövde yapısındadır. Safran, çiğdem, glayöl tipik soğanımsı gövdeli bitkilerdir.




Yumrular ve Hava Yumruları


Yumruları üzerinde çeşitli sayıda gözler vardır. Yumrularda bütün olarak veya her biri bir göz ihtiva eden parçalar halinde dikilerek (Caladium) çoğaltılır. Begonia evansiana gibi çiçek türlerinin yapraklarının koltuğunda küçük hava yumruları oluşur. Bu yumrular sonbaharda toplanır, kış aylarında muhafaza edilir, ilkbaharda dikilir.




Yumru Kökler


Gerçek yumrulardan üzerlerinde boğum ve boğum arası bulunması ile ayrılır. Yıldız ve Yumrulu Begonya çiçekleri yumru köklere sahiptirler. Yumru köklerin her biri bir tomurcuk taşıyacak şekilde ayrılır ve kışın muhafaza edildikten sonra İlkbaharda dikilir.




Rizomlar


Rizomlar toprak altında ve toprak yüzünde büyüyen yatay gövdelerdir. Boğumlardan çıkan yan büyüme konileri rizomun yan dallarını veya havai sürgünlerini meydana getirirler. Adventif kökler rizomun alt kısmından çıkar. Vadi Zambağı, Kana ve İrisler rizomlu bitkiler arasındadır. Rizomlar ya büyüme devresi başında veya sonunda parçalanırlar.




Yalancı Soğanlar


Yalancı soğan bir veya birkaç boğumdan oluşmuş iri ve etli gövde parçasından ibaret özleşmiş bir depo organıdır. Orkide türlerinde görülür. Her tür farklı yalancı soğan meydana getirir. Bazı türlerde yalancı soğanların bölünmesiyle, bazı türlerde ise boğumlarda oluşan köklü sürgünlerin ayrılmasıyla üretilir.




4.4.2.2. Türlere Özel Değişik Şekillerde Çoğaltma


Bryophyllum çiçeklerinin kenarları dişli olan yaprakları ortamın üzerine yatırılır, yaprak dişlerindeki embriyolardan 1-2 hafta sonra yeni bitkiler oluşur.


Eğreltilerin olgun yaprak altı kısımlarında sporları vardır. Sporla üretim için, spor keselerini taşıyan eğrelti yaprakları 1 cm parçalar halinde ince bir harç içine ekilir,; sporlar harçla temas eden kısımda çimlenerek bitki oluştururlar. Veya spor keseleri bulunduran yapraklar toplanıp bir kağıt külah içinde 1-2 gün bekletilir. Bu şekilde kahverengi ve kahveye benzeyen sporlar kağıda dökülür. Bu sporlar çok ince harç üzerine ekilmek suretiyle yeni bitkiler oluşturulur. Ancak sporlar ekimde 21-24 0C sıcaklık ve çok nemli ortam isterler. Su sisleme şeklinde verilir. Spor ekilen kasaların üzeri cam örtülerek, harcın kuruması önlenir.


Kaktüslerin paletleri ortama konulmasıyla kökleme meydana gelmekte ve paletlerden yeni sürgünler oluşmaktadır. Ayrıca özellikle renkli minyatür kaktüsler, yaygın olarak aşı ile çoğaltılırlar.


Birçok sukulent türünün kalın etli yaprakları ana bitkiden ayrılarak yaprağın ¼ ü ortama sokulur, tabandan köklenme sonrada sürgünler oluşur.




4.4.3. Doku Kültürü İle Çoğaltma


Bitkilerin tohumlarından alınan embriyo, gövdelerinden alınan doku, tepe ve yan tomurcuklardan alınan büyüme konileri, yaprak mesofil dokularından çıkarılan protoplastlar, erkek organlarından alınan çiçek tozları, ovaryumdan çıkarılan dokular özel besin ortamlarında çimlendirilerek ya da kök ve sürgünler verdirilerek çoğaltılırlar. Bu steril kültür yöntemi ile ticari olarak Marantha, Nephrolepis, Spathiphyllum, Gloksinya, Anthorium, Kuşkonmaz, Glayöl, Karanfil, Krizantem, Orkide, Gerbera ve Açelya gibi bir çok çiçek türü çoğaltılır. Bu yöntemle az zamanda çok sayıda ve steril bitki elde edildiğinden, gittikçe yaygınlaşmakta ve diğer çoğaltma şekillerinin yerine geçmektedir.

Prof. Dr. Sinsi 07-26-2012 12:05 PM

İç Mekan Bitkileri
 
iç mekan bitkileri


Latin İsmi

Anglenema ---

Anthurium ---

Araucaria ---

Areca Baueri ---

Calathea ---

Codiaeum Variegatum ---

Cyclamen

---

Dieffenbachia sp ---

Dracaena Dremensis Yellow ---

Dracaena Fragrans Massangea ---

Dracaena Marginata ---

Dracaena Marginata Tricolor ---

Dresena Dremensis ---

Dresena Marginata ---

Ficus Benjamina ---

Ficus Starligt

---

Fittonya ---

Kalanchoe ---

Nephrolepis sp ---

Nini Craton ---

Potos ---

Rhododendron ---

Schefflera sp ---

Spathiphyllum sp

---

Syngonim ---

Yucca ---


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.