ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Gebelik & Doğum (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=411)
-   -   Anne Ve Yenidoğan Hakları (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=293920)

Prof. Dr. Sinsi 07-23-2012 11:56 PM

Anne Ve Yenidoğan Hakları
 

Anne ve Yenidoğan Hakları

[/b]

Bu belge Perinatoloji Derneği'nin de üyesi olduğu Dünya Perinatal Tıp Birliği tarafından kaleme alınmış ve "5. Dünya Perinatal Tıp Kongresi" sırasında gerekli düzenlemeleri takiben kabul edilmiştir.
Perinatoloji Derneği, imzalamış olduğu bu bildirgedeki maddelere, yayınlanmış oldukları şekilde
katılmakta ve desteklemektedir. ANNE VE
YENİDOĞAN HAKLARI BARSELONA BİLDİRGESİ
24 Eylül 2001 Barselona - İSPANYA

Çevirenler: Ayşe KAFKASLI, Neslihan TEKİN
Bu belge Perinatoloji Derneği'nin de
üyesi olduğu Dünya Perinatal Tıp Birliği tarafından
kaleme alınmış ve "5. Dünya Perinatal Tıp
Kongresi" sırasında gerekli düzenlemeleri takiben
kabul edilmiştir.

Perinatoloji Derneği, imzalamış olduğu bu
bildirgedeki maddelere, yayınlanmış oldukları
şekilde

katılmakta ve desteklemektedir.


DÜNYA PERİNATAL TIP BİRLİĞİ
AVRUPA
PERİNATAL TIP BİRLİĞİ

PERİNATOLOJİ
DERNEĞİ



BİLDİRGENİN TARİHÇESİBildirgeye
dair ilk taslak "5. Dünya Perinatal Tıp Kongresi
Organizasyon Komitesi" tarafından
yapılmıştır."İnsan Hakları Evrensel
Beyannamesi"nden (10 Aralık 1948) "Çocuk
Hakları Beyannamesi"ne kadar (20 Kasım 1989),
"Uluslararası Nüfuz ve Gelişme Konferansı"
rapor ve sonuçlarından sonra (1994, 1995....),
Birleşmiş Milletler'e bağlı bazı kuruluşlar kadın
ve çocukların mevcut konumunu iyileştirmeye yönelik
programlar yapmış ve önerilerde bulunmuşlardır.
Ancak Üreme Sağlığı ölçütleri temel alınarak
"Anne ve Yenidoğan Hakları"na ilişkin dünya
çapında bir bildirge ilk kez yapılmaktadır.
İlk taslak perinatologlar (jinekolog ve
pediatrisyenler), biyoetik görevlileri, ebe ve sivil
toplum örgütlerinden uzmanlar tarafından yazıldı.
Metin, "Dünya Perinatal Tıp Birliği Üst
Kurulu" tarafından gözden geçirildikten sonra,
öneri ve düşünceleri alınmak üzere 300'ün
üzerinde bilimsel örgüt, profesyonel kuruluş ve sivil
toplum örgütüne gönderilmiştir. Yirmi kuruluştan
gelen 5 öneri metni doğrultusunda bildirgeye son şekli
verilmiştir.


Barselona bildirgesinin ana amaçları, halkı
bilgilendirmek, sağlık sektöründe çalışan
profesyonellerin dikkatini çekmek, hükümetler ve
uluslararası kuruluşlardan etkin yanıt alabilmektir.
İşbirliği yapılan tüm kurumlarca desteklenen
Barselona Bildirgesi, dünyadaki tüm ülkelerin
hükümetlerine, demokratik parlamentoların yasama
organlarına, siyasi ve sağlık organizasyonları ve
üreme sağlığı ile ilgilenen tüm özel ve resmi
kuruluşlara önerilecektir. Amaç, tüm bu
kuruluşların Bildirgede belirtilen Anne ve Yenidoğan
Haklarında birleşmeleri, bu haklara sahip çıkmaları,
desteklemeleri ve yaşama geçirmelerini sağlamaktır.
Bildirgenin uluslararası sunumu tüm dünyadan 3000
perinatoloğun katılmakta olduğu 5. Dünya Perinatal
Tıp Kongresi'nde (23-27 Eylül 2001, Barselona)
yapılmıştır. Şimdiye dek 200 Bilimsel Kuruluş,
Vakıf, Sivil Toplum Örgütü ve insani organizasyon bu
Bildirgeyi onaylamıştır.
SUNUŞ
Dünya Perinatal Tıp Birliği diğer ulusal ve
uluslararası Perinatal Tıp, Obstetrik, Pediatrik ve
Neonatoloji Birlikleri, Akademiler, Vakıflar,
Enstitüler ve İnsani Organizasyonlar, anne ve
yenidoğan haklarını koruyan, destekleyen dünyadaki
tüm kuruluşlarca "Anne ve Yenidoğan Hakları
Barselona Bildirgesi " isimli Resmi bir Bildirgenin
5. Dünya Perinatal Tıp Kongre'sinde yapılmasına karar
verildi.
Bu bildirgenin amacı 21. yüzyılda varolan
eşitsizliğin üstesinden gelinerek tüm dünyada insan
üreme işleminin anne ve çocuk için iyi fiziksel,
ruhsal ve sosyal şartlarda gerçekleşmesini
sağlamaktır.
Bu bilinçle, Dünya Perinatal Tıp Birliği'nin
üyeleri ve yukarıda adı geçen kuruluşlar, tüm
uluslararüstü politik ve sağlık
organizasyonlarının, tüm dünya ülkelerinin
hükümetlerinin, demokratik parlamentoların yasama
organlarının, sivil toplum örgütlerinin ve insan
üreme sağlığı ile ilgilenen özel ve resmi
kurumların bu Bildirgeyi destekleyecekleri, sahip
çıkacakları ve uygulayacaklarına inanmaktadır.


ANNE HAKLARI
BİLDİRGESİ

24 EYLÜL 2001, BARSELONA, İSPANYA
1.Annelik hür seçim olmalıdır. Her kadın çocuk
sahibi olma, doğum sıklığını saptama ve sahip olmak
istediği çocuk sayısını belirleme hakkına sahiptir.
Etkili korunma yöntemleri her kadına
ulaştırılabilmelidir.

