ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Beslenme, Diyet ve Sağlık (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=608)
-   -   Sa?lyk Ve Sa?lyk Hizmetleri (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=234407)

Prof. Dr. Sinsi 07-14-2012 12:50 PM

Sa?lyk Ve Sa?lyk Hizmetleri
 
Sa?lyk ve Sa?lyk Hizmetleri
Temel Britannica

Ço?u insan sa?ly?y hasta olmamakla e?anlamly ola­rak dü?ünür. Bu do?ru, ama eksik bir tanym­dyr. Çünkü bir insanyn o anda hasta olmamasy ya da kendini hasta hissetmemesi sa?lykly oldu?u anlamyna gelmez. Örne?in bugün çok sa?lykly görünen bir insan ertesi gün kalp krizi geçirebilir. Do?aldyr ki bu kriz, sa?lykly görü­nümün altynda yatan bir hastaly?a ya da i?lev bozuklu?una ba?ly olarak ortaya çykmy?tyr. Öte yandan, o an iyi durumda olmayan bir insanyn da sa?lyksyz oldu?u söylenemez. Ör­ne?in, ta?yt tuttu?u için midesi bulanan ve kendini kötü hisseden bir insan elbette sa?ly­?yny yitirmi? de?ildir. Ta?yttan inip bir süre dinlendi?inde vücut i?levleri eski uyum ve dengesine yeniden kavu?acaktyr. Demek ki sa?lykly olmak, kronik ya da süre?en bir hastaly?y olmamakla ayny anlamdadyr denebi­lir. Bütün dünyadaki sa?lyk sorunlaryyla ilgile­nen, Birle?mi? Milletler'e ba?ly Dünya Sa?lyk Örgütü ya da Yngilizce adynyn (World Health Organization) kysaltmasyyla WHO, sa?lyk için daha kesin ve geni? kapsamly bir tanym yapmy?tyr. Bu tanyma göre sa?lyk, hasta ve sakat olmamanyn ötesinde, fiziksel, ruhsal ve toplumsal açydan tam anlamyyla uyumlu ve dengeli olmak demektir. Ne var ki, hiçbir hastaly?a yakalanmamak her açydan tam anlamyyla sa?lykly kalabil­mek hemen hemen olanaksyz oldu?u gibi, sa?lykly olmanyn ölçütü de ülkeden ülkeye de?i?ir. Örne?in açlyk tehlikesiyle kar?y kar?y­ya olan azgeli?mi? ülkelerde, ölmeyecek ka­dar yiyecek bulabilmek ve tifo, kolera gibi a?yr salgyn hastalyklara yakalanmamak sa?lykly sayylmak için yeterlidir. Bir ülke kalkyndykça, insanlaryn beslenme ko?ullary ve yararlandyk­lary sa?lyk hizmetleri iyiye gidece?i için, hal­kyn sa?ly?y da Dünya Sa?lyk Örgütü'nün stan­dartlaryna daha çok yakla?yr. Bugün kalkyn­makta olan birçok ülkede çocuklar ana baba­laryndan çok daha uzun boyludur. Örne?in Güney Kore'de, 14 ya?yndaki erkek çocukla­rynyn boy ortalamasy 1965'ten 1988'e kadar geçen süre içinde 11 cm artmy?ty. Günümüzün geli?mi? ülkelerinde ise insan sa?ly?y için en büyük tehlike, yetersiz beslenme ve bula?ycy hastalyklar de?il, bazy doktorlaryn tanymyyla "refah hastalyklary”dyr. Doktorlar bu toplum­larda yaygyn olan kanser ve kalp hastalyklary­nyn sorumlulu?unu genellikle ya?am düzeyi­nin yükselmesine ba?ly olarak a?yry ya?ly ve karbonhidratly beslenmeye, hareketsizli?e ve sigara içme aly?kanly?yna yüklerler.

