Havasscılar Mutlaka Okuyun !!!
 

İlm-i Havas ; kelime manası itibariyle havassın ilmi yani seçkinkerdemektir. Istilahta ise seçkinlerin ilmi manasına kullanılmaktadır.

İlm-i havas ; ledün ilminin bir şubesi hükmündedir. Esma-i Hüsnanın ve Kuran sure ve ayetlerinin esrarının urefanın - ariflerin- kalbine sızması ile bilinir. Bu itibarla ilm-i havas ; tasavvufun bir kısmı da denilebilir.

Geçmişte havass ilmi ile meşgul olmuş zevata bakıldığında hepsinin son derece abid, zahid ve muttaki kimseler oldukları gayet sarihtir. Şüphe götürmez gerçektir ki ; İmam-ı Şafii'nin buyurdukları gibi ilim Allah'ın nurudur. Bu nur günahkarlara nasıl verilebilir ? Fıkıh gibi şeriat ilmi günahkarlara verilmiyorsa ; ilm-i havas gibi batini ve ledünni bir ilmin tepeden tırnağa günaha batmış, kalbinde masivanın her türlüsünün bulunduğu bir zata verilmesi mümkün değildir. İlm-i havas ile uğraşan kişiler yediklerine ve içtiklerine azami riayet ettikleri gibi, ömrü hayatlarında rahat ve dünya sefası namına bir şey görmemiş ; riyazeti kendilerine esas almış kimselerdir.

İlm-i havass eskiden medreselerde talebelere talim ettirilirdi. Medreseler kapandıktan sonra bu ilim de unutuldu. Ehli bugün kalmadı dense yeridir.

Sure-i celilerin, ayetlerin ve Allah'ın isimlerinin esrarı, vesile oldukları şifalar ve hikmetler ; urefanın - ariflerin- kalplerine bir ilham-ı rabbani olarak tefekkür ve murakabe esnasında sızması ile zuhura gelmiştir.

Bu ilim kitab okuma ile bilinir mi? Hayır. Bu ilim ancak bir ehil arifin dizi dibine çökerek talim etme ile bilinir. Kitap karıştırma ile bu iş bilinmez.

Pİyasa da havass ilmine dair pek çok eser, doğru veyahut yanlış olmasına bakılmadan satılmaktadır. Halbuki bu kitapların içindeki muhtevanın çoğu eksik, yanlış ve bir kısmı da uydurmadır. Bu kitapların içinde Ehl-i Sünnet alimlerinin fetvalarına aykırı pek çok tılsım ve vefk bulunmaktadır.

Kaş yapacağım derken göz çıkarmaktan sakının. Bu tür kitaplardan uzak durun.

makalemizden kaldığımız yerden devam edelim.

Havass ilmi ; ismi ile müsemma seçkinlerin nazargah-ı ilahi hükmünde olan kalblerinden sızan bir ilim. Tecvid gibi, huruf-u mahrec gibi -İslam Harflerinin çıkış yerlerini gösteren ilim- kesinlikle hocasız tahsil edilemeyecek bir ilim.

Piyasa da o amaçla veya bu amaçla muhtelif kitaplar mevcuttur. Lakin ifade edelim ki bu kitaplar da yazılanların çoğu yanlış veya eksik bilgi içermektedir.

Bu tür kitapları alıp okuyanlar ve hatta bunlar da yazılan bir takım işlemleri gerçekleştirenler arasında piskolojik dengesizliğe düşenler mevcut olduğu gibi maalesef iyi saatte olsunlara karışanlar da mevcuttur. Daha da açarsak ; esma-i hüsna kainatta birer anahtar hükmündedir. Usulune uygun zikredilmediği takdirde muhtelif hasarlara yol açabileceği gibi insanların cinlenmesine de yol açmaktadır.

Havass ilmi büyü ile alakalımıdır ? Hayır. Asla ve kata. Günümüzde havass ilmini bilen insanların sayısı son derece azaldığı hatta yok hükmündedir. Lâkin piyasa da havass biliyorum diyenlerin bir kısmı şarlatan, bir kısmı kafir cinlerin tesirinde olan insanlardır. Bir kısmı da duası makbul kimselerdendir.