2.Her kadının üreme sağlığı, gebelik, doğum ve
yenidoğan bakımı konusunda yeterli eğitim ve bilgi
alma hakkı vardır. Sağlık kuruluşları ve uzmanlar,
anne ve eşine bu eğitimi vermek, doğum öncesi
bakımın bir parçası olarak eşlerin hazırlık
kurslarına katılmalarını özendirmek zorundadırlar.

3.Her kadın dünyadaki tüm ülkelerin hükümetleri
tarafından doğru yönlendirme ve gereksiz risklerden
uzak bir gebelik garantisi verilme hakkına sahiptir.Tüm
kadınların gebelikte yeterli sağlık hizmetleri ve
koruyucu önlemlerden yararlanma hakkı vardır.
Gebelikte sağlık hizmetleri kaliteli ve yeterli
kaynağa sahip olmalıdırlar. Obstetrik bakımın
sınırı yoktur. Obstetrik bakımın kültür ve
inançlara bağlı olarak çeşitlilik gösterdiği
akılda tutulmalıdır.

4.Her kadın gebelik ve doğumda uygulanabilecek
teknolojik girişimler ve gelişmeler hakkında yeterli
bilgi alma ve en güvenli uygun işleme ulaşma hakkına
sahiptir. Her kadının uygulanabilir perinatal tanı
işlemleri hakkında yeterli bilgi edinme hakkı vardır.
Kadın, bu işlemler hakkında karar vermede bağımsız
olmalıdır.

5.Her kadın gebelikte yeterli beslenme hakkına
sahiptir. Kadının beslenmesi, çocuğunun gelişimi ve
kendi sağlığı için gerekli tüm besinleri
alabilmesini sağlamalıdır.

6.Çalışan kadınlar gebelik sırasında veya gebelik
nedeniyle işten çıkarılmama hakkına sahiptirler.
İşinin devamlılığı gebelik nedeniyle ayrım
yapılmaksızın her kadına garanti edilmelidir. Annelik
hakları, gebelik izinleri ve çalışma düzenine
adaptasyonu kapsayacak şekilde, maaş miktarını
etkilemeksizin ve iş kaybı endişesi olmaksızın,
hükümetlerin iş yasaları ile korunmalıdır. Anne
çalışma saatleri içinde emzirme hakkına sahiptir.

7.Her kadın gebeliğine gönüllü son verme nedeniyle
ayrım, cezalandırma ve sosyal dışlanma ile
karşılaşmama hakkına sahiptir.

8.Annelik hakları sosyal yapı ile
sınırlandırılamaz. Annelik hakları tek ebeveynli
aile ile İKİ ebevynli ailede aynıdır.

9.Her anne karar verilmesi gerekli durumlarda ve üreme
işlemleri sırasında baba ile sorumlulukları
paylaşmak hakkına sahiptir. Baba, annenin
düşüncelerine saygı duyma sorumluğunu taşır.
Annelik açısından her kadının eşi tarafından
zorlanmama hakkı vardır. Üreme ile ilgili kararlar
kadın ve erkek tarafından eşitlik ilkesi ve ortak
sorumluluk ile alınmalıdır.

10.Her kadın emzirmenin faydaları ve doğumdan hemen
sonra emzirmeye başlamanın yararları konusunda
bilgilendirilme hakkına sahiptir. Ancak, her kadının
sosyal-kültürel önyargı olmaksızın laktasyon
biçimine bağımsız karar verme hakkı vardır.

11.Her kadın kendisini ve fetüsü etkileyecek (tanı ve
tedavi amaçlı) karar mekanizmasında yer alma hakkına
sahiptir. Her karar bağımsız alınmalı ve anne adayı
konu hakkında bilgilendirilmiş olmalıdır.

12.Kurumlarda doğum yapan kadınlar kendileri için
kültürel önemi olan giyim (kendisinin ve bebeğin),
yiyecek, plasentanın akıbeti ve diğer uygulamalar ile
ilgili konularda karar verme hakkına sahiptirler. Her
kadın hastanede kaldığı sürece bebeği ile birlikte
olma hakkına sahiptir.

13.İlaç bağımlılığı, AIDS veya diğer medikal
veya sosyal problemler nedeniyle toplumdan
dışlanabilecek olan gebeler özel sağlık
programlarından yararlanma hakkına sahiptirler.
Göçmen kadınlar da ülke vatandaşı olan kadınlarla
aynı haklara sahiptirler.

14.Her kadının sağlık çalışanlarının
samimiyetine inanma ve sağlık çalışanlarından
hastanın gizlilik hakkına saygı duymasını beklemeye
hakkı vardır.


Kaynak eksikliği, kadınların ve toplumun üreme
sağlığı hakkını yerine getirememede sağlık
çalışanları olan bizler tarafından bir mazeret olarak kabul
edilemez.
YENİDOĞAN
HAKLARI BİLDİRGESİ

24 EYLÜL 2001, BARSELONA, İSPANYA
1.İnsan hakları evrensel bildirisi yaşamın tüm
evrelerini içerir. Tüm insanlar hür doğarlar,
eşittirler ve aynı haklara sahiptirler.

2.Kız veya erkek, bir insan olarak yenidoğanın özlük
hakkı her değerin üzerindedir. Yenidoğanlar, Çocuk
Hakları Sözleşmesi doğrultusunda korunmalıdırlar.

3.Her yenidoğanın yaşama hakkı vardır. Bu hakka tüm
insanlar ve hükümetler tarafından ırk, cinsiyet,
ekonomik, coğrafya özellikleri, doğum yeri, din veya
başka nedenlerle ayrım yapılmaksızın saygı
duymalıdır. Yönetimler çocuklar arası ayrımı
önleyici tedbirleri almalıdırlar.

4.Her yenidoğan kültürel, politik veya dini nedenlerle
yaşamının riske edilmemesi hakkına sahiptir. Hiç
kimse kısa veya uzun dönemde yenidoğanın
sağlığını risk altına sokacak, fiziksel
bütünlüğünü bozacak bir işlemi yapma hakkına
sahip değildir. Hiçbir koşulda zarar verme kabul
edilemez.

