The Wrestler - Güreşçi
 

İnsan bi filme aşık olabilirmi? Olur. Çünkü ben oldum.
Bugüne kadar çok sayıda inanılmaz güzel filmler izledim. Hepsinede hayranımdır. Defalarca da izlemişimdir. Ama şimdi bahsedeceğim filmi iki kez izledim ve belki bi daha izlemicem. Ama bu filme aşık oldum.
The Wrestler - Güreşci. Yönetmeniyle oyuncusuyla harika bi film. Yönetmeni Darren Aronofsky. Pi, Requiem for a Dream - Bir Rüya İçin Ağıt, Fountain - Kaynak gibi muhteşem filmler yapmıştı. Aslında bunlar benim çok fazla hastası olduğum filmler değildiler ama cidden iyi filmlerdi. Aronofsky'nin türü pek sarmıyodu beni. O yüzden The Wrestler'i izleyene kadar sorsalar onu favori yönetmenlerim arasında saymazdım. Yanlış anlaşılmasın. Eleştirmen edasıyla yazmıyorum bunları. İyi bi sinema izleyecisiyim hatta sinefilim bile diyebilirim. Sadece fikrimi söylüyorum.
Ama artık Aronofsky favori yönetmenlerimdendir. Yaptığı iş için, bu hiç kimse izlememiş olsa sadece ben izlemiş olsam bile. Ve herşeyden önemlisi Mickey Rourke'un küllerinden doğmasına sebep olduğu ve fırsat verdiği için.
Mickey Rourke hastası olduğum aktörlerden. Kariyerinin zirvesindeyken sinemayı bırakmış, boksa başlamıştı. Ama 2005 yılında oynadığı Domino ve Sin City filmlerinde gördükki hala iyiydi. Ama The Wrestler'da akıllara ziyan.
Ya aslında bu kadar boş konuşamanın gereği yok. Bu filmi izleyin. Belki benim abarttığımı düşünebilirsiniz ama etkileneceksiniz bu kesin.
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg