![]() |
Atatürkün Hayatı,Yaşamı ,Atatürkün Anıları
Atatürkün Hayatı,Egitimi,Askeri Görevi-Atatürkün Ailesi Yaşamı
Atatürk ile ilgili Resimli Öyküler -Ataturk ve Anıları Resimli Mustafa Kemâl Atatürk 1881 Selânik -1938 İstanbul Mustafa Kemâl Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu . . . yüzyıllarda Konya ve Aydın'dan Makedonya'ya yerleştirilmiş Kocacık Yörüklerindendir. Annesi Zübeyde Hanım ise Selânik yakınlarındaki . Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır. Milis subaylığı, evkaf kâtipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zübeyde Hanım'la evlendi. Atatürk'ün beş kardeşinden dördü küçük yaşlarda öldü sadece Makbule (Atadan) 1956 yılına değin yaşadı. SUNUM ALMİRA . |
Atatürkün Hayatı,Yaşamı ,Atatürkün Anıları
Eğitimi
. Küçük Mustafa öğrenim çağına gelince Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle mektebinde öğrenime başladı, sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi'ne geçti. Ancak Mustafa Kemâl babasını çok küçük . . . |
Atatürkün Hayatı,Yaşamı ,Atatürkün Anıları
Askerî görevleri
1905-1907 yılları arasında Şam'da 5. Ordu emrinde görev yaptı. Arkadaşları ile Şam'da "Vatan ve Hürriyet" adında bir dernek kurdu. 1907'de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu. Manastır'a III. Ordu'ya atandı. . . . , Mustafa Kemâl Sofya'ya askeri ataşe olarak atanmıştır. 22 Aralık 1911'de İtalyanlara karşı Tobruk Savaşını kazandı. 6 Mart 1912'de Derne Komutanlığına getirildi., 1913 yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı. Bu görevde iken 1914 yılında yarbaylığa yükseldi. Ateşemiliterlik görevi Ocak 1915'te sona erdi. Bu sırada Birinci Dünya Savaşı başlamış ve Osmanlı İmparatorluğu savaşa girmek zorunda kalmıştı. Mustafa Kemâl 19. Tümeni kurmak üzere Tekirdağ'da görevlendirildi. . 18 Mart 1915'te Çanakkale Boğazını geçmeye kalkan İngiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarmaya karar verdiler. 25 Nisan 1915'te Arıburnu'na çıkan düşman kuvvetlerini, . Mustafa Kemâl'in komuta ettiği 19. Tümen Conkbayırı'nda durdurdu. Mustafa Kemâl, bu başarı üzerine albaylığa yükseldi. İngilizler 6-7 Ağustos 1915'te Arıburnu'nda tekrar taarruza geçti. 8 Ağustos 1915 tarihinde Anafartalar Grup Kumandanlığına getirildi. Birinci Dünya Savaşı esnasında, Anafartalar'daki Türk kuvvetlerine kritik bir zamanda kumanda etti. Bu sırada Çanakkale Boğazı'na çıkarma yapılmış ve Mustafa Kemâl bu durumu kişisel gayretiyle kurtarmıştır. Savaş esnasında, Mustafa Kemâl'in kalbinin üzerine bir şarapnel parçası isabet etmiş, ancak göğüs cebinde bulunan saati onun hayatını kurtarmıştır. . . . Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918'de Suriye'de bulunan Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirildi. Bu ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 1918'de İstanbul'a dönüp Harbiye Nezâreti'nde (Bakanlığında) göreve başladı . . arasında da Sivas Kongresi'ni toplayarak vatanın kurtuluşu için izlenecek yolun belirlenmesini sağladı. 27 Aralık 1919'da Ankara'da heyecanla karşılandı. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda önemli bir adım atılmış oldu. Meclis ve Hükümet Başkanlığına Mustafa Kemâl seçildi Türkiye Büyük Millet Meclisi,Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuçlanması için gerekli yasaları kabûl edip uygulamaya başladı. . Türk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919'da Yunanlıların İzmir'i işgâli sırasında düşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı. 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr antlaşması'nı imzalayarak aralarında Osmanlı İmparatorluğu'nu paylaşan Birinci Dünya Savaşı'nın galip devletlerine karşı önce Kuvâ-yi Milliye adı verilen milis kuvvetleriyle savaşıldı. Daha sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi düzenli orduyu kurdu, Kuvâyi Milliye ile ordu bütünleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuçlandırdı. . |
Atatürkün Hayatı,Yaşamı ,Atatürkün Anıları
Mustafa Kemâl yönetimindeki Türk Kurtuluş Savaşının önemli aşamaları şunlardır:
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg NUTUK http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Sakarya Zaferinden sonra 19 Eylül 1921'de Tükiye Büyük Millet Meclisi Mustafa Kemâl'e Mareşal rütbesi ve Gazi unvanını verdi. Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'yla sonuçlandı. Böylece Sevr Antlaşması'yla paramparça edilen, Türklere 5-6 il büyüklüğünde vatan bırakılan Türkiye toprakları üzerinde ulusal birliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması için hiçbir engel kalmadı. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg 23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu müjdelenmiştir. Meclisin Türk Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla yönetmesi, yeni Türk devletinin kuruluşunu hızlandırdı. 1 Kasım 1922'de hilâfet ve saltanat birbirinden ayrıldı, saltanat kaldırıldı. Böylece Osmanlı İmparatorluğu'yla yönetim bağları koparıldı. 13 Ekim 1923'te Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Atatürk oybirliğiyle ilk cumhurbaşkanı seçildi. 30 Ekim 1923 günü İsmet İnönü tarafından Cumhuriyet'in ilk hükümeti kuruldu. Atatürk Türkiye'yi "Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak" amacıyla bir dizi devrim yaptı. Atatürk soyadının verilmesi Soyadı Kanunu gereğince, 24 Kasım 1934'de TBMM'nce Mustafa Kemâl'e "Atatürk" soyadı verildi. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Mustafa Kemal Atatürk'ün Nüfus Kağıdı Atatürk, 24 Nisan 1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM Başkanlığına seçildi. Bu başkanlık görevi, Devlet Başkanlığı ve Başbakanlık yetkileriyle donatılmıştı. 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet ilân edildi ve Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. 1927, 1931, 1935 yıllarında TBMM Atatürk'ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi. İlgililere aksayan yönlerle ilgili emirler verdi. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye'yi ziyaret eden yabancı ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ağırladı. Nutuk 15-20 Ekim 1927 tarihinde Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu anlatan büyük nutkunu, 29 Ekim 1933 tarihinde de10. Yıl Nutku'nu okudu. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Atatürk'ün özel yaşamı http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Atatürk özel yaşamında sadelik içinde yaşadı. 29 Ocak 1923'de Latife Hanımla evlendi. Birçok yurt gezisine birlikte çıktılar. Bu evlilik 5 Ağustos http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg 1925 tarihine dek sürdü. Çocukları çok seven Atatürk Afet (İnan), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Mustafa adlı çobanı manevî evlat edindi. Abdurrahim ve İhsan adlı çocukları himayesine aldı. Onlara iyi bir gelecek hazırladı. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg 1937 yılında çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı. Mirasından kızkardeşine, manevî http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg evlâtlarına, Türk Dil ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine aşırı ilgisi vardı. Tavla ve bilardo http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg oynamaktan büyük keyif alırdı. Sakarya adlı atıyla, köpeği Fox'a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu. Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Doğayı çok severdi. Sık sık Atatürk Orman Çiftliği'ne gider, çalışmalara bizzat katılırdı. Atatürk Fransızca ve Almanca biliyordu. |
Atatürkün Hayatı,Yaşamı ,Atatürkün Anıları
A tatürk'ün ölümü
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Atatürk ülke içerisinde sık sık seyahat etmiştir. Gemlik ve Bursa gezileri esnasında soğuk almıştı. Tedavi olmak ve dinlenmek üzere İstanbul'a geri döndü. Ama, ne yazık ki çok ciddi bir şekilde hastalanmıştı. 10 Kasım 1938 tarihinde saat 9.05'te yakalandığı siroz hastalığından kurtulamayarak İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini yumdu ama insanlarının gözünde ölümsüzlük kazandı ve onların kalplerinde yerini aldı. Cenazesi 21 Kasım 1938 günü törenle geçici olarak Ankara Etnografya Müzesi'nde toprağa verildi. Anıtkabir yapıldıktan sonra nâşı görkemli bir törenle 10 Kasım 1953 günü ebedî istirahatgâhına defnedildi. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg |
Atatürkün Hayatı,Yaşamı ,Atatürkün Anıları
Atatürk'ün Çalışma Arkadaşları -Atatürk ve Silah Arkadaşları
ALİ FUAT CEBESOY (1882 - 1968) . Kurtuluş Savaşı komutanlarından, diplomat ve siyaset adamı. 1882 yılında İstanbul'da doğdu. Babası İsmail Fazıl Paşa'nın gönülsüzlüğüne rağmen, girdiği Harp Okulu'nda Mustafa Kemal ile aynı sınıfa düşmesi bir bakıma gelecekteki kaderini çizmiş oldu. Cebesoy'un Beyrut'ta başlayan kıta hizmetleri, 1908'deki Roma Askeri Ateşeliği dışında, çok hareketli geçti. Trablus'ta savaş başlar başlamaz (1911) oraya ilk gidenler arasındaydı. Balkan Savaşı sırasında Karadağ'da, Yanya Kalesinde, Pista ve Pisani muharebelerinde, 1. Dünya Savaşının başında tümen komutanı olarak katıldığı Kanal . . Hareketinde, büyük başarılar gösterdi. İstanbul Hükümeti'nin İçişleri Bakanı, Mustafa Kemal'in görevsizliğini bir genelgeyle açıklayınca Ali Fuat Paşa'da kendi bölgesindeki valilere ve mutasarrıflara kendisinden gelecek emirlere göre hareket edilmesini bildirdi (1919). Ayrıca, her tarafta Müdafaa-i Hukuk ve Reddi İlhak Cemiyetlerinin kurulacağını ilgililere hatırlattı. Bu çabaları takdirle karşılandığı