ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Kişisel Gelişim (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=611)
-   -   Temel Liderlik Özellikleri - İyi Bir Lider Nasıl Olunur (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=201187)

Prof. Dr. Sinsi 07-10-2012 06:24 PM

Temel Liderlik Özellikleri - İyi Bir Lider Nasıl Olunur
 
Kararlı olmak,
Çalışanları motive etmek,
Takımın hakimi değil çalıştırıcısı olmak,
Çalışanların önündeki engelleri kaldırmak...

Liderlik sağlam bir TOPLAM KALİTE KÜLTÜRÜ ‘ nün yerleşmesini takımlarla yönetir.

KLASİK KÖTÜ YÖNETİCİ

Yönetir.
Mevcut düzeni sürdürür.
Oteritesi statüsünden kaynaklanır.
Yetkileri kendisinde toplar.
İtaati vurgular.
Planlara aşırı bağlıdır.
Belirlenmiş amaçlara hizmet eder.
İşi sadece doğru yapar.
Kontrolü vurgular.
Başarıları kendine mal eder.
Bilgiyi saklar.
Hatasını kabul etmez, hata yapanıda affetmez.
Kendinden başkasını düşünmez.
Herkesin kendisi gibi davranmasını bekler.
En basit sorunu bile karmaşık hale getirir.
Sevincinde neşesinden, kederinde gazabından yanına yaklaşılmaz.
Personeliyle beraber olmaktan rahatsızlık duyar.
Konuşmaya bayılır.
Kendisine ulaşmak zordur.
Hiç kimseye güveni yoktur,
Kriz ananda panik yapar vr kontrolü kaybeder.
Onunla çalışmak bir eziyettir.
Adaletsizdir.
Sözünü tutmaz.
İşe geç gelir erken gider.
Kendisiyle gurur duyar.
İlişkilerinde soğuk ve riyakardır.


LİDER YÖNETİCİ

Yönlendiricidir.
Yenilik peşindedir.
Otoritesi kendisindedir,
Astlarını yetkilendirir.
Katılımı vurgular.
Alternatif yaklaşımlara açıktır.
Yeni amaçlar ortaya atar.
Doğru işi yapar.
Güveni esas alır.
Ekibini başarıya götürür.
Bilgiyi yayar.
Hatasını itiraf eder, hata yapanı affeder.
Ekibini korur.
Herkesin potansiyelinin ortaya çıkmasına rehberlik eder.
Sorunları basite indirger.
Sevincini ve kederini personeliyle paylaşır.
Personeliyle birlikte olmaktan mutluluk duyar.
Dinlemesini bilir.
Personeline zaman ayırır.
İnsanlara güven verir.
Kriz anında soğukkanlı ve rahattır.
Onunla çalışmak bir zevktir.
İnsanlara adil davranır.
Sözünün eridir.
İşe zamanında gelip gider.
Ekibiyle gurur duyar.
İlişkilerinde sıcak ve samimidir.

Hiç düşündünüz mü ? Yaşamımız içinde kaç kere yöneten ya da kaç kere yönetilen olduğumuzu. Acaba en son ne zaman bir şeylerin yönetiminde bulundunuz ? Bir organizasyon, bir kişi veya kurum. Hangisinde daha başarılıydınız? Hayatın akışı içinde yöneten ve yönetilen olmak size göre tesadüfi bir şeymi ? Neden bazıları yönetirken, bazıları yönetiliyor ? Acaba yöneten ile yönetilen arasında ne gibi farklar var ki bir taraf yöneten olurken diğer taraf yönetilen oluyor ? Bütün bu soruları uzatmak gayet mümkün. Şimdi sizlere liderlik konusundan bahsetmek istiyorum.

Liderlik, bir topluluğa belli bir sinerji kazandırarak o topluluğu veya grubu bulunduğu yerden daha ileri noktalara götürmektir. Bunu yaparken de bir önceki yaşamın üzerine sürekli olarak olumlu ve yeni şeyler katmaktır. Aslında liderlik bu kısacık tanıma sığamayacak oranda kapsamlı bir konudur. Liderliğin ne olduğunu anlayabilmemiz için önce liderin ne gibi özellikleri olduğunu inceleyelim. İyi bir liderin en karakteristik özelliği başında bulunduğu topluluğa olumlu ve pozitif bir sinerji katmaktır. Yani o topluluğun birbiriyle refah, barış ve huzur içinde kaynaşmasını sağlayarak onlara öncülük etmektir. Yine liderin bir başka özelliği de cesarettir. Lider bir karar alırken bulunduğu toplumun bütün dinamiklerini hesaplar. Eğer vereceği karar o topluluğun refahını ve huzurunu daha çok artıracaksa lider bu kararının arkasında cesurca durur. Karar vermeden önce mutlaka çeşitli kişi ve topluluklarla vereceği kararla ilgili görüşmelerde bulunur ve en mantıklı ve gerçekçi olan kararı vermeye çalışır. Söyledikleri arasında çelişki olmaz. Savunduğu değerlerin arkasında durmasını bilir. Ancak elbette ki lider de hata yaptığı zaman hata yaptığını kabul etmelidir ve bunu liderlik ettiği toplulukla samimi bir şekilde paylaşmalıdır. Yine iyi bir liderin sevilme oranı elbette ki sevilmeme oranından çok daha fazla olmalıdır. İyi bir lider liderlik ettiği topluluğun bütün problemlerini objektif ve doğru bir şekilde analiz eder. Onlarla iç içe yaşar. Onlardan asla kopuk olamaz, olmamalıdır. İyi bir lider fırsatları görür ve bunun bulunduğu gruba fayda veya zararlarını hemen analiz eder. İyi bir lider uzlaşmacıdır. Hayatı boyunca saldırgan tutum sergileyen, yapıcı olmayıp ta yıkıcı olan, sürekli olarak yapılanları olumsuz şekilde eleştiren kişinin iyi bir lider olduğu söylenemez. Dolayısıyla iyi bir liderin uzlaşmacı tutumu çevresine güven vermesi açısından çok önemlidir. Yani iyi bir lider bardağın hep boş tarafını görmez. Dolu tarafını düşünmek ve o bardağın geri kalan boş tarafını nasıl dolduracağını düşünmek iyi bir liderin karakteristik özelliklerindendir. Bir kere daha iyi anlaşılması bakımından şunu söylemem gerekirse iyi bir lider sert ve uzlaşmacı olmayan bir tutum takınmaz. Aksine akıllı, sakin, uzlaşmacı ve kendinden emin bir karizmaya sahiptir. Öyleyse iyi bir liderin duruşu da çevresini veya liderlik ettiği topluluğu etkilemelidir. Bir başka liderlik özelliği de insiyatif kullanmadır. İyi bir lider bazen kararları tek başına almak zorunda kalabilir ve bu durumda insiyatif kullanmak zorunda kalabilir. Öyle ki lider insiyatif kullanırken karşısına çıkabilecek bütün riskleri göze alabilir. İyi bir lider liderlik ettiği grubun çıkarlarını her zaman kendi çıkarlarından üstün tutar. Eşitlikçi ve grubun üyeleri arasında ayırım yapmaz. Bir başkası için uygulanan kural ne ise topluluğun diğer fertleri için de o kuralları tereddüt etmeden kullanır. Bunu yaparken de dost, hısım, akraba, yakın arkadaş ayrımı yapmaz. Bu iyi bir liderin topluluk karşısındaki tutarlılığını artırır. İyi bir lider bulunduğu toplulukta çıkan yıkıcı sesleri iyi analiz eder ve bu kötü niyetli, topluluğun huzurunu bilerek veya bilmeyerek bozmaya çalışan insanları ne şekilde alt edeceğini bilir. Bunu yaparken illegal ve güce dayalı davranmaz. Aksine akılcı ve sabırlıdır. İyi bir liderin en önemli özelliliği sabırlı ve planlı olmasıdır. İyi bir lider