ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Beslenme, Diyet ve Sağlık (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=608)
-   -   Şifalı Bitkiler Karışık (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=232584)

Prof. Dr. Sinsi 07-14-2012 02:32 PM

Şifalı Bitkiler Karışık
 
Margarit( çayır kasımpatı ) ağlarda ve çayırlarda yetişen güzel çiçekli bir bitkidir. Kasımpatıya benzer. Dalları ufaktır. Yeşil yaprakları dantela gibidir. Çiçeklerin etrafında beyaz yaprakları vardır. Ortası altın sarısı rengindedir. Çiçekleri yaz aylarında toplanıp kurutulur.

Kullanıldığı yerler:
İdrar söktürür. Terletir. Böbrek taşlarının düşürülmesinde yardımcı olur. Karaciğer hastalıklarında faydalıdır. Egzama, temriye gibi deri hastalıklarında şikayetleri giderir.

Marrup( marupa ) :İkiçenekliler sınıfının, simaroubaceae familyasından, Amerika'da dokuz türü olan, bileşik almaşık yapraklı bir ağaçtır. Antillerde yetişen şişmarouba amara; 20 m kadar boyunda bir ağaçtır. Kabuğu düz, pürüzsüz, grimsi ve çok acıdır. Kerestesi kıymetlidir.

Kullanıldığı yerler:
Ateş düşürür. Kalp hastalıklarında faydalıdır.

Marul( lactuca ) :Bileşikgiller familyasından; geniş ve uzun yeşil yapraklı ve çok yıllık bir bitkidir. Tohumları, cinsine göre esmer veya siyahtır. Ilık iklimi sever. İlk ve sonbahar aylarında ekilir. Yurdumuzda bir çok çeşidi vardır.

Kullanıldığı yerler:
Sinirleri yatıştırır. Uykusuzluğu giderir. Sinirsel kalp çarpıntılarını keser. İsteride faydalıdır. Erkeklerde aşırı cinsel istekleri keser. Kabızlığı giderir. Basur memelerinde faydalıdır. Kandaki şeker miktarını düşürür. Kanı temizler. Hazmı kolaylaştırır. Nekahat devresinin kolay atlatılmasında yardımcı olur. Bol idrar söktürür. Romatizma ve Nikris'te faydalıdır. Göğsü yumuşatır. Karaciğer ve dalak şişliklerini indirir. Böbrek iltihaplarında iyidir. Aybaşı halinin ağrısız ve muntazam olmasını sağlar. Suyu, ergenlik sivilcelerini giderir. Yüze tazelik ve güzellik verir. Lapası; kan çıbanı, apse ve yanıklarda faydalıdır. Asabi öksürükleri keser. Anne sütünü artırır.
Mayasılotu( egzamaotu ) :Ballıbabagillerden; yurdumuzun hemen hemen her bölgesinde yetişen, beyaz tüylerle kaplı, alçak bir bitkidir. Yaprak kenarları alta doğru kıvrıktır. Çiçekleri beyazdır. Ev ilaçlarında çiçekli bitki kullanılır.

Kullanıldığı yerler:
Mide rahatsızlıklarını giderir. Sinirleri uyarır. Ateşi düşürür. Egzamaya faydalıdır. Vücuda kuvvet verir.

Maydanoz( midenuvaz )Maydanozgiller familyasından; yaprakları güzel kokulu ve parçalı, kazık köklü, 30 - 100 cm boyunda, iki yıllık otsu bir bitkidir. Çiçekleri şemsiye halindedir. Tohumları ufak ve esmerdir. Meyvelerinin içeriğinde uçucu bir yağ ile apiin adlı bir glikozit vardır. Kökünde, biraz uçucu yağ, müsilaj ve apiin vardır. Yaprakları, kökü ve meyvesi kulanılır.

Kullanıldığı yerler:
İdrar söktürür. İştah açar. İltihaplı yaraların iyileşmesini sağlar. Aybaşı sancılarını keser. Sürmenajda faydalıdır. Yüksek tansiyonu düşürür. Kalbin yorulmasını önler. Kansızlığı giderir. Kansere karşı korur. Karaciğer şişliğini giderir. Safra akışını kolaylaştırır. Vücuttaki zehirli maddelerin atılmasını kolaylaştırır. Vücutta biriken suyu boşaltır. Böbrek taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Romatizmada faydalıdır. Mide ve bağırsaklarda gaz birikmesini önler. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Anne sütünü azaltır ve böylelikle memelerin şişmesini önler. Cinsel istekleri artırır. Görme gücünü artırır. Böbrek iltihabı olanlar maydanoz yememelidir.

