ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Kültür-Sanat (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=99)
-   -   Tarihe Işık! (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=31807)

suskun 11-21-2007 11:48 PM

Tarihe Işık!
 
Türkiye’de Balkanlar ile Anadolu arasında bir mücadele yoktur, olmamıştır ve olmayacaktır. Çünkü Balkanlar, Anadolu’dur, Türkistan’dır ve Anadolu da; Balkanlar’dır, Kafkasya’dır ve Türkistan’dır. Kaldı ki; Türkiye’den Kafkasya ve Balkanlar koparılmıştır. Türkiye, yirmi iki milyon kilometre kare Osmanlının mirasçısıdır. Ayrıca Türkiye’nin Türk milleti onunda ötesinde bütün Türk Cihanın insanıdır. Osmanlıyı Anadolu Türkler’i kurmuş ve üç kıtada altı asır hâkim kalmışlardır. Bu büyük coğrafya ya Anadolu iskân olmuş ve ‘’Cihan Hâkimiyeti’ni kurmuştur. Zamanla, her kaybedilen toprak sonucu Türk nüfusun bir bölümü merkeze doğru zorunlu çekilmiştir.
Balkanlar Türk’tür ve Osmanlı’dan öncede Türk vardı. Balkanlarda Türkleşmiş hiçbir unsur yoktur. Amma Slavlaşmış Türkler vardır, tıpkı Kuzey Afrika’da Araplaşan Türk’lerin de olduğu gibi. Balkanları Osmanlı fed ettiği zaman orada Türkleri buldu. Bunların yanına Konya başta olmak üzere Anadolu’nun her yerinden Türkler yerleşti. Ayni millet yaklaşık yedi yüz yıl sonra tekrar buluştu. Türk Tarihini Osmanlı Tarihi veya İslam Tarihiyle sınırlamak ’’beyin körlüğüdür’’.
Dünyanın neresinde olursa olsun hiçbir Türk etnik değildir. Etnik kelimesi yabancı bir kelimedir ve anlamı şöyledir; Tarih boyu hiç milletleşememiş, uluslaşamamış ve devletleşememiş, bazı farklı özellikleri olan insan grubudur. Bu insan toplulukları çoğu zaman farklı devletlerin siyasi coğrafyası içinde kalmışlardır ve bu sebeple Türk Çingenesi, Alman Çingenesi, Rus Çingenesi ve benzeri kavramları ortaya çıkmıştır. Türk’ün millet oluşumu en az yedi bin yıla dayanır. Onlarca örnekten Orkun Abideleri sadece bir tanesidir.
Türkiye, Güney Afrika değildir, Türk milleti üzerinde Türk olmayanlar devlet kurmamıştır. Bunun aksini yazmak; Tarih Bilimine, Türk Tarihine ve İslam Tarihine en büyük hakaret ve saldırıdır. Türkiye Cumhuriyeti’ni bilinen on altı Türk Devletinin kurucuları Türkler kurmuştur. Türkiye, Osmanlının sadece %4’dür. Yedi yüz seksen bin kilometre kare,
Türkiye’nin sadece siyasi sınırlarıdır. Bunun dışına doğru Türk’ün millet coğrafyası devam etmektedir. Dünyadaki Türklerin insan haklarını ve mutluluğunu istemek her Türk vatandaşının ve hatta her Müslüman’ın hakkı ve görevidir. Türkiye Cumhuriyeti’ni Türk olmayan işgalci Rumelili kurdu, Türk olan Doğuluların üzerinde hâkimiyet kuruldu demek; bilime, gerçeğe ve tarihe hakarettir. Ayni anda tüm Anadolu’ya saldırıdır.
Be adam sen; Balkan Tarihini bilmiyorsan, İslam Tarihini de mi bilmiyorsun?
İslam Tarihini bilmiyorsan, Osmanlıyı da mı bilmiyorsun?
Be adam, sen; Sivas Kongresini, Erzurum Kongresini de mi bilmiyorsun?
Samsun’u, Amasya’yı duymadın mı? Bütün bunların hepsi ve Cumhuriyetin Başkenti, Ankara, Rumeli’de mi, Balkanlar’da mı? Başkent, doğudan batıya mı getirildi, yoksa Rumeli’den Anadolu’ya mı?
Be adam; Sayın öğretim görevlisi; Avustralyalının, Zellandalı’nın, İngiliz’in Fransız’ın ve hatta Amerikalının ziyaret ettiği Çanakkale’yi hiç mi duymadın? Orada mutlak seninde ataların yatıyordur…
Türk Tarihinde hiçbir Türk devleti hükmettikleri coğrafyada farklı unsurlara kimlik ve inanç baskısı yapmamıştır. Eğer yapmış olsaydı; son büyük hâkimiyette altı yüz yıl boyunca o coğrafyada azınlıklar ve etnik gruplar kalmazdı, kalsa bile hepsi İslamiyet’i kabullenmiş olurlardı. Osmanlı coğrafyasından otuz altının üzerinde devlet çıkmazdı. Birçoğu da devletçiktir. Eğer bir inanç baskısı olsaydı, öz be öz Türk olan ve Anadolu Türkçesi konuşan Gagavuz’lar hala Hıristiyan kalmazdı. Afrika’nın bir bölümü İngilizce, diğeri Fransızca konuşur…

2.