sır tutma ve ağzına her geleni söylememe konusunda da dirayetlidir. Ne zaman nerede ne konuşacağını bilir. Ağzından çıkan her şeyi tartarak ve hesap ederek konuşur. İyi bir lider objektiftir. Verdiği kararları tarafsız ve doğru bir şekilde almasını bilir. İyi bir lidere dostu da düşmanı da saygı duyar ve onu ciddiye alır. İyi bir liderle ilgili genellikle alaycı ifadelere pek rastlanmaz. Çünkü dostu, düşmanı iyi bir liderin sergilemiş olduğu karakteristiğe saygı duyar. Öyleyse iyi bir liderin karizmatik yani etkileyici bir duruşu vardır diyebiliriz. Bu bazen fiziksek bir görünüş ile kendisini gösterse de ( etkileyici veya heybetli bir fiziksel yapı vb.) bazen de bir bakış veya konuşma veya duruş olarak kendisini gösterir. İyi bir lider liderlik ettiği topluluğun başından gitmesi gerektiğinde bir koltuk sevdalısı gibi davranmaz. Yerini en az kendisi kadar doğru, dürüst ve topluluk tarafından kabul gören bir başka lider kişiye devretmesini bilir. Çünkü iyi bir lider için topluluğun görüşleri ve istekleri her zaman önemlidir. Bütün bunlarla birlikte iyi bir lider dünyadaki gelişmeleri (kendisiyle ilgili veya ilgisiz) yakından takip eder. İyi bir lider reformisttir. Öyle reformlar yapar ki hem bulunduğu topluluğun tepkisini çekmez hem de kültürü ve inancını korumasına ve muhafaza etmesine yardımcı olur. İnsanları sisteme bağlı yapmaz. Sistemi insanlar için yeniden şekillendirir. Çünkü iyi bir lider bilir ki sistem pek tabi ki insan için kurulmuştur. İnsan için vardır. Bunun tam tersi olan insanın sistemi ayakta tutmak adına heba edilmesi düşünülemez (Dini İnanışı ayakta tutmak ve vatanı dış güçlere karşı korumak hariç). Hele de sistem insanın yaşama hürriyetine zarar veriyorsa. Dolayısıyla iyi bir lider bu konuda da reformisttir. Alışılmış veya alışkanlık haline gelmiş yanlış inanışları ve uygulamaları dile getirmekten ve onların gerektiğinde kendi insanları veya liderlik ettiği topluluğun daha da refaha kavuşması için değiştirilmesinden lider en başta sorumludur. Lider bunu gerçekleştirmek için cesaretle davranır. İyi bir liderin öyle yardımcıları vardır ki onlar da tıpkı iyi bir liderin davranışlarını göstermelidir. Kendi bulundukları ve yönettikleri tüm topluluklarda adaleti ve hakkaniyeti ön plana çıkarırlar. Öyleyse iyi bir lider için hak, hukuk, adalet kavramları en önemli kavramların başında gelir. İyi bir lider savurgan değildir. Elindeki imkanlardan dolayı şikayet etmez ve elindeki imkanlarla yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalışır. Az önce belirttiğim gibi iyi bir lider şikayet etmek yerine çözüm üretir. İyi bir liderin söyledikleri ile yaptıkları doğru orantılı olmalıdır. İyi bir lider sözü davranışa dönüştürme konusunda aceleci değil, aksine planlı ve programlıdır. İyi bir lider yapacağını söylediği şeyleri yapar. Bir kişinin iyi bir lider olup olmadığını sadece söylemleriyle değil, yaptıklarıyla da görürsünüz. Çünkü genellikle lider olan kişi icraatlarını tam veya ona en yakın düzeyde gerçekleştirir. İyi bir lider çok konuşmaz. Aksine bir söyler, iki düşünür. İyi bir lider aynı zamanda zeki ve etkileyici bir hitabet yeteneğine sahip olmalıdır. Bunu yaparken doğru bir vücut dili kullanmasını bilir. İyi bir lider zevk ve safa düşkünü değildir. Gerektiğinde aç ve gerektiğinde tok olmanın ne olduğunu bilir. Çok iyi bir empati yeteneği olmalıdır. İnsanları sınıfsal olarak ayırmaz.