Mazı( thuja )Servigiller familyasından; pul yapraklı daima yeşil, ağaç veya ağaçcık halinde bulunan bir bitki cinsidir. Ev ilaçlarında yaprakları ve kozalağı kullanılır.

Kullanıldığı yerler:
Yaprakları siğilleri yok etmekte kullanılır. Kozalağından bağırsak solucanı düşürücü ilaç yapılır. Gebe kalmayı önlemek için kullanılır. Bazı zehirlenmelerde, panzehir olarak kullanılır. Basur memelerinde faydalıdır.

Melekotu( angelica )Maydanozgiller familyasından; dere kenarlarında, çayırlarda ve ormanlardaki ağaçsız alanlarda yetişen, boyu 3 m kadar, hoş kokulu, otsu bir bitkidir. İstanbul, Marmara Bölgesi, Doğu Karadeniz ve Beyşehir dolaylarında yetişir. Boyu 1- 1,5 m kadardır. 2 veya çok yıllık bir bitkidir. Gövdesi silindiriktir. Boyuna çizgiler vardır. İçi boştur. Mavimtırak yeşil veya kırmızı renktedir. Çiçekleri beyazdır. Kökü ve rizomlarında uçucu bir yağ ve tanen ihtiva eder. Yaz ve sonbahar aylarında toplanıp kurutulur.

Kullanıldığı yerler:
Mide ve bağırsak hastalıklarına iyi gelir. Sinirleri kuvvetlendirir. Spazmları giderir. Astım nöbetlerini giderir. Kuvvet ve iştah verir. Nekahat devresinin kısa sürmesini sağlar. Yapraklarından çıkan suya, bir parça pamuk bastırılıp, diş çürüğüne konursa, ağrıyı keser. Kandolaşımını düzenler. Terletir. Kurutulmuş melekotu, dövülüp başa sürülecek olursa, bitleri öldürür.

Melisa( oğulotu ) :Ballıbabagiller familyasından; çok dallı, beyaz çiçekli otsu bir bitkidir. En önemli türü tıbbi melissadır. İstanbul, Bursa, Ege ve Akdeniz bölgesinde yetişir. Boyu 30 - 80 cm kadardır. Limon kokuludur. Çok yıllık bir bitkidir. Yaprakları ince ve yumuşak tüylüdür. Çiçekleri beyazdır. Yapraklarında tanen, reçine ve uçucu bir yağ vardır.

Kullanıldığı yerler:
Mide ve bağırsak ağrılarını keser. Kalbi kuvvetlendirir. Hazımsızlık, baş ağrısı ve migrende faydalıdır. Melankoli, sara, başdönmesi, kulak çınlaması ve sinir krizlerinde şikayetleri ortadan kaldırır. Bayılmalarda kullanılır. Mide ve bağırsak gazlarını söker. Aybaşı ağrılarını keser ve aybaşı kanamalarını düzenler. Huzursuzluk ve sıkıntıları giderir. Hafıza zayıflığında faydalıdır.

Menekşe( benefşe ) :Menekşegiller familyasından; çiçekleri tek renkli, bir veya çok yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları yürek biçiminde ve hemen hemen sapsızdır. Genellikle az veya çok koyu renkli olur. Beyaz renklileri de vardır. İlkbahar aylarında çiçek açar.

Kullanıldığı yerler:
Terletir. Vücuda rahatlık verir. Kanı temizler. Vücutta biriken zehirlerin atılmasını sağlar. Nikris ve romatizmada faydalıdır. Kabızlığı giderir. Sıracada faydalıdır. Cilt hastalıklarında da kullanılır. Lapası yaraların iyileşmesini sağlar. Menekşe yağı, egzama ve uyuzu tedavi eder. Boğmaca ve boğaz ağrılarında faydalıdır. Sulu temriyeleri de tedavi eder.

