![]() |
Atatürk'ün Mektubu Artırmada...
Atatürk'ün İsviçreli antropolog Eugene Pittard'a gönderdiği mektup açık artırmaya çıkarıldı. Mektupta Atatürk'e ait çizim de var..
Christie's müzayede şirketinin 3 Temmuz Salı günü Londra'da gerçekleştireceği müzayedede Atatürk'ün İsviçreli antropolog Eugene Pittard'a 1927'de kurşun kalemle Latin harflerle gösterdiği "Yeni Türk Lirası" illüstrasyonu açık artırmaya çıkarılacak. Christie's müzayede kataloğunda "ATATÜRK, Mustafa Kemal (1881-1938)" adı verilen lot, açık artırmaya bin ile bin 500 sterlin arasındaki rezerve ile çıkarılacak. Yani bin sterlin altına satılamaz ancak en çok bin 500 olarak beklenen ilginin daha fazla olması durumunda daha yüksek fiyata satılabilir. Müzayede kataloğunda yeni Türk alfabesinin doğuşu ve Türk dili hakkında da geniş bilgi veriliyor. Osmanlı'nın son yıllarında nüfusunun yüzde 80'inin okur yazar olmadığı kaydedilen açıklamalar kısmında Türk Harf Devrimi'nden övgüyle bahsediliyor. HARF DEVRİMİNE HAYRANDI Türkiye üzerine birçok çalışması bulunan antropolog EugPittard, 1927 yılında eşiyle Ankara'da bulunduğu sırada Atatürk'ün misafiri oldu. Atatürk'ün alfabe reformundan çok etkilenen Pittard, 'Le visage nouveau de la Turquie (1931)' adlı eserinde Harf Devrimi'ni tarihin en büyük sosyal devrimlerinden biri olarak niteledi. |
haber için çok teşekkürler, (gözümden ve dikkatimden kaçmıştı) , sayende haberim oldu ve konuya merakım yüzünden geniş bir inceleme yapma imkanı buldum. O Mektubun hikayesi ve mektubun metni şöyleydi:
Atatürk'ün manevi kızlarından Afet Uzmay (İnan), İsviçreli Tarih Profesörü Eugene Pittard'dan doktora tezi olarak "Türk Milletinin Özellikleri"ni almıştı. Atatürk'ten yardım rica etti. Mustafa Kemal, "Sen çalış, hazırla, göreyim, düşüncelerimi söylerim" dedi. Hazırlanmış tez kendisine sunulunca da, "Dur... Önce sana milletimizi anlatayım" dedi ve çok zaman kullandığı kurşunkalemle şu satırları yazdı. Şöyle diyordu: "Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümid etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne 7 bin senelik, en aşağı bir Türk Beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarlarıyla sallandı; Beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o Tabiat çocuğu Tabiat oldu, şimşek, yıldırım, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir." |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.