Sayın, Öğretim Görevlisi, nasıl olup da; Konya, Karaman, yani Anadolu, Kafkasya, Türkistan Türklerine komitacı dersiniz. Etnik kelimesini bilmediğiniz gibi, Komitacıyı da bilmiyorsunuz. Komitacılar; Balkanlarda Rus uşakları, Slav bozgunu, silahlı, gayri meşru çetedir. Onlar, Türk köylerini basarak çoluk çocuk, genç ihtiyar, kadın erkek demeden katleden, Balkanlar da soykırım yapanlardır. Ben Türkleşmiş bir komitacı değilim. Ben yetmiş yediye değil, yedi bin yetmiş yediye kadar öz be öz Türk’üm. Balkanların Rus işgalinde şehit edilen atalarımdan ‘’kılıç artığı’’ torunuyum. Unutma! ‘’kılıç artıkları’’ Çanakkale de Tarih yazmıştır. Ben evrende, cihana Tanrı tarafından bağışlanmış Yüce Türk’üm. Benim inançlarıma ve kimliğime dokunma. Ben İslamiyet’ten önce de Müslüman idim. Haçlı Seferlerine karşı İslamiyet’i koruyanım.
Siz, ‘’Anadolu da Türklüğü işkâl altında’’ diyorsunuz. Türk Milletini sınıflara bölüyorsunuz ve hem de üç başlı bölücülük. Bunlar; Sosyal bölücülük, inanç bölücülüğü ve kimlik(milli) bölücülüğü. Hiç biri doğru değildir. Sizin beyninizi Marksist örümce ağı mı sardı, yoksa Amerikalılar mı yıkadı?
1. Türkiye Cumhuriyeti bir sınıf Cumhuriyeti değildir, Ulus Cumhuriyeti’dir. Ulus Cumhuriyeti, yani Milli Cumhuriyettir. Krallık, Padişahlık değildir. Rus işgali sahte ‘’Halk Cumhuriyeti’’ değildir. Türk’ün binlerce yıllık devlet tecrübesinden sonra aldığı dersler sonucu Ulus Cumhuriyet yönetimini kurmasıdır. Durup dururken değil, yedi düvele karşı verdiği kurtuluş savaşı sonucu kurmuştur. Türk milleti Anadolu su-Rumeli si birlik içinde Kuvayi Milliye yi kurmuştur. Bu Cumhuriyet, Kuvayi Milliye Cumhuriyeti’dir. Kahraman Türk Ordusu Kovayı Milliye ordusudur.
2.Türkiye Cumhuriyeti ‘’dinsiz Laikler, dinli Müslümanlar’’değildir. Laiklik; inanç özgürlüğüdür, din bilimidir, kutsal dinimizi istismarcılardan, üfürükçülerden kurtarmaktır. Ben laik’im, Siz beni camimden mi kovacaksınız? Benim laik’liğim, benimle namaza gelmeyen mesai arkadaşımı hor görmek değil, hoş görmektir. Benim kutsal kitabım daha üç adet kutsal kitap tanır. Unutmayın! O, diğer kitapları savunanlar benim kitabımı tanımazlar. Haçlı seferlerini kimler yaptı? Anadolu insanı; namaz kılanı ve kılmayanı yüce dinimizin ve tarih birikiminin değerleri ile yaşar. Siz laik’liği ateistlikle karıştırıyorsunuz. Gözlerimi ıslatmayın, ateistlerden ve ölüm kamplarından otuz beş yaşıma kadar çok çektim. Gelin, sorun da size ateizmin içyüzünü anlatırım. Korkma, ateizm yıkıldı. Sovyetler Birliği yıkıldı ve bağımsızlığına kavuşan tüm milletler laikliğe geçeli inanç özgürlüğü geldi ve yüz milyonlarca insan hangi dinden olursa olsun ibadetlerini yapıyor. Bilim bunu ispat etmiştir ki; Her insanda inanç genleri vardır. Bilincinde olsun ve olmasın her insan; Tanrı’nın(Allah’ın) her kulu inançlıdır.
3.Beyaz Türkler, Zenci Türkler de kimler oluyor? Referansı demokrasi ve İslam olan bir öğretim görevlisi mi yazıyor bunu? Pes vallahi. Zenci Türkler, Beyaz Türkler kavramı size Amerikalılardan mı bulaştı? Bu yaptığınız tamamen renk ırkçılığıdır, kafatasçılıktır. Bakınız bey efendi; Ben, tarih boyu bir adada kalmış kabile değilim. Beş kıtada millet olmuş, üç kıtaya altı asır hükmetmiş, sayısız devletler kurmuş, insanlık insan olamadan önce, insan olmuş, tek Tanrı(Allah) demiş, Türk’üm. Benim beyaz tenlim de, çavdar, kahve tenlim de var. Benim, düz siyah saçlım da, kıvırcık saçlım da, mavi gözlü, sarı altın saçlı Mustafa Kemal’im de var. Sizin Türk’ten saymadığınız ve Türkleşmiş ve Türkleştirilen komitacı dediğiniz Yüce Mehmet Akif Ersoy’um da var. Ben Türk’üm. Büyük üç Anayurdum var. Birinden atla çekik gözlü geldim ve uçakla çakır gözlü döndüm… Siz neyi savunuyorsunuz? Kimliğimizin yabancı bağnazlıklarında erimesini mi istiyorsunuz? Aşiret yönetimlerini, töre cinayetlerini, kadını insandan saymayan ve kız çocuğuna baba mirası vermeyen, okula göndermeyen mantıksızlığı mı savunuyorsunuz? Birileri yoksa kutsal topraklar Mekke-Medine’nin Hazreti Peygamberimiz den önceki halini mi savunuyor?
3