Mercimek( merdümek )Baklagiller familyasından; beyaz çiçekli, bir yıllık bir tarım bitkisi ve bunun besin olarak kullanılan yuvarlak, yassı tohumudur. Mart - Nisan aylarında ekilir. İlk çağlardan beri Akdeniz bölgesinde yetiştirilmektedir. İçeriğinde B vitaminleri ve fosfor vardır.

Kullanıldığı yerler:
Beden ve zihin gücünü artırır. Sinirleri kuvvetlendirir. Bağırsaklara yumuşaklık verir. Sinir zafiyetlerinde faydalıdır. Kan yapar. Anne sütünü artırır. Baharatlı çorba şeklinde yenmesi tavsiye edilir.

Mersin( asmar ) :Mersingiller familyasından; daima yeşil çalı veya 2-5 metre boyunda bir ağaçcık olan bir bitkidir. Yaprakları deri gibi serttir. Çiçekleri beyazdır. Kokusu güzeldir. 100 kadar türü vardır. Yabani mersin Akdeniz çevresinde yetişir. Meyvesine de mersin denir. Küçüktür. Tatlı bahratlı ve kokuludur. Yenir. Yapraklarında ve çiçek dallarında reçine, tanen, sinaol, terpen, mirtol, pinen gibi maddeler vardır. Meyvelerinde ise uçucu yağ, şeker, sitrik asit bulunur.

Kullanıldığı yerler:
Bronşitte faydalıdır. Mesane iltihaplarını da giderir. Nezlede faydalıdır. Akciğer iltihaplarında kullanılır. Bel soğukluğunda faydalıdır. İshali keser. Mide ağrılarını giderir. Egzamada faydalıdır. Saçları boyamakta kullanılır.
Meryemotu( ) mübarekotu) : Gülgiller familyasından; Doğu, Güney ve Karadeniz bölgeleri ile İstanbul çevresinde yetişen bir bitki türüdür.

Kullanıldığı yerler:
Yaprakları ve kökü kuvvet verici olarak kullanılır. İshali keser.

Meryempelsengi( çalapa ) :Guttiferae familyasından Antil adalarında yetişen bir ağaçtır. Kabuklarından reçine elde edilir.

Kullanıldığı yerler:
Müshildir. Kabızlığı giderir. İdrar söktürür. Safra akışını düzenler. Sıtma, frengi, kulunç, sarılık, mafsal ağrıları ve baş ağrılarında kullanılır. Bağırsaklarında hastalık olanlar kullanmamalıdır.

Meşe( bişe ) :Kayıngiller familyasından; kışın yaprak döken veya her zaman yapraklı olan, uzun ömürlü bir orman ağacı cinsidir. Odunu sık dokulu; ağır, sert ve damarlıdır. Erişkin meşenin odunu, kızıla çalan koyu sarı renktedir. Doğal olarak 30'dan fazla türü vardır. Yurdumuzda birçok çeşidi vardır.

Kullanıldığı yerler:
İshal ve dizanteriyi keser. Bağırsak bozukluklarını giderir. Boğaz ve bademcik iltihaplarını tedavi eder. Kanamaları durdurur. Basur memelerinden doğan şikayetleri giderir.

Meyankökü( piyan ) :Baklagillerden kalın rizomlu bir ağaçcıktır. Yaprakları tüysü, yaprakçıkları pek çoktur. Çiçekleri beyaz, morumsu veya mavimsidir. Başak biçimindedirler. Yurdumuzda Batı ve Güney Doğu Anadolu'da yetişir. Boyu 50 cm ile 2 m arasındadır. Çok yıllık otsu bir bitkidir. Çiçekleri mavi mor renklidir. Meyankökü adı verilen kökleri tatlıdır. İçeriğinde glikoz, sakkaroz, nişasta, tanen, asparagin, yağ, zamk, reçine ve glisirizin vardır. Meyan balı da kökünden elde edilir. Üç yıllık kökler kullanılır.

Kullanıldığı yerler:
Grip, nezle, anjin ve nefes darlığında faydalıdır. Öksürük ve balgam söktürür. Vücuda rahatlık verir. İdrar söktürür. Yüksek tansiyonu düşürür. Mide - 12 parmak bağırsağı ülseri ve gastriti tedavi eder. İştah açar, hazmı kolaylaştırır. İncebağırsak iltihaplarını giderir. Vücuda serinlik verir. Kabızlığı giderir. Fazlası tiryakilik yapar ve zararlı olur.

