![]() |
Eskişehir
Tarih Eskişehir, tarihi dönemler içinde Anadolu'daki ünlü merkezlerden biri olmuştur. Kentin ilk kuruluş yerinin neresi olduğu tartışmalı olmakla birlikte birçok Anadolu şehrinden farklı olarak ilk kuruluş yerini büyük ölçüde değiştirmeden gelişmiştir. İlk ve ortaçağlarda adı Dorylaion (Dorileaum) olan kentin ilk yerleşim yeri hakkında üç bölgeden söz edilir. Bunlar, şimdiki çarşı yakınında sıcak su kaynakları civarı, ovanın ortasındaki Şarhöyük ve güney batıdaki Karacaşehir mevkiidir. Porsuk Çayı'nın yaratacağı taşkınlıklardan ve çevresindeki bataklıkların yol açacağı sıtmadan, ayrıca dışarıdan gelecek saldırılardan korunmak için plato yamacının hemen önünde Odunpazarı adı verilen sahada yeni bir yerleşim yeri oluşmuştur. İlk ve ortaçağda Eskişehir, Batı Anadolu'da büyük bir uygarlık kuran Friglerin egemenliğine girer. Burası bugün Eskişehir, Afyon ve Kütahya illeri arasında kalan dağlık bölgeyi kapsamaktadır. M.Ö. 334'te Büyük İskender, Anadolu'ya girerek Persleri mağlup ettikten sonra Frigya, İskender'in egemenliğine girdi. Eskişehir il sınırları içinde yer alan Şarhöyük (Doreylaion), Balhisar (Pessinus) ve Karahöyük (Midaion) Frigya'nın önemli kentleri olarak tarihte yerlerini alırlar. Bu topraklar daha sonraki yıllarda Romalıların eline geçmiştir. M.S. 395'te İmparatorluk Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılınca Eskişehir yöresi Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu sınırları içinde kalmıştır. Hıristiyanlaşma sürecine giren Bizans'la birlikte kentte toplumsal yapıda önemli değişimler yaşanmıştır. Şehir istilalara maruz kalmadığı dönemlerde havasının güzelliği ve sıcak su kaynaklarının varlığı ile Bizans İmparatorlarının avlanma, dinlenme ve sayfiye şehri olmuştur. İmparatorluğun verdiği önemle bu bölge gelişmiş ve bu gelişme içinde Sivrihisar (Justinyanopolis) gibi yeni kentler kurulmuştur. 8.yy'ın başında Arap işgaline uğrayan Eskişehir kısa bir süre sonra tekrar Bizans'ın egemenliğine girmiştir. Selçuklu Sultanı Mesud, 1147'de Eskişehir önünde 2. Haçlı ordusunu yenmiş Türkler 1196'dan sonra yöreye tamamen hakim olmuştur. 13.yy'da zayıflayan Selçuklular Eskişehir ve çevresini Ertuğrul Bey'e vermiştir. Kent daha sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu Ertuğrul Bey'in oğlu Osman Bey'in yönetimine girmiş, Bizans'a karşı yürütülen savaşlarda bir üs olmuştur. Bu yönüyle merkezi Eskişehir olan Sultanönü Sancağı Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk yerleşim sahası olmuştur. Ancak Anadolu'da tam bir Osmanlı hakimiyetinin kurulması ile Eskişehir parlak günlerini kaybetmeye başlamış ve Fatih'in ilk zamanlarına kadar Ankara Beyliği'ne bağlı bir sancakken 1451, 1831 yılları arasında Kütahya Beylerbeyliği'ne, 1841'de Bursa Eyaleti'ne bağlanmıştır. Eskişehir 19.yy ortalarından itibaren değişmeye başlamıştır. Osmanlı Rus Savaşı ardından kente yerleşen göçmenler ve 1894 yılında işletmeye açılan Bağdat Berlin demiryolu bu değişimi yaratan en önemli iki etkendir. Bu iki olayın etkisiyle nüfus artmış mali alanda gelişmeler kentin büyük bir idari yapıya dönüşmesine yol açmıştır. 2. Meşrutiyet'in ilanından sonra bağımsız sancak olan ve Almanlar tarafından kurulan Cumhuriyet öncesi ilk Cer atölyesi ile sanayi alanında Eskişehir, atılım yapan ender Anadolu kentlerinden biri olmuştur. Milli mücadele yıllarında şehrin Anadolu'daki tarihsel olarak sahip olduğu stratejik konumu belirleyici olmuş düşman işgalinden kurtarılması zorunluluk haline gelmiş, Türk birlikleri şehri kurtarmış ve Batı Cephesi Komutanlığı'nın karargah yeri Eskişehir olarak seçilmiştir. Şehir çevresinde İnönü, Sakarya, Kütahya gibi Kurtuluş Savaşı'nın önemli çarpışmaları gerçekleşmiş, ancak kent içinde bir çarpışma olmamıştır. Bir yıldan fazla Yunan işgali altına giren kent 2 Eylül 1922 tarihinde karşı taarruzla tekrar ele geçirilmiştir. Yunanlılar geri çekilirken Çarşı ve Hıristiyan mahallelerini ateşe vermiş, Tuz Pazarı, Taşbaşı, Reşadiye Camii'nin bulunduğu yerler, İstasyon caddesi ve Bağlar caddesi tamamen yanmıştır. Cumhuriyet döneminde 1925 yılında il olan Eskişehir hızlı bir kentleşme yaşayarak çok yönlü bir kent haline gelmiştir. Kent hem eski alanı hem de yeni alanlar üzerinde büyük mahalleler ile sarılmıştır. Osmanlı döneminde ilk sanayi kuruluşuna ev sahipliği yapmış olan Eskişehir, Cumhuriyet döneminde de Şeker Fabrikası, DDY Cer Atölyesi, Tayyare Bakım Atölyesi gibi kamu yatırımlarının yanı sıra özel yatırımlarla da gelişmesini sürdürmüştür. Coğrafya Yüzey şekillerinin ana çizgilerini 700-800 m yükseklikteki ovalar ile bunları birbirinden ayıran bazı dağ sıraları ve platolar oluşturur.İlin kuzey kesiminde, derin Sakarya vadisinin Güney kesiminde büyük kesimini billurlu kayalardan oluşan Doğu - Batı doğrultusunda Sündiken dağları (uzunyatak tepesi 1786m) uzanır.Güney - Batı kesimini, üzerinde bazı dorukların (Türkmen dağı 1826 m,Göktepe 1780 m) yükseldiği çeşitli yaştaki kayaçlar üzerinden uzanan Yazılıkaya platosu kaplar.İl topraklarının ortasında Sivrihisar dağları (Uluçukurun tepesi 1819m) Kuzeybatı'dan Güneydoğu'ya doğru uzanır. Bu kabarılar arasında Kuzey'den Güney'e doğru Sakarya vadisi, Porsuk çayının izlediği Eskişehir ovası ve onun Doğu uzantısı ile Sakarya'nın kaynak kollarının akaçladığı yukarı sakarya ovaları gibi daha alçak, çevrede neojen, ortaları alüvyonla kaplı kesimler yer alır. İl, karı kurak ve karasal bir iklim alanındadır. Kışlar soğuktur. (Eskişehir Ocak Ortalama -0,3 oC) ; Sıcaklık -20 oC'ın altına düşebilir, yazları nispeten kısa ve sıcaktır. (Temmuz Ortlaması 21,5 oC ). Dağlık kısımlar dışında yıllık yağış tutarı 400 mm dolayındadır. (Eskişehir yıllık ortalaması 375 mm'dir.); Kış en yağışlı, yaz en kurak mevsimdir. Dağlık alanlarda meşe,kızılçam ve karaçam'dan oluşan ormanlar oldukça geniş yer kaplar. Buna karşılık ilksel bitki topluluğu büyük ölçüde tahrip edilmiş olan ovalar bozkır görünümündedir. Eskişehir'de nüfus yoğunluğu (km2'ye 44) İl düzeyinde Türkiye ortalamasının altındadır. Ama,nüfus önemli birer tarım alanı olan ovalarda toplanmıştır.Kentsel nüfus oranı %67 ile oldukça yüksek, ama bub %85 kadarı il merkezinde yaşar. İkisi dışında (Çifteler,Sivrihisar) ilçe merkezlerinin nüfusları 4-5 bin dolayındadır. Nüfus artış oranı da (%0 18,7) Türkiye ortalamasının altındadır. İl Merkezi dışında, bazı ilçelerde nüfus çok yavaş artmakta, bazıları ise nüfus kaybetmektedir. Ekili yerler İl topraklarının %22 si gibi nispeten küçük bir alanı kaplar. Buna karşın Türkiye'nin tarım, özellikle tahıl bakımından önemli illerdendir. (yaklaşık 400 bin ton buğday, 330 bin ton arpa). Ayrıca büyük miktarda şeker pancarı (1milyon ton'a yakın), patates ve ayçiçeği üretilir. Sündiken dağlarının kuzeyindeki kuytu Sakarya vadisi özellikle meyve üretimiyle ünlüdür. Sakarya vadisinde bulunan köylerde ve mihalgazi,sarıcakaya ilçelerinde günümüzde seracılık hız kazanmış ve tarımda teknoloji kullanılmaya başlamıştır,sakarya vadisinde büyük önemi olan köylerden biride karaoğlan köyüdür. İlin çeşitli yerlerinde krom (Taştepe,Başören,Gündüzler,Alpu,Kavak), bor tuzları (Kırka), Lületaşı diye bilinen Manyezit (Merkez ilçe ve Mihallıççık), Perlit (Merkez İlçe, Seyitgazi) ve Asbest (Mihallıççık) yatakları vardır. Eskişehir İl merkezinde toplanmış olan imalat sanayisi (motor, lokomotif, şeker, çimento, kiremit, besin gibi) çok çeşitli kolları kapsar ve Türkiye sanayii üretiminin katmadeğer olarak %1 kadarını sağlar. Güney marmara bölümü ve İçbatı Anadoludan gelen önemli kara ve demiryollarının kavşağı üzerinde bulunan ilin, İç Anadolu'nun kapısı olarak ulaşımda önemli bir yeri vardır. Büyükşehire bağlı belediyeler Odunpazarı Tepebaşı Mahalleleri Akarbaşı Mahallesi Akcami Mahallesi Akçağlan Mahallesi Arifiye Mahallesi Alanönü Mahallesi Bahçelievler Mahallesi Batıkent Mahallesi Büyükdere Mahallesi Cumhuriye Mahallesi Cunudiye Mahallesi Çankaya Mahallesi Çamlıca Mahallesi Deliklitaş Mahallesi Emek Mahallesi Erenköy Mahallesi Ertuğrulgazi Mahallesi Esentepe Mahallesi Eskibağlar Mahallesi Fatih Mahallesi Fevzi Çakmak Mahallesi Gökmeydan Mahallesi Göztepe Mahallesi Güllük Mahallesi Gültepe Mahallesi Gündoğdu Mahallesi Hacıalibey Mahallesi Hacı Seyit Mahallesi Hayriye Mahallesi Huzur Mahallesi Hoşnudiye Mallesi Işıklar Mahallesi İhsaniye Mahallesi İstiklal Mahallesi Karapınar Mahallesi Kırmızıtoprak Mahallesi Kumlubel Mahallesi Kurtuluş Mahallesi Kuyubaşı mahallesi Mamure Mahallesi Mustafa Kemal Paşa Mahallesi Osmangazi Mahallesi Orhangazi Mahallesi Odunpazarı Mahallesi Ömerağa Mahallesi Sazova Mahallesi Sümer Mahallesi Sütlüce Mahallesi Şarkiye Mahallesi Şeker Mahallesi Şirintepe Mahallesi Tunalı Mahallesi Uluönder Mahallesi Vişnelik Mahallesi Yenikent Mahallesi Yeni Mahalle Yenibağlar Mahallesi Yenidoğan Mahallesi Yeşiltepe Mahallesi Yıldıztepe Mahallesi Zafer Mahallesi Zincirlikuyu Mahallesi 71 Evler Mahallesi 75. Yıl Mahallesi Akarsu ve barajları Sakarya Nehri; Çifteler İlçesi'nin sınırları içinde yer alan "Sakaryabaşı" denilen yerden çıkmaktadır. Buradan çıkan su, önce Bardakçı Suyu ile, sonra Seydisu ve Sarısu ile birleşerek güneydoğuya doğru akar. Çakmak Köyü yakınında Ankara - Eskişehir arasında il sınırı olur ve kuzeye döner. Kıran Hamamı denilen yerde Porsuk Çayı ile birleşir ve kuzeye doğru akar. Sarıyer Barajı'ndan sonra akışı batıya döner. Porsuk Çayı ve Kolları: İki koldan oluşmuştur. Birincisi, Porsuk suyudur. Kaynağı Murat Dağı'ndadır. Altıntaş havzasında hafif meyilli bir arazide akar. Diğer kol, Kütahya'nın batısından gelir. Bu, şehrin kuzeyinden "Porsuk Çayı" adı ile geçen sudur. Bunlar Çukurova'da birleşerek ve Eskişehir il sınırında, İncesu Köyü'nün yakınındaki Kalburcu Çiftliği'nden geçerler. Sonra sırasıyla Kunduzlar, Kargın Deresi, Ilıcasu, Mollaoğlu Deresi, Sarısu, Keskin-Muttalip dereleriyle birleşerek, Sakarya Nehri'ne yaklaşırken de Pürtek Çayı'nı içine alır. Porsuk Barajı: Porsuk Çayı üzerindedir.