ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Beslenme, Diyet ve Sağlık (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=608)
-   -   Horlama (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=287547)

Prof. Dr. Sinsi 07-23-2012 02:57 AM

Horlama
 



HORLAMA
Normal erişkin
insanların en az %45i zaman zaman horlamaktadır. %25i sürekli olarak
horlamaktadır. Horlama problemi en sık şişman erkeklerde görülür ve yaşla
birlikte her geçen gün artar.
Horlamanın sebebi nedir?
Ağız ve burun arkasındaki hava
yolunda darlık olduğunda ortaya çıkan gürültü biçiminde ki sese horlama
denir. Dilin arkası ve yumuşak damak ve küçük dilin olduğu kısmın genizle
birleştiği bölge kendiliğinden daralabilen bir bölgedir. Bunlar birbirleri
üstüne geldiğinde solunumla birlikte titreşmekte ve horlama ortaya
çıkmaktadır. Horlayan biri aşağıdaki problemlerden en az birine sahiptir.

Dil ve boğaz kasları gerginliği azalmıştır.
Gevşek kaslar sırt üstü yatınca dilin boğaz arkasına doğru kaymasına engel
olamaz. Bu olay ***** yada ilaç alarak gevşemiş birinin uykusunda kas
kontrolünün kaybolması ile ortaya çıkar. Bazı insanlarda uykunun derin
fazında gevşemeye bağlı olarak yine horlama görülebilmektedir.
Boğazdaki dokuların aşırı büyük olması.
Büyük bademcik ve geniz eti çocuklarda en sık rastlanan horlama nedenidir.
Şişman insanlarda kalın boyun dokusu sebep olarak gösterilir. Kist ve
tümörlerde nadir olarak bu yolla horlama yapabilmektedir.
Yumuşak damak ve küçük dilin aşırı sarkık
ve uzun olması boğaza doğru hava yolunu daraltır. Hava yoluna sarktığı
için bir valv gibi horlamaya neden olur.

Burun tıkanıklığı olan kişi havayı almak
için genizde aşırı vakum yaratır. Bu vakum boğazda kollabe olabilen
dokuları hava yoluna doğru çeker. Böylelikle burun açık iken horlamayan
kişide horlama görülmeye başlar. Bu durum neden bazı insanların sadece
alerjik dönemlerde veya grip, sinüzit olduğu zamanlarda horladığını izah
etmektedir. Burun deformasyonları bu tip burun tıkanıklığı nedenleri
olarak bilinir. Deviasyon burun orta bölmesinin yan taraflara taşması
olarak tanımlanır. Burun içi deformasyonları içinde en sık
rastlanılanıdır.
[b]

Horlama ciddi bir sorun mudur?
Sosyal olarak evet! Bu aile
yaşamında ciddi bir şekilde tehdit eder. Horlayan kişi alay konusu olur.
Ailenin diğer bireyleri için uykusuz gecelerin sorumlusu tutulur. Horlayan
kişi tatil ve iş gezilerinde istenilmeyen oda arkadaşı olur. Tıbbi olara
evet! Kişinin kendine verdiği zarar daha büyüktür. Dinlenilmeden geçirilen
geceler vardır. Aşırı horlayan kişilerde yüksek tansiyon horlamayan kişilere
göre daha sık görülür. Horlamanın en ağır formu "tıkayıcı tipte horlama
hastalığıdır." "Uyku apnesi" diye bilinen bu hastalıkta şiddetli horlama
nefessiz kalınan bir dönemle kesilmektedir. Bu sırada solunum tam durmuştur.
10 saniyenin üzerindeki nefessiz kalma nöbetlerinin bir saat içinde 7 den
fazla görülmesi yaşamı ciddi şekilde tehdit eder. Bu durumda doktorunuzun
size bir uyku merkezinde inceleme yapılmasını önerecektir. Apneli (nefesin
kesilmesi) hastalarda saatte 30-300 defa tıkanmalara rastlanılmaktadır.
Böylelikle uykuda kan oksijen düzeyi aşırı oranda düşer. Oksijenin düştüğü
bu dönemde kalp kanı daha çok pompalamak zorundadır. Bir süre sonra kalp
ritmi bozulurken, yıllar içinde yüksek tansiyon ve kalp büyümesi yerleşir.
Tıkayıcı tipte horlama hastalığı olan kişiler uykularının çok az bir
kısmında derin uyku fazına geçebilmektedirler. Derin faz gerçek dinlenme
için tek yoldur. Dinlenmeden geçirilen gecenin gündüzü uykulu, yorgun ve
verimsiz geçecektir. Araba kullanırken yada iş başında uyuklamalar
görülecektir.