Bütün bu saydığım özelliklere daha birçok özellik eklemek mümkün. Ancak burada size en önemlilerinden bahsetmeye çalıştım. Ancak lütfen iyi bir lider ile iyi bir yöneticiyi karıştırmayın. Her yönetici bir lider olmadığı gibi, her lider de iyi bir yönetme kabiliyetine sahip olmayabilir. Zaten yönetici bulunduğu yere atanma ile gelirken iyi bir lider bulunduğu toplulukta adeta sivirilerek ortaya çıkar.İyi bir lider bulunduğu yere kolaylıkla gelmez. Zaten bulunduğu toplulukta kolaylıkla fark edildiği için o topluluk onu adeta lider olması için iter ve kendi başına getirir. Oysa günümüzdeki gerek özel şirketlerde, gerekse ülke yönetimindeki birçok lider olduğunu söyleyen kişi adeta binbir oyunla, başkalarına zarar vererek bulundukları makama gelmektedir. Zira bugün liderim diye ortaya çıkan bir çok kişi bulundukları yere adaletsiz bir şekilde geldikleri ve asıl amaçları liderlik değil de koltuk sevdası olduğu için bulundukları yeri hiç bırakmak istemezler. Çünkü böylesi kişilerde amaç topluluğa liderlik edip o topluluğu iyi bir yerlere getirmek değil de kendi pozisyonunu daha da güçlendirmektir. Bu kişiler karşılarına rakip olarak çıkan herkesi legal veya illegal bir şekilde uzaklaştırmasını bilirler. Özellikle şirketlerde veya ülkemizdeki liderlik anlayışı maalesef bu halde gelişmiştir. Burada özellikle sorumluluk hisseden herkese çok iş düşmektedir. Çalıştığı yerdeki yöneticisinden memnun değilse bunu kendisiyle yapılacak anket çalışmalarında cesurca belirtmeli, ülkeye lider seçerken de gerçekten “ben” değil de “biz” diyen ve ülkesini gerçekten seven iyi bir lider seçmeyi başarmalıdır. Gerek çalıştığımız işletmenin ve gerekse de ülkemizin şimdiki olduğundan daha ileriye gitmesi buna bağlıdır. Unutmayın ; Herkes iyi bir yönetici olabilir. Ama herkes iyi bir lider olamaz. Çünkü liderlik insanın ancak ruhunda olan bir şeydir. Hiç kimseyi zorla lider yapamazsınız. Ama nasıl olacağını bilen herkes yönetici olabilir. Eğer sizde de liderlik özelliği varsa size tavsiyem sabırla kendinizi geliştirmenizdir. Zaten günü geldiğinde bulunduğunuz topluluk sizi fark edecek ve sizi kendi lideri yapacaktır. İster bir şirkette..isterse de ülkede.. Özellikle şunu unutmayın. Bu hayata bir kez geldik ve hepimizin sorumluluğu da büyük. Dolayısıyla gerek kendiniz için, gerek çevreniz için adaleti, iyiliği, güzelliği, hakkaniyeti asla ama asla bırakmayın. Çünkü herkesin bu özelliklere sahip lidere ihtiyacı var. Allah herkese hayırlısını versin.