Sa?lyk Kurallary
En eski toplumlardan bu yana hemen her dilde sa?lykla ilgili pek çok atasözü, deyim ve özdeyi? vardyr. Örne?in Romalylar'dan günü­müze kadar ula?an "Sa?lam kafa sa?lam vücutta bulunur" atasözü, akyl ve ruh sa?ly?y­nyn da vücut sa?ly?y kadar önemli oldu?unu vurgular. Gerçekten de vücut ve zihin ayryl­maz bir bütündür. Fiziksel rahatsyzlyklar ruh sa?ly?yny olumsuz yönde etkileyebilece?i gibi, çok a?yr ruhsal gerginlikler de bedensel hasta­lyklara yol açabilir.
Ynsan vücudu, bildi?imiz bütün makineler­den çok daha karma?yk bir sistemdir. Vücu­dumuzun yapty?y bütün i?leri hiçbir makine tek ba?yna yapamaz ve hiçbir makine gece gündüz hiç durmaksyzyn 70 yyl ya da daha uzun süre çaly?amaz. Çok de?i?ik ko?ullara insan vücudu gibi bir anda uyum sa?layabilen bir makine de henüz yapylamamy?tyr. Üstelik bu kusursuz sistemin gerektirdi?i günlük ba­kym herhangi bir makineninkinden çok daha azdyr.
Vücudumuzun sa?lykly kalmak için bunca çaba göstermesine kar?ylyk bize dü?en tek görev, bu harika makinenin nasyl çaly?ty?yny ö?renmek ve temel sa?lyk kurallaryna uyarak vücudumuzun en iyi biçimde çaly?masyna yar­dyn olmaktyr.
Doktorlar ve öbür sa?lyk görevlileri "Has­talyktan korunmak tedavi olmaktan iyidir" sözünü syk syk yinelerler. Gerçekten de sa?ly­?yn temeli budur; ama hastalyklardan korun­mak için neler yapylaca?yny bilmek gerekir. Aslynda, çocuklara aile içinde ve okulda ö?retilen "ya?am kurallary”nyn bir bölümü hastalyktan korunmaya ya da hastalyklaryn yayylmasyny önlemeye yöneliktir. Örne?in her çocuk yemeklerden önce ve tuvaletten sonra ellerini yykamasy, öksürür ya da hap?yryrken a?zyny eliyle kapatmasy ve terliyken so?uk su içmemesi gerekti?ini erkenden ö?renir. Bu temel bilgileri tamamlayan öbür sa?lyk kural­laryny da ?öyle özetleyebiliriz:
  • Sigara içmemek
  • Çok fazla ?eker ve hayvansal ya?lar yemek­ten kaçynyp dengeli beslenmeye özen gös­termek
  • Çi? sebze ve meyveleri iyice yykamadan yememek
  • Temiz olmayan sulary içmemek ve mikroplu sularda yüzmemek
  • Bol bol egzersiz ve spor yapmak
  • Düzenli olarak yykanmakGiyeceklerin, kullanylan e?yanyn ve ya?anan yerin temizli?ine özen göstermek
  • Kazaya yol açabilecek davrany?lardan sa­kynmak
  • Stresten kaçynmak
  • Her yemekten sonra di?leri fyrçalamak
  • Belirli aralyklarla di? ve göz doktoruna görünmek
  • Aly?ylmadyk, ola?andy?y ya da rahatsyz edici herhangi bir belirtide hemen doktora ba?­vurmak
  • Ba?ymlylyk yaratycy ilaçlar ve alkol kullan­mamak
Ne yazyk ki, azgeli?mi? ülkelerin özellikle kyrsal kesimlerinde bu önerilerden bazylaryny yerine getirmek hiç de kolay de?ildir. Çünkü bu ülkelerden ço?unun bütün halka temiz içme ve kullanym suyu sa?layacak, en uzak köyleri bile kanalizasyon a?laryyla donatacak ve ülkenin her yanyna sa?lyk hizmeti ***üre­cek parasal gücü yoktur. Bu yüzden, dünya­nyn geli?mi? ülkelerinde hemen hiç rastlanma­yan birçok hastaly?yn azgeli?mi? ülkelerde milyonlarca ki?iyi etkilemesi do?aldyr.