Horlama tedavi edilebilir mi?
Horlamanın bir çok tipi tedavi
edilebilir. Erişkin horlayan kişiler için aşağıda sıralana önerilere
uyulmalıdır.
İyi bir adele tonusu kazanmak için sportif
bir yaşam biçimi seçilmeli.

Horlayan kişiler uyku ilaçları,
sakinleştirici ve antihistaminik denilen alerji ilaçlarını uykudan önce
almamalı.

Uykudan 4 saat önce ***** almaktan
sakınmalı.

Uykudan 3 saat önce ağır yemekten
sakınmalı.
Aşırı yorgunluktan sakınmalı.
Uykuda sırt üstü yatmak yerine yana yatmak
tercih edilmeli. Eski bir öneri olarak pijama sırtına tenis topu dikmek
hala faydalı bir metot dur. Böylelikle sırt üstü uyumaya engel olunur.
Yatağınızın baş tarafı daha yukarıda olacak
şekilde tüm yatağınız yaklaşık olarak 10 cm bir tarafa doğru çeviriniz. Bu
amaçla yatağınız bir tarafı altına bir tuğla yerleştirmek amacınıza uygun
olacaktır.

Evde horlamayan kişilerin sizden önce
uykuya geçmeleri için onlara süre tanıyın.
[b]
Her pozisyonda horlayan
kişiler "ağır horlayan" olarak isimlendirilir. Bu kişilerin yukarıdaki
önerilerden daha fazla yardıma ihtiyaçları vardır.
Horlama kişi ve ailesi için
zararlı hale geldiğinde uzman doktorunuz ile görüşmeniz uygun olacaktır. Bu
özellikle uyku sırasında nefes alamama problemi olduğunda (Yüksek sesli
horlama nefessiz kalma dönemi ile kesilmektedir.) Doktorunuza baş vurmanız
daha da önem kazanmaktadır. Horlama hastasının burun, ağız, boğaz ve
boynunun detaylı muayenesi yapılmalıdır. Horlamanın boyutu ve horlayan
kişinin sağlığını belirlemek açısından uyku laboratuarı çalışmaları
değerlidir.
Tedavi şüphesiz tanıya
dayanır. Bu alerji veya enfeksiyon tedavisi gibi basit yada bademcik geniz
eti veya burun bozukluklarının cerrahi gerektirir biçimdedir. Horlama -
Nefessiz kalma hareketli dokuların sabitleştirilmesi ve hava yolunun daha
genişletilmesini sağlayan horlama ameliyatlarından başarılı sonuçlar elde
edilmektedir. Buna uvulopalatofarengoplasti ameliyatı (UPPP) adı
verilmektedir. Hasta için bademcik ameliyatından çok farklı his vermez.
Lazerin kullanıldığı Laser-assisted uvulopalatoplasti (LAUP) lokal anestezi
ile yapılabilen bir başka ameliyattır. Cerrahinin çok riskli veya hasta
tarafından istenilmediği durumlarda boğaza basınçlı hava veren maske takarak
(CPAP) uyuyabilir. Kronik olarak horlayan her çocuk KBB uzmanı tarafından
detaylı olarak muayene edilmelidir. Bademcik ve geniz eti ameliyatının
gerekli olduğu durumlarda cerrahi müdahale çocuk sağlığına ve gelişimine çok
önemli yararlar sağlayacaktır.

