Zikir, Dua Ve Musallat
 

Değerli Arkadaşlar;

üzülerek şunu belirteyim ki, bazı arkadaşlarımız körü körüne bir iddeada bulunuyorlar,

"aman fazla dua okumayın musallata uğrarsınız"

"sakın fazla esma okumayın cinler gelir"

bu iddeaların geçerli bir kaynağı olmadığı sahih bir rivayette bulunmamaktadır.

Kimseyi bir suçla itham etmiyorum. Belki eksik ve yanlış öğrenmekten kaynaklı bir hatadır.

Ayette mealen:

"Rabbını çok an, sabah akşam tesbih et" Al-i İmran 41

"Andolsun ki Resulullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir" ahzab 21

"Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur" rad 28

"iman edenlerin Allah'ı anma ve O'ndan inen Kur'an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi? " hadıd 16

ve daha nice ayet vardır ama arkadaşlar bu ayetleri görmeden, çok okumayın nasihatında bulunuyorlar.

Ayetle bu konuyada değinilmiş bize nasihat verilmistir.

"gerçek şu ki: iman edipte yanlız Rablerine tevekkül edenler üzerınde onum(şeytanın) hiçbir hakimiyeti yoktur" Nahl 99

Değerli arkadaslar, bıkmayın usanmayın zikredin, hicbirşeyden korkmanıza gerek yok. Bu konunun detaylarını ve daimi zikrin esaslarını yazacagım.


Evet zikir ve daimi zikir esaslarına dönelim.

Zikir lügat manası itibariyle anmak söylemek hatırlamaktır.

Peki nasıl zikrederiz?

Allah'ı cc anmakla başlayan zikir zaman sonra kalbin kabuğunu kırıp kalb ile zikre varan uzun yolculugun ilk adımıdır.

Ama bu yol meşakkatli, bu yol zahmetli ve bu yol ilahi aşkın yoludur.

Zikrin özü Allah'ı anmaktır. Bu nasıl olacak dersen, tüm amellerinde Allah'ı anıştır. Zikrin amacı "yanlız Rabbine yönel" (inşirah 8) emri ile Rabbe yönelip, "lakin Allah dilediğini doğru yola iletır"(bakara272) ayetindeki doğru yola iletilerler olabilme gayretinde bulunmaktır. Bu nasıl olur bir cok ayette işaret edilen ibadetle taatla mümkundur. Bu ayetler farz hükmünde olan dini vecibeleri acıklar. Konumuz zikir oldugu içın,

"O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz onların tesbihini anlayamazsınız. O, halimdir, bağışlayandır"(isra44)

ayeti diyorki Bediüzzaman hznin tefsiriyle şu koca kainat zerrelerden kürrelere kal ve hal diliyle Allah'ı tesbih etmektedir. Aman Ya Rabbi bu nasıl olur? Tüm yaratılmıslar seni tesbih ediyor yani zikrediyor. Hem dil ile hem hal ile. Ozaman deriz ki; dar görüşlü olma ey gafil dil ile söylemek zikir degil sadece. Bakara 152/ ali imran 41 /ankebut 45 bu ayetlerde ve başka bir çok ayette Rabbini an , Rabbini tesbih et mealindeki ayetler okadar geniş tefsir edilmistirki Allah adı ile Allah rızası icin yapılan her amel zikir olarak yorumlanmıştır. Allah adına yaptıgın her amel zikirdir. Sırf O'nun rızasını kazanmak için yaptıgın her amel zikirdir. Ayette isaret edilen "herşey O'nu tesbih eder" sırrına binaen Bediuzzaman hznin öğüdü ile "Biz dahi BİSMİLLAH demeliyiz, Allah namına vermelı, Allah namına almalıyız" sırrının inkişafı ile Allahın Adı İle yaptıgımız her amel zikirdir.

Ama bu bilinci yakalamak esastır. Cahil zihniyetler zikri Allah demek sanıyorlar. Kainat zikrediyor zerrelerden kürrelere kal ve hal dili ile.

Halk arasında Allah'ı cc esmalarla dualarla belirli zamanlarda adetlerde dil ile zikretmeye zikir denmektedir. Ama biz bunu inkar etmiyor daimi kalbi zikrin 1. Adımı sayıyoruz.

Nasıl yapılır?

Bir cok türü ve usulu vardır ama esas ana amac Allah'a cc yaklaşmak manevi kapıları açıp Ariflerin değisiyle "Baktığı herşeyde Allah'ı cc görme" sırrına ermektir. Usul yönünden günlük sabit zikirler;

belirli gün veya sayı ile yapılan zikirler genelde vakit namazların ardından yahut nafıle namazlardan sonra,

*kıbleye dönük tahiyattan kalkmadan,

*önce tevbe istigfar

*salavat

*hamd

*fatiha

*ihlas

*ayetel kürsi

*inşirah suresi

*(farklı sure ve ayetlerde olabilir) okunduktan sonra

belli bir adette esma yada ayet okununur

bize edilen nasihat cok büyük adetler yerine az adetler yavas ve okudugumuz virdin manasını ve muhatabımızın Allah oldugunu bilerek. Yavas ihlaslı ve yanlız Allah cc düşunerek yapılandır. Başlangıcta zikr adedi en fazla 100 uygun olup haftalık adet artırımı uyundur.

Misal 1. hafta 75 2. Hafta 100 3. Hafta 125 4. Hafta 150 gibı ama en güzeli azda olsa ömür boyu daimi olanıdır. Adet artırımını istediginiz zaman istediginiz adette dondurabilirsiniz. En güzeli az adedi yavaş teffekkürle okumaktır.Akabinde duada bulunmak.

Dua ise helal haram bilincinde olup kur'an ve sünnete uygun duada bulunmaktır. Duanın esaslarını anlayıp özüne uygun ve ihlasla kalpten yanlız ve yanlız hayır dilemektir.

Sözlu zikir ve dua ederek birseyler elde etmek su örnekteki gibidir:

100 sorulu sınavın yanlız 2 sorusuna çalısıp yanlız onları cevaplayıp yüksek not almayı beklemek gibidir geriye kalan 98 soru ne olacak?

Hadisi şerifte buyruldugu üzere "dua ibadetin özüdür" ve "duanız olmasaydı ne öneminiz vardı" ilahi hitabının sırrı ile derizki;

ibadet ve taat kapısının, salih amellerin, ihlaslı kalbin anahtarı zikır ve duadır. Ve 98 diger konu kapısının anahtarıdır. Bu usulde durmadan bıkmadan yılmadan dua edin zikredin dil ile zikirden kalb ıle zikre ulaşana dek. Son iki uyarım

1= Belli bir musallat sonrası tedavi gören arkadaşlarımız hocalarına danısmadan zikre baslamasınlar.

2=actıgım konularda kasıtlı bir karşıt görüs bildirme aliskanlıgına sahip sözde bilgili arkadaş şu kıssayı bilirsin

"imam-ı Azam hazretleri hadis toplarken şamda bir hadisler bilen alim oldugunu duyar o zatın yanına varır, uzaktan görunce boş cuval ile atını çağırmaktadır. Derki, bir atı kandıran insanlarıda kandırır."

farklı nicklerle hesaplar acıp kendı kendıne sorular sorup cevaplayan kendı kendıni kandıran birı bir başkasını neden kandırmasın?