Sa?lyk Hizmetleri
Ynsan Haklary Evrensel Bildirisi'ne göre, her insanyn sa?lykly ya?amaya, hastalandy?ynda devletten bakym istemeye, sa?lyk ve sosyal yardym hizmetlerinden yararlanmaya hakky vardyr. Bu nedenle, Birle?mi? Milletler'in bu bildirisine imza atan bütün ülkelerde yurtta?­laryn sa?ly?yny korumak,"bakym ve tedavisini sa?lamak devletin temel ödevlerinden biridir.
Türkiye'de devlete dü?en sa?lyk hizmetleri Sa?lyk ve Sosyal Yardym Bakanly?y'nca yürü­tülür. Sa?lyk hizmetlerini ülke çapynda örgüt­lemek, sosyal sigortalar kurumlary olu?tur­mak, insan sa?ly?yna zarar verecek bütün etkenlerle ve hastalyklarla sava?mak, toplum sa?ly?yny korumak, a?y, tedavi ve rehabilitas­yon (fiziksel yeteneklerini, ruhsal ve toplum­sal uyumlaryny yitirmi? ki?ileri yeniden i? görmeye ve toplum içinde ya?amaya aly?tyr­ma) merkezleri kurmak bu bakanly?yn sorum­lulu?undadyr. Bakanlyk bu hizmeti yürütebil­mek için devlet hastaneleri, dispanserler, sa?lyk ocaklary, ana ve çocuk sa?ly?y merkezle­ri açar; illerde sa?lyk müdürleri, ilçelerde hükümet doktorlary, bucak ve köylerde sa?lyk memurlary ile ebeler eliyle bakym ve tedavi hizmeti verir; ilaç ve a?y üretimini, özel hastane, dispanser ve klinikleri denetler; sa?­lyk zabytasy aracyly?yyla kentlerin, halka açyk yerlerin, yiyecek ve içecek maddelerinin te­mizli?ini denetim altynda tutar.
Devletin bütün bu hizmetleri yerine getire­bilmesi için, ülkenin her yanyny kapsayacak geni?likte bir sa?lyk örgütü kurmasy, bu ku­rumlary gerekli araç gereçlerle donatmasy ve elinin altynda çok kalabalyk bir sa?lyk ordusu bulundurmasy gerekir. Do?aldyr ki bu örgüt­lenmenin maliyeti son derece yüksektir. Bu hizmetler için gerekli para birçok ülkede de?i?ik kaynaklardan sa?lanyr.
Türkiye'de, devletin bütün yurtta?lara pa­rasyz ve yeterli sa?lyk hizmeti verebilmesi amacyyla 1963'te sa?lyk hizmetlerini sosyalle?­tirme çaly?malaryna ba?lanmy?ty. Bu program, koruyucu hekimli?e a?yrlyk verilmesini ve hizmetin tabana yayylmasyny öngörüyordu. Yani, çok önemli bir hastaly?y olmayanlaryn bakym ve tedavisi sa?lyk ocaklarynda, tybbyn belirli bir dalynda uzmanla?mamy? olan pratis­yen doktorlarca ya da aile doktorlarynca yapylacakty. Ancak bu birinci basamak hiz­metlerinin yetersiz kaldy?y durumlarda, örne­?in önemli bir hastaly?y olanlar ya da kaza geçirenler hastanelerde uzman doktorlar eliy­le muayene ve tedavi edilecekti. Bu hizmetler tümüyle parasyz olacak ya da hastalardan muayene ve tybbi testler için para alynmayyp yalnyzca ilaç ve tedavi giderlerinin bir bölü­müne katylmalary istenecekti. Ne var ki, bazy ülkelerde uygulanmakta olan bu ideal sistem gerçekle?tirilemedi ve sa?lyk hizmetlerinde özelle?tirmeye do?ru bir e?ilim a?yr basty. Ülkemizde devletten ba?ka kamu yönetimle­ri, üniversiteler, özel kurulu? ve dernekler de sa?lyk hizmetinde bulunur. Devlet hastanele­rinde bir zamanlar çok dü?ük olan muayene ücretleri bugün hemen hemen üniversite has­tanelerinin ücretleriyle e?itlenmi?tir ve özel hastanelerin sayysy günden güne artmaktadyr. Yurtta?larca ödenen primler ve kamu kurum­larynyn bütçelerinden ayrylan ödeneklerle hiz­met veren Sosyal Sigortalar Kurumu, Emekli Sandy?y ve Ba?-Kur gibi sosyal sigorta kurum­lary ise, bakym ve tedavi giderleri için yurtta?­lardan primler dy?ynda para almaz.