Horlama ortadan
kaldırılabilir mi?

Kilo fazlalığının horlamanın en önemli
nedenlerinden biri olduğu bilinmektedir. Kilo fazlası olup zayıflayan
hastaların %80'inde horlamanın önemli derecede azaldığı veya tamamen ortadan
kalktığı görülmüştür. Kilo verme, özel şekilli yastıklar, ağız veya buruna
yerleştirilen bazı cihazların kullanılması, uyku ilaçları, sakinleştirici
ilaçlar ve ***** kullanımından kaçınma gibi yöntemler horlamanın kontrolünde
yararlı olabilir. Ancak bunların hepsi, yaşam koşullarında önemli
değişiklikler yapılmasını ve bunun sürekli olmasını gerektirir.[b]
Günümüzde, horlamayı ortadan kaldıracak
etkili bir yöntem vardır. Laser uvulo-palatoplasti (LAUP) adı verilen bu
cerrahi yöntemle yumuşak damaktaki dokular yeniden şekillendirilmekte ve
horlama önlenebilmektedir. Bu ameliyatın başarı oranı %85-90 arasındadır.
Ameliyatta, lazer ışını ile yumuşak damaktaki dokular dikkatle küçültülmekte
ve zamanla dokuların iyileşip gerginleşmesiyle uyku sırasındaki
titreşimleri, yani horlama ortadan kalkmaktadır. Ameliyatta lazer ışınının
kullanılmasının nedeni, lazerin yumuşak dokuları kanamaya neden olmadan
kesme yeteneğinin bulunmasıdır. Ameliyat yaklaşık yarım saat sürmekte ve
boğazı uyuşturacak şekilde lokal anestezi ile yapılmaktadır.
Pek çok hastada bir kez tedavi ile istenen
sonuç alınmaktadır; ancak, bazı hastalarda ameliyatın en erken dört hafta
aralıkla olmak üzere tekrarlanmasına ihtiyaç duyulabilir. Bazı hastalarda
horlama tamamen ortadan kalkmasa bile, şiddeti azalmaktadır.
LAUP ameliyatını takip eden birkaç gün ile
iki hafta arasında boğaz ağrısı hissedilmekte ve ağrı kesici ilaçlarla
kontrol altına alınmaktadır. Hastaların çoğu birkaç gün içinde normal
hayatlarına dönmekte ve çalışmaya başlayabilir hale gelmekte, sadece ağır
kaldırma gibi zorlayıcı bedensel faaliyetlerden kaçınmaları istenmektedir.Ameliyatın etkilerinin görülme zamanı
kişiden kişiye değişmektedir. Bazı hastalarda sonuç hemen alınmakta,
ameliyatın yapıldığı gün horlama kesilmektedir. Diğer hastalarda, ameliyatın
sonucu bir aya kadar ortaya çıkmakta ve kesinleşmektedir.[b]
LAUP için uygun bir
aday olup olmadığınızı nasıl anlayacaksınız?

Öncelikle muayene olmanız gerekir.
Doktorunuz horlamanız, burun tıkanıklığı ve genel sağlık durumunuz ile
ilgili bilgilere ihtiyaç duyacaktır. Daha sonra baş ve boyun bölgesine
ağırlık verilen muayeneniz yapılacaktır. Bundan sonra muhtemelen,
obstrüktif uyku apnesi bulunup bulunmadığını araştırmak üzere uyku
laboratuarında bir uyku çalışması yaptırmanız istenecektir. Uyku çalışması,
uyku laboratuarında bir gece geçirmenizi ve bu sırada beyin dalgaları, kalp
atımları, kandaki oksijen miktarı, solunum düzeni gibi verilerin
kaydedilmesini gerektirmektedir. Bu uyku çalışmasını takiben, doktorunuz
LAUP da dahil olmak üzere olası tedavi seçeneklerini belirleyecektir. Obstrüktif Uyku
Apnesi nedir?

