![]() |
Havas Ne Demektir?
Havas Ne Demektir?
Kelime olarak havas Arapça hâs (hı, elif ve sad’la yazılır ve çekilerek okunur) kelimesinin çoğuludur. Özel, hususi, seçkin, demektir. Çoğul olunca özel, hususi, yada seçkin olan şeyler yada kişiler manasını ifade eder. Bu kelime günümüzde bizdede kullanılır. Kişiye has – kişiye özgü, hususi-özel gibi. Havas İlmi Ne Demektir? Özel, hususi, seçkin olan bilgilerden müteşekkil ve aynı şekilde özel insanlar tarafından bilinip tatbik edilebilen ilme havas ilmi denir. Bu ilme okula giderek, veya kitap okuyarak ulaşılamaz. Peygamberimiz miraçdan döndüğü zaman kendisine üç türlü ilim verildiğini, birini insanlara öğretmekle vazifeli olduğunu, birini ehil olanlara vereceğini ve birininde kendisinde saklı olduğunu haber vermişlerdir. Bu ilim kaynağını, vahyi ilahiden, meleklerin peygamberlere öğrettikleri şeylerden, Allah dostu olma şerefine ulaşmış insanların manevi keşiflerinden alır. Bazı alimler Bu kaynakları nasıl kullanacaklarını araştırmışlar özellikle mukaddes metinler üzerinde çalışmalar yapmış ve değişik metod ve formüller bulmuşlardır. Daha sonraları bu işe ehil olmayan insanlar, kahinler, medyumlar, arraflar, astroloklar, sihirbazlar, büyücüler el atmış ve maalesef kaynağı bozmuşlardır. O hale gelmişki havas ilmi adı altında yazılan kitaplar sihir, büyü, kehanet formülleri, fal, müneccimlik bilgileri ile dolmuştur. Bu gün piyasada satılan en meşhur kitaplar olan kenzül havas ve gizli ilimler hazinesi bu tür şeylerle doludur.örnekler vererek boşa zaman ve sayfa harcamak istemiyorum. Ama bu işin aslını öğrenince haklı olduğumu göreceksiniz. Elbette havas ilminde astronomiden, tabiatta dolaşan manyetik gücün nasıl kullanılacağından da istifade edilmektedir. Bunları ve bunlardaki esrarıda Allah yaratmıştır ve havas ilminde istifade edilmesi zaruridir. Buna itirazımız olamaz. Ama bu günkü kitaplara baktığınız zaman işin müneccimliğe yada dehriliğe vardığını, insanların yıldız ve tabiattaki güçlerden yardım arar hale getirildiğini göreceksiniz. Şu unutulmamalıdır havas ilminde istek ya direk Allah’tan olur veya allah’tan istemede vesileler kullanılır. Hangi zamanda dua edilirse veya hangi dua ve ayet okunursa veyahut ne yazılırsa v.s Allah’ın rahmetini ve duaya icabetini, meleklerin, ulvi varlıkların, ervahı mukaddesenin desteğini alırımın hesabı yapılır. Yoksa hangi yıldız nerde olursa dileğim kabul olura dönerse iş o zaman küfre, müneccimliğe varır. Herkes formülünü bildikten sonra müneccim, büyücü, falcı, kahin olabilir ama ehli havas olmanın şartı ehli iman ve İslam olmaktan geçer. Büyücülük v.s havas ilminden değildir. Allah korkusu ve İslam inancı olmayan herkes büyü, sihir, müneccimlik yapabilir. Şimdi akla şu soru gelebilir. Büyü ve sihir ilimlerini de herkes bilmiyor. Herkes yapmıyor. Fark ne? Büyü metotları halk arasında çok bilinen yaygın metotlardır. Mesela güvey bağlama büyüleri, birini rahatsız etme, karı koca arasını açma, muhabbet büyülerinden bir yada birkaç tane bilmeyen çok insan yoktur. Öğrenmek isteyen herkeste kolayca öğrenebilir. Ama insanlarımızın bir çoğu büyüden ve bu gibi şeylerden korktuğu için öğrenmeye çalışmazlar. Bunları yapmakta çok kolaydır. Abdesti namazı bırak. Dini hükümleri terk et. Cünüp olarak dolaşmaya başla. Her büyüyü yaparsın. Eğer bu konuda uzmanlaşmış isen zaten mesele değil. Yani bu bilgilerin öğrenilmesi ve yapılmasının az olması havas ilmi olduğundan değildir. Havas bilgilerini diğerlerinden ayırmak çok zordur. Biz burada sihir- büyüyü, hurafe ve uydurma şekilleri, saçma sapan bilgileri gerçek havas ilminden ayırıp ortaya koymaya çalışacağız. Büyünün her türlüsü haram ve günahtır. Mesela hoca vasfı adı altında bazıları muhabbet büyüleri yapıp insanları etkilemeye çalışıyorlar. Ondan sonrada hayırlı bir iş yaptıklarını asla şerre dalmadıklarını iddia ediyorlar. Oysa büyü başlı başına bir şer işidir. Büyü büyüdür. Ve haramdır. Peygam berimiz bir sahabeye “Cebrail a.s dahil bütün melekler, ben dahil bütün peygamberler bir araya gelsek, bütün dağlar taşlar, ağaçlar kuşlar hep beraber dua etsek sen yine Allah’ın takdir ettiği kişi ile evlenirsin” buyurarak evlenilecek kişinin kaderde yazdığı ve değişmeyeceğini bildirmiştir. Buna rağmen aşk büyüleri yapan insanlar “ biz iyilik yapıyoruz, şerre dalmıyoruz “ diye kendilerini avuturlar Ancak bir kimse yapılmış olan bir büyünün kuran ayetleri ve dualarla nasıl bozulacağını bilmiyor da büyü ile bozabiliyorsa caizdir. Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Bazı şerli insanlar maalesef ayetleri de büyüye alet edip büyü ve sihir yaparken ayetleri bir şekilde kullanıyorlar. Allah onları ıslah etsin. Ne diyeyim. Kimler Havas ilminden İstifade Edebilir? Her bilgi özel olmadığı gibi her özel bilgiye sahip olan insanda özel değildir. Bu bilgilerin yani havas ilminin işe yaraması için kişininde ehli havasdan olması lazımdır. Bir başka ifade ile havasçı, havas bilgilerini bilen özel kişi demektir. Tıp kitabını eline alıp her okuyan nasıl doktor vasfını kazanmıyorsa, havas kitaplarını açıp her okuyanda havasçı olamaz. Doktor olmak için nasıl eğitimden geçmek gerekirse havasçı olmak içinde bir takım eğitim ve çalışma lazımdır. Bazıları vardır bir kitap alıp içindekileri denemeye kalkar. Dener ve olmaz. Kendisine bakmadan kitap hakkında ileri geri konuşmaya başlar. O kitap ona göre ya yanlış yada eksiktir. Aslında bilgi doğrudur, havas ilmindendir ama adam havas ehlinden değildir.Bunun bir kısmı ehil olmayanların eline geçmesin diye kasıtlı, bir kısmı mütercimin hatasından bir kısmı da baskı hatasından kaynaklanıyor. Ama adamın eline orijinal kitap bile geçse yaptığı olmayınca kitap hatalı olur. Havas alimi yada havasçı olabilmek için evvela havas ehli olabilmek lazımdır. Peki nasıl havas ehli olunur? Havas ilmi daha öncede belirttiğim gibi hususi insanlara ait bir ilimdir. Bu ilimden istifade edebilmek içinse o hususi insanlar arasına girmek lazımdır. Bu hususi insanlar ya peygamberdir, yahut Allah dostudur yada Allah dostu olmasa bile âbid insanlardır. İlk iki sınıftan olmayan âbid insanların bu ilme vakıf olabilmeleri için ekstra çaba sarf etmeleri lazımdır. Bunlar: 1- Zühd: yani madde hırsından, mal mülk sevdasından vazgeçmek. Mal varlığı olsa bile kanaatkar bir yaşam tarzı seçmek. 2- Farz ibadetlerle beraber nafile ibadetlere yönelip abid bir kul olmak. Özellikle nafile oruç, tasadduk, kuşluk namazı, teheccüd namazı gibi faziletli amellere yönelmek. 3- Bir ayı geçmemek şartıyla kuranı kerimi hatmetye devam etmek. 4- Ağzını yalan, gıybet, dedikodu, küfür gibi kirli şeylerden korumak. 5- Mümkünse riyazat yaparak melekler ve ulvi varlıların himmet ve teveccühünü kazanmak. Böylece her hususta yanında destekçilerin olması. 6- Bütün bunların dışında bir takım zikirleri vird edinip her gün devam etmek. 7- Özellikle üzerinde uğraştığın dalın zikrini terk etmemek. Bütün bunları yaptıktan sonra ehli havas (özel, seçilmiş kişiler) arasına girer, gayb ve keşif aleminden haberdar olursun. Duaların, ricaların, ilticaların makbul olur. Seninle beraber melekler, cinler, ulvi varlıklar, Allah dostlarıda allaha dua ederler. Peki bunları yapmayan ama bu işi yapıp netice elde edenler var diyeceksiniz. Bunların durumu şuna benzer. Tıp eğitimi almadığı halde tıp bilgisi geniş olan, bir takım ilaçlar hakkında bilgisi olan insanlar vardır. Helede bir rahatsızlık geçirmişse o hastalık hakkında uzman kesilir.çevresindekilere ilaçlar tavsiye eder. Bu ilaçlar sayesinde çevresindeki hasta insanlar şifa bulur. Peki bu adam doktormu oldu şimdi? Bu gün tavsiye ettiği ilaç fayda sağladığı gibi yarın söyleyeceği bir başka ilaç ölüme götürebilir. Bir diğer husus ise adam belkide üç kağıtçıdır ama gelen kimsenin samimiyetinden dolayı Allah şifa ihsan eder. Oda kerameti kendinden bilir ve halk da öyle zanneder.SELAMETLE KALIN... |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.