Şehrin su,taşkınlarını,önlemek, sulama ve kullanma suyunu temin amacıyla yapılmıştır. Ayrıca burası balık üretimi ve mesire yeri olarak da kullanılmaktadır. Sarıyar Barajı: Ankara il sınırında, Sakarya Nehri üzerinde kurulmuştur. Amacı Batı Anadolu'nun elektrik gereksinimini karşılamaktır. Musaözü Barajı: Eskişehir'den 28 km. uzaklıkta bulunan Mollaoğlu deresi üzerindedir. Yine taşkından korunma ve sulama amacıyla kurulmuş olup, ağaçlandırılan çevresi, Eskişehirlilerin tatil günlerinde rağbet ettikleri mesire yerlerinden biridir. Balık üretimi de yapılır. Gökçekaya Barajı: Eskişehir'in kuzeydoğusunda Sakarya Nehri üzerindedir. Elektrik üretmek amacıyla kurulmuştur. Dodurga Barajı: Sarısu deresinin üzerinde kurulmuştur. Eskişehir'e yararlı olan barajlardan biridir. İnönü'yü sulamak ve taşkınları önlemek amacıyla kurulmuştur. Çatıören ve Kunduzlar barajlarından da yararlanılmaktadır. Nüfusun ilçe ve köylere göre dağılımı 2000 yılı Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre 706 009 olan İl nüfusunun 557 028‘ i İl ve İlçe merkezlerinde 148 981’ i köylerde yerleşmiştir. Şehir nüfus oranı % 79, Köy nüfus oranı ise % 21 dir. İlin yıllık nüfus artış hızı binde 9.61 dir. Şehir nüfus artış hızı binde 15.41, Köy nüfus artış hızı binde –9.52 dir. Daha önceki nüfus sayımlarında da görüldüğü gibi İl ve İlçe merkezlerinde yaşayan nüfus miktarında artış olurken, köylerde yaşayan nüfus miktarında azalma olmuştur. Nüfus yoğunluğu il genelinde 51, İl Merkezinde 195 dir. Eskişehir'in önemli tarihi şahsiyetleri Yunus Emre İnsanları birlik ve beraberliğe çağıran büyük düşünür, halk şairi, gönül adamı Yunus Emre yaklaşık 700 yıl önce Eskişehir'in Mihalıççık İlçesine bağlı Sarıköy'de doğup, burada bir süre yaşamıştır. Şiirleri "Yunus Emre Divanı" nda toplanmıştır. Şiirlerinde ahlak, din, aşk, kardeşlik gibi konuları işlemiştir. Türbesi Sarıköy, yeni adı ile Yunus Emre Beldesindedir. Nasreddin Hoca İnsanları güldürürken düşündüren, düşündürürken güldüren ve onları üzmeden, hakikatı öğretmek için uyarılarda bulunan, fıkralarıyla dünya mizah literatüründe yerini almış olan Nasreddin Hoca, Eskişehir'in Sivrihisar İlçesi Hortu köyünde doğup, burada bir süre yaşamıştır. Doğduğu ev Hortu köyünde yeni adıyla Nasreddin Hoca Beldesindedir Seyyid Battal Gazi Türk-İslam tarihi içerisinde kahramanlığı ile destanlaşarak yerini almış komutan ve asker Seyyid Battal Gazi Malatya'da doğmuş ve ömrünün son zamanlarını Eskişehir'in Seyitgazi İlçesinde geçirerek burada ölmüştür. Türbesi ilçedeki bir tepe üzerindeki külliyede bulunmaktadır. Şeyh Edebali Osmanlı Devleti'nin kurucusu ve Osman Gazi'nin kayınpederi, Ahilik teşkilatının kurucusu ve bilgin Şeyh Edebali, yaklaşık 700 yıl önce Eskişehir'in İtburnu (yeni adı Uludere) köyünde yaşamıştır. Türbesi Bilecik'tedir. Makam türbesi ise 1407 yılında Eskişehir'in Sivrihisar İlçesinde doğmuştur. Sivrihisar kadılığı, medrese müderrisliği yapmış, daha sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul kadılığına tayin edilmiştir. 