için, Sivas Kongresi sonrasında Cebesoy, Umum Kuvayı Milliye komutanı olarak görevlendirildi. . . Kendisini çekemeyenlerce Çerkez Ethem taraftarlığıyla suçlandı. Doğru olmadığı sonradan belgelerle ortaya konan bu suçlama üzerine, ayaklanmaların bastırılmasından sonra, Ankara'ya çağrılarak Moskova Büyükelçiliğine atandı. Mustafa Kemal'in talimatını yerine getirmekle yükümlü olduğu bu zor görevi başarıyla yürüttü ve 10 Mayıs 1921'de Ankara'ya dönerek Mecliste siyasi çalışmalarına başladı. Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti başkanlığını yaptı. 1925'te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının kurucuları arasında yer aldı. Ertesi yıl (1926) İzmir Suikasti dolayısıyla Ali Fuat Paşa da tutuklandı, yargılandı ve beraat etti. . . Cebesoy'un ikinci dönem siyasi hayatı İnönü'nün Cumhurbaşkanlığı yıllarında başladı. Milletvekili olarak tekrar Meclise girdikten sonra Bayındırlık Bakanlığı (1939-1943) ve bir ara TBMM Başkanlığı da (1947-1950) yaptı. 1968 yılında öldü. . |
Atatürkün Hayatı,Yaşamı ,Atatürkün Anıları
CELAL BAYAR (1883 - 1985)
. Parlamenter, devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti'nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, 1883 yılında Bursa-Gemlik'te doğdu. İlk ve orta öğrenimini babası Abdullah Fehmi Efendi'nin yanında yapan Bayar, Gemlik mahkeme ve reji kalemine memur olarak girdi. Daha sonra Ziraat Bankası'nda çalışmaya başladı. Bu arada Harir Darutariri okuluna devam etti. 1990'da İttihat Terakki Cemiyeti'nin kurduğu gönüllüler taburuna yazıldı. cemiyetin genel sekreterliğini yürüten Bayar, Kız Lisesi'nin ve Şimendifer Okulunun açılmasına ön ayak oldu. I. Dünya Savaşı'ndan sonra İzmir'de kurulan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin de faal üyeleri arasına katıldı. 1920 tarihinde Bursa milletvekili olarak Büyük Millet Meclisi'ne katılan Bayar, aynı tarihte İktisat Bakanlığı'na vekalet etti. Çerkez Ethem'in isyanı sırasında, Ethem'i ikna etmek için gönderilen heyete başkanlık etti. 1921'de İktisat Başkanlığı'na getirildi. Lozan Konferansı'na müşavir üye . olarak katıldı. 1924'te Türkiye İş Bankası'nı kurma görevini üstlendi. 1937'de İsmet İnönü'nün başbakanlıktan ayrılması üzerine, Atatürk tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin 14. Başbakanı olarak tayin edildi ve ilk kabinesini kurdu. Atatürk'ün ölümünden sonra, Cumhurbaşkanlığı'na seçilen İsmet İnönü tarafından da başbakan olarak tayin edildi. Daha sonra İnönü ile anlaşamadığından, yerini 3 Mayıs 1939'da Doktor Refik Saydam'a bıraktı. . . CHP'de arkadaşları ile 1945'de Dörtlü Takrir'i verinceye kadar görev aldı ve bu tarihte Menderes, Fuat KöGoogle Page Rankingülü ve Refik Koraltan ile birlikte Demokrat Parti'yi kurdu. 14 Mayıs 1950 genel seçimlerinde genel başkanı bulunduğu Demokrat Partinin iktidarı büyük çoğunlukla kazanması ile 22 Mayıs 1950'de toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi Bayar'ı Cumhurbaşkanlığına seçti. 1954-1957 genel seçimlerinden sonra da Meclis tarafından Cumhurbaşkanlığına seçilen Celal Bayar, 10 yıllık Cumhurbaşkanlığı döneminde ***** Menderes'i başbakan olarak tayin etmiştir. Bayar, 27 Mayıs 1960'da Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yönetime el koymaları ile tutuklanarak Yassıada'ya ***ürüldü. 16 ay süren soruşturma ve yargılamadan sonra, Yassıada Yüksek Adalet Divanı tarafından, 15 Demokrat Parti, ileri geleni ile birlikte idama mahkum edilmiştir. Milli . . |