Obstrüktif uyku apnesi (OUA) ciddi bir
hastalık durumudur. Trafik kazalarının önemli bir oranında sürücülerde uyku
apnesi bulunduğu tahmin edilmektedir. Bu kişilerde kalp yetmezliği, felç ve
ölüm olasılığının da yüksek olduğu bilinmektedir.
Obstrüktif uyku apnesi
(OUA), uyku sırasında solunumun bir süre için durması ve bu sırada vücudun
solunum için aşırı çaba göstermesidir. Bu kişilerde solunum yolunda hava
akımının durmasına neden olan tıkanıklığın boğazda olduğu bilinmektedir.
Hastalar genellikle şişman, orta yaşta ve horlayan erkeklerdir. Sıklıkla
horlama ve uykudaki solunum duraklamalarının farkında olan hastanın kendisi
değil, hastanın eşidir. OUA'nın diğer belirtileri gündüz saatlerinde
uyuklama, sabah baş ağrıları, yüksek tansiyon, kişilik değişiklikleri ve kalp
ritminde değişikliklerdir. [b]
OUA teşhisi, bir uyku
çalışması ile koyulur. Tedavi planı ise her hastanın belirtileri, uyku
çalışması sonuçları ve muayene bulgularına göre düzenlenir. Uyku apnesinde
dört temel tedavi seçeneği vardır:
Uyku apnesini artıran faktörlerin (*****,
sakinleştirici ilaç kullanımı gibi) belirlenmesi ve önlenmesiyle birlikte
kilo verme;
İlaç tedavisi;
CPAP ve BiPAP adı verilen, uyku sırasında
ağız veya burun üzerine yerleştirilen cihazların kullanılması;

Cerrahi tedavi. Unutmayın!
Horlama nefes almanın
tehlikeli biçimde kesilmesidir. Horlama komik değildir,
umutsuz hiç değildir.

Prof. Dr. Sinsi 07-23-2012 02:57 AM

Horlama
 



HORLAMA
Normal erişkin
insanların en az %45i zaman zaman horlamaktadır. %25i sürekli olarak
horlamaktadır. Horlama problemi en sık şişman erkeklerde görülür ve yaşla
birlikte her geçen gün artar.
Horlamanın sebebi nedir?
Ağız ve burun arkasındaki hava
yolunda darlık olduğunda ortaya çıkan gürültü biçiminde ki sese horlama
denir. Dilin arkası ve yumuşak damak ve küçük dilin olduğu kısmın genizle
birleştiği bölge kendiliğinden daralabilen bir bölgedir. Bunlar birbirleri
üstüne geldiğinde solunumla birlikte titreşmekte ve horlama ortaya
çıkmaktadır. Horlayan biri aşağıdaki problemlerden en az birine sahiptir.

Dil ve boğaz kasları gerginliği azalmıştır.
Gevşek kaslar sırt üstü yatınca dilin boğaz arkasına doğru kaymasına engel
olamaz. Bu olay ***** yada ilaç alarak gevşemiş birinin uykusunda kas
kontrolünün kaybolması ile ortaya çıkar. Bazı insanlarda uykunun derin
fazında gevşemeye bağlı olarak yine horlama görülebilmektedir.
Boğazdaki dokuların aşırı büyük olması.
Büyük bademcik ve geniz eti çocuklarda en sık rastlanan horlama nedenidir.
Şişman insanlarda kalın boyun dokusu sebep olarak gösterilir. Kist ve
tümörlerde nadir olarak bu yolla horlama yapabilmektedir.
Yumuşak damak ve küçük dilin aşırı sarkık
ve uzun olması boğaza doğru hava yolunu daraltır. Hava yoluna sarktığı
için bir valv gibi horlamaya neden olur.