Prof. Dr. Sinsi 07-10-2012 06:24 PM

Temel Liderlik Özellikleri - İyi Bir Lider Nasıl Olunur
 
Ekipte Sağlıklı İletişim Kurmak

Takım olmak insanları tek tek “ben” olmaktansa “biz” olmaya yönelten yaratıcı yeteneklerin ve düşüncelerin bir araya gelmesine ve çoğalmasına imkan tanıyan, atılan adımlara biz olmanın güvenini veren bir tutumdur. Bazı ekipler büyük bir uyum içinde takım kimyasına sahipken bazıları da bir türlü bu sihri oluşturamamaktadır. Yöneticilerin, orkestra şeflerinin, generallerin, takım çalıştırıcılarının, müdürlerin çoğunlukla üzerine odaklandıkları soru “ Bu özel kimyayı nasıl yakalayabiliriz?” olmuştur.

Takım olmak aslında bir yetenektir nitelikli çalışanlar ve başarılı bir liderden oluşan ekip, tarifi güç o ahengi yakalayamadığı takdirde gerçek bir takım olamaz. Bu birliği sağlama sürecinde de sağlıklı iletişimin yadsınamaz bir önemi vardır. Takımın üyeleri, iş için gerekli fonksiyonları gerçekleştirecek çeşitli roller üstlenirler. Örneğin: Takım tarafından düzenlenen planı, pratik olarak uygulanır hale getiren takımın aktivitelerinin organizasyonunu, koordinasyonunu ve kontrolünü yapan takımın dış kaynaklarından fikirleri ve gerekli bilgileri derleyen fikir ve stratejileri amaçlara ulaştıracak biçimde düzene sokan ve analiz eden ekip üyeleri vardır. Farklı rollere sahip takım çalışanları aslında aynı amaca yönelmişlerdir. Dolayısıyla aralarında bir uyum olması gerekir. Sağlıklı iletişimin önemi, bu aşamada belirginleşir.

İdeal bir takım, her üyenin kattığı yetenek ve bilgi açısından çeşitlilik göstermelidir. Her şeyden önce takım lideriyle üyeleri arasında çift taraflı ve kuvvetli bir bilgi akışı olması gerekir. Başarılı bir lider, düzenli olarak takım toplantıları düzenler ve fikir birliği sağlayana kadar takımın tüm üyelerini tartışmaya çağırır. Çatışmaları konuşmalarıyla yönlendirip hızlı bir şekilde çözüme ulaştırır. İletişim sorunları takım içindeki statü farklılıklarından da kaynaklanabilir. Yalnızca emir vererek organizasyondaki diğer üyelerin düşüncelerini almaktansa tek yönlü iletişimi tercih eden liderler, ekip ruhunu oluşturmak yerine çalışanların şevkini de kırarlar. Ekip içi iletişiminde, dışadönük insanların daha başarılı olduğu ancak çekingen yapılı takım üyelerinin iletişim problemleri oluşturabileceği gözlemlenmiştir.

Ancak bir ekipte çok fazla dışa dönük ve konuşma canlısı insanın olması karışıklığa da neden olabilir. Kendi fikirlerini anlatmak için birbirlerinin sözünü kesebilirler ki bu da iletişimde problem oluşturur. Pratik, melankolik ve gerçekçi insanlar kolay organize olup fikirlerini rahat olarak açıklayabilirler. Yaratıcı, yenilikçi, hipotetik insanlarsa karmaşık fikirlere sahiptir ve yaratıcı düşüncelerini konuşmaya dökmekte zorlanabilirler. Akılcı ve kusursuz olmaya çalışan takım üyeleri doğru bildiklerini hemen kelimelere dökerler ve hemen hüküm verirler. Sübjektif, oldukça duygusal insanlarsa karşısındakinin duygularını incitmemek için bazen söylemeleri gereken sözleri doğru aktaramayabilirler.

