ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Bir Tutam Hikaye (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=456)
-   -   Basit Bir Şey (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=203083)

Prof. Dr. Sinsi 07-10-2012 09:31 PM

Basit Bir Şey
 
Basit Bir Şey Yazısı - İclal Aydın Yazıları - Basit Bir Şey Köşe Yazısı

Bazı sabahlar nedenini bilmem, "zor" kalkarım. Uykudan zorla uyanmak değil burada kastım. Hayata, yeni bir güne, bir şeyler yapmaya "zor" kalkmak...

"Hayatı zorlaştırmak" diyelim hadi, çok kullanılan haliyle. Şimdi oturmuş yazmaya hazırlanırken, bazen neden zorlandığımı düşündüm. Her şey hazırken, yolunda gitmeyen neydi?


Cadının işleri!..

Kafamın içindeki o sevimsiz, kışkırtıcı, şüpheci, güvensiz cadı rahat bırakmıyordu da ondan. Soru sormak güzeldir ama bu cadının soruları aydınlanmak için değil iç karartmak için birebir olur her zaman. Konuşmaların altındaki diğer anlamları bulur çıkarır. Her şeye alınır, her şeyi üstüne alır. Hiçbir şeyi beğenmez. Ne benim yaptıklarımı ne bir başkasınınkini. Kıskançtır. Sinir olur her şeye. Kendini yetersiz bulduğundan aslında bahaneler yaratır durmadan. Güvensizdir. Hem kendine hem karşısındakine. Hep bir yalan yakalamak için tetikte yaşar. Bütün dünya ona düşmandır. Yok yok öyle değil... Onu dünya üzerindeki sefil insancıklar anlamamaktadırlar. Nasıl anlasınlar? Kim ki bunlar?


Abarttım biraz.


Bile bile... Benim cadı bu kadar iğrençleşmez ama buna ramak kaldığı da olur. Yani bazen benden önce o uyanır. O yüzden zor kalkarım. Dediğim gibi önce nedenini bilmem. İçim sıkılır. Canım hiçbir şey yapmak istemez. Nasıl mutsuz olurum bir bilseniz. Bilirsiniz..


Biliyorsunuz değil mi? Öyle kalkıyorsunuz bazen. Çemkiriyorsunuz ona buna. Otobüs kaçıyor, işyerinde kullandığınız alet bozuluyor, üzerinize çamur sıçrıyor, kahve dökülüyor, elektrikler kesiliyor... Kim yapıyor bunları? İşte o küçük cadı... Değil mi?


Bazen bende üç gün filan hakimiyet kurar bu sevimsiz bayan. Ah, hayat ne zorlaşır ben ve ailem için. Üçüncü günün sonunda benim Akıllı Bıdık "Aaa yeter artık" diyerek el koyar duruma. Sıkı bir çekişmeye girerler. Bu tartışmadan her defasında Akıllı Bıdık galip çıkar. Çıkmasa perişan olurum valla. İyimserlikte pek ünlüyümdür ama, kötümserlikte kimse elime su dökemez...

Akıllı Bıdık önce beynimi boşaltır. Kapıları camları sıkı sıkı kapatır. Gaz kaçağı var mı, kontrol eder. Sonra başlar ortalığı toparlamaya.


Ortalığı topluyoruz...


"Bu bastıbacak kızın hakaretlerini niye baş köşede saklıyorsun bakiiim? Hemen çöpe. Bak şimdi. Bu bin yıllık küflenmiş güvensizlik örtülerini at demedim mi ben sana? Ben atıyorum, sen gidip çöpten alıyorsun. Bu ıvır zıvır da ne? Kitap yazacağım diye, edebiyat yapacağım diye, doldurmuşsun buraya saçma, anlaşılmaz kelimeleri. Hemen banyo sobasında yakalım. Ben sana bu şüphecilik bardaklarını kullanma demedim mi? O cadı çıkardı yine değil mi? Kıracağım onun kafasını." İşte böyle toparlar beni... Sonra bir saç baş yıkarız. Bir bardak ayran yapar içeriz. Yaptığımız iyi şeyleri hatırlamaya çalışırız. Sevdiğimiz bir şarkıyı dinleriz. En az on tane başımızdan geçen güzel şeyi düşünürüz. Kafamın ve kalbimin camlarını parlatırız. Anlaşılır ve net olunca her şey evimizin baş köşesine el yazısı ile yazarız. "Basit Bir Şey" diye... Mutlu olmak için de mutsuz olmak için de.



İclal Aydın


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.