ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Bir Tutam Hikaye (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=456)
-   -   Hayatı Paylaşmak (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=202352)

Prof. Dr. Sinsi 07-10-2012 06:58 PM

Hayatı Paylaşmak
 
Hayatı Paylaşmak Yazısı - Hayatı Paylaşmak Ayşe Sönmez Bulut - Ayşe Sönmez Bulut Yazıları

Hava soğuk mu soğuk..Yerde diz boyu kar....Peceremin önündeki ağaca konan kuşlar tüylerini kabartmışlar açlığa ve soğuğa inat ötüşüyorlar.....Pencerenin önüne bir avuç ekmek kırıntısı serpiyorum.Pencereyi kapatıp perdenin arkasına çekildiğim an,ekmek kırıntıları bitiyor.Ben tekrar ekmek kırıntısı serpiyorum...


Hava soğuk mu soğuk...Yerde diz boyu kar....Her yer donmuş.Çevrede tek kuru yer olan balkonun altında beş altı kedi....Tüyleri sırılsıklam olmuş.Miyavlıyorlar.Üşümüşler...acıkmışl ar... Evdeki yemek artıklarına ekmek doğruyorum.Biraz da sıcak su ilave edip götürüyorum.Balkonun altına ulaştığımda kediler kaçmıyorlar....Çünkü kaçacak yerleri bile yok...Götürdüğüm yemeği bir kaç tabağa paylaştırıyorum.Daha ben ayrılmadan bitiyor yiyecekler.


Ertesi gün yeniden besliyorum kuşları, kedileri... Her fırsatta beslemeye devam ediyorum.

Gün geçtikçe kuşların da kedilerin de sayısı artıyor.Onları beslemenin çarelerini ararken evi olmayan,evine ekmek götüremeyen,evinde yakacağı olmayan,hastasını tedavi ettiremeyen,giyecek mantosu,olmayan,çocuğuna mama alamayan,karda kışta yırtık ayakkabı ile okula gidenleri düşündüm...Sonra komşusu açken tok yatanlar canlandı gözümde... fazla yemekleri,ekmekleri çöpe dökenler,modası geçti diye yepyeni giysiler atanlar,yalnızca moda diye ihtiyacı olmadığı halde gereksiz şeyler alanlar geçit töreni yaptı beynimde...Sonra insanların ne kadar duyarsız oldukları ve bu duyarsızlığın gün geçtikçe arttığı geldi aklıma...


Ne yapabilirim diye düşümdüm.Aklıma ilk geleni uyguladım.Komşulardan kullanmadıkları giysileri topladım.Mahalle muhtarlarıyla görüşüp ihtiyacı olanları belirledim.Kimin neye ihtiyacı olduğunu da belirledikten sonra elimdekileri ihtiyaç sahiplerine iletilmek üzere muhtarlara ulaştırdım.Bir kaç gece huzur içinde uyudum.Ama bununla bitmiyordu tabii daha yapılacak çok şey vardı.Eczacı arkadaşımla kullanım tarihi geçmemiş ilaçları topladık.Aile hekimleriyle görüştük.İhtiyaç sahiplerine ilaç yardımı yapmaya başladık.Ülkem insanlarından duyarlı olanlarda varmış ki bize yardım etmeye çalışanlar gittikce çoğalıyordu...


Aylardan eylül,aşağı yukarı her evde okulların açılma heyecanı yaşanırken tanık olduğum bir olay beni yine harekete geçirdi.Çanta ve önlük almaya çalışıyor, bir anne elini ,sıkı sıkı tuttuğu kızına.Pazarlık ediyor satıcıyla..Satıcı bir türlü fiyatı aşağı çekmeyince kadın boynunu eğip başka bir yere yöneldi...Küçük kızın aklı cepleri nakışlı önlükle de kalmış olacak ki ağlıyordu.İçim parçalandı.O,an önlüğü alabilirdim küçük kıza ama annesini mahçup etmek istemedim.Küçük derneğimize yönlendirdim.Derneğimiz aracılığı ile o ve onun gibi onlarca çocuğa okul ihtyaçlları için yardımcı olmaya çalıştık.Yaptığımız hayatı paylaşmak adına basit şeylerdi...Ama yardım ettiğimiz çocuklarımız için çok çok önemliydi.


O günlerden birinde bir babaanne ve üç torunu çaldı kapımızı...Yaşlı babaanne zor yürüyor.Anne bırkıp gitmiş üç çocuğu, baba vefat etmiş...Bir birinden güzel üç çocuk...Başları yerde ağlamaklı...Arasıra başlarını kaldırdıklarında gördüğüm kadarıyla zeka fışkırıyor gözlerinden.. (.Daha sonra karşılaştığımız okul müdürü dene kadar başarılı olduklarını anlattı bize...) Ellerinde ihtiyaç listeleri...Listeyi elimize aldığımda beşinci sınıfa giden küçük oğlan ağlamaya başladı.Güç bela sakinleştirdim.Ağlamasını sebebi hem mutluluk hem de uatanç mış,ablasını anlatmasına göre...Ben gözyaşlarımı göstememek için düştüm önlerine..Biraznıı derneğimiz,birazını da arkadaşlarımla karşılamaya çalıştık ihtiyaçlarını...Elimize aldığımız her şeyin fiyatını soruyordu ağabey...Eğer sözü edilen para ona göre çoksa daha ucuzunu alalım..Belki başka ihtiyacı olanlar da vardır diyordu bize...O gün yaşadıklarımı unutamam...O kadar çaresiz bir durumdayken bile başkalarını düşünen bu genç adam bizim çocuğumuz, bizim insanımızdı...Gurur duydum onunla...Aynı zamanda onların ihtiyaçlarının giderilmesini iç huzıurunuda paylaştık arkdaşlarımla...


Çok zor değildi,onlar ve onlar gibi ihtiyacı olanlara yardım edebilmek.Yeter ki hayatı paylaşmasını bilelim...


Bir hafta sonra kapım çalındı karşımda çocuklardan en büyüğü....Elinde bir poşet...İçinde yufka ekmeği ve çökelek...Poşeti elime tutuşturdu...Tüm ısaralarıma rağmen içeri girmedi.Ama gözleri dolu dolu..."bir gün okuyup öğretmen olacağım...Sizin bana ve kardeşlerime yaptıklarınızı ben de başkalarına yapacağım"dedi ve merdivenlerden koşarak indi....Yaşlı gözlerle ama gururla baktım arksından...El salladım..başarılar dledim...


Amacım yalnızca hayatı paylaşmaktı...Ama yaptığımız küçük gibi görünsede büyük iş başarmıştık galiba...Yalnız o çocuklara değil,daha sonra doğacak çocuklar adına da birşeyler yapmıştık...

Hayatı paylaşmak inanılmaz deneyimler kazandırdı bana...İnanılmaz hayatlara tanık oldum...Yararlı olabilmek .....Bir işe yaramak....Büyük mutluluktu...


Hayatı paylaşmak için çok varlıklı olmaya gerek yoktu aslında.Yeterki kişiler yardımlaşma duygusunu yüreklerinde taşısınlar.Yardım ettikleri ölçüde mutlu olma yeteneğine sahip olsunlar.....Karşılığında kazanılan mutluluk ve iç huzurun tadının hiç bir şeyde olmadığını göreceklerdir...

Acısıyla tatlısıyla hayatı paylaşmak üzere.....saygılar...


Ayşe Sönmez Bulut


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.