Ben; Ergenekon’um, Orkun Abideleriyim: etnik değil, ulus oluşumun kanıtı. Bilge Kağan’ım, Dede Korkut’um, Alpaslan’ım Malazgirt’te. Osmangazi’yim Söğüt’te. Piri Reis ‘im, Turgut Reis’im denizlerin hâkimi.
Ben Kafkasya’yım Altay Göçmeni, Anadolu’yum Kafkasya, Türkistan Göçmeni. Ben Balkanlarım Kafkasya, Anadolu Akıncıları. Ben Anadolu’yum; Kafkasya, Balkanlar, Rumeli deki öksüzlerimi kucaklayan. Kısacası Ben Anadolu’yum, Kafkasya’yım, Rumeli’yim, Balkanlar’ım Türkistan’ım Çanakkale de yatan.
Ben Evladı Fatihanım.’’ Balkanlardan geldim, Tarih kokarım… Aç kollarını Türkiye’m hasret yanarım’’…
Hedefsiz değilim. Hedeflerim var.
1. Kardeş kavgalarını Tarihe gömmek.
2. Kutsal Kitabımı kitapsızlardan korumak ve bu dünyamı ahır et dünyamla çekiştirmemek.
3. İnsanımı ganimetçilikten kurtarıp, Tanrı’nın verdiği akıl gücünü bilimde, fende üretimde kullandırmak.
4. Milletimin genlerini kemiren cahillik ilişkilerini bir hamlede yok etmek.
5. Evrensel bilimin kölesi değil, onu geliştirip insanımın refahına sunmak.
6.Binlerce yıllık Tarihimin değer birikimlerini korumak, geliştirmek ve yaşatmak.
7.Gençlerimizi uyuşturucu hanelerinde değil, bilim laboratuarlarında sabahlatmak.
8.Doğaya değer veren, yüzlerce atasözü taşıyan kültürümle bozkırlarımı ağaçlandırmak.
9.Vatanımın her karışını; karaya, suya, havaya ve uzaya hâkim olarak korumak.
10. Kuvayi Milliye, Türk Milletinin göz bebeği Kahraman Ordumuzun birliğini ve gücünü koruyarak sonsuza dek yaşatmak.
11.Bir Dış Türkler Bakanlığı, iki Hava ve Uzay Bakanlığı, üç Denizler; İç Denizler, Açık Denizler ve Okyanuslar Bakanlığı kurmak.
Hedeflerimin devamı var…
Evet, sayın öğretim görevlisi, sizin duygularınızın bilimden, mantıktan kayarak Amerika’dan; kimliğime, vatanıma, milletime ve cumhuriyetime koyduğu teşhis içler acısı. Bu gaflete, delalete, hıyanete ve kimliğime saldırıya hainlik demeye yüreğim vermiyor ve size ‘’Türklüğün Salman Rüştü’sü’’ de diyemiyorum. Ben, Belene ölüm adasından geçmiş Balkan göçmeniyim ve kimliğime, inançlarıma yaptığınız saldırıyı sineye çekiyorum. Çünkü Ben, kurtuluş savaşımda bile yaralı düşman askerini öldürmeyip sahibine teslim eden ve halkından onay almadan ülkemi işgal eden düşman ordusunu denize dökerken bile onun bayrağını çiğnemeyen, yüce bir milletin asil Türk evladıyım.
Bizim Amerika’da da Balkan Türkleri teşkilatlarımız var ve bütün Amerikalı Türkler (siz dâhil) teşkilatımızın güvenlik şemsiyesi altındadır. Ulu Tanrı’ma(Allah) dualarım sizi yanlış bilgilerden ve kötülüklerden arındırsın. Arındırsın ki; Kimliğime saldırılmasın. Ulu Tanrı’mın
Takdirine bırakıyorum…

