ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Bir Tutam Hikaye (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=456)
-   -   Küskün Begonvil 17 (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=202960)

Prof. Dr. Sinsi 07-10-2012 09:51 PM

Küskün Begonvil 17
 
Küskün Begonvil 17 hikayesi - Hicran akçakaya yazıları


Arda nın minik elleri yüzlerine değince Zeynep te Kemal de gözlerini araladılar…. Kemal


oğluna sarıldı:


-Günaydın Aslan parçası. Söyle bakalım bugün ne yapmak istiyorsun? Akşam 6 ya kadar


sizinleyim, birlikte güzel bir gün geçirelim.


-Oley… denize gidelim baba.


-Sen ne dersin Zeynep? Gidelim mi?


Zeynep hayranlıkla hem oğlunu hem kocasını izliyordu yattığı yerden…Elini karnına


götürdü yavaşça… İçi burkuldu… Bu boşluk daha ne kadar devam edip, içini parçalayacaktı


acaba? Toparlanmalıydı. Oğlu ve kocası için. Zeynep’e ihtiyacı vardı ikisinin de:


- Olur gidelim Kemal’cim. Şöyle güneşe uzanıp denizi seyretmeyeli çok oldu.


- Hadi o zaman kalkalım hazırlanalım… kahvaltımızı da orada yaparız…


Kısa sürede hazırlandılar. Zeynep deniz çantasına havluları, Arda için yedek kıyafetleri, en


son okuduğu kitabı, güneş yağlarını yerleştirdi, yarım saate kalmadan evden çıkmışlardı:


- Nereye gidelim Zeynep?


- Torba’ya gidelim... sakin ve huzurlu.


Kemal arabayı çalıştırdı. Siteden çıktılar. İlk kavşakta kırmızı ışıkta durduklarında


Kemal’in telefonu çaldı:


-Efendim Ahmet.


-……


- Ne diyorsun ne zaman olmuş? Hangi hastane şimdi? Gideriz Ahmet ne demek. Dost böyle


günde lazım insana arkadaşım. Yarım saat sonra sizdeyiz. Ordan hep birlikte çıkarız .


Zeynep soran gözlerle kocasına bakıyordu:


-N’olmuş Kemal?


-Ahmet’in eşinin babaannesi hastalanmış, gece hastaneye kaldırmışlar.


-Hadi yaa Sibel nasıl üzülmüştür şimdi. Canım benim.


-Ahmet’in arabası hala tamirhanede. Geçen gece küçük bir kaza yapmıştı.


Senin de Pakize Teyzeyi nasıl sevdiğini biliyor ya istersen siz de gelin hep birlikte gidelim


diyor.


-Tabii gidelim, böyle zor bir günde Sibel’in yanında olmam lazım… ee hadi dönelim hemen


eve…




Hemen eve dönüp, üzerlerini değiştirdiler ve Ahmet’lerin evine gittiler. Sibel çok üzgündü


ve bir an önce nenesini görmek istiyordu. Hep birlikte Muğla’ya doğru yola çıktılar. Sibel


sık sık hastaneyi arayıp babası ile konuşuyor nenesinin durumu hakkında bilgi alıyordu.


İki buçuk saat sonra Yücelen hastanesinin otoparkına arabayı park etmişlerdi bile.


Sibel, Ahmet, onların 4 aylık bebekleri Can ,Zeynep, Kemal ve Arda…


Yanlarında çocuklar olduğu için önce bayanlar çıktı babaannenin yanına… Erkekler


çocuklarla birlikte aşağıda kafeteryada beklediler…


Sibel nenesini yatakta her bir tarafında kablolarla görünce ağlamaya başladı. Yanına


yaklaştı:


-Babaanneciğim bak ben geldim.


Yaşlı kadının hiç mecali yoktu ama biricik torunu Sibel’i görünce yüzü aydınlandı:


-Yavrımmmm, guzummmm, geldin mi gül kokulum. Seni göremeden öleceğim diye ele


gorktum ki bidenem…


-Bababaannem maşallah iyi gördüm seni… Sen eski topraksın bunu da atlatırsın… Daha çok


uzun yıllar bizimle birlikte olacaksın. Can’da yanımda ama izin vermiyorlar buraya


getirmeme…


-Oyyy minik bebem de mi burada… Gel koklayam seni sen gül kokarsın Can kokarsın…



DEVAM EDECEK


Hicran akçakaya



Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.