5.Her yenidoğanın doğru kimlik, aile ve uyruğa sahip
olma hakkı vardır. Devlet yaşamın tüm evrelerinde
insana eşit şekilde bu hakkı garanti etmelidir.

6.Her yenidoğan hayatının kalan kısmında
kendisine optimal fiziksel, ruhsal, dinsel, ahlaki ve
sosyal gelişimini sağlayacak sağlık hizmetini,
duygusal ve sosyal bakımı alma hakkına sahiptir.
Toplum onun tüm ihtiyaçlarını karşılamaktan
sorumludur. Yenidoğanın otonomisi olmayacağından,
anne ve babanın yazılı izni olmadan hiçbir tıbbi
girişimde bulunulamaz. Ancak ebeveyn veya vasinin
doğrudan girişim olasılığı yoksa acil durumlarda
çocuğun lehine hareket etmek zorunluluğu bu durumun
dışındadır. Ekonomik ve sosyal sınıf
gözetilmeksizin ayrımcılığın tüm şekillerinin
karşısında durulmalı, bakımda adil olunmalıdır.

7.Her yenidoğan büyümesini sağlayacak doğru beslenme
hakkına sahiptir. Annenin emzirmesi teşvik edilmeli ve
destek olunmalıdır. Annenin emzirmesi kişisel,
fiziksel veya psikolojik nedenlerle olası değil ise
doğru suni beslenme sağlanmalıdır.

8.Her yenidoğan doğru tıbbi bakım alma hakkına
sahiptir. Çocuklar en sağlıklı şekilde yaşama,
tıbbi, iyileştirici ve önleyici hizmetlerden
yararlanma hakkına sahiptirler. Devlet, çocuk
sağlığını tehdit eden geleneksel uygulamaları
önlemelidir. Hükümetler doğum öncesi ve sonrası
bakımdan sorumludur.

9.Gebe kadın yaşamla bağdaşmayan anomalili bir fetüs
taşıyorsa yaşadığı ülkenin kanunları
çerçevesinde gebeliğe devam etme veya gebeliği
sonlandırma hakkına sahiptir. Fetus doğduğunda
yenidoğana gereksiz tedavi yöntemleri
uygulanmamalıdır.

10.İmmatüritesi en düşük viyabilite sınırının
altında olan yenidoğanı hayatta tutabilmek için çaba
gösterilmemelidir. Bu olgularda doğumun
gerçekleştiği bölgenin coğrafi, sosyal ve ekonomik
koşulları dikkate alınarak yargıya varılmalıdır.
Sınırdaki olgularda doğumdan önce ebeveynler
bilgilendirilerek, karara katkıda bulunmaları
sağlanmalıdır.

11.Her yenidoğan ülkenin mevcut sosyal koruma ve
güvenlik haklarından yararlanma hakkına sahiptir. Bu
haklar sağlık konusunda olduğu gibi hukuk alanında da
söz konusudur.

12.Yenidoğan ebeveyninin isteği olmadan onlardan
ayrılmamalıdır. Yenidoğanın yaşamını tehdit eden
istismar varlığında, ailesinden ayrılmasını gerekli
kılsa bile, yenidoğanın korunması, kanuni ve idari
yollarla garanti altına alınmalıdır. Bu kural
yenidoğan hastanede iken uygulanabilir olmalıdır.

13.Evlat edinme durumunda, evlat edinilen yenidoğan en
iyi şartlara sahip olmalıdır. Evlat edinme hakkının
getirdiği tüm hukuksal garantiler uygulanmalıdır.
Hiçbir koşulda organ satışı kabul edilmemelidir.

14.*****lı çatışma olan ülkelerde tüm yenidoğanlar
ve gebe kadınlar korunma hakkına sahiptirler. Bu
koşullarda annenin emzirmesi özendirilmeli ve
korunmalıdır.
Yenidoğan fiziksel ve mental olarak olgunlaşmamasından
dolayı talep edemeyeceği özgün haklara sahip bir kişidir. Bu
haklar topluma, tüm ülkelerin kanuni ve ayrıcalıklı
kurumlarının denetiminde uyulması gereken bir dizi zorunluluk
ve sorumluluk yüklemektedir.



[/b]


Kaynak: Dr.Alper Mumcu

Prof. Dr. Sinsi 07-23-2012 11:56 PM

Anne Ve Yenidoğan Hakları
 

Anne ve Yenidoğan Hakları

[/b]

Bu belge Perinatoloji Derneği'nin de üyesi olduğu Dünya Perinatal Tıp Birliği tarafından kaleme alınmış ve "5. Dünya Perinatal Tıp Kongresi" sırasında gerekli düzenlemeleri takiben kabul edilmiştir.
Perinatoloji Derneği, imzalamış olduğu bu bildirgedeki maddelere, yayınlanmış oldukları şekilde
katılmakta ve desteklemektedir. ANNE VE
YENİDOĞAN HAKLARI BARSELONA BİLDİRGESİ
24 Eylül 2001 Barselona - İSPANYA

Çevirenler: Ayşe KAFKASLI, Neslihan TEKİN
Bu belge Perinatoloji Derneği'nin de
üyesi olduğu Dünya Perinatal Tıp Birliği tarafından
kaleme alınmış ve "5. Dünya Perinatal Tıp
Kongresi" sırasında gerekli düzenlemeleri takiben
kabul edilmiştir.

Perinatoloji Derneği, imzalamış olduğu bu
bildirgedeki maddelere, yayınlanmış oldukları
şekilde

katılmakta ve desteklemektedir.


