ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Beslenme, Diyet ve Sağlık (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=608)
-   -   Kırım-Kongo Hemorojik Ateş Hastalığı (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=306105)

Prof. Dr. Sinsi 07-25-2012 03:23 PM

Kırım-Kongo Hemorojik Ateş Hastalığı
 


KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞiNDEN KORUNMADA VE


HASTALIGIN KONTROLüNDE YAPILMASI GEREKEN çALIŞMALAR


Kırım-Kongo kanamalı atesi (KKKA) etkeni virüs olan bir enfeksiyon
hastalığıdır. Hastalığın etkeni olan virüsün tasıyıcısı olarak rol alan keneler,
yabani hayvanlar, çiftlik hayvanları ve insanlar arasında virüsün taşınmasına ve
çoğalmasına aracılık etmektedirler.
Kırım-Kongo kanamalı ateşi doğal dengenin değisimiyle (iklim, bitki
örtüsü, yabani hayvan sayısındaki artış vb.) doğrudan ilgili bir hastalıktır.
Nitekim hastalığın ilk olarak tespit edildiği Kırımda da hastalık doğal
dengelerdeki değisiklik sonucunda ortaya çıkmıstır. insanların girişi yasaklanan
ve tarıma kapatılan bölgeler, birkaç yıl sonra tekrar tarıma açıldığında hastalık
görülmeye baslamıştır.
Doğal dengelerin bozulmasında ve buna bağlı olarak hastalığın
görülmesinde sürekli avlanma yasağı veya kontrolsüz avcılık ve yayla yasağı
gibi faktörlerin de önemli etkileri bulunmaktadır.
Doğal hayatta yaban hayvanı sayısındaki artış, kenelerin kan emleri ve
üremeleri için uygun ortamın olusmasına zemin hazırlamakta olup bu durum,
zaten çok fazla sayıda yumurta yumurtlama özelliği olan kene sayısının hızla
artmasına sebep olmaktadır.
ülkemizde hastalıkla iliskili bulunan kene türü yaban hayatı ile çok
yakından iliskilidir. Bu kene yasama dönemlerinin bir bölümünde yaban
hayvanlarından kan emerken, hayatının diğer evresinde özellikle çiftlik
hayvanlarından kan emmektedir. Yoğun kene varlığının olması, insanların
kenelerle daha çok karşı karşıya kalmaları anlamına gelmektedir.
Virüsün, küçük odaklar seklinde yaban hayvanları ile kene arasında
devamlılıgını sağladığına inanılmaktadır. Hastalık, yaban hayatı ile insanların iç
içe oldugu bölgelerde kene sayısının artısına bağlı olarak çıkmaktadır. Ayrıca
yerden beslenen kuşlar ile (keklik, çulluk, karga vb.) göçmen kuşların da
kenelerin baska alanlara taşınmasında etkili olduğu bilinmektedir.
Söz konusu kene kurak ve yarı kurak bozkır iklimini sevmekte ve
genellikle bozkır ile diğer iklimlerin kesişme yerlerinde, kuru taban örtüsüne
sahip bodur ormanlık (meşe, geven vb.) alanlarda yaygın olarak görülmektedir.
özellikle vadilerle çevrili dağlık alanların yamaçları, yaban hayvanlarının daha sık dolaştığı alanlar olduğundan keneler açısından hayli zengin bölgelerdir.
Yaban hayvanları ile evcil hayvanların karşılaşmaları veya gece gündüz farkı da olsa aynı veya yakın alanları kullanmaları ile evcil hayvanlara kene geçişi olmakta ve virüs için yeni çoğalma alanları oluşmaktadır. Evcil hayvanlara yapışmak suretiyle beslenen enfekte kenelerin yumurtalarıyla,otlaklar ile hayvanların yaşadığı diğer alanlar da riskli alanlar haline gelebilmektedir.
Virüsler hayvanlarda genellikle belirti veren bir hastalığa yol
açmamaktadır. Hasta insanların kanlarıyla kontrolsüz temas ile insandan insana
hastalığın geçmesi de söz konusudur.
Hastalığın tedavisinde uygulanabilecek etkililiği bilimsel olarak
ispatlanmış bir ilaç ile yine etkinliği bilimsel çevrelerce kabul görmüs
uygulanabilir bir ası mevcut degildir. Bazı Dogu Avrupa ülkelerinde geçmiste
kullanılan KKKA aşıları da uygulanabilir olarak görülmemiştir.
KKKA hastalığının kontrolünde bilinçli korunma tedbirlerinin alınması
hayli önem kazanmaktadır. Epidemilerin kontrolünde, kişisel korunma
önlemlerinin alınması ve kene sayısının azaltılması amaçlanmaktadır.