1459 yılında ölmüştür. Sinan Paşa Hızır Bey'in oğludur. Sivrihisar kadılığı yapmıştır. 1486 yılında ölmüştür. Mezarı İstanbul Eyüp semtindedir. Ormanlar İlimizde Orman Teşkilatı; 1951 yılında Eskişehir Orman Bölge Baş Müdürlüğü adıyla Eskişehir, Afyonkarahisar ve Kütahya illerini kapsayan bir alanda kurulmuştur. 1991 Yılında yapılan bir değişiklikle Kütahya İlinin ayrılması soncu Afyonkarahisar ve Eskişehir illerini içine alarak Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğü adıyla çalışmalarına devam etmektedir. Ayrıca Çevre ve Orman Bakanlıklarının birleştirilmesiyle ilimizde İl Çevre ve Orman müdürlüğü kurulmuş fidan üretimi, ağaçlandırma, milli parklar ve av yaban hayatıyla ilgili görevler üstlenmiştir. Orman Genel Müdürlüğüne bağlı olarak çalışan Orman Bölge Müdürlüğü de 4 Adet Orman İşletmesi, 23 Adet Orman İşletme Şefliği ile hizmete devam etmektedir. 77.348.408 Hektar alana sahip olan ülkemizde, 20.703.122 Hektar Orman alanı bulunmaktadır. İlimiz Eskişehir'de ise 1.413.165 Hektarlık alanın 360.000 hektarı ormanlıktır.Bu da genel yüzölçümün %26'sına tekabül etmektedir.Ancak bu ormanlık alanın yarısı verimsiz, korunan alanlardan oluşmaktadır. Verimli olan diğer yarısında ise üretime dönük her türlü ormancılık çalışmaları yapılabilmektedir. Eskişehir'i diğer illerden ayıran bir özellik olarak da, İlimiz kuzey Anadolu'dan, İç Anadolu bozkırına geçiş noktasında bulunmaktadır. Kritik bir iklim kuşağındadır. Kuzey ve güney bölgelerinde nadide güzellikte ormanlar mevcut iken, doğu yönü adeta bozkır görünümündedir. Bu yüzden ilimiz, ormancılık faaliyetlerinin çok hassas ve titizlikle uygulanması gereken bir coğrafi yapıya sahiptir. Mevcut Ormanlarımız kuzeyde Sündiken, Güneyde Türkmen dağlarının zirvelerinden sarıçam ağaçları ile başlayıp, aşağıya ve şehre doğru karaçam ve meşelik alanlarla devam etmektedir. YEŞİL KUŞAK Projelerinin hayata geçirilmesi sonucunda da hemen ilimizin bitişiğinde KOCAKIR, BOZDAĞ ve İMİŞEHİR ağaçlandırmaları ile de şehir insanı ve sanayi tesisleri ile neredeyse iç içe yeni orman alanları kazanılmaktadır. 500 bin insanın yaşadığı şehrimizde, gelişmiş sanayisi ve hareketli iş hayatı ile, Üniversiteli genç nüfusunun artan doğa ihtiyacı dikkate alındığında; Kocakır ağaçlandırması ve içindeki Kent Ormanının, İmişehir -Kanlıpınar ağaçlandırmasının, Muttalip beldesine kadar inen Bozdağ ağaçlandırmasının, her köşeye hatıra ormanı kurma çalışmalarının ne denli büyük bir hizmet olduğu DAHA İYİ ANLAŞILIR. İlimizde Ormanlık alan miktarı her yıl artmaktadır. Ağaçlandırma çalışmalarının yanı sıra şehre hızlı göçler nedeniyle boşalan eski tarım alanları ve daha önce hayvancılık yapılan orman içi açıklık ve meralar civardan gelen tohumlarla doğal olarak tekrar orman alanları haline dönüşmektedir. Ormanlarımızda bu güne kadar yaklaşık 30.000 hektar dolayında orman içi ve orman dışı ağaçlandırma çalışması bitirilmiş olup, teşkilatımızca bu yeni yetişen alanlar yapılan bakım ve seyreltme çalışmaları ile verimli ormanlar haline dönüştürülmektedir. Mevcut orman varlığımız 445.000 metreküp servet artırımı