DÜNYA PERİNATAL TIP BİRLİĞİ
AVRUPA
PERİNATAL TIP BİRLİĞİ

PERİNATOLOJİ
DERNEĞİ



BİLDİRGENİN TARİHÇESİBildirgeye
dair ilk taslak "5. Dünya Perinatal Tıp Kongresi
Organizasyon Komitesi" tarafından
yapılmıştır."İnsan Hakları Evrensel
Beyannamesi"nden (10 Aralık 1948) "Çocuk
Hakları Beyannamesi"ne kadar (20 Kasım 1989),
"Uluslararası Nüfuz ve Gelişme Konferansı"
rapor ve sonuçlarından sonra (1994, 1995....),
Birleşmiş Milletler'e bağlı bazı kuruluşlar kadın
ve çocukların mevcut konumunu iyileştirmeye yönelik
programlar yapmış ve önerilerde bulunmuşlardır.
Ancak Üreme Sağlığı ölçütleri temel alınarak
"Anne ve Yenidoğan Hakları"na ilişkin dünya
çapında bir bildirge ilk kez yapılmaktadır.
İlk taslak perinatologlar (jinekolog ve
pediatrisyenler), biyoetik görevlileri, ebe ve sivil
toplum örgütlerinden uzmanlar tarafından yazıldı.
Metin, "Dünya Perinatal Tıp Birliği Üst
Kurulu" tarafından gözden geçirildikten sonra,
öneri ve düşünceleri alınmak üzere 300'ün
üzerinde bilimsel örgüt, profesyonel kuruluş ve sivil
toplum örgütüne gönderilmiştir. Yirmi kuruluştan
gelen 5 öneri metni doğrultusunda bildirgeye son şekli
verilmiştir.


Barselona bildirgesinin ana amaçları, halkı
bilgilendirmek, sağlık sektöründe çalışan
profesyonellerin dikkatini çekmek, hükümetler ve
uluslararası kuruluşlardan etkin yanıt alabilmektir.
İşbirliği yapılan tüm kurumlarca desteklenen
Barselona Bildirgesi, dünyadaki tüm ülkelerin
hükümetlerine, demokratik parlamentoların yasama
organlarına, siyasi ve sağlık organizasyonları ve
üreme sağlığı ile ilgilenen tüm özel ve resmi
kuruluşlara önerilecektir. Amaç, tüm bu
kuruluşların Bildirgede belirtilen Anne ve Yenidoğan
Haklarında birleşmeleri, bu haklara sahip çıkmaları,
desteklemeleri ve yaşama geçirmelerini sağlamaktır.
Bildirgenin uluslararası sunumu tüm dünyadan 3000
perinatoloğun katılmakta olduğu 5. Dünya Perinatal
Tıp Kongresi'nde (23-27 Eylül 2001, Barselona)
yapılmıştır. Şimdiye dek 200 Bilimsel Kuruluş,
Vakıf, Sivil Toplum Örgütü ve insani organizasyon bu
Bildirgeyi onaylamıştır.
SUNUŞ
Dünya Perinatal Tıp Birliği diğer ulusal ve
uluslararası Perinatal Tıp, Obstetrik, Pediatrik ve
Neonatoloji Birlikleri, Akademiler, Vakıflar,
Enstitüler ve İnsani Organizasyonlar, anne ve
yenidoğan haklarını koruyan, destekleyen dünyadaki
tüm kuruluşlarca "Anne ve Yenidoğan Hakları
Barselona Bildirgesi " isimli Resmi bir Bildirgenin
5. Dünya Perinatal Tıp Kongre'sinde yapılmasına karar
verildi.
Bu bildirgenin amacı 21. yüzyılda varolan
eşitsizliğin üstesinden gelinerek tüm dünyada insan
üreme işleminin anne ve çocuk için iyi fiziksel,
ruhsal ve sosyal şartlarda gerçekleşmesini
sağlamaktır.
Bu bilinçle, Dünya Perinatal Tıp Birliği'nin
üyeleri ve yukarıda adı geçen kuruluşlar, tüm
uluslararüstü politik ve sağlık
organizasyonlarının, tüm dünya ülkelerinin
hükümetlerinin, demokratik parlamentoların yasama
organlarının, sivil toplum örgütlerinin ve insan
üreme sağlığı ile ilgilenen özel ve resmi
kurumların bu Bildirgeyi destekleyecekleri, sahip
çıkacakları ve uygulayacaklarına inanmaktadır.


ANNE HAKLARI
BİLDİRGESİ

24 EYLÜL 2001, BARSELONA, İSPANYA
1.Annelik hür seçim olmalıdır. Her kadın çocuk
sahibi olma, doğum sıklığını saptama ve sahip olmak
istediği çocuk sayısını belirleme hakkına sahiptir.
Etkili korunma yöntemleri her kadına
ulaştırılabilmelidir.

2.Her kadının üreme sağlığı, gebelik, doğum ve
yenidoğan bakımı konusunda yeterli eğitim ve bilgi
alma hakkı vardır. Sağlık kuruluşları ve uzmanlar,
anne ve eşine bu eğitimi vermek, doğum öncesi
bakımın bir parçası olarak eşlerin hazırlık
kurslarına katılmalarını özendirmek zorundadırlar.

3.Her kadın dünyadaki tüm ülkelerin hükümetleri
tarafından doğru yönlendirme ve gereksiz risklerden
uzak bir gebelik garantisi verilme hakkına sahiptir.Tüm
kadınların gebelikte yeterli sağlık hizmetleri ve
koruyucu önlemlerden yararlanma hakkı vardır.
Gebelikte sağlık hizmetleri kaliteli ve yeterli
kaynağa sahip olmalıdırlar. Obstetrik bakımın
sınırı yoktur. Obstetrik bakımın kültür ve
inançlara bağlı olarak çeşitlilik gösterdiği
akılda tutulmalıdır.

4.Her kadın gebelik ve doğumda uygulanabilecek
teknolojik girişimler ve gelişmeler hakkında yeterli
bilgi alma ve en güvenli uygun işleme ulaşma hakkına
sahiptir. Her kadının uygulanabilir perinatal tanı
işlemleri hakkında yeterli bilgi edinme hakkı vardır.
Kadın, bu işlemler hakkında karar vermede bağımsız
olmalıdır.

5.Her kadın gebelikte yeterli beslenme hakkına
sahiptir. Kadının beslenmesi, çocuğunun gelişimi ve
kendi sağlığı için gerekli tüm besinleri
alabilmesini sağlamalıdır.

6.Çalışan kadınlar gebelik sırasında veya gebelik
nedeniyle işten çıkarılmama hakkına sahiptirler.
İşinin devamlılığı gebelik nedeniyle ayrım
yapılmaksızın her kadına garanti edilmelidir. Annelik
hakları, gebelik izinleri ve çalışma düzenine
adaptasyonu kapsayacak şekilde, maaş miktarını
etkilemeksizin ve iş kaybı endişesi olmaksızın,
hükümetlerin iş yasaları ile korunmalıdır. Anne
çalışma saatleri içinde emzirme hakkına sahiptir.