ABD'de sa?lyk hizmetleri için gerekli para­nyn temel kayna?y, yurtta?laryn ödedikleri özel sa?lyk sigortasy primleridir. Ama sunulan hizmetin düzeyi sigorta primiyle orantyly oldu­?undan, yüksek sigorta pirimi ödeyecek güçte olmayan milyonlarca Amerikaly sa?lyk hiz­metlerinden yeterince yararlanamaz. Bu e?itsizli?i bir ölçüde gidermek için 1965'te, sigor­ta primi ödeyemeyen yoksullara ve ya?lylara ücretsiz sa?lyk hizmeti vermek üzere iki ayry program yürürlü?e konmu?tur.
Buna kar?ylyk Yngiltere ve Ysveç gibi bazy ülkelerde sa?lyk hizmetleri ücretsizdir. Gider­ler devletçe kar?ylanyr ve bu ülkelerde oturma izni olan herkes ücretsiz tedavi hakkyndan yararlanabilir. Ama Yngiltere'de devlet bütçe­sinden sa?lyk hizmetlerine ayrylan para typtaki geli?melere paralel olarak artmady?y için, yurtta?lar sa?lyk hizmetlerinin yetersizli?in­den yakynyrlar. Birçok hastane, ba?vuranlaryn tedavi isteklerini kar?ylamakta güçlük çeker ve bazy ameliyatlar için çok uzun süre bekle­mek gerekir.
Ysveç'teki sa?lyk hizmetleri ise yyllardyr bü­tün dünya ülkelerine örnek olarak gösterilir. Hastaneleri Avrupa'nyn en ileri sa?lyk kurum­larydyr; sa?lyk hizmetleri ücretsizdir ve gerek bu giderleri, gerek öbür sosyal yardym hiz­metlerini kar?ylayabilmek için alynan vergi bütün dünya ülkeleri içinde en yüksek düzey­dedir. Gene de, sistemin ideal olmasyna kar?y­lyk, son yyllarda Ysveç'te bile sa?lyk kurumlary yurtta?laryn beklentilerini kar?ylayamayacak duruma gelmi? ve ameliyat syrasy bekleme listeleri giderek uzamaya ba?lamy?tyr.
Avustralya'da bazy yerle?meler hastanele­rin ve doktorlaryn bulundu?u yerlerden çok uzakta oldu?undan bu ülkenin daha özel sorunlary vardyr. Bu uzak yerle?melere doktor ve ilaç ula?tyrmak ya da gerekti?inde hastalary hastaneye ta?ymak için Krallyk Uçan Doktor Servisi kurulmu?tur. Hastalara özel uçaklaryy­la hizmet ***ürdükleri için "uçan doktorlar" olarak bilinen bu sa?lyk örgütünün giderle­rinin bir bölümü devlet bütçesinden, bir bölümü de halktan alynan ba?y?larla kar?y­lanyr.