yapmaktadır. Ormanların daha kaliteli hale gelmesi için teşkilatımızca kötü ve bozuk ağaçların ormandan çıkarılması, ağaçların yaşlarına uygun teknik müdahalelerle seyreltilmesi gibi bakım çalışmaları ile her yıl 90.000 metreküp civarında endüstriyel, 140.000 Ster civarında da yakacak odun üretilmektedir. Üretilen bu orman ürünlerinden orman köylülerimizin yapacakları ev samanlık inşaatlarında kullanılmak üzere 1600 metreküp tomruk ile, 80.000 Ster de yakacak odun her yıl sembolik bir fiyat karşılığı kendilerine verilmektedir. Orman köylülerinin 6831 Sayılı Orman Kanunundan doğan hakları çerçevesinde köylü Pazar satışı ve diğer indirimli satışlarla, ayrıca yapılan bu üretimler ve diğer işleri karşılığında yöre halkına 1994 fiyatları ile ortalama her yıl 8 Trilyon lire ödenmektedir. Yer altı zenginliklerimizden olan maden cevherlerinin %90 'nı Ormanlık alanlarda olup, ilimiz ormanlarında 2 noktada Boraks, 5 noktada Krom, 46 noktada mermer, 31 noktada Manyezit, 2 noktada Demir ve 1 noktada da talk maden ocağı işletilmektedir. Bütün bunların yanında asıl önemli olan ormanların ekonomik faydalarının dışında ve bunların kat, kat üstünde olan fonksiyonel faydalarıdır.Ormanlarımız; Fotosentez yaparak karbondioksit tüketip, oksijen üretir, Havadaki toz zerreciklerini emerek çevre temizliğine katkı sağlar, Perdeleme vazifesi yaparak gürültü kirliliğini azaltır, Erozyonu önleyerek verimli toprakların denizlere taşınmasını engeller, Temiz ve kaliteli içme suları sağlar, Yaban hayvanlarına barınaklık yapar, Dinlenme eğlenme anlamında rekreasyon hizmeti verir. Yapılan araştırmalarda ormanların ekonomik değerlerinin 2000 katı kadar da fonksiyonel değer ürettikleri tespit edilmiştir. İlimizdeki ormanların her yıl ortalama 445.000 M³ artım yaptığından bahsetmiştik bunun parasal karşılığı 44.500.000 YTL.- ye denk gelmektedir. Fonksiyonel değeri ise 89.000.000.000 YTL. dir. Yani bir başka deyişle 66 milyar dolardır. Bize hem ekonomik, hem de fonksiyonel fayda sağlayan ormanlarımızın hayatımızdaki önemini inkâr edemeyiz. Bu kadar önemli olan akciğerimiz ormanlarımızı, yangınlardan korumak için Eskişehir ilinde 17 ayrı noktada Yangın gözetleme kuleleri kurulmuştur.9 Adet Yangın ilk müdahale ekibi, 9 Adet söndürme Arazözü mevcut olup, yaz aylarında 85 işçi ile yangınlar söndürülmektedir.Uzun yıllar ortalamalarına bakıldığında yangın adedi başına düşen yanan alan miktarı gittikçe azalmaktadır.Bunda teşkilatımızın teknik imkanlarının artmasının yanı sıra halkımızın da bilinçlenmesi önemeli rol oynamaktadır. Orman yangınına herkesten önce koşan köylüsüyle, eğitim düzeyi yüksek kentli insanıyla Eskişehir bir çok konuda olduğu gibi orman yangınlarının çıkmadan önlenmesi konusunda da diğer illere örnek olma yolundadır. Yaban hayatı açısından da zengin olan ilimizde ayı, kurt, tilki, tavşan, sansar, domuz, keklik, şahin kartal ve göçmen kuşlar ile çeşitli sürüngenler bulunmaktadır.Bunların dışında 1940 'lı yıllarda sayıları 5-10 adet iken koruma altına alınan ve şimdi sayıları 2000'e ulaşan geyikler teşkilatımızın bir başarısı ve yüz akı olarak ön plana çıkmaktadır.