Burun tıkanıklığı olan kişi havayı almak
için genizde aşırı vakum yaratır. Bu vakum boğazda kollabe olabilen
dokuları hava yoluna doğru çeker. Böylelikle burun açık iken horlamayan
kişide horlama görülmeye başlar. Bu durum neden bazı insanların sadece
alerjik dönemlerde veya grip, sinüzit olduğu zamanlarda horladığını izah
etmektedir. Burun deformasyonları bu tip burun tıkanıklığı nedenleri
olarak bilinir. Deviasyon burun orta bölmesinin yan taraflara taşması
olarak tanımlanır. Burun içi deformasyonları içinde en sık
rastlanılanıdır.
[b]

Horlama ciddi bir sorun mudur?
Sosyal olarak evet! Bu aile
yaşamında ciddi bir şekilde tehdit eder. Horlayan kişi alay konusu olur.
Ailenin diğer bireyleri için uykusuz gecelerin sorumlusu tutulur. Horlayan
kişi tatil ve iş gezilerinde istenilmeyen oda arkadaşı olur. Tıbbi olara
evet! Kişinin kendine verdiği zarar daha büyüktür. Dinlenilmeden geçirilen
geceler vardır. Aşırı horlayan kişilerde yüksek tansiyon horlamayan kişilere
göre daha sık görülür. Horlamanın en ağır formu "tıkayıcı tipte horlama
hastalığıdır." "Uyku apnesi" diye bilinen bu hastalıkta şiddetli horlama
nefessiz kalınan bir dönemle kesilmektedir. Bu sırada solunum tam durmuştur.
10 saniyenin üzerindeki nefessiz kalma nöbetlerinin bir saat içinde 7 den
fazla görülmesi yaşamı ciddi şekilde tehdit eder. Bu durumda doktorunuzun
size bir uyku merkezinde inceleme yapılmasını önerecektir. Apneli (nefesin
kesilmesi) hastalarda saatte 30-300 defa tıkanmalara rastlanılmaktadır.
Böylelikle uykuda kan oksijen düzeyi aşırı oranda düşer. Oksijenin düştüğü
bu dönemde kalp kanı daha çok pompalamak zorundadır. Bir süre sonra kalp
ritmi bozulurken, yıllar içinde yüksek tansiyon ve kalp büyümesi yerleşir.
Tıkayıcı tipte horlama hastalığı olan kişiler uykularının çok az bir
kısmında derin uyku fazına geçebilmektedirler. Derin faz gerçek dinlenme
için tek yoldur. Dinlenmeden geçirilen gecenin gündüzü uykulu, yorgun ve
verimsiz geçecektir. Araba kullanırken yada iş başında uyuklamalar
görülecektir.

Horlama tedavi edilebilir mi?
Horlamanın bir çok tipi tedavi
edilebilir. Erişkin horlayan kişiler için aşağıda sıralana önerilere
uyulmalıdır.
İyi bir adele tonusu kazanmak için sportif
bir yaşam biçimi seçilmeli.

Horlayan kişiler uyku ilaçları,
sakinleştirici ve antihistaminik denilen alerji ilaçlarını uykudan önce
almamalı.

Uykudan 4 saat önce ***** almaktan
sakınmalı.

Uykudan 3 saat önce ağır yemekten
sakınmalı.
Aşırı yorgunluktan sakınmalı.
Uykuda sırt üstü yatmak yerine yana yatmak
tercih edilmeli. Eski bir öneri olarak pijama sırtına tenis topu dikmek
hala faydalı bir metot dur. Böylelikle sırt üstü uyumaya engel olunur.
Yatağınızın baş tarafı daha yukarıda olacak
şekilde tüm yatağınız yaklaşık olarak 10 cm bir tarafa doğru çeviriniz. Bu
amaçla yatağınız bir tarafı altına bir tuğla yerleştirmek amacınıza uygun
olacaktır.

