ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Serbest Forum (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=151)
-   -   Yazarların Sevdiği İlk Cümleler (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=21552)

bukettt 07-17-2007 10:19 PM

Yazarların Sevdiği İlk Cümleler
 
Yazarların sevdiği ilk cümleler Enis Batur’un romanın ilk cümlesi projesine destek veren yazarlar en sevdikleri ilk cümleleri yazdı.

Yazar Enis Batur, bugüne dek yazılmış tüm edebiyat eserlerinin ilk cümlelerini bir araya getirerek bir enstitü kurmak istediğini açıkladı. Latince’de “başlangıç” anlamına gelen “Incipit Enstitüsü” için destek bekleyen Batur, projenin Türkiye’de bir ilk olacağını söyledi. Birçok yazar da Batur’u destekleyeceğini belirtti. Hatta bu destek için ilk adımı atarak en sevdikleri ilk cümleleri NTVMSNBC okurları için yazdılar.







FİKRET OTYAM







* Kaçınılmaz bir şeydi: acıbadem kokusu ona umutsuz aşkların yazgısını anımsatırdı hep. Gabriel Garcia Marquez, Kolera Günlerinde Aşk







* Adam dağlara bakıyor. Attan hızlı, attan görkemli bir deve, Arabistan çöllerinden süzülüp geliyordu. Burhan Günel, Ateş Uykusu







* Ali bozkırın ortasında bir köyde doğdu. Hasan Eskil, Köprüde Kadınlar Vardı







* Korku içindeydi. Fikret Otyam, Kanlı Gömlekler







* Heeeeyyy!Diye bağırıyordu çoban Mustafa, kavalını telaşla cebine koyarken. Fikret Otyam, Ceylanlar Suya İndi







* Tüfekli adam birden durdu. Fikret Otyam, Can Arkadaş







* Baro Başkanı telefonda Elif’in savunmasını üzerime almamı istediği zaman doğrusu hem şaşırmış, hem de üzülmüştüm. Erhan Bener, Elif’in Öyküsü







* Hücre bir işkence odasıdır. Kemal Bekir, Hücre







* Yüksek mühendis Erdoğan kolunun geniş bir hareketiyle, yarım saattir üzerinde çakılıp kaldıkları tepeyi, merdiven merdiven alçalarak ovaya doğru inen öteki yalçın tepelere bağladı. İlhan Tarus, Duru Göl










KÜÇÜK İSKENDER







Batur’un önerisi oldukça heveslendirdi beni; heyecandan çok, bir telaş diye açıklayabilirim belki bunu: Okur gözünden değil, bir sanatseverin meraklanması, bir sırrın yalnızca size söylenmesinin arkasındaki güven, ağzısıkılık ya da basbayağı ihanete davet açısından önemli olduğu kadar edebi boyutları da var şüphesiz bu önerinin. Ben, ‘ilk cümle’nin ötesinde ‘ilk’ üzerinde durmaktan yanayım; yeniyetme yaşlarımda karşılaştığım Oğuz Atay‘ın Tutunamayanlar‘ının ilk cümlesi, bütün demek istediklerimin özeti adeta; Olric’in henüz olmaması hepimizin tedirginliğinin telaffuzunda ilk cümle sayılamaz mı?







* Olay 20. yüzyılın ikinci yarısında bir gece Turgut’un evinde başlamıştı. Oğuz Atay, Tutunamayanlar










HULKİ AKTUNÇ







Biraz matrak geçelim... Çağdaş dünya yazınının bilgelerinden birisi, şöyle dememiş miydi? Artık, “Markiz, saat altıda sokağa çıktı” diye başlayan bir roman yazılmayacak!










1980’lerde, büyük bir İngiliz gazetesi “kötü romanlar yarışması” açmıştı. Yarışmaya 374 roman katıldı. Bunlardan 76’sının ilk cümlesi şöyleydi: “Soğuk ve fırtınalı bir geceydi”...