7.Her kadın gebeliğine gönüllü son verme nedeniyle
ayrım, cezalandırma ve sosyal dışlanma ile
karşılaşmama hakkına sahiptir.

8.Annelik hakları sosyal yapı ile
sınırlandırılamaz. Annelik hakları tek ebeveynli
aile ile İKİ ebevynli ailede aynıdır.

9.Her anne karar verilmesi gerekli durumlarda ve üreme
işlemleri sırasında baba ile sorumlulukları
paylaşmak hakkına sahiptir. Baba, annenin
düşüncelerine saygı duyma sorumluğunu taşır.
Annelik açısından her kadının eşi tarafından
zorlanmama hakkı vardır. Üreme ile ilgili kararlar
kadın ve erkek tarafından eşitlik ilkesi ve ortak
sorumluluk ile alınmalıdır.

10.Her kadın emzirmenin faydaları ve doğumdan hemen
sonra emzirmeye başlamanın yararları konusunda
bilgilendirilme hakkına sahiptir. Ancak, her kadının
sosyal-kültürel önyargı olmaksızın laktasyon
biçimine bağımsız karar verme hakkı vardır.

11.Her kadın kendisini ve fetüsü etkileyecek (tanı ve
tedavi amaçlı) karar mekanizmasında yer alma hakkına
sahiptir. Her karar bağımsız alınmalı ve anne adayı
konu hakkında bilgilendirilmiş olmalıdır.

12.Kurumlarda doğum yapan kadınlar kendileri için
kültürel önemi olan giyim (kendisinin ve bebeğin),
yiyecek, plasentanın akıbeti ve diğer uygulamalar ile
ilgili konularda karar verme hakkına sahiptirler. Her
kadın hastanede kaldığı sürece bebeği ile birlikte
olma hakkına sahiptir.

13.İlaç bağımlılığı, AIDS veya diğer medikal
veya sosyal problemler nedeniyle toplumdan
dışlanabilecek olan gebeler özel sağlık
programlarından yararlanma hakkına sahiptirler.
Göçmen kadınlar da ülke vatandaşı olan kadınlarla
aynı haklara sahiptirler.

14.Her kadının sağlık çalışanlarının
samimiyetine inanma ve sağlık çalışanlarından
hastanın gizlilik hakkına saygı duymasını beklemeye
hakkı vardır.


Kaynak eksikliği, kadınların ve toplumun üreme
sağlığı hakkını yerine getirememede sağlık
çalışanları olan bizler tarafından bir mazeret olarak kabul
edilemez.
YENİDOĞAN
HAKLARI BİLDİRGESİ

24 EYLÜL 2001, BARSELONA, İSPANYA
1.İnsan hakları evrensel bildirisi yaşamın tüm
evrelerini içerir. Tüm insanlar hür doğarlar,
eşittirler ve aynı haklara sahiptirler.

2.Kız veya erkek, bir insan olarak yenidoğanın özlük
hakkı her değerin üzerindedir. Yenidoğanlar, Çocuk
Hakları Sözleşmesi doğrultusunda korunmalıdırlar.

3.Her yenidoğanın yaşama hakkı vardır. Bu hakka tüm
insanlar ve hükümetler tarafından ırk, cinsiyet,
ekonomik, coğrafya özellikleri, doğum yeri, din veya
başka nedenlerle ayrım yapılmaksızın saygı
duymalıdır. Yönetimler çocuklar arası ayrımı
önleyici tedbirleri almalıdırlar.

4.Her yenidoğan kültürel, politik veya dini nedenlerle
yaşamının riske edilmemesi hakkına sahiptir. Hiç
kimse kısa veya uzun dönemde yenidoğanın
sağlığını risk altına sokacak, fiziksel
bütünlüğünü bozacak bir işlemi yapma hakkına
sahip değildir. Hiçbir koşulda zarar verme kabul
edilemez.

5.Her yenidoğanın doğru kimlik, aile ve uyruğa sahip
olma hakkı vardır. Devlet yaşamın tüm evrelerinde
insana eşit şekilde bu hakkı garanti etmelidir.

6.Her yenidoğan hayatının kalan kısmında
kendisine optimal fiziksel, ruhsal, dinsel, ahlaki ve
sosyal gelişimini sağlayacak sağlık hizmetini,
duygusal ve sosyal bakımı alma hakkına sahiptir.
Toplum onun tüm ihtiyaçlarını karşılamaktan
sorumludur. Yenidoğanın otonomisi olmayacağından,
anne ve babanın yazılı izni olmadan hiçbir tıbbi
girişimde bulunulamaz. Ancak ebeveyn veya vasinin
doğrudan girişim olasılığı yoksa acil durumlarda
çocuğun lehine hareket etmek zorunluluğu bu durumun
dışındadır. Ekonomik ve sosyal sınıf
gözetilmeksizin ayrımcılığın tüm şekillerinin
karşısında durulmalı, bakımda adil olunmalıdır.

7.Her yenidoğan büyümesini sağlayacak doğru beslenme
hakkına sahiptir. Annenin emzirmesi teşvik edilmeli ve
destek olunmalıdır. Annenin emzirmesi kişisel,
fiziksel veya psikolojik nedenlerle olası değil ise
doğru suni beslenme sağlanmalıdır.

8.Her yenidoğan doğru tıbbi bakım alma hakkına
sahiptir. Çocuklar en sağlıklı şekilde yaşama,
tıbbi, iyileştirici ve önleyici hizmetlerden
yararlanma hakkına sahiptirler. Devlet, çocuk
sağlığını tehdit eden geleneksel uygulamaları
önlemelidir. Hükümetler doğum öncesi ve sonrası
bakımdan sorumludur.

9.Gebe kadın yaşamla bağdaşmayan anomalili bir fetüs
taşıyorsa yaşadığı ülkenin kanunları
çerçevesinde gebeliğe devam etme veya gebeliği
sonlandırma hakkına sahiptir. Fetus doğduğunda
yenidoğana gereksiz tedavi yöntemleri
uygulanmamalıdır.