Evde horlamayan kişilerin sizden önce
uykuya geçmeleri için onlara süre tanıyın.
[b]
Her pozisyonda horlayan
kişiler "ağır horlayan" olarak isimlendirilir. Bu kişilerin yukarıdaki
önerilerden daha fazla yardıma ihtiyaçları vardır.
Horlama kişi ve ailesi için
zararlı hale geldiğinde uzman doktorunuz ile görüşmeniz uygun olacaktır. Bu
özellikle uyku sırasında nefes alamama problemi olduğunda (Yüksek sesli
horlama nefessiz kalma dönemi ile kesilmektedir.) Doktorunuza baş vurmanız
daha da önem kazanmaktadır. Horlama hastasının burun, ağız, boğaz ve
boynunun detaylı muayenesi yapılmalıdır. Horlamanın boyutu ve horlayan
kişinin sağlığını belirlemek açısından uyku laboratuarı çalışmaları
değerlidir.
Tedavi şüphesiz tanıya
dayanır. Bu alerji veya enfeksiyon tedavisi gibi basit yada bademcik geniz
eti veya burun bozukluklarının cerrahi gerektirir biçimdedir. Horlama -
Nefessiz kalma hareketli dokuların sabitleştirilmesi ve hava yolunun daha
genişletilmesini sağlayan horlama ameliyatlarından başarılı sonuçlar elde
edilmektedir. Buna uvulopalatofarengoplasti ameliyatı (UPPP) adı
verilmektedir. Hasta için bademcik ameliyatından çok farklı his vermez.
Lazerin kullanıldığı Laser-assisted uvulopalatoplasti (LAUP) lokal anestezi
ile yapılabilen bir başka ameliyattır. Cerrahinin çok riskli veya hasta
tarafından istenilmediği durumlarda boğaza basınçlı hava veren maske takarak
(CPAP) uyuyabilir. Kronik olarak horlayan her çocuk KBB uzmanı tarafından
detaylı olarak muayene edilmelidir. Bademcik ve geniz eti ameliyatının
gerekli olduğu durumlarda cerrahi müdahale çocuk sağlığına ve gelişimine çok
önemli yararlar sağlayacaktır.

Horlama ortadan
kaldırılabilir mi?

Kilo fazlalığının horlamanın en önemli
nedenlerinden biri olduğu bilinmektedir. Kilo fazlası olup zayıflayan
hastaların %80'inde horlamanın önemli derecede azaldığı veya tamamen ortadan
kalktığı görülmüştür. Kilo verme, özel şekilli yastıklar, ağız veya buruna
yerleştirilen bazı cihazların kullanılması, uyku ilaçları, sakinleştirici
ilaçlar ve ***** kullanımından kaçınma gibi yöntemler horlamanın kontrolünde
yararlı olabilir. Ancak bunların hepsi, yaşam koşullarında önemli
değişiklikler yapılmasını ve bunun sürekli olmasını gerektirir.[b]
Günümüzde, horlamayı ortadan kaldıracak
etkili bir yöntem vardır. Laser uvulo-palatoplasti (LAUP) adı verilen bu
cerrahi yöntemle yumuşak damaktaki dokular yeniden şekillendirilmekte ve
horlama önlenebilmektedir. Bu ameliyatın başarı oranı %85-90 arasındadır.
Ameliyatta, lazer ışını ile yumuşak damaktaki dokular dikkatle küçültülmekte
ve zamanla dokuların iyileşip gerginleşmesiyle uyku sırasındaki
titreşimleri, yani horlama ortadan kalkmaktadır. Ameliyatta lazer ışınının
kullanılmasının nedeni, lazerin yumuşak dokuları kanamaya neden olmadan
kesme yeteneğinin bulunmasıdır. Ameliyat yaklaşık yarım saat sürmekte ve
boğazı uyuşturacak şekilde lokal anestezi ile yapılmaktadır.
Pek çok hastada bir kez tedavi ile istenen
sonuç alınmaktadır; ancak, bazı hastalarda ameliyatın en erken dört hafta
aralıkla olmak üzere tekrarlanmasına ihtiyaç duyulabilir. Bazı hastalarda
horlama tamamen ortadan kalkmasa bile, şiddeti azalmaktadır.
LAUP ameliyatını takip eden birkaç gün ile
iki hafta arasında boğaz ağrısı hissedilmekte ve ağrı kesici ilaçlarla
kontrol altına alınmaktadır. Hastaların çoğu birkaç gün içinde normal
hayatlarına dönmekte ve çalışmaya başlayabilir hale gelmekte, sadece ağır
kaldırma gibi zorlayıcı bedensel faaliyetlerden kaçınmaları istenmektedir.Ameliyatın etkilerinin görülme zamanı
kişiden kişiye değişmektedir. Bazı hastalarda sonuç hemen alınmakta,
ameliyatın yapıldığı gün horlama kesilmektedir. Diğer hastalarda, ameliyatın
sonucu bir aya kadar ortaya çıkmakta ve kesinleşmektedir.[b]
LAUP için uygun bir
aday olup olmadığınızı nasıl anlayacaksınız?