Atatürkün Hayatı,Yaşamı ,Atatürkün Anıları
RAUF, HÜSEYİN ORBAY (1881-1964)
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Rauf Orbay 1881 yılında İstanbul'da doğdu. Milli Mücadele'ye katılmak üzere Anadolu'ya geçtiğinde imparatorluğun hemen her yanına ün salmış milli kahramanlardan biriydi. Bahriye Mektebi'ni bitirmiş, Balkan Savaşı sırasındaki deniz savaşlarında büyük başarılar göstermiş ve bu nedenle "Hamidiye Kahramanı" ünvanını kazanmıştı. İzzet Paşa kabinesinde Bahriye nazırlığı yaptı, bütün bu parlak başarıların sonunda Osmanlı http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg İmparatorluğu'nun çöküş belgesi olan Mondros Mütarekesini imzalamak zorunda kaldı. Malta sürgününden dönen Rauf Orbay 1921'de Ankara'ya gittiğinde kendisine Nafia vekilliği verildi. Bakanlıktan ayrıldığı yıl Meclis ikinci başkanlığına seçildi, 1922-1923 arasında bir kaç ay Başbakanlık yaptı. 1924'te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kurulduğunda Rauf Orbay, daha önce İkinci Grupta başlattığı muhalefetini bu toplulukta sürdürmeyi daha uygun buldu. 1942-1944 yılları arasında Türkiye'nin Londra büyükelçisi oldu. Rauf Orbay 1964 yılında öldü http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg |
Atatürkün Hayatı,Yaşamı ,Atatürkün Anıları
ÖMER NACİ ( 1878-1916)
. 1878 yılında İstanbul'da doğdu. Bursa'daki Işıklar Askeri Lisesi'nde okurken hocaları da, arkadaşlarının hemen hepsi de kendisinin geleceğin başarılı bir askeri değil de güçlü bir şair ve ateşli bir hatip olarak görüyorlardı. Çok okuyordu, okuduklarının çoğu Namık Kemal'in, Tevfik Fikret'in şiirleri ve Jön Türklerin gizli yayınlarıydı. Bu yüzden de sık sık başı derde giriyordu. Bunun sonucu olarak Bursa'daki öğrenim yıllarında izin zamanlarını okulun cezaevinde geçiriyordu. . . Okuldan kovulmasının düşünüldüğü bir sırada bir hocasının arka çıkmasıyla1895 yılında Manastır İdadisi'ne sürüldü. Ne var ki Ömer Naci'nin bu yeni okulda ilk ilgilendiği kişilerden biri de o tarihlerde aynı okulda okuyan Mustafa Kemal oldu. Ömür boyu sürecek bir dostluk hemen o günlerde başladı. Ömer Naci güzel konuşmasıyla Mustafa Kemal'i etkiledi. Ömer Naci Subay çıktıktan sonra İttihat ve Terakki Fırkasına girdi; burada yönetim kurulu üyeliğine kadar yükseldi; İttihat ve Terakkicilerin hükümeti ele geçirmelerini sağlayan Babıali Baskınını düzenleyenlerin başında o vardı. Subay olarak Kafkas Cephesinde, İran'da bulundu. Buralarda Teşkilatı Mahsusa görevlisi olarak baskınlar düzenledi, çete savaşları vardı. 1916 yılında Kerkük'te bulunduğu bir sırada Tifüse yenildi ve öldü. . |
Atatürkün Hayatı,Yaşamı ,Atatürkün Anıları
Ö MER NACİ ( 1878-1916)
