ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Bir Tutam Hikaye (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=456)
-   -   Al Yazmalı Ninem (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=202552)

Prof. Dr. Sinsi 07-10-2012 09:25 PM

Al Yazmalı Ninem
 
Al Yazmalı Ninem Yazısı - Al Yazmalı Ninem Sepkin Coşkun - Sepkin Coşkun Yazıları

Bakışlarını uzak bir noktaya diker,sonrada yüreğinin taa derinliklerinden gelen bir sesle,ah gençlik ah derdi ninem.

Bir eliyle saçlarımı okşar,bir eliyle siyah ve beyaz desenli dülbentinden dışarı çıkan kınalı saçlarını düzeltir ve gözlerini o noktadan hiç ayırmazdı.

"Bizim zamanımızda" diye başlardı her seferinde söze,

yeni bir hikaye dinler gibi bakardım mağrur ve gururla bakan gözlerine.

Koyardım başımı pamuktan yumuşak dizlerine,

bir elini alırdım avuçlarımın içine,saatlerce dinlerdim onu.


"Tam beş yaşına kadar emzirdim babanı, helal sütü emmiş benim oğlum,hiç kimseyi incitmedi,hele beni hiç

haram nedir bilmedi yavrum" derdi.


Karşımızda bizi dinleyen,aynı zamanda biberonla bebeğine süt veren ablamın hafiften yüzünün kızardığını farkettik

Ninem

" Yok yavrum sözüm sana değil, biz eskiden" diye devam ederdi.

"Şimdi her işi makinalar yapıyor, yine hiç kimsenin zamanı olmuyor

Telaşlı bir koşuşturma devam edip gidiyor" derdi.

bir kaç saniye susup düşünürdü.


Eminim,film şeridi gibi geçmişi getiriyordu gözlerinin önüne

Kerpiçten yapılmış evini nasıl gayretle süpürüp temizlediğini,

Dağlar kadar birikmiş çamaşırlarını nasıl

Ateşini yakıp,suynu kaynattığını ve nasıl yıkayıp kuruttuğunu,

bunun yanı sıra ekmeğini önceden boy boy yapıp hazırladığını,

bağa ve bahçeye nasıl koştuğunu,

ineğinden sağdığı sütü nasıl peynire yoğurda dönüştürdüğünü,

bunların yanı sıra bir dizine çocuk yetiştirdiğini geçiriyordu gözlerinin önünden.

"Yorulmak nedir bilmezdik" der anlatmaya devam ederdi.


"Akşam olunca tüm aile fertleri bir araya gelir sıra türküleri söyler,ne güzel şeyler anlatırdık birbirimize,

simdi kimse kimseyi dinlemiyor,

bir sinir, bir sitres hepsinde"


Tek elini uzatır kısa eteğimi çekiştirir ve

ağzının içinden usulca "üşürsün yavrum" derdi ve

bir eliylede çiçekli pazenden dikilmiş yumuşacık ayaklarına kadar uzun eteğini okşardı.


Sonra "ben" derdi

"ben dedeni tam on sene bekledim askerden dönmesini"


Dalardı gözleri o noktaya ve susardı yine bir anlığına.


Eminim gençliğinde mor çiçekli bir dal gibiydi ninem.


Ve dedem ona bir kere bile söylememişti sevdiğini.

Yanyana çıkıp köyün bağlarında bile dolaşmamışlardı elele,

Bir gül arasında tek taş alyansı gözlerine bakarak,karıcığım evlilik yıldönümümüz yada doğum günün yada yeni yılın yada sevgililer günün kutlu olsun dememişti belki ama

ninem onu tam on sene beklemişti.


Sonra birden kendine gelir,devam ederdi anlatmaya.


"şimdikiler kahır nedir bilmiyor camdan yapılmış yürekleri,kırılı veriyorlar hemen ve bir gün bile beklemiyorlar sevdiklerini "


Sonra

yine içten bir ah çekerdi.


"Biz çok erken gelmişiz Dünya"ya yavrum" derdi.


Akşam olup babam kapıdan girdiğinde içeri,yüreği bir kelebek gibi çırpınırdı.


"Günün nasıl geçti anamm" derdi babam

"Seni bekledim oğul " derdi ninem.


Gözlerinden benim tarif bile edemeyeceğim coşkun bir sevgi seli akardı babamın yüreğine.

İkiside hayatlarından memnun

Gülümserlerdi saygı ile birbirine.


Ninem

Benim al yazmalı ninem

Acaba senmi erken, yoksa bizmi geç gelmişiz şu evrene...


Sepkin Coşkun


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.