10.İmmatüritesi en düşük viyabilite sınırının
altında olan yenidoğanı hayatta tutabilmek için çaba
gösterilmemelidir. Bu olgularda doğumun
gerçekleştiği bölgenin coğrafi, sosyal ve ekonomik
koşulları dikkate alınarak yargıya varılmalıdır.
Sınırdaki olgularda doğumdan önce ebeveynler
bilgilendirilerek, karara katkıda bulunmaları
sağlanmalıdır.

11.Her yenidoğan ülkenin mevcut sosyal koruma ve
güvenlik haklarından yararlanma hakkına sahiptir. Bu
haklar sağlık konusunda olduğu gibi hukuk alanında da
söz konusudur.

12.Yenidoğan ebeveyninin isteği olmadan onlardan
ayrılmamalıdır. Yenidoğanın yaşamını tehdit eden
istismar varlığında, ailesinden ayrılmasını gerekli
kılsa bile, yenidoğanın korunması, kanuni ve idari
yollarla garanti altına alınmalıdır. Bu kural
yenidoğan hastanede iken uygulanabilir olmalıdır.

13.Evlat edinme durumunda, evlat edinilen yenidoğan en
iyi şartlara sahip olmalıdır. Evlat edinme hakkının
getirdiği tüm hukuksal garantiler uygulanmalıdır.
Hiçbir koşulda organ satışı kabul edilmemelidir.

14.*****lı çatışma olan ülkelerde tüm yenidoğanlar
ve gebe kadınlar korunma hakkına sahiptirler. Bu
koşullarda annenin emzirmesi özendirilmeli ve
korunmalıdır.
Yenidoğan fiziksel ve mental olarak olgunlaşmamasından
dolayı talep edemeyeceği özgün haklara sahip bir kişidir. Bu
haklar topluma, tüm ülkelerin kanuni ve ayrıcalıklı
kurumlarının denetiminde uyulması gereken bir dizi zorunluluk
ve sorumluluk yüklemektedir.



[/b]


Kaynak: Dr.Alper Mumcu

Prof. Dr. Sinsi 07-23-2012 11:56 PM

Anne Ve Yenidoğan Hakları
 

Anne ve Yenidoğan Hakları

[/b]

Bu belge Perinatoloji Derneği'nin de üyesi olduğu Dünya Perinatal Tıp Birliği tarafından kaleme alınmış ve "5. Dünya Perinatal Tıp Kongresi" sırasında gerekli düzenlemeleri takiben kabul edilmiştir.
Perinatoloji Derneği, imzalamış olduğu bu bildirgedeki maddelere, yayınlanmış oldukları şekilde
katılmakta ve desteklemektedir. ANNE VE
YENİDOĞAN HAKLARI BARSELONA BİLDİRGESİ
24 Eylül 2001 Barselona - İSPANYA

Çevirenler: Ayşe KAFKASLI, Neslihan TEKİN
Bu belge Perinatoloji Derneği'nin de
üyesi olduğu Dünya Perinatal Tıp Birliği tarafından
kaleme alınmış ve "5. Dünya Perinatal Tıp
Kongresi" sırasında gerekli düzenlemeleri takiben
kabul edilmiştir.

Perinatoloji Derneği, imzalamış olduğu bu
bildirgedeki maddelere, yayınlanmış oldukları
şekilde

katılmakta ve desteklemektedir.


DÜNYA PERİNATAL TIP BİRLİĞİ
AVRUPA
PERİNATAL TIP BİRLİĞİ

PERİNATOLOJİ
DERNEĞİ



BİLDİRGENİN TARİHÇESİBildirgeye
dair ilk taslak "5. Dünya Perinatal Tıp Kongresi
Organizasyon Komitesi" tarafından
yapılmıştır."İnsan Hakları Evrensel
Beyannamesi"nden (10 Aralık 1948) "Çocuk
Hakları Beyannamesi"ne kadar (20 Kasım 1989),
"Uluslararası Nüfuz ve Gelişme Konferansı"
rapor ve sonuçlarından sonra (1994, 1995....),
Birleşmiş Milletler'e bağlı bazı kuruluşlar kadın
ve çocukların mevcut konumunu iyileştirmeye yönelik
programlar yapmış ve önerilerde bulunmuşlardır.
Ancak Üreme Sağlığı ölçütleri temel alınarak
"Anne ve Yenidoğan Hakları"na ilişkin dünya
çapında bir bildirge ilk kez yapılmaktadır.
İlk taslak perinatologlar (jinekolog ve
pediatrisyenler), biyoetik görevlileri, ebe ve sivil
toplum örgütlerinden uzmanlar tarafından yazıldı.
Metin, "Dünya Perinatal Tıp Birliği Üst
Kurulu" tarafından gözden geçirildikten sonra,
öneri ve düşünceleri alınmak üzere 300'ün
üzerinde bilimsel örgüt, profesyonel kuruluş ve sivil
toplum örgütüne gönderilmiştir. Yirmi kuruluştan
gelen 5 öneri metni doğrultusunda bildirgeye son şekli
verilmiştir.