Mısır( zea mays ) :Buğdaygiller familyasından; 180 - 200 cm boyunda, dik ve yüksek gövdeli, geniş şerit yapraklı, bir yıllık bir bitkidir. Kökü kalın ve saçaklıdır. Yaprakları şerit gibi, uzun, paralel damarlı, sert ve sivri uçlu, sapsız, kenarları, dalgalıdır. İki çeşit çiçeği vardır. Erkek çiçekler gövdenin ucunda salkım başak şeklinde, dişi çiçekler ise yaprakların koltuğunda koçan halindedir. Dişi çiçeklerin stilusları uzundur ve kınlarının tepesinden dışarı doğru sarkarlar. Bunlar mısırpüskülü denilen kısmı meydana getirirler. Meyvesi, koçanı üzerinde sıkışık şekilde dizilidir. Rengi açık veya koyu sarı; esmer veya kırmızımtırak renklidir. Mısırpüskülünün içeriğinde glikoz, maltoz gibi şekerler, sabityağ, steroller, reçine ve çok miktarda potasyum tuzları vardır. İdrar söktürücü, idraryollarını temizleyici ve hararet verici olarak kullanılır. Mısırözü yağı, mısır tanelerinden çıkarılır. İçeriğinde yağ asitleri, A vitamini, az miktarda steroller ve bol miktarda nişasta vardır. Mısırözü yağı damarsertliğini önler.

Kullanıldığı yerler:
Daha ziyade mısırpüskülü ve mısırözü yağı kullanılır. Mısır iyi bir besindir. Ancak hazmı biraz güçtür. Guatr olanların yememesi tavsiye edilir.

Mineçiçeği( kanotu ) :Mineçiçeğigiller familyasından; gövdesi dört köşeli, sapsız yaprakları tüylerle örtülü, otsu bitki veya ağaçcıktır. Çiçekleri başak durumundadır. Renkleri eflatun veya bazen de alacalıdır. Yurdumuzda yetişen verbana officinalis denilen türü 30-80 cm boyunda, bir veya birçok yıllık otsu bir bitkidir. Otsu kısmı ve kökü glikozit, tanen ve acı bir madde ihtiva eder.

Kullanıldığı yerler:
Sinirleri yatıştırır. Yorgunluğu ve uykusuzluğu giderir. İştah açar. İdrar söktürür. Terletir. Baş, bel ve mafsal ağrılarını dindirir. Göğüs ve kulak ağrılarını keser. Romatizma, lumbago, siyatik ve nikriste faydalıdır.

Miskçiçeği( eşekkulağı ) :İkiçenekliler sınıfının, Dipsacaceae familyasından güzel kokulu bir bitkidir.

Kullanıldığı yerler:
Sinirleri yatıştırır. Vücuda rahatlık verir.

Miskotu( amberçiçeği ) :İkiçenekliler sınıfından; 50-100 cm boyunda, sarımtırak renkli, güzel kokulu bir bitkidir. Yapraklarında şekerler, uçucu yağ, A ve B vitaminleri vardır. Çiçekli dalları kullanılır.

Kullanıldığı yerler:
Vücuda kuvvet verir. Sinirleri uyarır. Aybaşı tutukluğunu giderir. İştah açar. Safra ifrazatını artırır.
Misvak( salvadore persica ) :İkiçenekliler sınıfının, salva doraceae familyasından, Doğu Afrika'dan Hindistan'a kadar uzanan bölgelerde yetişen küçük bir step ağacıdır. Odunu çok liflidir. Dallarının ucundaki kısım diş fırçası yerine kullanılır. Meyvesi de yenebilir.

Kullanıldığı yerler:
Dişleri temizler. Diş etlerini kuvvetlendirir. Ağız kokusunu giderir.

Muz( musa ) :Muzgiller familyasından; sıcak bölgelerde yetişen, çok yıllık ve çok büyük bir otsu bitki cinsidir. Yurdumuzda Antalya ve Anamur çevresinde yetiştirilir. Muz ağacının gövdesi; toprak altında kök-sap veya soğan halinde bulunur. Yaprakları bu kök-saptan çıkar. Tabandaki çiçekleri meyve verir. Meyvelerin tamamı sarkık bir sapın üzerinde toplu halde bulunur. Nişasta ve şeker bakımından zengindir. Lezzetlidir. Fırında veya güneşte kurutulduğu zaman çok besleyici bir un verir.