Havass ilmi kalb ilimlerinin bir parçası hasebiyle evliyaullahın hatta kümmeliyn evliyanın ilmidir. Şer-i Şerife riayet etmeyen, namaz kılmayan kimselerin havass ilminden zerre kadar nasibleri mevcut değildir.

Seyyid Abdulhakim Arvasi k.s. Hazretleri buyuruyor ki ; " Kuran su gibidir. Suyun şifa vermesi geldiği borunun temizliğine bağlıdır". İşte ilm-i havassında fayda vermesi için kalbin temizliği fevkalade mühimdir. Kalb temizliği ise günahlar içinde mümkün değildir.



Havas İlmine Dair

Havas ilmine dair iki yazı yazdık. Meğer bu işin ne çok meraklısı varmış. Snaki kızılca kıyamet koptu. Şu Leyle-i Ramazanın son on gününde kıtmiri dünyaya yönelttiler.

Son devrin din alimlerinden ; icazetli ve kamil şeyh Seyyid Abdulhakim Arvasi Hazretleri k.s. buyuruyorlar ki" Kuran-ı Kerim şifadır. Ancak suyun şifası geldiği borunun temizliğine bağlıdır." Canlar ; bu kelam size herşeyi göstermelidir. Bu kelam-ı kibar bize işi gün ışığı kadar ayan beyan ediyor.

Namaz kılmayan, İslami kaidelere riayet etmeyen insanlardan şifa beklenemez. Bunların okuyup üfürmeleri sahtedir. Kendi boğazı içki kokan adam sizi okusa kaç yazar ?

Kendisi himmete muhtac bir dede
Nerede kaldı gayrıya himmet ede

İkincisi bugünkü Türkçe de bir tek se harfi vardır.Arapça'da ise peltek se vardır, sad vardır, sin vardır. Türkçede bir tek he harfi vardır ama; lisan-i Arabi de he vardır, hırıltılı he vardır ve ha vardır. Mesela Arapça'da medler yani uzatmalar bile manayı baştan sona değiştirir. Nasara ; bir kişinin yardım etmesini anlatır, nasarâ iki kişinin yardım etmesini anlatır.

Tecvid bile bilmeyen insanların okumalarından şifa beklemek söylediklerinden meded ummak boş iştir. Aklı başında müslümanların yapacağı iş değildir. Mana değişirse namaz bile olmazken ; siz nasıl da tecvid dahi bilmeyen insanların söylediklerine itibar edebiliyorsunuz ?

Bu tür adamlara para kaptıracağınıza oturun Mevla Teala'ya dua edin. Efendimiz sav.'in okuduğu duaları okuyun. Şifa ayetleri pek çok kitaptar vardır, dua mecmualarında vardır, onları okuyun.

İkinci olarak bu havas kitapları vesaireye itibar etmemek lazım. Söyledik bu işler üstadsız olmaz; üstadı olmadan ulumu diniyye tahsil edilmeden bu işlere girişmek cehalettir.

Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır denmiştir. Bu söz insanları tarikata çekmek için söylenilmemiştir. Kişinin kafasına göre zikr ve riyazat işine girişmemesi için söylenmiştir.

Havas kitaplarında bol bol riyazat yazar. Halbuki riyazat iki ucu keskin kılıç gibidir. Kamil bir zatın denetiminde ve tasarrufunda yapılmadıkça insani ebedi felaketlere de sürükler. Nasıl böyle bir vebal alınır da bunlar kitaplara yazılır.

Sonra bu havas kitaplarında bazı ibareler vardır ; bu ibareler Ehl-i Sünnete göre küfür kelamlarıdır. Farzı misal nette bir sitede denk geldi ; yazılan metinde aksemtü aleyküm yazıyor. Yani üzerinize yemin olsun demektir. Cinlerin üzerine yemin edilmez. İslam'da Allah'tan başkasıyla yemin etmek merduddur.

Zikr ; bir anahtardır. Manevi alemlerin kapısını insan kalbine açan bir miftah hükmündedir. Her esmanın bir huddamı vardır. Mürşid dervişine huddamı alınmış esmayı tarif eder. Kontrolsüz zikr kişiyi perişan edebilir.

Bu tür işler ile uğraşılacağına oturup ; ulum-u diniyye tahsil edilse, bir kamil insana ram olup ahlak tahsin edilse fevkalade güzel bir iş yapılmış olur.

dır