![]() |
Katıl Veya Katılma Bu Böyle
Katıl Veya Katılma Bu Böyle Yazısı - Katıl Veya Katılma Bu Böyle Dilek Önder - Dilek Önder Yazıları
Evlilik meselesi çok uzadı... Hatta o kadar uzadı ki, biz bile aynı yazıyı iki kere kullanmışız. Olsun! Artık durumu iyice anlamışsınızdır! Kaçıranlar için de fırsat olmuştur. Ama her zamanki gibi son söz sizin. - “Böbreğiniz varsa, böbrek taşınız da vardır. Dolayısıyla ortada bir evlilik varsa evlilikte bazı sorunlarınızın olması da kaçınılmazdır. Evlilikte anne, baba, çocuklar, akrabalar ve çevre vardır. Eşlerin de bu kurum içerisinde yalnız kendilerinin olmadığını düşünerek üstünlük yarışına girmeden, tepişmeden sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekiyor. Evlilik şartnamelerle falan yürümez. Evlilik kurumu ticarethane değildir. Sağlıklı aile sağlıklı toplum. “ (Benden duymuş olma ama ‘Şartnameyle yürümez’ deyip bir sürü şart yazıyorsun. Ayrıca her böbreğin taşı olmuyor, biliyor musun? Hem taşla da yaşanmıyor. Onu atmak için neler çekiliyor, neler...) - “Evlilik öyle formülle olmaz. Kimi evlilikler şaşırtıyor ve berdevam:):)” (Katlanıyorlar işte! Öyle devam edebiliyor; ne şaşırıyorsun?) - “Siz önerinizde haklısınız. Gerçekten evliliği sürdürmek istiyorsanız nikâhınız kıyılırken sadakat göstermeniz gerekenleri ön planda tumanız gerekmektedir. Karşılıklı kadın ve erkeğin görevlerini kafanıza iyice yerleştirmelisiniz. Kadın kadınlığını, erkek erkekliğini bilmeli, birbirlerine saygılı davranmalıdır. Düz duvara çıkmak, Ali’nin kayı...” (Neyse ki kesilmiş! Yoksa kendimi asacaktım!) - “Evliliği sürdürülmesi gereken bir durum haline getirirseniz, tabii ki çok sürmez, bitirirsiniz. Sadece yaşayın. Niye bu kadar kasıyorsunuz ki??” (Ha, belli ki sen de birilerini kasıyorsun! ‘Ben mutluyum ama eşimi bilemem’ diyenlerden...) - “Evet, katlanmak. Tabii katlanacak mecalin kalırsa! Yaşı 76’ya gelmiş bir tanıdığım var. Sanki adam daha 40 yaşında gibi dinç, cildi hemen hiç kırışmamış. Nasıl bu kadar genç kaldığının sırrını sorduğumda cevaben: ‘Sürekli aşk’ dedi. İyi de bu nasıl olacak?” (Sen bakma onun ‘Sürekli aşk‘ dediğine... Onun aşkı kendinedir. Kendi kendine yani!!) - “Katlanmak??? Çok ağır kaçmış :)) Olayı kendinize çevirip ‘katlanılan’ yapamadınız mı?” (Yok yaa... Danalara atıp tutmuyorum bu sefer! Her iki taraf için de aynı durum var; katlanmak!) - “Sayın Dilek Önder bacı. Evliliği sürdürmenin yedi maddesini yazdınız. Sanki ihale şartnamesi gibi. Evliliğin sürmesi sevgi ister, saygı ister, hoşgörü ister. Beklenmedik olaylar karşınıza çıkar. Bir atasözü vardır, ‘bekâra hanım boşamak kolay’. Yaşanmadan bilinmez. John Hallyday’ın dediği gibi, ’YAŞLANMIYORUM, BÜYÜYORUM’.” (Sen de, daldan dala konmuşsun ama olsun. Bu arada, Johnny Hallyday’in son halini gördün mü? Epey büyümüş!) - “Katılıyorum bacım =) Yalnız evlilik katlanılması gereken şey haline geldiyse, kangren olmuş kol gibi keseceksin, yoksa seni çürütür!” *** İşte bu! Anlayana... Yapabilene... Dilek Önder |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.