Kullanıldığı yerler:
Vücudun ihtiyacı olan bütün maddeleri karşılar. Kemiklerin gelişmesini sağlar. Nekahat devresini kısaltır. Sinir zafiyeti ve yorgunluğu giderir. Böbrek ve mafsal iltihabında, bağırsak hastalıklarında faydalıdır. Müzmin kabızlık çekenler fazla yememelidir.


Mürsafi( mürrisafi ) :Burseraceae familyasından; çeşitli balsam ağaçlarından elde edilen reçine sakızıdır. Güzel kokusu vardır. İlkçağlardan beri kullanılır. Kokusu kuvvetli, tadı acıdır.

Kullanıldığı yerler:
Spazmları giderir. Uyarıcıdır. Aybaşı tutukluğunu giderir.

Mürver( patlangıç ) :Hanımeligiller familyasından; türlerinin çoğu Kış aylarında çiçekleri döken çalı veya ağaçcık halinde odunsu, ender olarak da otsu karakterde olan bir bitki cinsidir. Sürgünlerinin geniş bir özü vardır. Tomurcukları bol sayıda pullarla örtülmüştür. Çiçekleri beyazdır. Meyveleri kabuksuz tane şeklindedir. 20 kadar türü vardır. Yurdumuzda doğal olarak bulunur. Yaprakları uçucu yağ, şekerler ve bazı organik asitler taşır. Meyvelerinde acı madde, tanen, şekerler, valerian asidi ve bol miktarda renk maddesi bulunur. Yapraklar ve meyveler müshil olarak kullanılır. Köklerinde müshil tesiri vardır. Çiçekleri terletici ve hafif yatıştırıcıdır. Kullanılan kısımları; yaz aylarında toplanıp, kurutulur.

Kullanıldığı yerler:
Kabızlığı giderir. Ateşi düşürür. Vücuda rahatlık verir. İdrarı çoğaltır. Anne sütünü artırır. Nezlede faydalıdır. Güneş yanıklarında da faydalıdır.