. 1878 yılında İstanbul'da doğdu. Bursa'daki Işıklar Askeri Lisesi'nde okurken hocaları da, arkadaşlarının hemen hepsi de kendisinin geleceğin başarılı bir askeri değil de güçlü bir şair ve ateşli bir hatip olarak görüyorlardı. Çok okuyordu, okuduklarının çoğu Namık Kemal'in, Tevfik Fikret'in şiirleri ve Jön Türklerin gizli yayınlarıydı. Bu yüzden de sık sık başı derde giriyordu. Bunun sonucu olarak Bursa'daki öğrenim yıllarında izin zamanlarını okulun cezaevinde geçiriyordu. . . Okuldan kovulmasının düşünüldüğü bir sırada bir hocasının arka çıkmasıyla1895 yılında Manastır İdadisi'ne sürüldü. Ne var ki Ömer Naci'nin bu yeni okulda ilk ilgilendiği kişilerden biri de o tarihlerde aynı okulda okuyan Mustafa Kemal oldu. Ömür boyu sürecek bir dostluk hemen o günlerde başladı. Ömer Naci güzel konuşmasıyla Mustafa Kemal'i etkiledi. Ömer Naci Subay çıktıktan sonra İttihat ve Terakki Fırkasına girdi; burada yönetim kurulu üyeliğine kadar yükseldi; İttihat ve Terakkicilerin hükümeti ele geçirmelerini sağlayan Babıali Baskınını düzenleyenlerin başında o vardı. Subay olarak Kafkas Cephesinde, İran'da bulundu. Buralarda Teşkilatı Mahsusa görevlisi olarak baskınlar düzenledi, çete savaşları vardı. 1916 yılında Kerkük'te bulunduğu bir sırada Tifüse yenildi ve öldü. . |
Atatürkün Hayatı,Yaşamı ,Atatürkün Anıları
MÜFİT ÖZDEŞ (1874 - 1940)
. Asker ve siyaset adamı. 1874 yılında Kırşehir'de doğdu. Harp Akademisindeyken çöküşe hızla yaklaşan Osmanlı İmparatorluğunun kaderini değiştirmenin yollarını arayan genç subaylar arasında idi. Hürriyetçi görüşleri benimsemiş olan Mustafa Kemal ve Ali Fuat Cebesoy gibi subaylarla yakın ilişkiler kurdu. Bu arkadaşları ile birlikte gizli bir gazete çıkarma çabası içine girdi. Girişimin cezası korktuğundan hafif oldu ve rütbesinin geri alınmasını beklerken, sürgün niteliğinde bir atanma emri aldı. Mustafa Kemal ile birlikte Şam'a gönderildi. . İstanbul'da başlayan dostluk Şam'da daha koyulaştı. Mustafa Kemal ile hemen her vakit beraber idiler. Çok geçmeden sürgünde tanıştıkları, tıp öğrencisi Mustafa Efendi, düşüncelerine yeni unsurlar ekledi. Aslında o da siyasetle ilgilendiği için İstanbul'dan uzaklaştırılmıştı. . . |
Atatürkün Hayatı,Yaşamı ,Atatürkün Anıları
İngiltere Cumhurbaşkanı Atatürk’ü ziyarete gelmiş Ankara’ya. Erzurumlu
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Teyyo Pehlivan da tesadüf, Mustafa Kemal’in yanındaymış. Erzurum’un bi meselesi varmış, kentin ileri gelenleri çok rica etmiş, “Ata seni kırmaz, n’olur şunu bi hallediver” demişler, Teyyo Pehlivan da bu nedenle Gazi’ye gelmiş. Bi ara Atatürk’le İngiliz Cumhurbaşkanı satranç oynamaya karar vermiş. Mustafa Kemal, Cumhurbaşkanı’na, “Oynayalım ama, yenersem bana ne vereceksin?” demiş. Bunun üzerine İngiliz, “Yenersen Kuzey İrlanda’yı sana veririm. Ben yenersem sen ne vereceksin?” demiş. Gazi biraz düşünmüş, “Eğer ben yenilirsem sana Doğu Anadolu’yu veririm” cevabını vermiş. Bunu duyan Teyyo Pehlivan hemen itiraz ederek, “Oo, Paşam, bizim ev n’olacak o zaman?” diye sitem etmiş. Atatürk, “Doğru” demiş, “Doğu Anadolu’yu veririm ama Teyyo’nun evi hariç”. Bu kez itiraz sırası İngiltere Cumhurbaşkanı’na gelmiş, “Teyyo Pehlivan’ın evi yoksa ben Doğu Anadolu’yu ne yapayım” demiş ve satranç oynamaktan vazgeçmiş |
Atatürkün Hayatı,Yaşamı ,Atatürkün Anıları