Çatacık ve Kalabak Ormanlarında özgürce yaşayan geyikler artık komşu illere de yayılmaya başlamıştır. Yaban hayatı konusunda ilimizi ön plana çıkaran diğer bir türde nesli tükenme tehlikesi içinde bulunan kara akbabalardır. Yapılan araştırmalarda Ankara Kızılcahamam'dan sonra Eskişehir Kalabak ormanlarında yaşadığı tespit edilen kara akbabaları belgelemek için de 2005 Yılında TRT ile işbirliği halinde 30 Ay sürecek bir belgesel çekimlerine başlanacaktır. Kentli insanımızın dinlenme eğlenme ihtiyacını karşılayan Fidanlık, Musaözü, Şelale ve Karataş mesire alanlarının yanı sıra Odunpazarı belediyesine tahsis edilen alan ve Muttalip belediyesine tahsis edilen bir alan da bulunmaktadır. 2004 Yılında bir ilke daha imza atılmış ve kentin hemen bitişiğindeki meşelik ormanın bir bölümü KENT ORMANI olarak yeniden düzenlenmiştir. Burayı diğer mesire yerlerinden ayıran özellik ise; Piknik amaçlı olmayıp, değişen modern dünya insanının ihtiyaçlarını karşılamak üzere gezi, spor ,sağlık ve sanatsal etkinlikler alanı olarak hizmet verecek olmasıdır. Orman Teşkilatı olarak ilimizi örnek kılan bir kurumumuz da fidanlıktır. Ülkemizin en büyük fidanlığı Eskişehir'dedir. 1937 Yılında kurulan fidanlığımız yaptığı üretimlerin yanı sıra diğer illere kurulan fidanlıklara da personel yetiştiren ve ekipman sağlayan bir okul olmuştur. Yıllık ortalama 30 Milyon adet fidan üretim kapasitesine sahiptir. 2004 Yılında toplam 13.197.000 Adet fidan ve süs bitkisi üretilmiştir. Çam türleri ağırlıklı olmak üzere 200'ün üzerinde türle çalışılmaktadır. Karasal Anadolu iklimine uygun fidanlar yetiştirilen fidanlığımızdan civar illerin yanı sıra Sivas, Erzurum ve Muş'a kadar fidan gönderilmektedir. Kurulduğu 1940'lı yıllarından beri fidanlığımızda Toplam 800 Milyon adet fidan üretilmiş ve ormanlık alanlara ekilmiştir. Bu da 400.000 Ha.lık bir alanın ağaçlandırılması demektir.Eskişehir ilimizin toplam orman varlığının neredeyse 2 katı kadar bir alan, ülkemizin çeşitli yörelerinde fidanlığımızda yetiştirilen fidanlarla orman haline dönüştürülmüştür. Gelişen teknolojiye ayak uyduran fidanlığımızda 1992 yılında Finlandiya ile işbirliği halinde 4 adet dev fidan seraları kurulmuş daha sonra 1989 yılında kendi imkanları ile sera sayısı 10'a çıkmıştır. Şimdi fidan üretimin büyük bir kısmı bu seralarda daha kısa sürede yapılmaktadır.2005 yılı programı 20.500.000 adet fidandır. Orman sadece odun hammaddesi, sadece oksijen, sadece yaban hayatı demek değildir. O kendi içinde denge halinde başlı başına bir ekosistemdir. Küresel ısınmanın gündemde olduğu, iklimlerin değiştiği günümüzde doğal ve temiz kaynaklara her zamankinden daha çık ihtiyacımız var. Sürdürülebilir bir ormancılık anlayışı ile teşkilatımız gelecek nesillere daha çok ve verimli ormanlar bırakacaktır. Sıcak sular Yeraltı suları ve sıcak su kaynakları açısından zengin olan Eskişehir ovasında yüzeyin yaklaşık 3-5 m altında bir su tabakası vardır. Günümüzde şehir kullanma suyu Porsuk Çayı'ndan sağlanmaktadır, ilk çağlardan beri sıcak su kaynaklarının önemli olduğu, bir sağlık ve kaplıca şehri olan Eskişehir ili sınırlan içinde çok sayıda sıcak su kaynağı, hamam, kaplıca ve içme bulunur. Önemli sıcak su kaynaklan ise şehrin merkezinde bulunan ve "Sıcak sular" olarak adlandırılan bölgede toplanmıştır. Bu