Barselona bildirgesinin ana amaçları, halkı
bilgilendirmek, sağlık sektöründe çalışan
profesyonellerin dikkatini çekmek, hükümetler ve
uluslararası kuruluşlardan etkin yanıt alabilmektir.
İşbirliği yapılan tüm kurumlarca desteklenen
Barselona Bildirgesi, dünyadaki tüm ülkelerin
hükümetlerine, demokratik parlamentoların yasama
organlarına, siyasi ve sağlık organizasyonları ve
üreme sağlığı ile ilgilenen tüm özel ve resmi
kuruluşlara önerilecektir. Amaç, tüm bu
kuruluşların Bildirgede belirtilen Anne ve Yenidoğan
Haklarında birleşmeleri, bu haklara sahip çıkmaları,
desteklemeleri ve yaşama geçirmelerini sağlamaktır.
Bildirgenin uluslararası sunumu tüm dünyadan 3000
perinatoloğun katılmakta olduğu 5. Dünya Perinatal
Tıp Kongresi'nde (23-27 Eylül 2001, Barselona)
yapılmıştır. Şimdiye dek 200 Bilimsel Kuruluş,
Vakıf, Sivil Toplum Örgütü ve insani organizasyon bu
Bildirgeyi onaylamıştır.
SUNUŞ
Dünya Perinatal Tıp Birliği diğer ulusal ve
uluslararası Perinatal Tıp, Obstetrik, Pediatrik ve
Neonatoloji Birlikleri, Akademiler, Vakıflar,
Enstitüler ve İnsani Organizasyonlar, anne ve
yenidoğan haklarını koruyan, destekleyen dünyadaki
tüm kuruluşlarca "Anne ve Yenidoğan Hakları
Barselona Bildirgesi " isimli Resmi bir Bildirgenin
5. Dünya Perinatal Tıp Kongre'sinde yapılmasına karar
verildi.
Bu bildirgenin amacı 21. yüzyılda varolan
eşitsizliğin üstesinden gelinerek tüm dünyada insan
üreme işleminin anne ve çocuk için iyi fiziksel,
ruhsal ve sosyal şartlarda gerçekleşmesini
sağlamaktır.
Bu bilinçle, Dünya Perinatal Tıp Birliği'nin
üyeleri ve yukarıda adı geçen kuruluşlar, tüm
uluslararüstü politik ve sağlık
organizasyonlarının, tüm dünya ülkelerinin
hükümetlerinin, demokratik parlamentoların yasama
organlarının, sivil toplum örgütlerinin ve insan
üreme sağlığı ile ilgilenen özel ve resmi
kurumların bu Bildirgeyi destekleyecekleri, sahip
çıkacakları ve uygulayacaklarına inanmaktadır.


ANNE HAKLARI
BİLDİRGESİ

24 EYLÜL 2001, BARSELONA, İSPANYA
1.Annelik hür seçim olmalıdır. Her kadın çocuk
sahibi olma, doğum sıklığını saptama ve sahip olmak
istediği çocuk sayısını belirleme hakkına sahiptir.
Etkili korunma yöntemleri her kadına
ulaştırılabilmelidir.

2.Her kadının üreme sağlığı, gebelik, doğum ve
yenidoğan bakımı konusunda yeterli eğitim ve bilgi
alma hakkı vardır. Sağlık kuruluşları ve uzmanlar,
anne ve eşine bu eğitimi vermek, doğum öncesi
bakımın bir parçası olarak eşlerin hazırlık
kurslarına katılmalarını özendirmek zorundadırlar.

3.Her kadın dünyadaki tüm ülkelerin hükümetleri
tarafından doğru yönlendirme ve gereksiz risklerden
uzak bir gebelik garantisi verilme hakkına sahiptir.Tüm
kadınların gebelikte yeterli sağlık hizmetleri ve
koruyucu önlemlerden yararlanma hakkı vardır.
Gebelikte sağlık hizmetleri kaliteli ve yeterli
kaynağa sahip olmalıdırlar. Obstetrik bakımın
sınırı yoktur. Obstetrik bakımın kültür ve
inançlara bağlı olarak çeşitlilik gösterdiği
akılda tutulmalıdır.

4.Her kadın gebelik ve doğumda uygulanabilecek
teknolojik girişimler ve gelişmeler hakkında yeterli
bilgi alma ve en güvenli uygun işleme ulaşma hakkına
sahiptir. Her kadının uygulanabilir perinatal tanı
işlemleri hakkında yeterli bilgi edinme hakkı vardır.
Kadın, bu işlemler hakkında karar vermede bağımsız
olmalıdır.

5.Her kadın gebelikte yeterli beslenme hakkına
sahiptir. Kadının beslenmesi, çocuğunun gelişimi ve
kendi sağlığı için gerekli tüm besinleri
alabilmesini sağlamalıdır.

6.Çalışan kadınlar gebelik sırasında veya gebelik
nedeniyle işten çıkarılmama hakkına sahiptirler.
İşinin devamlılığı gebelik nedeniyle ayrım
yapılmaksızın her kadına garanti edilmelidir. Annelik
hakları, gebelik izinleri ve çalışma düzenine
adaptasyonu kapsayacak şekilde, maaş miktarını
etkilemeksizin ve iş kaybı endişesi olmaksızın,
hükümetlerin iş yasaları ile korunmalıdır. Anne
çalışma saatleri içinde emzirme hakkına sahiptir.

7.Her kadın gebeliğine gönüllü son verme nedeniyle
ayrım, cezalandırma ve sosyal dışlanma ile
karşılaşmama hakkına sahiptir.

8.Annelik hakları sosyal yapı ile
sınırlandırılamaz. Annelik hakları tek ebeveynli
aile ile İKİ ebevynli ailede aynıdır.

9.Her anne karar verilmesi gerekli durumlarda ve üreme
işlemleri sırasında baba ile sorumlulukları
paylaşmak hakkına sahiptir. Baba, annenin
düşüncelerine saygı duyma sorumluğunu taşır.
Annelik açısından her kadının eşi tarafından
zorlanmama hakkı vardır. Üreme ile ilgili kararlar
kadın ve erkek tarafından eşitlik ilkesi ve ortak
sorumluluk ile alınmalıdır.

10.Her kadın emzirmenin faydaları ve doğumdan hemen
sonra emzirmeye başlamanın yararları konusunda
bilgilendirilme hakkına sahiptir. Ancak, her kadının
sosyal-kültürel önyargı olmaksızın laktasyon
biçimine bağımsız karar verme hakkı vardır.

11.Her kadın kendisini ve fetüsü etkileyecek (tanı ve
tedavi amaçlı) karar mekanizmasında yer alma hakkına
sahiptir. Her karar bağımsız alınmalı ve anne adayı
konu hakkında bilgilendirilmiş olmalıdır.

12.Kurumlarda doğum yapan kadınlar kendileri için
kültürel önemi olan giyim (kendisinin ve bebeğin),
yiyecek, plasentanın akıbeti ve diğer uygulamalar ile
ilgili konularda karar verme hakkına sahiptirler. Her
kadın hastanede kaldığı sürece bebeği ile birlikte
olma hakkına sahiptir.