Hatay sorununda Fransızların zorluk çıkardığı günlerdeydi. Atatürk, sofrasına çağırdığı Fransız Fevkalade Komiserine içini döküyordu. -Hatay işi, benim kişisel davamdır. Beni üzüyorsunuz. Korkarım ki, beni meseleyi başka türlü halletmek zorunda bırakacaksınız. Atatürk bu sözleri Türkçe olarak yüksek sesle söylüyor ve herkes dinliyordu. Hazır bulunanlardan Kazım Paşa da onun sözlerini Fransızca’ya çeviriyordu. Atatürk’ün “Beni Üzüyorsunuz” sözü salona yansır yansımaz arka sıralarda bulunan bir genç ayağa kalkarak: -Atatürk! Üzülme arkanda biz varız, diye bağırdı. Atatürk birden başını sesin geldiği yöne doğru çevirdi. Kaşları kalkmış, ürkünç bir çehre almıştı. Salon birden derin bir sessizliğe gömüldü. Herkes Atatürk’ün gence sinirlendiğini sanıyordu. Oysa tam bu sırada gözlerini gence diken Atatürk, onun bu sözüne karşılık olarak: -Biliyorum çocuğum, onu bildiğim için böyle konuşuyorum, diye karşılık verdi şiir fon müzikleri - müzikli şiirler - arka fon müzikli şiirler Facebook Müzikli Şiirler Sayfamıza Bekliyoruz. |
Atatürkün Hayatı,Yaşamı ,Atatürkün Anıları
Ata ya Hakaret eden Köylü
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Atatürk’e hakaretten sanık bir köylü hakkında kovuşturma yapılıyordu. Durumu Ata’ya bildirdiler. -Mahkemeye veriyoruz, dediler, size küfür etmiş. Atatürk sordu: -Ben ne yapmışım ona? Soruşturma evrakını inceleyenler açıkladılar: -Gazete kağıdı ile sardığı sigarayı yakarken kağıt tutuşmuş da ondan. Bunu söyleyen o zamanın bakanlarından biridir. Bakana şu soruyu yöneltmiş: -Siz hiç gazete kağıdı ile sigara içtiniz mi? -Hayır... -Ben Trablus’ta iken içmiştim. Pek berbat şeydir. Köylü gene bana az küfretmiş. Siz bunun için mahkemeye vereceğiniz yerde, ona insan gibi sigara içmeyi sağlayınız. |
Atatürkün Hayatı,Yaşamı ,Atatürkün Anıları
Ata nın Cevap Veremediği Tek İnsan..?
Tarihimiz sayısız savaşlarla doludur. Biz bu savaşlardan baş kaldırıp ne memleketi imar edebilmiş, ne de kendimiz refaha kavuşmuşuzdur. Bunun sebebi, bizim suçumuz olduğu kadar düşmanlarımızın da suçudur. Çünkü başta Ruslar olmak üzere düşmanlarımız hep şöyle düşünürlerdi: -Türklere rahat vermemeli ki, başka sahalarda ilerleyemesinler... Bunun için de sık sık başımıza belalar çıkarırlar, savaşlar açarlar, Balkan milletlerini “İstiklal” diye kışkırtırlardı. Biz böyle durmadan savaşırken de o zamanlar askere alınmayan gayri müslimler zenginleşirlerdi. Onların neden zengin, bizim neden fakir kaldığımızı bir köylü, Atatürk’e verdiği kısa bir cevap ile çok güzel açıklamıştır. Atatürk, Mersin’e yaptığı seyahatlerden birinde, şehirde gördüğü büyük binaları işaret ederek sormuş: -Bu köşk kimin? -Kirkor’un... -Ya şu koca bina? -Yargo’nun... -Ya şu? -Salomon’un... Atatürk biraz sinirlenerek sormuş: -Onlar bu binaları yaparken ya siz nerede idiniz? Toplananların arkalarında bir köylünün sesi duyulur: -Biz mi nerede idik? Biz Yemen’de, Tuna Boyları’nda, Balkanlar’da, Arnavutluk Dağlarında, Kafkaslar’da, Çanakkale’de, Sakarya’da savaşıyorduk paşam...<br> Atatürk bu anısını naklederken: -Hayatımda cevap veremediğim tek insan bu ak sakallı ihtiyar olmuştur, der dururdu |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.