Prof. Dr. Sinsi 07-14-2012 02:33 PM

Şifalı Bitkiler Karışık
 
Çölyak,felç,astım,artirit,stres,ülser,kemik erimesinde
Kestane
Önemli bir enerji kaynağıdır. Kolayca sindirilebilir. Çölyak hastaları için buğday içermeyen un kaynağı olabilir. E ve B6 vitaminleri içerir. Yağ oranları düşüktür.
Turunçgiller:
C vitamini zengini turunçgiller içerdikleri flavonoid adlı antioksidanlar sayesinde atardamarların, kalbin zarar görmesini önlüyor. Portakal, içerdiği folik asit, kalp dostu potasyum ve kalsiyum sayesinde sağlıklı alyuvar hücrelerinin çoğalmasına yol açıyor.
Soğan:
Sarımsakla birlikte enfeksiyonlarla mücadele eder. Kükürt bileşimleri, atardamarların zarar görmesini önler. Soğan kemik erimesine de iyi geliyor.
Enginar:
Enginarın en büyük özelliği, toksinleri temizleme yeteneğidir. Bu sebeple artirit ve romatizması olan hastalara özellikle tavsiye ediliyor. Cynarine adlı madde, karaciğer ve safra kesesinin rahatsızlanmasını engelliyor.
Meyan kökü:
Antivirüs etkisi vardır. Karaciğeri korur. Adrenalin salgılanmasını dengeler. Stresle başa çıkabilmek için gerekli olan kortizol hormonunu salgılatır.
Lahana:
Ülseri olan kişiler için tonik, yani mideyi temizleyici etki doğurur. Yüksek oranda C vitamini içerir.
Kırmızı lahana:
vücutta antioksidan özelliğe sahip A vitamini içerir. Kanseri önleyici etkiye sahiptir. Çiğ olarak salatalara katılması tavsiye edilir.
Kayısı:
Yüksek oranda kalsiyum ve magnezyum içerir.
Süt:
Kalsiyum, protein, B2-A-E-D vitaminleri, folik asit, fosfor ve demir kaynağıdır. Kalsiyum, D vitamini ve fosfor ile birlikte kemikleri ve dişleri güçlendirmek için çalışır. Bunların eksikliği kemikleri eritir.
Araç tutması,cilt sorunları,laktoz dayanıksızlığı ve göz için
Zencefil:
Sindirime yardımcı olur. Mide bulantısını giderir. Enerjinizi arttırır. Seyahatin ve otomobilde uzun süre gitmenin yol açtığı bulantı ve rahatsızlıkları azaltır.
Papatya: Çay olarak içildiğinde sindirime yardımcı olur, karın ağrılarını dindirir. Sıcak bir banyonun ardından hazırlanacak papatya çayı torbaları, egzamanın sebep olduğu kaşıntı ve yanmaları alır.
Acı pul biber:
Portakaldan 3 kat daha fazla oranda C vitamini içerir. Capsantin adlı kimyasal madde zona hastalığının sebep olduğu ağrıları dindirmek için yapılan kremlerde kullanılır.
Portakal suyu:
Bir bardak portakal suyu günlük C vitamini ihtiyacının tamamını karşılar. İçindeki potasyum vücudun su dengesini korur; cildin kurumasını, kırışıklıkların meydana gelmesini önler.
Portakal yağı:
Susam yağıyla karıştırılarak kullanıldığında iyi bir cilt yağı elde edilir.Ayrıca, selülitli bölgelere portakal yağıyla masaj yapılması tavsiye edilir.
Badem:
Yüksek oranda kalsiyum, magnezyum, potasyum, fosfor, E vitamini, B2 vitamini, antioksidan içerir. Bu sebeple, laktoz (süt şekeri) dayanıksızlığı bulunan ve günlük gıdalar yiyemeyen kişiler için badem ideal bir besin kaynağıdır.
Mısır:
Zeaksantin adlı bir bitkisel bileşim içerir. Bu madde, yaşa bağlı olarak gelişen görme bozukluklarını azaltır.
Ispanak:
Antioksidan özelliği taşıyan A vitaminine dönüşen betakaroten içerir. Sağlıklı gözler için gereklidir.Katarakt ve diğer göz tabakalarının bozulmasına karşı lutein maddesi de içerir. Pişirdikten sonra hemen tüketin, beklemesi halinde, içindeki yararlı maddeler toksik maddelere dönüşebilir.


Prof. Dr. Sinsi 07-14-2012 02:33 PM

Şifalı Bitkiler Karışık
 
Dar yapraklı sinirliot, kılıç benzeri yapraklarıyla 50 cm kadar yükselebilir. Çiçekler, ince ve dümdüz sapların ucundaki oval başakları taçlandırırlar. Bitki yol kıyılarında, çimlerin arasında ve oksijen açısından yoksul zeminlerde yetişir. Tedavi edici olarak, bitki özsuyu, yapraklar ve kök, bazen de tohumlar kullanılır. Bitkinin etken maddeleri öksürüğü kolaylaştırıcı ve bağırsak işlevlerini düzenleyici özelliklere sahiptir. Ayrıca, akciğer hastalıklarında, diş, baş ve kulak ağrılarında yardımcı olur. Yara tedavisinde ise, ezilen taze yapraklar yaranın üstüne yatırılarak kullanılır.

Toplama: Yapraklar ilkbaharda, çiçeklenme başlayana kadar toplanır ve çok kısa sürede, 30-35 derecelik ısıda kurutulur. Tohumlar, olgunlaştıkları ağustos-ekim döneminde kuru havada toplanır ve kurutulur.


Prof. Dr. Sinsi 07-14-2012 02:33 PM

Şifalı Bitkiler Karışık
 
Büyükannelerimizin bu en değerli ilacı daha yirmi yıl öncesine kadar küçümseniyordu. Ama günümüzde papatya çiçeğinin iltihap önleyici etken maddeleri hak ettikleri saygıyı görüyorlar. Özellikle çiçeğin içerdiği eterli yağa büyük önem veriliyor. Çünkü o, kılcal damarları yeniden daraltmakla kalmayıp(iltihaplanmada genişleyen kılcal damarlar),ayrıca kramp önleyici olarak da çok etkilidir.