19.05.2007
Ramazan AYYILDIZ; İzmir Türk Dünyası Kültür ve İnsan Hakları Derneği; Balkan Türkleri Kolu Başkanı.
ray1953-06@hotmail.com BALGÖÇ BirLİK dergisi yazarı


GAZETE 28 Mart 2007 Çarşamba MÜCAHİT BİLİCİ (*



İki Türkiye ve Cumhurbaşkanlığı seçimi

Türkiye'de onyıllardır süren bir mücadele, bir rekabet var. Tarafları sayıda ve güçte asimetrik olan bir mücadeledir bu. Turgut Özal'dan beri son epizodunu yaşayan bu mücadelede yeni bir dönemece giriliyor. Peki nedir bu mücadele ve kimler arasındadır? Türkiye'deki mücadele Balkanlar ile Anadolu arasındaki mücadeledir. Kültürel olarak tanımlanmış iki sınıf koalisyonunun mücadelesidir. Bir tarafta etnik olarak Türk olmadıkları halde Türklüğü benimseyip genelleştirenler, diğer tarafta etnik olarak Türk oldukları halde üzerlerine özel tanımlanmış bir Türklük empoze edilenler var. Bir tarafta Batılılar, sözümona laikler ve göçmenler var, diğer tarafta Anadolulular, dindarlar ve yerliler var. Bir tarafın başkenti Çanakkale, Tekirdağ, Beşiktaş ve İzmir'dir. Diğer tarafın başkenti Üsküdar, Kayseri, Erzurum ve Diyarbakır'dır.
Bir tarafta devleti kuranlar var, diğer tarafta üzerlerine devlet kurulanlar var. Bir tarafta kuralları koyan, imtiyazlı bir azınlık var, diğer tarafta kurallara maruz kalan mahrum bir çoğunluk var. Bir tarafta “laik cumhuriyet” söylemi, diğer tarafta ise “gerçek demokrasi” isteği var. Bir tarafta Batılılaşma adı altında sömürgeleşmeyi içsellestirmiş ve bunu çoğunluğa otoriterlik ile benimsetmeye çalışanlar, diğer tarafta Ücüncü Dünya ülkelerinin bir zamanlar verdiği türden “özgürlük ve bağımsızlık” mücadelesi verenler var. Bir taraf “halksız bir cumhuriyet”i, diğer taraf demokrasi yoluyla halklanmış bir cumhuriyeti istiyor. Bunlardan ilki halksız bir baş, ikincisi ise başsız bir halkı temsil ediyor.
Bir tarafta Türkleşmiş ve Türkleştiren göçmen komitacı milliyetçiliğin Balkanlar ve Kafkaslardan gelen gruplardan kurulu koalisyonu var. Öbür tarafta yeni-Türkleşmeyi reddeden ama asıl Türklüğü kabul edilmeyen Türkler (Anadolu Türkleri) ile değişik mağdurlardan (Kürtler vd) oluşan koalisyon var. Bu ikinci sınıf bazen kendisini “zenci Türkler” olarak da tanımlayabiliyor. Beyaz Türkler ile Zenci Türkler…İkinci sınıf birinci sınıfla aynı seviyeye gelsin istendiğinde bu talebin adı “irtica” oluyor. Ancak birinci sınıfın keyfi üstünlük ve baskısının adı ise çağdaşlık ve laikliktir.
... Mesela, bir daktilograf kadar ufku olan bir devlet memuru (A. N. Sezer) Cumhurbaşkanı olabilir. Ancak Cumhurbaşkanlığı süresince halkının karşısına çıkamaz olmalı; onları her fırsatta aşağılamalıdır. İkinci sınıf mensupları hakim ve mülk sahibi olamazlar. Mesela, asker olabilirler ama komutan olamazlar…
Michigan Üniversitesi Öğretim Görevlisi . MÜCAHİT BİLİCİ (*)


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.