Evlendikten Sonra Keşke Dememek İçin
 

Evlendikten Sonra Keşke Dememek İçin

Evlilik öncesinde, alınması gereken bütün tedbirlerimizi aldık. Duygularımızı kontrol altında tutarak mantığımızla hareket ettik. Eşimiz olacak insanla, her şeyi açık seçik konuşarak ortak noktalarda mutabakata vardık. “Sebep-sonuç” ilişkilerine bakarak, sentezlerimizi ortaya koyduk.
Tüm çaba ve tedbirlerimize rağmen, arzuladığımız evlilik gerçekleş­medi. Eşimizle paylaştığımız hayat, bize zindan olmaya başladı. Bu du­rumda ne yapacağız?

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

Böyle bir durumu kimse istemez, fakat hayatta her şey olabilir. Böy­le bir durumun gerçekleştiğini varsayacak olursak, burada en büyük te­selli, önceden alınmış tedbirler olacaktır. “Keşke şöyle yapsaydım.” de­me suçluluğumuz olmayacaktır.
Böyle bir durumda kişinin kendini teselli edecek nedenleri olacaktır. “Ben elimden geleni yaptım.” diyebilme haklılığını kendinde bulacaktır.
Bu noktadan sonra yapılacak bir şey yoktur. Sonuçları tayin eden, her şeye gücü yeten Allah’ü Teala’dır. “Kader” denilen olgu insanlar için­dir. Başa gelen çekilir veya onun tedbiri varsa o da yapılır. Bazı evlilikler “insanın bahtı ile” ilgilidir. Belki de, başka bir kötü olay için uyarıdır.
Biz, elimizden gelen bütün tedbirleri almakla mükellefiz. Hakkımız­da hangi olay hayırlı ise, Allah-ü Teala onu bize nasip eder.
Tedbir Alacağım Diye…
“Tedbir alacağım” diye her şeyin en ince detayını araştırıp, işi sulan­dırmak da doğru bir davranış biçimi değildir. Bir atasözünde dile geti­rildiği gibi: “Çok tedbirli olanlar, pek az şey yaparlar.” Bu söz bu duru­mu teyit ediyor.
Çok titiz, çok tedbirli olma hali de insanı çıkmaza sürükler. Her şey­de “dengeli olmak ve orta yolu bulmak” esastır.
Bu kişiliğe sahip insanların, ruhsal yönden davranış bozukluğu için­de olduğu söylenebilir. Bu kimselerin ruh dünyalarını incelediğimizde, “vesveseli ve evhamlı insanlar” olduklarını görürüz. Bu tip insanlar, nor­mal ve doğru olan davranışlara bile evham ve şüphe ile bakarlar.
Her evlilikte, “olumlu ve olumsuz yönler” mutlaka olacaktır. Önemli olan, iyi ile kötü arasındaki “orta yolu” bulabilmektir. Her şeyi ile mükem­mel bir insan olmadığı gibi, her şeyi ile mükemmel bir evlilik de olmaz.
Eş Seçiminde Kişilik Tahlilleri
Her rüzgârda otlar gibi eğilip bükülürsen, dağ kadar bile olsan, bir ota değmezsin
Hz. Mevlâna
Eş seçiminde kadın ve erkeğin “kişiliğini” tanımak zor olsa da, insa­nın genel “karakteristik yapısı” göz önünde bulundurulduğunda aşağı yukarı bir kanıya varılabilir. Biz de bunu yapmaya çalışacağız. Evlene­cek kişi acaba nasıl bir karaktere sahip, huyu suyu nasıl, güvenilir bir insan mı, ruh dünyasında neler var? Kötü alışkanlıkları var mı, görünü­münün altında hangi kişilik gizli gibi sorular, aklımıza hep takılır.
Aslında bu soruların kapsadığı alan, “psikoloji” ilminin konusu. Bizim araştırmamız pratiğe dayalı sosyolojik alanı kapsadığından, meselenin ilmî boyutuna girmeyeceğiz. Çevremizde, işyerimizde, sokakta, okulda ve yakınımızda yaşayan insanların hayatlarından yola çıkarak genele yönelik “kişilik tahlilleri” yapmaya çalışacağız.
Kişilik tahlillerine geçmeden önce bir tespitimi sizlerle paylaşmak isti­yorum. 30 seneden beri çeşitli alanlarda görev yaptım. Bunun 17 senesi yöneticilikle geçti. Her çeşit insanla muhatap oldum. 15 sene öncesinde insanlar üzerinde gene! bir kanaatim vardı. Bir insanı iik gördüğümde, dış görünüşüne bakarak onun kişiliği hakkında, olumlu veya olumsuz bir tah­minde bulunabiliyor, şahısla ilgili tahminimi % 75 tutturabiliyordum. Yanıl­ma payım çok az oluyordu.