* Don Quijote…çünkü çağdaş romanı başlatır.







* Ulysees…avangard romanı başlatır.







* Devlet Ana, Kemal Tahir, bu romanla “romanın ülkemize nasıl bakması gerektiğine dair bir manifesto” gerçekleştirir (ister beğenin, ister beğenmeyin).







* Aylak Adam, Yusuf Atılgan, döneminin yaygın ve moda roman alışkanlığını (köy-köylü romanları) kırar.







* Tutunamayanlar, Oğuz Atay, bugünün romanındaki konu/biçim zenginliğinin tohumlarını atar.










DENİZ KAVUKÇUOĞLU







Bir saatte ortaya çıkarttığım cümle şöyle bir esin verdi. Demek ki insan 100- 150 kitabın cümlelerini bir araya getirerek başlı başına bir roman yazabilir.










Enis Batur ilk cümle enstitüsü kuracak










* Soğuk bir gündü. Onbaşı, nöbetçi kulübesinden çıkıp gözlerini kırpıştırarak uçsuz bucaksız vadiyi seyretti. Erdal Öz, Odalarda







* Diz boyu otların arasında bir adam düşe kalka ilerliyordu. Leon Uris, 7. Numaralı Mahkeme







* Robert gözlerine inanamadı. Anna Regert’in, Kara







* Dördüncü dedi Jeguar. Maria Vargas Llosa, Kent ve Köpekler







* Birden bire her şey bozuluvermişti. Peride Celal, Üç Yirmidört Saat










ASLI ERDOĞAN







Dünyanın en eski hikayelerinden birinin adı ‘Başlangıçların Şarkısı’. Eski Ahit’in ve Odyssea’nın, Dante’nin ‘Cehennem’inin başlangıcı olmasa bizim hikayemiz eksik kalır. Ben ezbere bilirdim eskiden bazı kitapların başlangıçlarını; Lolita’yı, Bachwen’in Balina’sını...










Kimi zaman da başlangıç cümlesini okuyup ikinci cümleye geçmeden günlerce kalakalırdım. Mesela Robert Musilin’in ‘Niteliksiz Adam’ kitabında, Dostoyevski’nin ‘Yeraltından Notları’nda.







* Ülkenin kuzeyinden güneyine, aralarında bir çok vadi ve yayla oluşturan iki sıradağ uzanır. Malcolm Lowry, Yanardağ’ın Altında, (Sinan Fişek çevirisi)







* Kumulun tepesinde düşlerdeki gibi beliriverdiler, ayaklarının savurduğu kum bulutu, yarıyarıya gizliyordu onları. Le Clazio, Çöl, (Ela Güntekin çevirisi)







* Zaman kör bir kılavuz. Anne Michaels, Bölük Pörçük Yaşamlar, (Kemal Atakay çevirisi)










HAYDAR ERGÜLEN







* Devrim, vaktiyle bir ihtimaldi ve çok güzeldi. Murat Uyurkulak, Tol







* Elindeki makasın ucunu bir an için havaya dikip onuruma içilecek kadeh gibi yavaşça kaldırarak, ‘Hoşgeldin beyim’ dedi berber. Ali Toptaş, Gölgesizler










SENNUR SEZER







Birçok yazarın ilk cümlelerine verdikleri emek düşünüldüğünde bir “ilk cümleler enstitüsü” güzel bir düş. Benim kendimden önerebileceğim, ‘ilk dize’ yada ‘cümle’ yok. İleride yazacaklarımın hatırı kalır. Olsa olsa...







* Yarın arefeydi. Ömer Seyfettin, Başını Vermeyen Şehit

Ergenekon 07-17-2007 10:28 PM

Elindeki makasın ucunu bir an için havaya dikip onuruma içilecek kadeh gibi yavaşça kaldırarak, ‘Hoşgeldin beyim’ dedi berber

ilginç bir konu teşekkürler...


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.