ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Bir Tutam Hikaye (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=456)
-   -   60 Günlük Oğlunu Emzirirken Öldü (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=202251)

Prof. Dr. Sinsi 07-10-2012 07:14 PM

60 Günlük Oğlunu Emzirirken Öldü
 
60 Günlük Oğlunu Emzirirken Öldü Yazısı - 60 Günlük Oğlunu Emzirirken Öldü Can Dündar - Can Dündar Yazıları

Van-Erciş

Bir açık mezarlık gibi Erciş... Şu farkla ki, burada yerüstündekiler suskun, yeraltındakiler feryat ediyor.

Çoğu erkeklerden oluşan sessiz, mütevekkil, mahzun bir kitle kulağını kabartmış, toprak ses versin diye bekliyor.

En ufak ses, yaşam alameti sayılıyor.

Ama çoğunlukla konuşan, insanlar değil, toprak...

Bu yazıyı, kiralık bir arabanın içinde yazıyorum. Ben yazarken araba sallanıyor.

Foto muhabirimiz Altan’la “Biri itiyor herhalde” diye arkaya dönüp bakıyoruz.

Hayır; artçı sarsıntılar bunlar...

Depremin üzerinden 24 saat geçtikten sonra Erciş hâlâ hem sallanıyor, hem umutla bekliyor.


Umutlar ve ağıtlar

Ankara İtfaiyesi’nden Sedat, ekip arkadaşlarıyla gece 23.00’te Erciş’e ulaşmış ve hemen kolları sıvamış. Enkazında çalıştığı binanın altında bir internet kafe varmış.

“Sabaha kadar çalıştık. 2 kat aşağı indik. 2 bayan, 2 erkek çıkardık. Birinin ayağı içerde kaldı” diyor yorgun argın...

Aynı ekipten Dinçer, “Çıkan kadınlardan biri ‘Çocuğum olursa senin adını vereceğim’ dedi” diye gururlanıyor.

En az 20 kişi varmış kafede...

Kurtarma ekiplerinin tabiriyle çoğunun “eks”, yani ölü olduğu tahmin ediliyor.

Az sonra kurtarma ekipleri enkazın önünü beyaz bir çarşafla kapatıyor. Bekleşen sessiz kalabalık hafifçe kımıldıyor.

Bir umut esintisi geçiyor.

Turunculu bir itfaiyeci geri dönüp bağırıyor:

“Ceset torbası getirin!”

Umutların ağıtlara dönüştüğü an bu...

Siyah torba geliyor. Ak çarşaf ardında “eks şahıs”, torbaya konulup meraklı gözler arasında taşınıyor.

Birden bir kadın feryadı ele veriyor bulunan cesedin kimliğini:

25 yaşında bir öğretmen bu...

Annesini iki kolda sürükleyerek götürüyorlar.

Baba, cesedi bir polis arabasıyla götürürken öfkeyle haykırıyor:

“Bu binayı yapanı elime geçirirsem öldürmezsem namerdim.”


Semra Sezer’in memleketi

Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in eşi Semra hanımın büyüklerinin toprakları burası...

Kürümoğulları Rus harbinde Van’a göç eder. Ailenin bir kolu Erciş’i mekân tutar. Semra hanımın babası Kemal bey Erciş’te doğar.

Çankaya’ya gelin vermiş bir kasaba için ne zavallı bir manzara...

Nasıl bir aymazlık, tam da deprem bölgesinde böyle karton evler yapar?

Nasıl olur da bunca hayat, 30 saniyede solar?


Ana oğlun son fotoğrafı

Vanyolu Caddesi’nde Buse Kafe’nin enkazı önündeyiz.

4 kurtarma ekibi bir arada çalışıyor.

Kepçeler, kibar olmaya çalışan devler gibi... Kocaman elleriyle, kırıp dökmeden toprağı temizlemeye çalışıyor.

Yaşlı bir adam, yaşlı gözlerle kenarda oturuyor.

Az önce kızı Esra’nın cesedi çıkarılmış enkazdan...

Bebeğine sarılmış halde...

60 günlükmüş Sami Yiğit...

“Kızım 22 yaşında İngilizce öğretmeniydi. Torunumunsa bugün 61. günüydü” diye anlatıyor dedesi...

Babaları polismiş. 10 gün önce Malazgirt’e tayin olmuşlar.

“Burada ne yapıyorlarmış” diye soruyorum.

“Gece çalışıyor damadım. Pazar diye arkadaşlarıyla gezmeye gelmişler. Burada oturmuşlar” diyor.

Bebek huysuzlanmış o sıra...

Annesi emzirmek için köşeye yürümüş.

Baba da peşlerinden...

Zelzele o anda vurmuş.

Amasya İl Acil Afet Müdürlüğü (AFAD) ekibi bulmuş iki kolonun arasında onları... Önce babanın cesedi çıkarılmış; sonra oğlun...

Esra öğretmen, bebeğine sarılı haldeymiş.

Sami Yiğit’i alıp çıkarmışlar, kolonların arasında sıkışan Esra’yı çıkaramamışlar.

Kurtarma ekibinden Ahmet Karakaya ana oğlun bir arada son fotoğrafını çekmiş çıkarırken...

Bize gösterirken, gözleri yaşlıydı.

Dede ise hâlâ kızının çıkarılmasını bekliyordu kapıda...


Can Dündar


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.