bölgede çok sayıda hamam bulunur. Hamam sularının ısısı 35 - 55°C arasında değişmektedir. Şehir merkezi dışında Hasırca, Kızılinler, Aşağı ve Yukarı Ilıca, İnönü, Çifteler, Ihsaniye, Alpanos, Hamam Karahisar, Sakarı ılıcası (Mihalgazi) Mihalıççık (Yarıkçı), Sivrihisar (Çardak Hamamı) da sıcak sular bulunur. Grek yazarı Athenaios'un l.S. 200 yıllarında "...Dorylaion yakınlarındaki sıcak sular zevkle içilir..." diye yazması sıcak suların antik çağlardan beri bilndiğini gösterir. YÜZÖLÇÜMÜ: 13.652 km² NÜFUS: 641.057 (1990) İL TRAFİK NO: 26 İLÇELER: Eskişehir (merkez), Alpu, Beylikova, Çifteler, Günyüzü, Han-Çifteler, İnönü, Mahmudiye, Mihalgazi, Mihalıççık, Sarıcakaya, Seyitgazi, Sivrihisar. İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Fidanlık, Musaözü, Mestan Pınarı, Kalburcu, Çatacık, Şoförler Çeşmesi ve Madensuyu Orman İçi Dinlenme Yerleri, Çardak Kaplıcası ve Gümele Ilıcası, Midas Kenti ve Yazılıkaya, Pessinus, Seyitgazi Nekropolü, Seyitgazi ve Sivrihisar Kaleleri, Seyit Battal Gazi ve Kurşunlu Külliyeleri, Alaeddin, Bardakçı Köyü, Hoşkadem, Kurşunlu, Hamamkarahisar ve Kılıç Mescit Camileri, Sivrihisar ve Gecek Köyü Ulucamileri, Yunus Emre ve Şeyh Edebalı Türbeleri, Himmet Dede, Alemşah ve Hoca Yunus Kümbetleri, Mülk köyü ve Hazinedar Mescitleri, Seyitgazi Kervansarayı, Eskişehir Arkeoloji, Eskişehir Etnografya, Eskişehir Atatürk ve Kültür, Yunus Emre, Seyitgazi, Yazılıkaya Açıkhava, Pessinus Arkeoloji Müzeleri. İl Kültür Müdürlüğü Tel: (222) 230 13 68 Faks: (222) 230 63 01 Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Müdürlüğü Porsuk Bulvarı, Köprübaşı ESKİŞEHİR Tel: (0 222) 230 13 78 Faks: (0 222) 230 63 01 Müzeler - Eskişehir Müzesi Adres: Akarbaşı Mah. Irmak Sok. - Eskişehir Tel: (222) 210 17 49 Seyitgazi Müzesi Adres: Seyitgazi - Eskişehir Tel: (222) 671 30 82 Örenyeri Pessinus - Sivrihisar Önemli Günler Mahalli Kutlama Günleri: İnönü Zaferleri İnönü 1 Nisan Seyyit Battal Gazi'yi Anma Günü Seyyit Gazi İlçesi 1 Eylül Prof. Dr. Mehmet Kaplan'I Anma Günü Sivrihisar 5 Mart Atatürk'ün Eskişehir'e Gelişi İl Merkezi 21 Haziran Mihal Gazi'yi Anma Günü Eskişehir 27 Aralık Hızır Beyi Anma Günü Eskişehir 6 Mart Kurtuluş Günleri: Eskişehir'in Düşman İşgalinden Kurtuluşu İl Merkezi 2 Eylül Mahmudiye İlçesinin Kurtuluşu Mahmudiye 18 Eylül Sivrihisar'ın Düşman İşgalinden Kurtuluşu Sivrihisar 20 Eylül Festivaller: Lületaşı Beyaz Altın Festivali İl Merkezi 21-24 Eylül Önemli Haftalar: Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası İl Merkezi-Mihalıççık-Yunus Emre Köyü 6-10 Mayıs Vakıflar Haftası Eskişehir 30 Kasım Şenlikler: Nasreddin Hoca Doğum Şenlikleri Sivrihisar ve Nasreddin Hoca Köyü 8-10 Haziran Alpu Kavun Karpuz Şenlikleri Alpu-Uyuz Hamamköyü 12 Eylül Tepriş Şenlikleri Alpu-Fevziye Köyü Haziran Mahmudiye Mahalli Safkan Arap At Yarışları Mahmudiye Ekim |
Nazlarda dilek vardı , edalarda sihir Sevdim seni herşeyinle ey Eskişehir Gül gül tüten akşamlar ne şahaneydi Ufkunda dumanlı dağlar koynunda nehir Yunus Emre diyarı Eskişehir'i her yönüyle tanımaktan mutlu olduk, elinize sağlık. |
Cevap : Eskişehir
güzelim şehirim EsEsEsKiKiKiKi EsKiEsKiES!!!:D
|
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.