Adet görme problemleri yaşatan kadınlar ve mide rahatsızlığı, kramp, kolik ve bağırsak rahatsızlığı çeken herkes, papatyanın iyileştirici etkisinden çay içimi, oturma banyoları ve friksiyon biçiminde yararlanmalıdır. Mayıs papatyası, etkinliğinin doruğuna ancak, kaynatıldıktan sonra varabilir. Çünkü, aktif olmayan pro-azulen C ancak yüksek ısılarda etken azulene dönüşebiliyor.

Toplama: Genellikle yol kıyılarında, tarlalarda ve bahçelerde yetişen mayıs papatyası, yalnızca güneşli günlerde toplanmalı ve hemen havadar ve gölgelik bir yerde, temiz örtülerin üstüne serilip kurumaya bırakılmalıdır.


Prof. Dr. Sinsi 07-14-2012 02:33 PM

Şifalı Bitkiler Karışık
 
Öksürükotu, öksürüğe karşı kullanılan en eski bitkidir. Eski Yunanlılar bile, astımı yatıştırabilmek için, yakılan bitkinin dumanını içlerine çekerlermiş. Bitki 15 cm kadar yükselir, çok köşeli yaprakları ve altın sarısı çiçekleri vardır. Daha mart ayında topraktan çıkmaya başlayan çiçekler ilkbahar müjdecisi olarak bilinir.

Öksürükotu öncelikle killi topraklarda ve dere kıyılarında yetişir. Ancak mayıs başlangıcında gelişmeye başlayan yapraklar, salatalara katkı olarak kullanılabilir, çünkü yüksek oranda C vitamini içerirler. Çay demlemede kullanılan çiçek ve yapraklar hızla küflenebilirler. Bu nedenle, toplandıktan hemen sonra 40 derece civarındaki bir ısıda iyice kurutulmalıdırlar. Çayın çok iyi süzülmesine özen gösterilmelidir.

Toplama: Çiçekler mart ve nisanda, yapraklar ise mayıs ve temmuzda toplanır.


Prof. Dr. Sinsi 07-14-2012 02:33 PM

Şifalı Bitkiler Karışık
 
Gülün uzak bir akrabası olmasına karşın, görünümü hoş bir bitki sayılamaz. 80 cm kadar yükselebilen gövde sapı kaba yapılı ve yapraklar gibi tüylüdür. Küçük sarı çiçekler haziran-ağustos döneminde, bir başak görünümünde açılırlar. Bitki her yerde, ama özellikle killi topraklarda yetişir. Güneşli açık alanları, çalılıkları ve verimsiz çayırlıkları sever. Çiçekler ve yapraklar yazın toplanmalıdır. Hafif idrar arttırıcı olarak ve yara tedavisinde kullanılabilir. Yorgunluğa karşı yararlanılan etkisi ise dikkat çekicidir. Koyunotunun bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur.

Toplama: Çiçek ve yapraklar haziran-temmuz döneminde toplanmalıdır.


Prof. Dr. Sinsi 07-14-2012 02:33 PM

Şifalı Bitkiler Karışık
 
Eski çağlardan beri sarı kantaronda pek çok iyileştirici ve doğaüstü güçler olduğu söylenegelmiştir. Halk arasında da bitki, kanom, kılıçotu, mayasılotu, yaraotu gibi adlarla anılır. Dümdüz ayakta duran ve 90 cm kadar yükselebilen bitkinin sarı çiçekleri, ezildiklerinde kırmızı bir sıvı salgılarlar.

Sarı kantaron, 2200 metreye kadarki çayırlıklarda, orman ve tarla kıyılarında yetişir. Taze veya kurutulmuş olarak, çiçeklenmekte olan tüm bitki kullanılır. Çay olarak, sinirsel rahatsızlıklara, histeriye ve düzensiz adet kanamalarına karşı başarıyla kullanılabilir. Kantaron yağı ise dıştan kullanımda, yaralara, çatlaklara, lumbago ağrılarına ve güneş yanığına karşı çok etkilidir.

Toplama: Haziran-ağustos arasında, çiçeklenme dönemindeki bitkinin tümü toplanır ve gölgede kurutulur.



Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.