Azgeli?mi? Ülkelerde Sa?lyk Hizmetleri
Geli?mi? bir ülkede ortalama 500 ki?iye bir doktor dü?erken azgeli?mi? ülkelerde bu sayy 50 bini bulur, hatta a?ar. Üstelik bu ülkelerde insanlar daha syk hastalandyklary için, ücretle­ri genellikle uluslararasy yardym kurumlarynca ödenen doktorlaryn ve hem?irelerin i?i çok daha güçtür.
Özellikle son 20 yyldyr, geli?mekte olan ülkelerde yürütülen halk sa?ly?y kampanyalary çok ba?aryly sonuçlar vermi?tir. Bunlaryn en önemlilerinden biri, ölümcül hastalyklardan ço?unun mikroplu sulardan ve temizlik kural­laryna uymamaktan kaynaklandy?y konusunda halky bilinçlendirmek olmu?tur. Gerçekten de Dünya Sa?lyk Örgütü'nün temel hedeflerin­den biri, olanaklar elverdi?ince bütün dünya­daki insanlara temiz su ve sa?lyk kurallaryna uygun kanalizasyon sa?lamaktyr. Çünkü, hastalyk nedenlerini ortadan kaldyrmadykça, has­talara belki de parasyny bile ödeyemeyecekleri pahaly ilaçlar vermenin hiçbir anlamy yoktur.
Bu kampanyalaryn ba?aryly sonuçlaryndan biri de çocuklaryn özellikle çocuk felci, difteri, tetanos, kyzamyk ve bo?maca gibi bula?ycy hastalyklara kar?y a?ylanmasy olmu?tur. Geli?­mi? ülkelerde bu a?ylar düzenli olarak yapylyr; ama azgeli?mi? birçok ülkede milyonlarca çocuk ilk kez bu kampanyalar syrasynda a?ylanmy?tyr. Çiçek hastaly?ynyn yeryüzünden tü­müyle silinmesini de bu yaygyn a?ylama prog­ramlaryna borçluyuz.
Halkyn en basit tedavi ve sa?lyk koruma yöntemleri konusunda bilgilendirilmesi bile milyonlarca ki?inin ya?amyny kurtaryr. Örne­?in dizanteri, tifo ve kolera gibi hastalyklar çok ?iddetli ishale yol açar. Yshalle birlikte vücut syvylary ve kimyasal maddeler de dy?ary atyldy?y için, bu su kayby özellikle çocuklarda ölümle sonuçlanabilir. Oysa bu durumda aly­nacak basit bir önlem hiç umulmayacak kadar etkilidir. Yçine biraz tuz ve ?eker kary?tyrylmy? bol su içirmekle her yyl dünyada binlerce bebe?in ve çocu?un ya?amy kurtarylmaktadyr.
Doktorlary ve öbür sa?lyk görevlilerini, çaly?acaklary bölgenin ko?ullaryna uyum sa?la­yacak biçimde yeti?tirmek de çok önemlidir. Geli?mi? ülkelerin hastanelerinde en ileri ameliyat yöntemleri ve gereçleriyle çaly?an doktor ve hem?ireler azgeli?mi? bir ülkede ayny olanaklary bulamadyklarynda hastalara yeterince yardymcy olamazlar. Oysa Hindis­tan, Afrika, Güney Amerika ve bazy Güney­do?u Asya ülkelerindeki "çyplak ayakly dok­torlar" ya?adyklary yörenin sorunlaryny yakyn­dan tanydyklary ve o ko?ullar altynda ne yapylmasy gerekti?ini iyi bildikleri için çok ba?aryly olmu?lardyr.
Daha sa?lykly bir dünya yaratmak ve insan­laryn ya?am düzeyini yükseltmek u?runa giri­?ilen bu sava?ta ba?aryya giden yolun, öncelik­le basit ve temel sorunlaryn çözümünden geçti?ini insanlyk bir gün kavrayacaktyr.




Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.