İçimizdeki Gladio İle Yüzleşmek
 

Bir yürüyüş başlattı, benim ülkem.

Faili meçhul cinayetlerle, aydınlatılamayan suikastlerle, ara rejimlerle anılan ülke olmaktan çıkıp, demokrasi çıtasını yukarıya taşıma yürüyüşüydü bu.

Ancak önceden tek bir belgesi kıyametler koparacak gelişmelerin sıradanlaştığı bir dönemden geçiyoruz.

Ama bir gerçek daha var:

Yaşadığımız hızlı gelişmeler bizi tarihi bir yüzleşmeye, içimizdeki Gladio olarak niteleyebileceğimiz Ergenekon terörünün ardındaki gerçeklerle hesaplaşmaya götürüyor ve bu sürecin geri dönüşü yok gibi.

“İçimizdeki Gladio'ya ile Yüzleşme” isimli kitap işte bu hesaplaşmaya az da olsa katkı sağlayabilme gayesiyle kaleme alındı.

Yıllarca pek çok faili meçhul cinayette, toplumsal olayda, işlenen suikastlarda, ihtilal zeminlerinin hazırlanmasında adres olarak gösterilen yere, “Sivil hukuk mekanizması”nın girmesi gibi “milat” sayılacak bir sürece dikkat çekme adına yazıldı.

İçimizdeki Gladio İle Yüzleşmek
 

düşündükçe güldüğüm,güldükçe düşündüğüm şu ergenekon hakkında sadece bir sorum olacak..
ergenekonda en büyük deliller olan toprak altından çıkan,krokilerle yerleri tespit edilen şu silahlar,elbombaları falan..
Bir örgüt düşününki müthiş bir yapılanma ile ülkeyi sarmış en büyük kademelerdeki insanlar v.s..Bu insanlar neden gizli bölmeler,yada sığınaklar,yada hücre evleri yerine ankaranın ortasında toprağa gömer elbombalarını??
Bu bana saçma sapan senaryoları olan eski türk filimlerini anımsatıyor..Dünyayı kurtaran adam gibi
Senaryo berbat..Ama biz ne diyosak o mantığı işlemektedir..bunun demokrasiyle uzaktan yakından alakası yoktur,Gidilen yol karanlık yoldur..