![]() |
Karbondioksit
Protein, karbonhidrat, yağ ve tüm karÂ*bonlu bileşiklerin hücre içindeki son meÂ*tabolizma ürünlerinden olan karbondiokÂ*sit, molekülünde bir karbon atomu ile iki oksijen atomu taşıyan, renksiz, kokusuz bir gazdır. Solunum ile alınan oksijen, akciğerlerden kılcal kan damarlarına geçer ve kırmızı kan hucrelerindeki hemoglobine bağlanır.Â*Sonra kalbe taşınarak atardamar sistemi ile tüm vücut hücrelerine dağıtılır. Bu hücÂ*relerde yaşam için gerekli temel kimyasal reaksiyonlara katılır. Sonuçta açığa çıÂ*kan karbondioksit, diğer metabolizma arÂ*tıkları ile birlikte toplardamar sistemindeÂ*ki alyuvarlar içine girer ve kalbe geri döÂ*ner. Oradan tekrar akciğerlere geçerek solunum yolu ile dışarı atılır. Normal vücut fonksiyonları için bir mikÂ*tar karbondioksidin kanda bulunması geÂ*reklidir. Ancak belirli bir düzeye ulaştığınÂ*da ölüm nedeni olabilir. Atmosferdeki oranı yaklaşık % 0,03 den daha azdır. Kalabalık ve havalandırması iyi olmayan odalarda bu oran daha tehliÂ*keli boyutlara ulaşır ve % 25′e varırsa ölÂ*dürücü olur. Ancak, yükselen karbondiokÂ*sit seviyesi, baş ağrısı ve uyuklama halı gibi belirtilerle erken evrede kişileri uyaÂ*rır. Motorlu taşıtlar, ısınma araçları ve enÂ*düstride, karbon bileşiklerinin yakılması sonucu, kentlerde karbondioksit oranı gitÂ*tikçe artmaktadır. Fakat atmosfer, rüzÂ*gârlar tarafından devamlı olarak toz ve karbondioksitten temizlendiği için kolay kolay öldürücü düzeye ulaşılmaz. Bitkilerin çoğu, güneş ışını altında karbonÂ*dioksit alıp oksijen verirler. Bu nedenle yeşil alanların bol olduğu yerlerde karÂ*bondioksit oranında azalma, oksijen oraÂ*nında ise artma görülür. Böylece yeşilliÂ*ğin çevre sağlığı açısından ne kadar ö-nemli olduğu ve çoğaltılması gerektiği anÂ*laşılmaktadır. |
Karbondioksit
Protein, karbonhidrat, yağ ve tüm karÂ*bonlu bileşiklerin hücre içindeki son meÂ*tabolizma ürünlerinden olan karbondiokÂ*sit, molekülünde bir karbon atomu ile iki oksijen atomu taşıyan, renksiz, kokusuz bir gazdır. Solunum ile alınan oksijen, akciğerlerden kılcal kan damarlarına geçer ve kırmızı kan hucrelerindeki hemoglobine bağlanır.Â*Sonra kalbe taşınarak atardamar sistemi ile tüm vücut hücrelerine dağıtılır. Bu hücÂ*relerde yaşam için gerekli temel kimyasal reaksiyonlara katılır. Sonuçta açığa çıÂ*kan karbondioksit, diğer metabolizma arÂ*tıkları ile birlikte toplardamar sistemindeÂ*ki alyuvarlar içine girer ve kalbe geri döÂ*ner. Oradan tekrar akciğerlere geçerek solunum yolu ile dışarı atılır. Normal vücut fonksiyonları için bir mikÂ*tar karbondioksidin kanda bulunması geÂ*reklidir. Ancak belirli bir düzeye ulaştığınÂ*da ölüm nedeni olabilir. Atmosferdeki oranı yaklaşık % 0,03 den daha azdır. Kalabalık ve havalandırması iyi olmayan odalarda bu oran daha tehliÂ*keli boyutlara ulaşır ve % 25′e varırsa ölÂ*dürücü olur. Ancak, yükselen karbondiokÂ*sit seviyesi, baş ağrısı ve uyuklama halı gibi belirtilerle erken evrede kişileri uyaÂ*rır. Motorlu taşıtlar, ısınma araçları ve enÂ*düstride, karbon bileşiklerinin yakılması sonucu, kentlerde karbondioksit oranı gitÂ*tikçe artmaktadır. Fakat atmosfer, rüzÂ*gârlar tarafından devamlı olarak toz ve karbondioksitten temizlendiği için kolay kolay öldürücü düzeye ulaşılmaz. Bitkilerin çoğu, güneş ışını altında karbonÂ*dioksit alıp oksijen verirler. Bu nedenle yeşil alanların bol olduğu yerlerde karÂ*bondioksit oranında azalma, oksijen oraÂ*nında ise artma görülür. Böylece yeşilliÂ*ğin çevre sağlığı açısından ne kadar ö-nemli olduğu ve çoğaltılması gerektiği anÂ*laşılmaktadır. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.