Tüm bu kişilik farklılıkları da gözetildiğinde, takım içinden etkin iletişimi sağlamak için, bazı dinleme ve kendini doğru ifade etme teknikleri önerilmektedir. Organizasyon içindeyken kurulan cümlelere dikkat etmek gerekir. Negatif anlam içeren cümleler, takım içinde olumsuz bir hava yaratabilir.” bu kez nerde hata yaptık?…bu kimin hatası?… asla dinlemeyecekler… yine ne yaptıklarını gördün mü?… gibi cümleler kurmaktan kaçınılmalıdır. (insan, insan ilişkileri, ilişki, insan kaynakları, iletişim)Sağlıklı iletişimin yolu dinlemekten, etkili konuşmaktan, fiziksel olarak doğru mesajları vermekten geçer. Dinlemek duymaktan daha hassas bir eylemdir. Karşımızdakinin verdiği sözlü ya da sözsüz mesajlar bittiğinde bile devam eder. İfade anında kullanılan mimikler, vurgular, hareketler de mesajla bir bütündür. Dinlerken aslında hem ne söylendiğini hem de ne denmek istendiğini algılarız. Etkin bir dinleme gerçekleşmesi için tam da bu aşamada dikkat edilmesi gerekenler noktalar şunlardır;

—Dikkati konuşma yapan kişinin sözlü olduğu kadar beden diliyle de verdiği mesajlara odaklanmalarını sağlamak.

—O an çevredeki dikkat dağıtıcı unsurları engellemek( örneğin açık olan radyonun sesini kısmak)

—Konuşmacının nereye varmak istediğine değil, o an ne söylediğine odaklanmak.

—Konuşma tamamlanmadan kesmemek ve ne söyleyeceğini tahmin etmeye çalışmamak

—Konuşmacının mesajına verdiği manayı onun gözünden görmeye çalışmak

—Eğer gerekliyse konuya açıklık getirmek için, sorulan sorularla detaya girilmesini sağlamak Hatırlamak, dinlemenin en önemli aşamalarındandır. Sonradan hatırladıklarımız, aslında o an söylenenler değil de, bizim önceden konuşmaya verdiğimiz anlamlardır. Kısaca bize anlam ifade eden kısımları hatırlarız. Bundan dolayı yapılması gereken

—Konuşmanın ana temasını göz önüne getirmek,

—Daha sonra hatırlamanın kolay olması için mesajı hatırlamaya kolay hale getirecek formda kısaltmak ancak önemli detayları es geçmemek.


Empati kurma ve objektif dinleme: Empati kurmak, karşımızdakinin söylediklerini aslında ne demek istediğine ve söylerkenki hislerine odaklanarak dinlemeyle gerçekleşir. Etkin bir dinleme yöntemidir. Ancak empati bizi her zaman çözüme ulaştırmayabilir. Kimi zaman da duyguların ötesinde bazı gerçeklikleri göz ardı etmemek ve daha objektif yaklaşmak gerekir. Objektiflik bize, parlak bir fikri olduğunu öne süren takım arkadaşımızı dinleyip anlamaya çalışırken, aslında fikrin hiç de gerçekçi olmadığını fark ettirebilir. Dinlemek kadar kendini düzgün anlatmak da gerekir. Konuşurken ekip arkadaşımıza yabancı olan terimler kullanmak politik görüş, yetişme tarzı, kültür ve yaş farklılıklarını vurgulamak yanlış olacaktır.

Örneğin, Yaşlı olduğu için ekip arkadaşımıza gereksiz hatırlatmalarda bulunmak ve daha yavaş konuşmaya çalışmak, ona kendini yetersiz hissettirmemize ve verimliliğinin düşmesine neden olur. Görev dışında da olsa politik görüşlerimizi, farklı yaşam felsefelerimizi vurgulamak önyargılara neden olacaktır. Beden diliyle verilen mesajlar, jest ve mimikler, konuşmaları destekler nitelikte olmalıdır. Konuşurken gözlerimizi kaçırmamaya, çok fazla dokunarak konuşmamaya, güler yüzlü bir tavır belirlemeye dikkat etmeliyiz.


-ALINTI-



Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.