13.İlaç bağımlılığı, AIDS veya diğer medikal
veya sosyal problemler nedeniyle toplumdan
dışlanabilecek olan gebeler özel sağlık
programlarından yararlanma hakkına sahiptirler.
Göçmen kadınlar da ülke vatandaşı olan kadınlarla
aynı haklara sahiptirler.

14.Her kadının sağlık çalışanlarının
samimiyetine inanma ve sağlık çalışanlarından
hastanın gizlilik hakkına saygı duymasını beklemeye
hakkı vardır.


Kaynak eksikliği, kadınların ve toplumun üreme
sağlığı hakkını yerine getirememede sağlık
çalışanları olan bizler tarafından bir mazeret olarak kabul
edilemez.
YENİDOĞAN
HAKLARI BİLDİRGESİ

24 EYLÜL 2001, BARSELONA, İSPANYA
1.İnsan hakları evrensel bildirisi yaşamın tüm
evrelerini içerir. Tüm insanlar hür doğarlar,
eşittirler ve aynı haklara sahiptirler.

2.Kız veya erkek, bir insan olarak yenidoğanın özlük
hakkı her değerin üzerindedir. Yenidoğanlar, Çocuk
Hakları Sözleşmesi doğrultusunda korunmalıdırlar.

3.Her yenidoğanın yaşama hakkı vardır. Bu hakka tüm
insanlar ve hükümetler tarafından ırk, cinsiyet,
ekonomik, coğrafya özellikleri, doğum yeri, din veya
başka nedenlerle ayrım yapılmaksızın saygı
duymalıdır. Yönetimler çocuklar arası ayrımı
önleyici tedbirleri almalıdırlar.

4.Her yenidoğan kültürel, politik veya dini nedenlerle
yaşamının riske edilmemesi hakkına sahiptir. Hiç
kimse kısa veya uzun dönemde yenidoğanın
sağlığını risk altına sokacak, fiziksel
bütünlüğünü bozacak bir işlemi yapma hakkına
sahip değildir. Hiçbir koşulda zarar verme kabul
edilemez.

5.Her yenidoğanın doğru kimlik, aile ve uyruğa sahip
olma hakkı vardır. Devlet yaşamın tüm evrelerinde
insana eşit şekilde bu hakkı garanti etmelidir.

6.Her yenidoğan hayatının kalan kısmında
kendisine optimal fiziksel, ruhsal, dinsel, ahlaki ve
sosyal gelişimini sağlayacak sağlık hizmetini,
duygusal ve sosyal bakımı alma hakkına sahiptir.
Toplum onun tüm ihtiyaçlarını karşılamaktan
sorumludur. Yenidoğanın otonomisi olmayacağından,
anne ve babanın yazılı izni olmadan hiçbir tıbbi
girişimde bulunulamaz. Ancak ebeveyn veya vasinin
doğrudan girişim olasılığı yoksa acil durumlarda
çocuğun lehine hareket etmek zorunluluğu bu durumun
dışındadır. Ekonomik ve sosyal sınıf
gözetilmeksizin ayrımcılığın tüm şekillerinin
karşısında durulmalı, bakımda adil olunmalıdır.

7.Her yenidoğan büyümesini sağlayacak doğru beslenme
hakkına sahiptir. Annenin emzirmesi teşvik edilmeli ve
destek olunmalıdır. Annenin emzirmesi kişisel,
fiziksel veya psikolojik nedenlerle olası değil ise
doğru suni beslenme sağlanmalıdır.

8.Her yenidoğan doğru tıbbi bakım alma hakkına
sahiptir. Çocuklar en sağlıklı şekilde yaşama,
tıbbi, iyileştirici ve önleyici hizmetlerden
yararlanma hakkına sahiptirler. Devlet, çocuk
sağlığını tehdit eden geleneksel uygulamaları
önlemelidir. Hükümetler doğum öncesi ve sonrası
bakımdan sorumludur.

9.Gebe kadın yaşamla bağdaşmayan anomalili bir fetüs
taşıyorsa yaşadığı ülkenin kanunları
çerçevesinde gebeliğe devam etme veya gebeliği
sonlandırma hakkına sahiptir. Fetus doğduğunda
yenidoğana gereksiz tedavi yöntemleri
uygulanmamalıdır.

10.İmmatüritesi en düşük viyabilite sınırının
altında olan yenidoğanı hayatta tutabilmek için çaba
gösterilmemelidir. Bu olgularda doğumun
gerçekleştiği bölgenin coğrafi, sosyal ve ekonomik
koşulları dikkate alınarak yargıya varılmalıdır.
Sınırdaki olgularda doğumdan önce ebeveynler
bilgilendirilerek, karara katkıda bulunmaları
sağlanmalıdır.

11.Her yenidoğan ülkenin mevcut sosyal koruma ve
güvenlik haklarından yararlanma hakkına sahiptir. Bu
haklar sağlık konusunda olduğu gibi hukuk alanında da
söz konusudur.

12.Yenidoğan ebeveyninin isteği olmadan onlardan
ayrılmamalıdır. Yenidoğanın yaşamını tehdit eden
istismar varlığında, ailesinden ayrılmasını gerekli
kılsa bile, yenidoğanın korunması, kanuni ve idari
yollarla garanti altına alınmalıdır. Bu kural
yenidoğan hastanede iken uygulanabilir olmalıdır.

13.Evlat edinme durumunda, evlat edinilen yenidoğan en
iyi şartlara sahip olmalıdır. Evlat edinme hakkının
getirdiği tüm hukuksal garantiler uygulanmalıdır.
Hiçbir koşulda organ satışı kabul edilmemelidir.

14.*****lı çatışma olan ülkelerde tüm yenidoğanlar
ve gebe kadınlar korunma hakkına sahiptirler. Bu
koşullarda annenin emzirmesi özendirilmeli ve
korunmalıdır.
Yenidoğan fiziksel ve mental olarak olgunlaşmamasından
dolayı talep edemeyeceği özgün haklara sahip bir kişidir. Bu
haklar topluma, tüm ülkelerin kanuni ve ayrıcalıklı
kurumlarının denetiminde uyulması gereken bir dizi zorunluluk
ve sorumluluk yüklemektedir.



[/b]


Kaynak: Dr.Alper Mumcu


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.