Öncelikle muayene olmanız gerekir.
Doktorunuz horlamanız, burun tıkanıklığı ve genel sağlık durumunuz ile
ilgili bilgilere ihtiyaç duyacaktır. Daha sonra baş ve boyun bölgesine
ağırlık verilen muayeneniz yapılacaktır. Bundan sonra muhtemelen,
obstrüktif uyku apnesi bulunup bulunmadığını araştırmak üzere uyku
laboratuarında bir uyku çalışması yaptırmanız istenecektir. Uyku çalışması,
uyku laboratuarında bir gece geçirmenizi ve bu sırada beyin dalgaları, kalp
atımları, kandaki oksijen miktarı, solunum düzeni gibi verilerin
kaydedilmesini gerektirmektedir. Bu uyku çalışmasını takiben, doktorunuz
LAUP da dahil olmak üzere olası tedavi seçeneklerini belirleyecektir. Obstrüktif Uyku
Apnesi nedir?

Obstrüktif uyku apnesi (OUA) ciddi bir
hastalık durumudur. Trafik kazalarının önemli bir oranında sürücülerde uyku
apnesi bulunduğu tahmin edilmektedir. Bu kişilerde kalp yetmezliği, felç ve
ölüm olasılığının da yüksek olduğu bilinmektedir.
Obstrüktif uyku apnesi
(OUA), uyku sırasında solunumun bir süre için durması ve bu sırada vücudun
solunum için aşırı çaba göstermesidir. Bu kişilerde solunum yolunda hava
akımının durmasına neden olan tıkanıklığın boğazda olduğu bilinmektedir.
Hastalar genellikle şişman, orta yaşta ve horlayan erkeklerdir. Sıklıkla
horlama ve uykudaki solunum duraklamalarının farkında olan hastanın kendisi
değil, hastanın eşidir. OUA'nın diğer belirtileri gündüz saatlerinde
uyuklama, sabah baş ağrıları, yüksek tansiyon, kişilik değişiklikleri ve kalp
ritminde değişikliklerdir. [b]
OUA teşhisi, bir uyku
çalışması ile koyulur. Tedavi planı ise her hastanın belirtileri, uyku
çalışması sonuçları ve muayene bulgularına göre düzenlenir. Uyku apnesinde
dört temel tedavi seçeneği vardır:
Uyku apnesini artıran faktörlerin (*****,
sakinleştirici ilaç kullanımı gibi) belirlenmesi ve önlenmesiyle birlikte
kilo verme;
İlaç tedavisi;
CPAP ve BiPAP adı verilen, uyku sırasında
ağız veya burun üzerine yerleştirilen cihazların kullanılması;

Cerrahi tedavi. Unutmayın!
Horlama nefes almanın
tehlikeli biçimde kesilmesidir. Horlama komik değildir,
umutsuz hiç değildir.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.