KiŞiSEL KORUNMA TEDBiRLERi

Kisisel korunma önlemleri KKKA riski olmasa bile, kenelerle
bulasabilen diger hastalıklardan da korunmak için her zaman uygulanması gereken
hususlardır.

Kene riski olan yerlerde bulunulduğunda, vücudu tamamen örtecek

giysiler giyilmeli ve açık renkli elbiseler tercih edilmelidir.

Kenelerin vücuda girebileceği açıklıkların kapatılması önemlidir

(Pantolon paçalarının çorap içine konulması, çizme giyilmesi vb.).

Kırsal alanlara gidildiginde vücudun açıkta kalan kısımlarına repellent

olarak bilinen böcek kovucu maddelerin sürülmesi, kenelerin birkaç
saat vücuda yaklaşmalarını engellemektedir.

Dıs elbiselere, yıkamaya da dayanıklı olan, etki süresi uzun kene

öldürücü ilaçlar (insektisit) sürülmesi etkili bir korunma aracı
olabilmektedir.

Vücut kene yönünden sık sık kontrol edilmeli, kene varsa bir pens

veya cımbızla, kenenin deriye yapıştıgı yerden tutulup sağa sola
oynatılarak çivi çıkarır gibi çıkarılmalıdır. Kene vücuttan ne kadar kısa
sürede çıkarılırsa hastalık riski de o kadar azalmaktadır.
Keneyi vücuttan uzaklastırma konusunda bilgi sahibi
olmayanlar dışında, vücuda yapışmışkenenin uzaklaştırılması için
sağlık kurulusuna başvurmaya gerek bulunmamaktadır. Vücuttan
kene uzaklastırmak usulünce yapıldığı takdirde kolayca ve risksiz
yapılabilecek bir islemdir. Kene çıkarıldıktan sonra kenenin
yapıştığı yere tentürdiyot gibi antiseptik maddeler sürülmelidir.
Vücudundan kene yapısan kişiler 10 gün kadar ani başlayan
ateş, bas ağrısı, yoğun halsizlik, bulantı ve kusma gibi şikâyetler
yönünden kendilerini izlemeli, böyle bir şikâyetin olması
durumunda en yakın sağlık kurulusuna başvurmalıdır.


Vücuttan uzaklaştırılan keneler çamaşır suyu, ***** veya insektisit

içine atılarak öldürülmelidir.

Vücut üzerindeki keneler öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır.
Keneleri vücuttan uzaklaştırmak amacıyla üzerlerine sigara basmak

veya kolonya ve gazyağı dökmek gibi yöntemlere başvurulmamalıdır.

İnsanların veyahayvanların kanlarına korunmasız temas edilmemelidir.


KENE SAYISININ AZALTILMASINA YöNELiK TEDBiRLER

Hastalığın bulaşmasından birincil derecede sorumlu olduğu bilimsel
olarak da ortaya konmuş olan kenelerin son konaklarının özellikle sığırlar
başta olmak üzere çiftlik hayvanları olması dolayısıyla, bu hayvanlarda
kene mücadelesi yapılması gerekir.
Bu mücadelenin hayvancılıkla uğrasan vatandaslara bırakılmadan,
risk altındaki tüm bölgelerde kontrollü ve eş zamanlı bir şekilde,
kampanya tarzında yapılması önemlidir.
Kene sayısını kontrol altına almak amacıyla çevreye yönelik geniş
ilaçlama yapılması gerekli görülen bir uygulama değildir. Keneleri
doğadan tamamen yok etmek de mümkün değildir. Ayrıca, yoğun
ilaçlamaların doğal dengelerin bozulmasına ve yeni problemlerin ortaya
çıkmasına yol açabilecegi de unutulmamalıdır.
Park ve mesire yerleri gibi dar alanlarda ise çok yoğun kene olması
durumunda, çevreye ve halk sağlığına yönelik etkileri iyi bilinen insektisit
ilaçların uzmanların kontrolünde yapılması faydalı olabilir.

www.saglik.gov.tr. den alinmıştır.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.