Vazgeçmemek......
 

Şimdi şunu düşünün. 1832 yılında bir adam işini kaybetti. Bu geçmişine rağmen pek çok insanın düşünemeyeceği bir şeyi denedi: parlamento seçimlerine katıldı.Gerekli oyları alamadı ve kaybetti.



İş hayatına geri döndükten bir yıl sonra iflas etti. İşini tekrar kurmak için ısrarla çalıştı ama iki yıl sonra başka bir trajediyle karşılaştı, karısı öldü. Ertesi yıl, 1836'da bu baskı onun bir sinir krizi geçirmesine neden oldu.
Bu adamın iki seçeneği vardı: vazgeçmek ve iyi olmadığını kabullenmek veya devam etmek. O ikincisini seçti. Bu yıkıma, iş hayatındaki başarısızlığa ve kişisel trajedisine rağmen büyük politik girişimlerine devam etti.



1838'de Parlamento Sözcülüğü için tekrar seçime girdi. Kazanamadı. Beş sene sonra Amerikan Kongresi'ne seçilmek için kampanyalar başlattı. Yeterli oyu alamadı. 1 846'da tekrar Kongre için seçime girdi ve bu sefer kazandı, ilk girişiminden on dört yıl sonra.


Winston Churchill

"Asla yenilgiyi kabul etmeyin,



asla yenilgiyi kabul etmeyin,



asla ama asla yenilgiyi kabul etmeyin.."




Ama zafer kısa sürdü, iki yıl sonra yenilgiye uğradı. 1849'da Kongreye geri dönmek için kampanya başlattı ama kaybetti.



Kaç kişi devam ederdi?



Bu ısrarcı hayalperest etti. Yirmi yıllık yenilgilerin getirdiği küçük düşmelere rağmen beş yıl sonra yeni bir kampanya başlattı, bu sefer Birleşik Devletler Senatosu için. Ama kaybetti.



1856 yılında adını Birleşik Devletler'in gelecek başkan yardımcılığı için yazdırdı. Kaybetti. 1858'de tekrar Senato'ya girmek için kampanya başlattı. Ve tekrar kazanamadı.



Sadece iki yıl sonra bu büyük hayaline olan inancını yitirmeyen bu adam dünyanın en güçlü devletinin on altıncı Başkanı olarak tarihe geçti. Adı Abraham Lincoln'dü ve Birleşik Devletler'in sahip olduğu en büyük liderdi.
.

şunu anladımkı başarıya giden yolda asla pes etmemelı ..ümidini asla yitirmemeli........